Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye'de 2018'de yüzde 93'ünü yerli ve yenilenebilir kaynakların oluşturduğu toplam 4 bin 25 megavatlık kurulu gücün devreye alındığını bildirdi.
Bakan Dönmez'in twitter hesabından yaptığı paylaşıma göre, geçen yıl kurulu güce en büyük katkı güneşten geldi.
Güneş enerjisinde kapasiteye bin 642,1 megavatlık kurulu güç eklenirken, bunu 889,9 megavatla hidrolelektrik izledi. Rüzgarda geçen yıl devreye giren kurulu güç 509,4 megavat olurken, linyitte 331 megavat ve doğal gazda ise 271,3 megavat kurulu güç devreye alındı.
Geçen yıl ayrıca, jeotermal enerjide 218,8 megavat kurulu güç devreye girdi. Bunu 139 megavatla biyokütle ve 24 megavatla ithal kömür izledi.
Toplamda 2018'de devreye alınan kurulu güç 4 bin 25 megavatı bulurken, bunun yüzde 40,8'i güneş, 22,1'i hidroelektrik, 12,7'si rüzgar ve 8,2'si linyitten sağlandı.
Bu kaynakları yüzde 6,7 ile doğal gaz, 5,4 ile jeotermal, 3,5 ile biyokütle ve 0,6 ile ithal kömür izledi.
Böylece, geçen yıl devreye giren diğer kalemlerle birlikte toplam kurulu gücün yüzde 93'ünü yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları oluşturdu.
Kaynak: AA
Türkiye’nin 2018’de gerçekleştirdiği elektrik tüketimi bir önceki yıla göre yüzde 0,75 artışla 292 milyar 171 milyon 619 bin kilovatsaate ulaştı.
Türkiye Elektrik İletim A.Ş. verilerine göre, 2017’deki elektrik tüketimi 289 milyar 975 milyon 177 bin kilovatsaat seviyesinde gerçekleşmişti.
Geçen yıl, toplam tüketim içerisinde en çok elektrik tüketim 28 milyar 265 milyon 839 bin kilovatsaatle temmuz ayında görüldü.
En düşük tüketim ise 22 milyar 667 milyon 309 bin kilovatsaat ile ekimde yaşandı.
Türkiye’nin 2018’deki elektrik üretimi ise 2017’ye göre yüzde 1,1 artışla 293 milyar 779 milyon 208 bin kilovatsaat olarak kayıtlara geçti.
İthalat da ihracat da azaldı
Geçen yıl bir önceki yıla yüzde 6,86 azalışla 3 milyar 73 milyon 602 bin kilovatsaat elektrik ihracı edilirken, bu oran 2017 yılında 3 milyar 300 milyon 95 bin kilovatsaat olmuştu.
Türkiye’nin 2018’deki elektrik ithalatı ise bir önceki yıla göre yüzde 9,64 azalarak 2 milyar 466 milyon 8 bin kilovatsaate düştü. Elektrik ithalatı geçen yıl 2 milyar 729 milyon 59 bin kilovatsaat seviyesinde gerçekleşmişti.
Kaynak: AA
UEDAŞ’ın bu yıl ilk kez uluslararası katılıma açılan “Şehrin Işıkları Fotoğraf Yarışmasında” dereceye giren 50 fotoğraf EPDK Sergi Salonu’nda sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Sergi, 18 Ocak tarihine kadar ziyaretçilere ev sahipliği yapacak.
Enerji sektörünün öncü şirketlerinden Limak Enerji bünyesinde faaliyet gösteren UEDAŞ kesintisiz ve kaliteli elektrik dağıtım hizmetinin yanında sosyal ve kültürel faaliyetlere verdiği destekle toplumun gelişimine katkı sunmayı sürdürüyor. UEDAŞ’ın bu yıl 6. kez düzenlediği “Şehrin Işıkları” Fotoğraf Yarışmasında dereceye giren 50 fotoğraf, Ankara’da Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Sergi Salonu’nda sanatseverlerle buluştu. Serginin açılışını, EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz ve Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir birlikte yaptı. Açılışın ardından sergiyi gezen Yılmaz ve Özdemir, şehrin ışığını yansıtan fotoğraflarla ilgili fikirlerini paylaştı. Sergi, 18 Ocak tarihine kadar ziyaretçilere ev sahipliği yapacak.
Yarışmada dereceye giren fotoğraflar çeşitli illerde sergileniyor
Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova illerinde 3.1 milyon aboneye elektrik dağıtım hizmeti veren UEDAŞ’ın, 'Gece ve Işık' temasıyla düzenlediği “Şehrin Işıkları Fotoğraf Yarışması” her yıl amatör veya profesyonel binlerce fotoğraf tutkununu bir araya getiriyor. Bu yıl ilk kez uluslararası katılıma açılan yarışmaya, 15 Ağustos – 30 Eylül tarihleri arasında 5 bin 204 başvuru geldi.
Geçtiğimiz yıl 3 bin 821 başvuruya sahne olan yarışmanın başvuru sayısında yüzde 36’lık bir artış gerçekleşerek, yarışma tarihinin başvuru rekoru kırıldı. En fazla 5 fotoğrafla katılan yarışmacılar dereceye girebilmek için mücadele etti. Yarışmada dereceye giren 50 fotoğraf UEDAŞ’ın hizmet bölgesinin yanı sıra, Türkiye’nin çeşitli illerinde sergileniyor.
Türkiye’de 31 Mart 2019 Pazar günü yapılacak yerel seçimleri ve seçim sürecinde elektrik kesintisi riskine karşı jeneratörler hazır bulundurulacak.
İçişleri Bakanlığı tarafından, 31 Mart 2019 Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi öncesinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun imzasıyla 81 il valiliği ile kolluk birimlerine “seçim tedbirleri” konulu genelge gönderildi.
Vatandaşların hür iradesiyle sandığa gidebilmesi, ülke genelinde güven ve huzur ortamı içerisinde seçimlerin gerçekleştirilebilmesi için Yüksek Seçim Kurulu kararları göz önünde bulundurularak hazırlanan genelgeye göre, “Seçim Koordinasyon Komisyonu” oluşturuldu.
Söz konusu komisyon, İçişleri Bakan Yardımcısı başkanlığında, Bakanlık merkezinde, ülke çapında seçimle ilgili her türlü tedbiri gözden geçirmek, gelişmelerin anlık olarak takibini yapmak ve il valileri ile sürekli iletişim halinde bulunmak üzere görev yapacak.
Tedbirler kapsamında, seçim sürecinde ve özellikle seçim gününde elektrik kesintilerinin önüne geçebilmek amacıyla, enerji dağıtım merkezleri, doğal gaz ve petrol boru hatları ile diğer hassas tesislere yönelik alınan koruma tedbirleri gözden geçirilecek.
İlgili kurumlarla gerekli koordinasyon sağlanarak, seçimle ilgili tüm alanlarda enerji arzının sürekliliğini sağlamak amacıyla jeneratör ve benzeri güç kaynakları kullanıma hazır halde bulundurulacak.
Kaynak: İçişleri Bakanlığı
Türkiye'nin en yüksek yerleşim birimlerinden olan Kars'ta Aras EDAŞ ekipleri, halkın elektrik kesintisi yüzünden karanlıkta kalmaması için zaman zaman arızalara kayak yaparak ulaşıp sıfırın altında 20 derece soğukta ve 1,5 metre karda çalışma yürütüyor.
Doğu Anadolu Bölgesi'nde etkili olan yoğun kar yağışı nedeniyle bazı yerlerde kar kalınlığı 2 metreye ulaştı. Zaman zaman enerji nakil hatlarında arızalara sebep olan kar nedeniyle abonelerin kesintisiz hizmet alabilmesi için Aras EDAŞ ekipleri yoğun çaba sarf ediyor.
Türkiye'nin en soğuk yerleşim yerlerinden olan Kars'ın Sarıkamış ilçesinde Aras EDAŞ ekipleri arıza ve endeks okuma işlemlerine yoğun kar yağışı nedeniyle "kayaklı" çözüm geliştirdi.
Arıza ve endeks okumaya kayak takımları ile giden ekipler, zorlu şartlara rağmen kesintisiz hizmet sağlıyor.
1,5-2 metre kalınlıktaki karda yürümekte güçlük çeken ekipler, kayak takımlarını giyerek zorlu yolları aşıyor ve binalara ulaşarak sayaç okuyup, aydınlatma direkleri ile trafolardaki arızaları gideriyor.
Kar yağdığı için bazı abone ve vericilere ulaşmak zor oluyor
Aras EDAŞ endeks ekibinden Zafer Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sarıkamış'ta aşırı kar yağışı nedeniyle hizmet aksamasını önlemek amacıyla yoğun şekilde çalıştıklarını söyledi.
Türkiye'nin en çok kar yağan bölgelerinden olan ilçedeki 2000-2700 rakımlı yerlere hizmet götürdüklerini belirten Özcan, "Sarıkamış yüksek rakımda olması nedeniyle yoğun kar aldığı için bazı abone ve vericilere ulaşmak zor oluyor. Sarıkamışlı olmamız ve kaymayı bilmemizden dolayı çalışmalarımız aksamasın diye yürümenin zor olduğu yerlere kayaklarla daha çabuk ulaşarak hizmet götürmeye çalışıyoruz." diye konuştu.
Arıza ekibinden Ferhat Göktaş ise kar yağışına aldırış etmeden halkın sıkıntı yaşamaması için her türlü zorlu koşulda çalıştıklarını ifade etti.
Bölgede bu yıl yoğun kar yağışının etkili olduğunu ancak çalışmalarının aralıksız sürdüğünü anlatan Göktaş, "Zorlu çetin kış şartlarında zor bir görev olsa da gece gündüz, kış demeden enerjinin devamlılığını sağlamak için görevimizi en iyi şekilde yapmak için büyük emek ve çaba sarf ediyoruz. Tek amacımız vatandaşımızın enerjisiz kalmasını önlemek." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
Enerjisa Dağıtım Şirketleri Genel Müdürü Murat Pınar, Avrupa Birliği'nin yeni teknolojiler ve projeler geliştirilmesi için oluşturduğu EUREKA çatısı altında faaliyet gösteren EUROGIA2020 Topluluğu'nun 1 Temmuz 2018 tarihinde devraldığı Başkanlığına ikinci kez seçildi.
Seçimleri her yıl ocak ayında gerçekleştirilen toplulukta Pınar’ın ikinci dönemi 1 Temmuz 2019 itibarıyla başlayacak.
EUROGIA Başkanı Murat Pınar, Başkanlığı devralmasının üzerinden henüz 6 ay geçmiş olmasına rağmen Başkanlığa tekrar seçilmiş olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Pınar, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"EUROGIA2020 gibi Avrupa Birliği'nin enerji alanında Ar-Ge çalışmalarının liderliğini üstlenen bir Topluluğun Başkanlığına ikinci kez seçilmekten memnuniyet duyuyorum. Tekrar Başkan seçilmemiz hem EUROGIA2020 Topluluğuna hakkıyla hizmet etmemiz, hem de Ülkemizi Avrupa Birliği’nin çatısı altındaki Kurumlarda daha uzun süre temsil etmemiz açısından oldukça faydalı olacak. Başkanlığı devraldığım zaman Ülkemizin Ar-Ge alanında yalnızca takipçi değil öncü olması gerektiğini söylemiştim. Önümüzdeki 1,5 yıl boyunca bu hedefe ulaşmak için Ar-Ge Projelerini ve çalışmalarını desteklemeye devam edeceğiz."
Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere 40 ülkenin kamusal olarak fonladığı ve hükümetler arası düzeyde kabul edilmiş uluslararası bir organizasyon olan EUROGIA2020, çalışmalarını KOBİ, kamu araştırma merkezleri, üniversiteler ve uluslararası şirketlerden oluşan paydaşları ile gerçekleştiriyor. 2008 yılından bu yana EUROGIA2020’den onay alan projelerin toplam bütçesi 250 Milyon Euro tutarında. Türkiye 2013 yılından bu yana EUROGIA2020’ye en fazla proje sunan ülke konumunda.
İnşaat sektörü dünyadaki enerji tüketiminin yüzde 30’u, küresel elektrik tüketiminin yüzde 55’i, enerji kaynakları CO2 emisyonlarının yüzde 25’inden sorumlu iken, sektörün enerji talebi 2060’a kadar yüzde 30 büyüyebilir.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın Enerji Teknolojileri Perspektifi raporuna göre, gelecek 40 yıl içinde, inşaat sektörü neredeyse 230 milyar metre kare daha büyüyecek.
Bu da 2060’a kadar her yıl dünyaya bir Japonya eklenmesi anlamına geliyor.
Bu büyümenin yarısı, inşaat sektöründe zorunlu enerji kuralları olmayan ülkelerden gelecek.
Aksiyon alınmazsa, inşaat sektöründeki enerji talebi 2060’a kadar yüzde 30 daha büyüyebilir. Bu miktar da Amerika’da, Avrupa’da ve Çin’deki konutlarda 2015’te tüketilen enerji ile aynı seviyede bulunuyor.
Gelişmekte olan ülkelerde enerji erişiminin yaygınlaşması, enerji tüketen cihazların kullanılması gibi gelişmelere bağlı olarak inşaat sektöründeki enerji talebinde her yıl yaklaşık yüzde 3 büyüme seviyesinde gerçekleşecek.
Eğer bütün ülkeler enerji verimli ve düşük karbonlu inşaat teknolojilerine hızla odaklanırsa, inşaat sektöründeki enerji talebi 2060’a kadar önemli oranda düşebilir.
Kaynak: IEA
Yenilenebilir enerji kaynaklarının kapasitesini artırmayı amaçlayan Hindistan, 2030’a kadar 500 gigavatlık yenilenebilir enerji kapasitesini sistemine katmayı planlıyor.
Söz konusu 500 gigavatlık kapasitenin 350 gigavatını güneş enerjisi santralleri oluştururken, 140 gigavatını rüzgar enerjisi santralleri 10 gigavatını ise diğer kaynakların oluşturması öngörülüyor.
Hidroelektrik santrallerinin de yenilenebilir enerji kaynağı olarak değerlendirilmesi durumunda ise bu kapasite toplamda 575 gigavata yükseliyor.
Hindistan’ın 500 gigavatlık yenilenebilir enerji kapasitesini devreye alma sürecinde 2022 dönüm noktası olarak öne çıkıyor çünkü 100 gigavat güneş ve 60 gigavat rüzgar enerjisi kapasitesinin 31 Mart 2022 tarihi itibarıyla devreye alınması planlanıyor. Hindistan bu sebeple, 31 Ocak 2020 itibarıyla bu kapasitenin oluşmasını sağlayacak tüm ihaleleri tamamlamış olmayı hedefliyor.
Kalan kapasite için 2020-2028 yılları arasında ihaleler gerçekleştirilecek.
Kaynak: Clean Technica
Norveç’in birçok enerji firması gelecek 10 yıl içerisinde yenilenebilir enerji kaynaklarından özellikle güneş ve rüzgara önemli miktarda yatırım yapacaklarını açıklarken, bu yatırımlar sonrasında ülkenin yenilenebilir enerji ihracatının 2030’da 8 kat artarak 9 milyar dolar getiri sağlayacağı ve ülkenin en büyük ikinci ihracat sektörü olan deniz mahsulleri sektörüyle aynı seviyeye gelmesi bekleniyor.
Equinor’ın önümüzdeki 10 yılda yenilenebilir ve düşük karbonlu enerjilere 15 milyar dolar, Statkraft’ın ise farklı ülkelerdeki 7-8 milyar dolarlık yatırım planının yanı sıra, Norveç’in en büyük güneş enerjisi tedarikçisi Scatec Solar’ın kapasitenin 2020’ye kadar iki katına çıkması planlanıyor.
Bunlara ek olarak Norveç’in çeşitli firmalarının da yenilenebilir enerji yatırımlarıyla, ülkenin yenilenebilir enerji ihracatından sağladığı gelirin 7 ila 9 milyar dolar arasında gerçekleşeceği öngörülüyor.
Bu da ülkenin en büyük ikinci ihracat yapan sektörü olan deniz mahsulleri sektörüyle aynı seviye anlamına geliyor.
Norveç’in yenilenebilir enerji yatırımlarının enerjiye en fazla ihtiyaç duyan ülkelere kanalize edilmesi planlanırken, gelecek 10 yılın Norveç’in gelişen güneş ve rüzgar sektörleri açısından önemli fırsatlar barındırdığı bir dönem olacağı öngörülüyor.
Kaynak: Energypost
Alstom’un “Breeze” adını verdiği ve mevcut Class 321 trenleri kullanılarak modern çağa uygun temiz bir ulaşım aracı olarak yeniden yapılandırdığı hidrojen trenin 2022’de piyasaya girmesi hedefleniyor.
Trenin geliştiricilerine göre, hidrojen tren sadece su emit edeceği için hiçbir zararlı emisyon üretmeyecek.
Alstom, hali hazırda treni Birleşik Krallık piyasasına getirmek için Eversholt Rail ile işbirliği içerisinde bulunuyor.
Birleşik Krallık Enerji Bakanı Claire Perry, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, ülkesinde ulaşımın çok önemli bir gelişim kaydettiğini ve şu anda yollarda birçok elektrikli aracın bulunduğunu dile getirdi.
“Bu yeni hidrojen treni Birleşik Krallık’ın ulaşımı nasıl dönüştürdüğünün ve daha yeşil ve temiz bir ekonomiye geçiş için çalıştığının önemli bir kanıtı” diye konuştu.
Alstom Birleşik Krallık ve İrlanda Genel Müdürü Nick Crossfield ise, Breeze’in ülkenin tarzına uygun modern görünümlü bir araç olacağını kaydetti.
Birleşik Krallık’ın 2040’a kadar dizel yakıtlı demir yolu taşıtlarını kullanımdan kaldırmayı hedeflediğini hatırlatan Crossfield, hidrojen trenin en ideal çözümlerden biri olduğunu sözlerine ekledi.
Alstom, eylül ayında da Coradia iLint olarak isimlendirdikleri hidrojen treni Almanya’da kullanıma almıştı.
Kaynak: Smart Energy International
Avrupa’da Enerji Fiyatları ve Maliyetleri
Avrupa Komisyonu tarafından her iki yılda bir yayınlanan Avrupa’da Enerji Fiyatları ve Maliyetleri raporuna göre, yenilenebilir enerjiden üretimin daha fazla olması, enterkonnekte sistemin gelişmesi ve daha entegre bir elektrik piyasasına bağlı olarak toptan elektrik fiyatlarında son yıllarda düşüş eğilimi hakim.
Rapora göre, daha düşük maliyetler, vergiler ve stabil bir şebeke tarifesiyle birlikte, konut elektrik fiyatları 2008’den sonra ilk kez 2017’de düştü fakat AB hala volatilite ve artan fosil yakıt fiyatlarına maruz kalma riski ile karşı karşıya olduğu için toptan elektrik fiyatları yeniden yükselmeye başladı.
Petrol ve gaz ithalatına oldukça bağımlı olan AB’de 2017’de enerji ithalatından kaynaklı maliyetler yüzde 26 artarak 266 milyar dolara ulaştı. Rapora göre, petrol fiyatlarındaki artış AB’nin büyümesinde ve enflasyonda da negatif bir etki yaratmış olabilir.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
