“Enerji Tüketici Zirvesi”, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı’nın işbirliği ile 16 Ekim Salı günü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda gerçekleştirildi. Zirveye kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve tüketici birlikleri gibi paydaşlardan çok sayıda üst düzey yönetici ve uzman katıldı. Zirvenin açılış konuşmalarını ETKB Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürü Ahmet Erdal, EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez gerçekleştirdi.
Açılış konuşmasında Bakanlığın tüketicilerle ilişkilerde izleme, denetim ve iletişimden oluşan 3 ayaklı bir stratejisi olduğunu ve kurumlara gelen öneri ile şikayetleri her ay izlediklerine belirten Dönmez, şöyle konuştu: "Bunları düzenli olarak konularına göre raporluyor, sorunların hangi konularda yoğunlaştığını tespit ediyoruz. Bu yılın ilk 10 ayında sadece CİMER'e elektrik ve doğal gaz ile ilgili yaklaşık 34 bin başvuru geldi. Bilgi edinme ve kurumlarımıza gelen diğer başvurular bu rakamın dışında. Tüketicilerimizin rahatsız olduğu yerlerde düzenlemeler yapıyoruz. Hizmet kalitesinin artması için Türkiye’yi diğer ülkelerle kıyaslıyoruz. Tüketici refahını dengede tutmaya çalışıyoruz. Özellikle Avrupa’da ay ay yayınlanan Avrupa başkentlerdeki elektrik ve gaz konut fiyatlarını istisnasız takip ediyoruz. Ankara, kilovatsaat başına 2,1 avro/cent olan gaz bedeli ile 1 Ekim'deki fiyatlarla bile Avrupa’nın en ucuz gaz satışı yapılan başkenti durumunda."
Avrupa'da Mart 2017'den bu yana elektrik, Eylül 2017'den bu yana da gaz fiyatlarının arttığının belirlendiğine işaret eden Dönmez, "Türkiye hala Avrupa'da en düşük üçüncü elektrik fiyatına sahip ülke. Satın alma paritesi ile düzeltme yapılsa da Makedonya, Litvanya, Bulgaristan gibi ülkelerin de altında bir elektrik fiyatına sahibiz. Akaryakıtta da benzer durumlar söz konusu. Türkiye, benzin fiyatlarında Rusya, Belarus ve Moldova'nın arkasından Avrupa'da en ucuz benzinin satıldığı ülke." değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmasında tüketicinin memnun olmadığı bir piyasanın sağlıklı işlemesinin mümkün olmadığının altını çizen EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz ise: “Kurum olarak sıkça aldığımız şikayetler arasında vatandaşlarımızın borçları yüzünden elektriklerinin kesilmesi ve başka abonenin borcunun kendilerinden talep edilmesi yer alıyor. Yaptığımız düzenlemeyle abonenin zamanında borcunu ödememesi hallerinde elektrik kesilmeden önce yazılı bildirim, SMS ya da e-posta yoluyla bildirimi zorunlu hale getirdik. Yani gerekli bildirim yapılmadan abonenin elektriğinin kesilmesi mevzuata aykırı bir hareket olacaktır. Önceki abonenin borcunun bir sonraki aboneden tahsili ise mevzuata aykırı bir eylemdir. Bu konuda Kurumumuza gelen şikayetlerle ilgili gerekli soruşturma süreçleri tamamlanmış ve gerekli işlemler uygulanmıştır. Bundan sonraki süreçte şirketlerimizin daha hassas davranacağına eminim. Tedarik veya dağıtım şirketi tarafından borç tahsilatı ile görevlendirilmiş hukuk bürolarının vatandaşları mağdur edecek mevzuata aykırı faaliyetlerinin bedelini de yine ilgili tedarik veya dağıtım şirket ödeyecektir. Bu hukuk büroları ile yapılan anlaşma her ne kadar Kurumumuz görev alanında olmasa da onların vatandaşla ilişkisindeki şirket sorumluluğu devam edecektir” şeklinde konuştu.
Enerji Tüketici Zirvesi kapsamında Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan’ın moderatörlüğünde, Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan, TEDAŞ Genel Müdürü Halil İbrahim Leventoğlu, Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği CEO’su İsmail Bulut ve ELDER Hukuk Müşaviri Şadi Büyükkeçeci’nin katılımlarıyla “Elektrik Sektöründeki Tüketici Sorunları” paneli düzenlendi.
Panelde konuşma yapan ELDER Hukuk Müşaviri Şadi Büyükkeçeci, elektrik dağıtım sektörünün tüketici memnuniyeti konusunda 2017 yılı içerisinde attığı adımlara ilişkin bilgi verdi. Büyükkeçeci, elektrik dağıtım sektörü olarak 2016-2020 yılını kapsayan 3. Tarife dönemi sürecinde yaklaşık 20 milyar TL’lik yatırım taahhüdünde bulunduklarını belirterek, 2016 yılında bu rakamın 4,3 milyar, 2017’de ise 5,9 milyar TL’lik kısmını gerçekleştirdiklerini ifade etti. Büyükkeçeci elektrik dağıtım sektörü olarak müşteri memnuniyetini, 6 temel ilke üzerine inşa ettiklerini belirterek bunları, “Şeffaflık, Erişilebilirlik, Cevap Verebilirlik, Objektiflik, Gizlilik ve Hesap Verebilirlik” olarak sıraladı.
“Yatırımların Çoğu Şebekeyi Yenilemek İçin Yapılıyor”
Özelleştirme sonrasında yeni yatırım yapılan sektörler karşılaştırıldığında elektrik dağıtım sektörünün yapılan yatırım tutarıyla ilk sıralarda yer aldığını dile getiren Büyükkeçeci, yatırımların büyük oranını şebeke yatırımlarının oluşturduğunu söyledi. Özelleştirmeden Şebekelerin ortalama yaşının 30’un üzerinde olduğunu ve kesintisiz ve kaliteli enerji için bu şebekelerin yenilenmesi gerektiğini ifade eden Büyükkeçeci, sektör olarak yatırım oranının üzerine çıkmayı hedeflediklerini vurguladı. Büyükkeçeci, “Özelleştirme sonrasında yeni yatırım yapılan sektörler karşılaştırıldığında elektrik dağıtım sektörü yapılan yatırım tutarıyla ilk sıralarda yer alıyor.” diye konuştu.
“Teknoloji Yatırımlarına 2 Milyar TL Kaynak”
Teknoloji yatımlarına büyük önem verdiklerini kaydeden Büyükkeçeci sözlerini şöyle sürdürdü: “Önümüzdeki dönem için teknoloji yatırımlarımıza da 2 milyar TL’lik bir kaynak ayırdık. Bu kapsamda coğrafi bilgi sistemi, güvenlik sistemleri, akıllı şebeke yatırımları ile sunduğumuz hizmetin hızını, verimliliğini, güvenliğini ve nihai amaç olarak da tüketici memnuniyetini en üst seviyeye taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz.”
“Tüketiciler İçin Web Portalı Hazırlandı”
ELDER tarafından 2017 yılı içerisinde tüketicileri bilinçlendirme ve bilgilendirme faaliyetlerini sürdürdüklerine dikkati çeken Büyükkeçeci, bu doğrultuda tüketicilere yönelik iki adet web sayfasını kullanıma aldıklarını söyledi. Büyükkeçeci sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunlardan ilki elektrik piyasasında tüketici olarak haklarına yer veren www.ehbi.info.info diğeri ise elektrik dağıtım şirketlerimizin kendi uygulamaları haricinde tüm Türkiye’de 48 saat öncesinden planlı kesintilerin izlenmesine olanak sağlayan www.ekesinti.info web sayfaları.”
Çağrı Merkezi ve Arıza Bakım - Onarım Personel Sayısında Rekor Artış
Tüketicilere en hızlı şekilde yanıt verebilmek amacıyla 2017 yılı içerisinde elektrik dağıtım sektörü içerisindeki çağrı merkezlerine, 9 ilde daha yenilerini eklediklerinin altını çizen Büyükkeçeci, çağrı merkezi personel sayısını yüzde 273’lik rekor bir artışla, bin 172’den üç bin 200’e çıkardıklarının bilgisini paylaştı. Büyükkeçeci, “Elektrik hizmetlerinde aksamama olmaması ve kesintisiz enerjinin sağlanması amacıyla, Arıza-Bakım-Onarım personel sayımızı da yüzde 25 artırarak 14 bin 896’dan 18 bin 693’e çıkardık” dedi.
'Hedef 2023 Büyük Türkiye' temasıyla Sabah Gazetesi'nin öncülüğünde organize edilen Türkiye 2023 Zirvesi 15 Ekim Pazartesi günü İstanbul’da gerçekleştirildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez zirvede konuşmacı olarak yer aldı.
Konuşmasında enerji bugün üretimden tüketimden bütün zincir içerisinde önemli bir değere sahip olduğunu belirten Bakan Dönmez, “Enerjide yerli ve milli olmak milli bağımsızlıkla yakından ilişkili. Bağımsız Enerji, güçlü Türkiye sloganıyla yola çıktık. Bağımsız enerji güçlü politikanın da temel taşlarından birisidir. Türk ekonomisi 16 yılda büyük bir başarıya imza attı. Bu başarıyı daha yukarıya taşıma zamanı geldi. Hızlı bir yükselişe geçmek zorundayız. Bekleyecek zamanımız yok. Türkiye’nin hedeflerine koşmasında mücadele edeceğimiz en büyük engel enerjide dışa bağımlılıktır. Son 10 yılda enerji ithalatına ortalama 50 milyar dolar ayırmak zorunda kaldık. Enerjide yerli kaynaklarımızın payını arttırmak zorundayız. Bizim üzerimize düşen görev de belli. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi olmak için dengeli ve sürdürülebilir büyümeliyiz. Enerjide yerli kaynaklar arttıkça, enerji jeopolitiğinde meydana gelen yıkıcı etkilerin etkisini ortadan kaldırmış olacağız. Yerli ve yenilenebilir kaynakların payını son 2 yılda yüzde 50’nin üzerine çıkarttık. Petrol ve doğalgaz arama ve üretiminde belli bir yerlilik oranını yakaladık. Günümüzde bağımsızlığın en önemli ölçütlerinden birisi de teknolojide bağımsızlık. Her sorun aslında fırsatları içinde barındırıyor. Daha önce ithal edilen birçok ürünün yerli olarak üretilmesi için ciddi fırsatlar var” değerlendirmesinde bulundu.
Hedef 2023 Büyük Türkiye Zirvesi kapsamında Milli Enerji Paneli düzenlendi. Panele; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Mithat Cansız, EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, TPAO Genel Müdürü Melih Han Bilgin ve Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem konuşmacı olarak katıldı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Mithat Cansız, “Yerli kömür ve yenilenebilir enerji kaynakları çok ön plana çıktı. Bu sürecin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Yerli kaynakların sektöre kazandırılması çok önemli. Off-shore petrol ve doğalgaz aramalarına bıkmadan usanmadan devam edeceğiz. Maden sahalarının yenilenebilir enerjiyle desteklenerek ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Torium ve uranyum araştırmaları devam ediyor. Büyük oranda dışa bağımlı olduğumuz için, fiyatlar düştüğü dönemde bir mekanizmayla fiyatlar hedge edilerek çözüm üretilebilir. Fosil yakıtlar gelecekte de hakim olacak. Madencilik çok ön planda olan bir alan değildi. Madencilik mevzuata bağlanmış bir alan. Madencilikte ÇED sorumluluğu kaldırıldı” dedi.
EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, “7 bin MW üzerinde kurulu rüzgarımız var. 15 bin MW üzerinde lisansımız var. Bunlar da en kısa sürede kurulacak. Yerli kaynakların kurulması çok önemli. Ürettiğimizden fazla tüketiyoruz. 50 birim üretiyoruz, 100 birim tüketiyoruz. Enerji vücuttaki kan gibidir. Dışarıdan serum enjekte ettiğinizde bu ne kadar sürdürülebilir olur. Teşvikler sayesinde yerli enerjide gücümüz arttı. Teknolojiler geliştikçe maliyetler de azaldı. Burası tamamen rekabet piyasası. YEKA’lardaki ihaleden sonra fiyatların nereye geldiğini gördük” dedi.
TPAO Genel Müdürü Melih Han Bilgin, “Türkiye’yi büyütmek istiyoruz. Yenilenebilir enerjinin geleneksel enerjiyle karşılıklı geliştiğine dair bir algı var. Ben böyle düşünmüyorum. Önünüzdeki 50 yıl içerisinde fosil yakıtlar hayatımızda önemli rol oynamaya devam edecek. Oyununu değiştirecek hamleler yapmalıyız. Türkiye’nin denizlerini karış karış aramak mecburiyetindeyiz. Özellikle Doğu Akdeniz ve Karadeniz. Doğu Akdeniz’de petrol aramacılığındaki sismik çalışmalarımızı tamamlamış durumdayız. Türkiye off-shore’u mutlaka değerlendirilecek. Fatih Sondaj Gemimiz Akdeniz sondajlarına başlayacak. 5 yıl sonrasında geminin yapacağı çalışmalar belirlendi. Karadeniz sahaları için ikinci sondaj gemimizin çalışmalarını tamamladık” diye konuştu.
Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem, “Önümüzdeki 20-25 sene içerisinde enerji talebi yüzde 50 artacak. Doğalgaza ve petrole de ihtiyaç devam edecek. Dönüşüm içerisinde büyük enerji şirketlerine büyük iş düşüyor. Uzun vadeli olan bir işe herkesin kendini hazırlaması gerekiyor. Türkiye’nin bu enerji dönüşüne baktığımız zaman; nüfus artışı, gelir seviyesinin artışı bu dönüşümü de ülkemize getiriyor. Petrol ve doğalgaz kaynaklarının ulaştırılmasında ülke olarak önemli bir konumdayız. Uluslararası şirketlerin yapacağı yatırımlar cari açık acısından çok önemli. Yatırımcı acısından önem taşıyan en önemli konu piyasaların öngörülebilirliği. Geçiş yolunu, üretime çevirip, değer katarak yatırımlara destek vermemiz gerekiyor. Çok güzel teşviklerimiz var. Bunların da önümüzdeki yıllarda hızla gelişeceğini umuyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: Petrotürk
Toplam 8.5 milyon aboneyi ilgilendiren elektrik faturalarında, Avrupa İstatistik Kurumu EUROSTAT’ın kullandığı "enerji-dağıtım bedeli, vergi ve fonlar" üçlü sınıflandırmasına geçildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, uygulanan bedellerin basitleştirilmesinin faturaların daha iyi anlaşılmasına, tedarikçilerin sözleşmelerini daha kolay karşılaştırmasına katkı sunduğunu ifade etti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, uygulanan bedellerin basitleştirilmesinin faturaların daha iyi anlaşılmasına, tedarikçilerin sözleşmelerini daha kolay karşılaştırmasına katkı sunduğunu ifade etti. Bakan Dönmez, faturalarda yeni sistemdeki enerji, dağıtım, vergi-fonlar şeklindeki üçlü sınıflandırmanın Eurostats sınıflandırması ile benzer şekilde olduğunu bildirdi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun elektrik faturalarında yaptığı düzenlemeler Meclis gündemine taşındı.
Tüketiciye gönderilen faturalarda yer alan dağıtım bedelinin enerji bedelinin yüzde 50'sinden fazla olduğu yönündeki eleştirilere Enerji Bakanı Fatih Dönmez yanıt verdi. Dönmez, iletim, kayıp-kaçak ve sayaç okuma bedelinden oluşan maliyetin faturada "dağıtım bedeli" adı alında, enerji ve perakende satış hizmet bedelinden oluşan maliyetlerin de "enerji bedeli" olarak tek bir kalem olarak gösterildiğini belirtti.
Zorunlu Bir Bedel
Bakan Dönmez, "İlgili mevzuatta dağıtım bedelinin hangi bileşenleri içerdiği tek tek sayılıyor. Enerji bedeli, dağıtım bedeli ile vergi ve fonlar şeklinde yapılan üçlü sınıflandırma Avrupa İstatistik Kurumu sınıflandırmasına benzer nitelik taşıyor" diye konuştu.
Güncellenerek Ödeniyor
Bakan Dönmez, ev değiştirenlerin elektrik aboneliği için 100-150 lira bedel ödemelerine yönelik eleştirilere de, "Bu bedel abonelik sonunda tüketiciye güncellenmek suretiyle geri veriliyor" dedi.
Taksit İmkanı Var
Hükümet, geçen yıl elektrik abonelerinin fatura yükünü hafifletmek için 82 lirayı aşan faturalarda kredi kartına iki taksit imkânı getirmişti. EPDK dağıtım şirketlerine de sınırlama getirdi. Buna göre, ikili anlaşma, aktif elektrik enerjisi, kurul onaylı ve kanunlarca tahsili zorunlu kılınan vergi ve fonlardan oluşuyor.
Kaynak: CNN Türk
ÇEDAŞ, yaklaşan kış mevsiminde de tüketicilerine daha kaliteli ve kesintisiz elektrik dağıtım hizmeti vermek için 2018 yılı planlı bakım ve onarım çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda hizmet bölgesinde ekonomik ömrünü tamamlayan 200 trafoyu A sınıfı trafolarla değiştiren ÇEDAŞ ekipleri, aynı zamanda 50 bin aydınlatma armatürünü de yeniledi.
Çamlıbel Elektrik Dağıtım A.Ş (ÇEDAŞ); hizmet bölgesi Sivas, Tokat ve Yozgat illerinde Nisan ayında başlattığı 2018 yılı planlı bakım ve onarım çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. 2018 yılı planlı bakım çalışmaları kapsamında 3’er kişiden oluşan 25 ekip, 52.789 kilometrekarelik alanda Eylül ayı sonu itibarıyla 248 köydeki alçak gerilim şebekesinde yer alan 5.300 kilometre uzunluğundaki enerji nakil hattında ve 650 elektrik direğinde gerekli bakım ve onarım çalışmalarını gerçekleştirdi. Göçmen kuşlar başta olmak üzere diğer kuş türlerinin elektrik akımına kapılmaması için 140 trafo, 350 elektrik direği ve 650 izolatöre izolasyon yapan ÇEDAŞ ekipleri, 210 elektrik panosunun bakımını yaparak 84 panoyu da yeniledi.
50 Bin Armatürün Değişimi Yapıldı
Öte yandan 2018 yılı yatırım çalışmaları kapsamında ÇEDAŞ’ın hizmet bölgesindeki üç il ve 40 ilçede ekonomik ömrünü tamamlayan 200 trafo A sınıfı trafolarla değiştirildi. Aydınlatma yatırımı kapsamında ise Sivas’ta 19.624, Tokat’ta 12.864, Yozgat’ta 17.512 adet olmak üzere toplam 50.000 yeni aydınlatma armatürünün montajı yapıldı.
Arıza Sayıları Ve Süreleri Düştü
Kesintisiz elektrik dağıtım hizmeti sunmak için tesis yenileme çalışmaları ve yatırımlarına devam eden ÇEDAŞ, özellikle kırsal bölgelerde yaptığı planlı bakım ve onarım çalışmaları ile hizmet kalitesini iyileştirmeyi, arızaların fazla olduğu bölgelerde tüketici memnuniyetini üst seviyelere çıkarmayı hedefliyor. ÇEDAŞ’ın planlı bakım ve onarım çalışmaları sayesinde 2018 yılı Eylül sonu itibarıyla geçen yılın aynı ayına göre arıza sayıları orta gerilimde yüzde 44,86, alçak gerilimde yüzde 22,68 oranında düştü. Yine 2018 yılı Eylül sonu itibarıyla geçen yılın aynı ayına göre kesintilerde yüzde 15,86, ortalama kesinti sürelerinde ise yüzde 28,62 düşüş gözlendi.
“Öncelikli Amacımız Müşteri Memnuniyeti”
ÇEDAŞ Genel Müdürü Niyazi Kıvılcım, hizmet bölgelerindeki elektrik tüketicilerinin memnuniyet seviyelerini artırmayı öncelikli amaç edindiklerini belirterek, “Tüketicilerimize sürdürülebilir, kaliteli ve kesintisiz elektrik dağıtım hizmeti vermek amacıyla kısa vadeli iş planlarımızı uygulamaya aldık. Hizmet bölgemizin coğrafi ve iklim koşulları gibi kendine has özelliklerini göz önünde bulundurduğumuzda kış mevsimi öncesi vatandaşlarımızın herhangi bir mağduriyet yaşamaması için bakım ve onarım faaliyetlerimizi hızlı bir şekilde gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.
Dicle EDAŞ tarafından yeraltı kablolarında yaşanabilecek arızaların çok daha kısa sürede tespit edilerek onarılabilmesi için satın alınan yeni kablo test araçları, Siirt’te de aktif biçimde kullanılıyor.
DEDAŞ Siirt İl Müdürü Naci Obut, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, araç filosuna dahil edilen son teknoloji ile donatılmış kablo test araçları sayesinde artık çok daha kısa sürede arızaların tespit edileceğini söyledi. Obut, "Bu da şirket açısından zaman ve iş gücü kaybını önlerken, tüketici açısından da memnuniyet veriyor. Söz konusu araçlar sayesinde hem ekiplerin arızaları çok daha kısa sürede tespit ederek onarılacak. Bu durum hem bizim açımızdan hem de tüketici açısından çok olumlu sonuçlar doğuruyor. İki taraf da sonuçtan memnun. Kablo test araçlarının sayısının artması ile yeraltı kablolarında yaşanan arızaların neden olduğu uzun süreli elektrik kesintileri de artık ortadan kalktı" dedi.
İngiltere enerji piyasası düzenleyicisi Ofgem’in yıllık enerji piyasası durum raporuna göre piyasadaki rekabet tüketicilere fayda sağlarken, diğer yandan birçok tüketici, özellikle fiyat hassasiyeti bulunanlar, halen yetersiz tarifeler kullanıyorlar.
Her geçen gün daha fazla kişi, daha cazip tarifler için tedarikçi değişikliği yaparken, abonelerin %25’i, küçük ve orta ölçekli tedarikçilerle devam ediyor. En büyük 6 tedarikçinin Pazar payı, şimdiye kadarki en düşük değerini görürken, yıllık karları 2014 yılından beri ilk kez düşerek (%10 düşerek) 900 milyon Pound olarak gerçekleşti.
Fakat bu yılın Nisan ayı itibariyle hanelerin yarısından fazlası (%54’ü) zayıf değer taşıyan tarifede, bu oran geçen yılın Ekim ayında %57 idi. Kırılgan durumdaki birçok tüketici, kullandıkları enerji için değerinden fazla para ödüyor.
2018’de, en son yıllık Müşteri Bağlılığı Anketimize cevap verenlerin %41’i, piyasada bir şekilde aktif olduğunu (örneğin swtich yoluyla) belirtiyor. Fakat kiralık evde yaşayan abonelerin yalnızca %32’si piyasada aktif oldu ve hanelerin %32’si ön ödemeli sayaç kullandı.
Ofgem, özellikle fiyat hassasiyeti bulunan (kırılgan) tüketicilerin daha fazla desteklenmesi için tedarikçilerle birlikte çalışıyor. Geçen sene sadece 17 hanenin elektrik veya doğalgaz bağlantısı kesildi, bu rakam 10 yıl önce 8.300’dü. Tedarikçiler ise 2017’de kırılgan tüketicilere 1,5 milyonun üzerinde “Öncelikli Hizmet” sevisi sundu, bu rakam da bir önceki yılın %25 yukarısında gerçekleşti.
Geçen sene hanelerin ortalama enerji tüketimi uzun süreli düşüşüne devam etti, doğalgazda %5,5 elektrikte %3,3 düşüş kaydedildi. Düşüş, kısmi olarak konutların daha iyi izolasyonu ve daha ılık geçen kıştan kaynaklandı, fakat yanı zamanda tüketicilerin tasarruf amaçlı ısınma ve aydınlanmayı kısmasından da kaynaklandı.
Ofgem’in 70.000’in üzerinde abone ile gerçekleştirdiği Müşteri Bağlılığı Anketi’ne göre her 10 ön ödemeli müşteriden 1’i, elektrik veya doğalgaz tedariki ile bağlantısı, sayaçlarına para yüklemedikleri için kendiliğinden kesilmiş. Ofgem önümüzdeki ay tedarikçilerden bu bağlantı kesilmeleriyle ilgili, tedarikçilerin bu abonelere yeteri kadar yardımcı olup olmadıkları konusu da dahil olmak üzere bir araştırma talep edecek.
2010 ile 2017 yılları arasında, karbon salınımlarındaki azalmanın büyük kısmı elektrik üretiminden geldi. Bu da, kömürden elektrik üretiminin tarihindeki en düşük seviyelere düşmesinden ve rüzgar ile güneş enerjisinin artışından kaynaklandı. Fakat karbon salınımındaki azalmanın neredeyse yarısı kömür, doğalgaz ve petrol yakıtıyla elektrik üreten santrallere uygulanan cezalar sayesinde elde edildi.
Mart ayında yaşanan aşırı soğuklar, ülke genelindeki ısınma talebini artırarak 2010’dan bu yana en yüksek seviyesine çıkardı. Bununla birlikte elektrik ve doğalgaz şebekeleri, bu talebi karşılamadaki yeterli kapasitesiyle anormal durumlara ne kadar dayanıklı olduğunu bir kez daha gösterdi.
Ofgem’in üst düzey yöneticisi Dermot Nolan: “Geçen yıldan bu yana enerjide birçok olumlu gelişmeye şahit olduk. Fakat piyasa halen herkes için, özellikle kırılgan tüketiciler için istenen çıktıları verme konusunda yeterli seviyede değil. Ofgem, en kırılgan aboneleri de içeren 5 milyon hanenin enerjiye daha adil ücret ödemesini sağlayan koruyucu tarife uygulamasını başlattı. Fiyat koruması, en kötü tarifelerde bulunan 11 milyon aboneyi daha kapsayacak şekilde genişletilecek. Sunulan faydalardan tüm abonelerin faydalandığından ve tek bir abonenin bile dışarıda bırakılmadığından emin olmak için enerji piyasasının transformasyonunu kolaylaştırmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Kaynak: Smart Energy
Porsche’nin elektrikli modeli Taycan’nın showroomlarda yerini almasına bir yıldan az bir zaman kala Porsche, elektrikli araç geleceğinin nasıl olacağı konusuna el attı. Taycan modelinin 600 beygir gücünde ve yaklaşık 300 mil sürüş menzili olması bekleniyor. Bunların hepsi kulağa hoş geliyor, ancak Porsche’nin hızlıca gerçekleştirmeye çalıştığı bir diğer şey ise Taycan’ın ve gelecekteki elektrikli araçlarının şarj edilmesi...
Taycan yaklaşık 90 kilowatt-saat’lik batarya kutusu ile lanse edildiğinde, Porsche 300 km’lik menzile yetecek bataryayı 9 dakikada yenden doldurabilmek için 350 kilowatt’lık şarj cihazını hedefliyor. Karşılaştırıldığında, Tesla’nın 120 kilowattlık Supercharger şarj cihazı ile aynı işlemi yapmak 30 dakika sürüyor. Porsche, 350 kilowattlık hızlı şarj istasyonlarının Porsche bayilerinde ve 484 Electrify America istasyonunun 300’ünde mevcut olacağını söylüyor.
Şarj altyapısını daha da geliştirmek için Porsche, ölçeklendirilebilir şarj sistemini geliştirdi. Sistem, modüler soğutmalı bir trafo merkezi ile her biri 350 kilowatt’lık iki şarj istasyonuna güç sağlayabilme kapasitesine sahip güç kutularından oluşuyor. Şarj noktalarına olan talep arttıkça, ilave güç kutuları ihtiyaca göre eklenebiliyor.
Kaynak: CNET
Elektrik şebekesinde kurulan büyük ölçekli enerji depolama sisteminin değerini yeni yeni anlamaya başlıyoruz. Bunun şimdiye kadar sahip olduğumuz en iyi örneği, Tesla’nın Avustralya’daki 66 milyon dolara mal olan ve şimdiden maliyetinin 17 milyon dolarını çıkarmış olan devasa depolama tesisi.
Tesla Colorado’nun Weld County bölgesinde kuracağı yeni sistemle sadece büyük enerji sistemlerinde değil, daha küçük topluluklarda da işlevsel depolama hizmetleri sunabildiğini göstermek istiyor.
Tesla’nın enerji kolu ABD’nin Colorado eyaletindeki vergi mükellefi vatandaşlara ve yerel altyapı hizmet sağlayıcılarına her yıl 1 milyon dolar tasarruf sağlayacak yeni bir Depolama Tesisi (Powerpack) projesini United Power şirketiyle ortaklaşa olarak hayata geçiriyor.
United Power Yöneticisi Jerry Marizza “Bu hem abonelerimize hem de United Power’a yılda bir milyon Dolar kazandıracak. Tesla’nın yeterince deneyimli olduğunu düşünüyorum. Batarya ile otomobil çalıştırma ve diğer batarya gerektiren işler konusunda uzun zamandır çalışıyorlar. Bu alanda bilindik bir şirket. Herkesin gözü üzerimizde. Projemiz sürekli inceleme altında olacak ve ne kadar başarılı olduğumuz takip edilecek. Neticede eyalette başla projelerin de başlayacağını düşünüyorum” diyor.
United Power, Powerback sisteminin önümüzdeki haftalarda devreye girmesini bekliyor. Tesla’nın bataryaları enerji tüketiminin en yavaş olduğu saatlerde şarj edilecek ve talebin en yüksek olduğu saatlerde kullanılacak. Böylece enerji dağıtımında aksaklık yaşanmayacak ve maliyet azaltılacak.
Tesla’nın başka enerji depolama projeleri de bulunuyor. En etkileyici proje, PG&E ile birlikte kurulan 1.1 GWh kapasiteli Powerback batarya sistemi. Yakın zamanda Tesla CEO’su Elon Musk, Tesla Energy’nin büyüme beklentilerinin ‘çok çılgın’ olduğunu söylemişti. Yıl sonuna kadar Tesla’nın enerji ürünleri üretiminde ciddi bir artış yaşanması bekleniyor. Böylece Colorado’dakine benzer projeleri çok daha sık görmeye başlayabiliriz.
Kaynak: Electrek
California Bilimler Akademisi dünyanın en çevre dostu binaları arasında yer almak üzere inşa edildi. Bir hektarlık alana kurulu binanın çatısı yerle neredeyse aynı seviyede ve 1,7 milyon adet bitkiyle kaplı. Bu canlı çatıyı çevreleyen güneş panelleri, binanın enerji ihtiyacının yüzde 5'ini karşılıyor. Banyoda borulardan akan su da enerji kaynağı olarak kullanılıyor. Otomatiğe bağlı tavan pencereleri doğal ışıktan sonuna kadar yararlanmayı sağlıyor.
Binanın tasarımı 15 yıldır akademide çalışan Scott Moran tarafından yapılmış. Şimdi de bu yeşil sistemin bakımını yapıyor ve gelecekte bu tür işlerin çok daha önem kazanacağına inanıyor: "Binaların enerji ve su tasarrufunu gözetecek şekilde tasarlanması gerektiği giderek daha net hale geliyor" diyor Moran. "Bunun için ileri teknoloji gerekiyor ve bunu sağlayacak becerilere sahip insanlara ihtiyaç artacak."
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, çevre dostu yeni binaların inşası için 2030'a kadar 6,5 milyon istihdam yaratılması bekleniyor. Önümüzdeki yıllarda enerjinin ardından yeşil istihdam en hızlı büyüyen ikinci sektör olacak. Bu ihtiyaç, iklim değişikliği nedeniyle alınması gereken tedbirler, enerji fiyatlarının artması, su sıkıntısı, aşırı hava koşulları gibi bugün karşı karşıya olduğumuz sorunlardan kaynaklanıyor. Bu sorunlar yeşil binalar hareketini gündeme getiriyor.
Mimarlar, mühendisler, inşaat firmaları mümkün olduğunca az enerji tüketen, kendi enerji ihtiyacını karşılayan, geri dönüşümlü su kullanan ve klima veya merkezi ısıtma sistemi olmadan kendisini serinleten ve ısıtan binalar inşa etmeye çalışıyor. Yeni teknolojiler kullanılarak eski binalar çevre dostu hale getiriliyor. 2000'de ABD'de 41 bina bu şekilde inşa edildi. Geçen yıl ise bu rakam 65 bini aşmıştı. Dünyanın başka bölgelerinde de benzer gelişmeler var ve bu eğilimin devam etmesi bekleniyor.
Dünya Yeşil Bina Konseyi başkanı Terri Wills, Paris Sözleşmesi gereği hükümetlerin küresel ısınmayı 2 derecede sınırlamayı vaat ettiğini söylüyor. "Enerji ile bağlantılı sera gazı salınımının yüzde 38'i binalardan geliyor. Binalarımızın inşaatı ve işleyişi daha yeşil hale gelmediği takdirde 2 derece hedefi tutturulamaz. Bu sorunu aşmak için gereken çözümler inşaat sektörünü daha ilgi çekici bir hale getiriyor."
Konsey binasının Londra'daki merkezi gelecekte ev ve ofislerde standart hale gelebilecek özeliklerle dolu. Burada çoğu geri dönüşümle veya ahşap gibi doğal kaynaklardan elde edilmiş malzeme kullanılmış. Lambalar pencerelerden giren gün ışığı miktarına göre ayarlanırken tuvaletlerde kullanılan su güneş enerjisi ile ısıtılıyor. Tüm bunlar yeni uzmanlık alanları yaratıyor; yenilenebilir enerji sistemlerini bilen yeni teknisyenlere, karbon emisyonu yaratmayacak binalar tasarlayan mimarlara, toplu taşıma bağlantılarını en etkili şekilde planlayacak şehir planlamacılara vb. ihtiyaç artıyor.
Kaynak: BBC
Ofgem - Enerji Piyasasının Durumu 2018 Raporu
Ofgem, mevcut ve potansiyel tüketicilerin haklarını korumak için İngiltere’deki elektrik ve doğalgaz piyasalarını regüle etmektedir. Regülasyonu ile tüketiciler için aşağıdaki 5 amaç hedeflenmektedir:
- Öngörülenden daha düşük fatura
- Daha az çevresel zarar
- Artan güvenilirlik ve güvenlik
- Daha iyi hizmet kalitesi
- Toplumun geneli için fayda
Bu raporda da enerji piyasalarının bu hedeflere ulaşmada tüketiciler için ne kadar iyi işlediği değerlendiriliyor.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.