Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) elektrik dağıtım şirketlerine uyguladığı teşvik sistemi, elektrikte kayıp-kaçak oranınıyüzde 11,8'e indirdi.
AA muhabirinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) yetkililerinden aldığı bilgilere göre, 2013'te tamamlanan özelleştirme sonrası, elektrik dağıtım şirketlerine kayıp ve kaçak oranlarını düşürmeleri için EPDK tarafından uygulanan teşvik sistemi sonuçlarını verdi.
Ülke genelinde gelecek 5 yıl içinde elektrikte kayıp kaçak oranının yüzde 10'un altına düşürülmesi hedefleniyor.
Özelleştirmeler sonrası yıllara sari olarak kayıp kaçakta istikrarlı bir düşüş grafiği yakalandı. Ülke genelinde kayıp kaçak oranı 2014'te yüzde 14,6'ya, 2015'te yüzde 14'e, 2016'da yüzde 13,4'e ve 2017'de yüzde 12,6'ya indi.
Dağıtım şirketlerinin EPDK tarafından belirlenen hedef kayıp oranlarına ulaşabildiği ölçüde kazanç veya zarar edebildiği sistem sayesinde, elektrik dağıtım özelleştirmelerinin tamamlandığı 2013'te yüzde 15,9 seviyesinde olan kayıp kaçak oranı, 2018 sonu itibarıyla yüzde 11,8'e düştü.
-En düşük kayıp oranı Uludağ EDAŞ'ın
Türkiye'de 21 bölgede hizmet veren şirketlerin 2018 yıl sonu performanslarına bakıldığında, yüzde 4,20 ile en düşük kayıp oranı Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova'da elektrik dağıtım faaliyeti gösteren Uludağ EDAŞ'ın oldu.
Bu şirketi yüzde 4,37 ile Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ'ın elektrik dağıtımından sorumlu Trakya EDAŞ ve yüzde 5,08 ile Sivas, Tokat ve Yozgat'ta elektrik dağıtımını sağlayan Çamlıbel EDAŞ izledi.
En yüksek kayıp oranı sıralamasında yüzde 54,9 ile Dicle EDAŞ ilk sırada yer aldı. Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt'de faaliyet gösteren şirketin kayıp oranı, 2013'te yüzde 75,8 seviyesindeydi.
Dicle EDAŞ'ı yüzde 49,2 oranıyla Van, Muş, Bitlis ve Hakkari'de hizmet veren Vangölü EDAŞ ve yüzde 23,6 ile Erzurum, Ağrı, Kars, Erzincan, Iğdır, Ardahan ve Bayburt'ta hizmet veren Aras EDAŞ izledi.
Kaynak: AA
EÜAŞ Genel Müdürü İzzet Alagöz, 5 yıl içerisinde enerji verimliliğini yüzde 5 arttıracaklarını söyledi.
Enerji Bakanlığı Elektrik Üretim AŞ. (EÜAŞ) Genel Müdürü İzzet Alagöz, Enerji Verimliliği Derneği tarafından gerçekleştirilen “Verimli Buluşmalar” toplantı dizisinin üçüncüsünde yaptığı değerlendirmede, 5 yıl içerisinde enerji verimliliğini yüzde 5 arttıracaklarını söyledi.
Alagöz, “Elektrik Üretim AŞ olarak 60’a yakın elektrik santrali işletiyoruz. Devlete, millete ve bakanlığa olan birinci dereceli sorumluluğumuz, bu santralleri işler halde bulundurmak, gerekli bakımlarını yapmak. Bunu yaparken de verimlikle ilgili sorgulama yapılması çok önemli ve gerekli. Bu noktada Bakanlığımıza bir söz verdik ve enerji verimliliği ile ilgili özel bir çalışma başlattık. Enerji verimliliğini portföy bazında her yıl yüzde 1 artırarak 5 yılda yüzde 5 verimlilik sağlayacağız" dedi.
Alagöz, bu nedenle EÜAŞ içerisinde Enerji Verimliliği Daire Başkanlığı oluşturduklarını; bu başkanlığın bütün santrallerde yaptıkları ölçme ve izleme süreçleri sonrasında geliştirdikleri projelerle verimliliği arttırmaya çalıştıklarını ifade etti.
Alagöz, enerji verimliliğinin, üzerinde çok konuşulan ve herkesin gündeminde olmasına karşın bu alandaki çalışmaların yoğunlaşmadığına vurgu yaparak “Kaynakları israf etme gibi bir lüksün bulunmaması sebebiyle toplumun bu konuda uyarılması, bilinçlendirilmesi gerekiyor. Bunun için teknik çalışmalar da yapmalıyız ama daha çok bir bilinçlendirme, algı oluşturma noktasında da hem çalışanlarımızı hem üreticileri hem tüketicileri açıkçası uyandırmalıyız. Bu yüzden Enerji Verimliliği Derneği çok ciddi bir iş yapıyor” şeklinde konuştu.
Kaynak: Enerji Günlüğü
Türkiye’de yılın ilk çeyreğinde üretilen elektriğin yüzde 62’si yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılandı.
AA muhabirinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerinden yaptığı derlemeye göre, yılın ilk çeyreğinde Türkiye'nin toplam elektrik üretimi 74 milyar 252 milyon kilovatsaati buldu.
Yılın ilk çeyreğinde elektrik üretiminde hidroelektrik santrallerinin payı yüzde 30,41 oldu. Üretimde yerli kömürün payı yüzde 16,22, rüzgarın payı yüzde 8,33, jeotermalin payı yüzde 3,04 ve güneş ile lisanssız üretimin payı ise yüzde 2,49 olarak hesaplandı. Üretimde biyokütle ve diğer kaynakların payı ise yüzde 1,6 oldu.
İthal kaynaklardan gerçekleşen üretim ise yüzde 38'e geriledi.
Yerli kaynaklarda kurulu güç arttı
Geçen yıl ilk çeyreğinde 86 bin 868 megavat olan Türkiye'nin elektrikteki kurulu gücü, bu yılın aynı döneminde 89 bin 131 megavata yükseldi. Söz konusu dönemde toplam kapasitede yerli kaynakların kurulu gücü 50 bin 310 megavattan 53 bin 473 megavata çıktı.
Öte yandan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, daha önce yaptığı açıklamada, "Amacımız yerli kaynakların payını yüzde 60-70'lere yükseltmek. Daha çok yerli ve yenilenebilir diyerek birçok projeyi hayata geçiriyoruz." ifadelerini kullanmıştı.
Geçen yılın ocak-mart döneminde yerli ve yenilenebilir kaynakların elektrik üretimindeki payı yüzde 48,56 iken, bu yılın aynı döneminde bu oran yüzde 62'ye (46 milyar 11 milyon kilovatsaat) çıktı. Yerli ve yenilenebilir elektrik üretimindeki bu artış, cari açığın kapanmasına 513 milyon dolarlık katkı sağladı.
Kaynak: AA
Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde inşa edilen ve Türkiye’nin halihazırda tek bir alanda inşa edilmiş, devredeki en büyük GES projesi olma unvanına sahip Kayseri OSB GES projesinin son fazının da tamamlandığı ve santralin gücünün 55 MW’a ulaştığı açıklandı.
Projeyi geliştiren ve santralin mühendislik ile kurulum işlemlerini gerçekleştiren Seferoğlu Elektrik tarafından yapılan açıklamaya göre 6 MW’lık ilk fazı 2015 yılında devreye giren projenin 4 MW’lık son fazı da 2018 Aralık ayında devreye alındı.
Santralin ulaştığı kurulu güç ile yılda 100 milyon kilovat-saat elektrik üretimi gerçekleştirmesi, bu sayede Kayseri OSB’nin gündüz saatlerinde gerçekleştirdiği elektrik tüketiminin %25’lik bölümünün güneş enerjisinden sağlanması mümkün olacak.
Lisanssız elektrik üretimi düzenlemeleri kapsamında gerçekleştirilen projede her faz ortalama 8 yılda yatırım bedelini karşılayabilecek.
Aynı zamanda santral sayesinde yılda 8 milyon metreküp doğalgaz ithalatının önüne geçilerek, Türkiye’nin cari açığının da mevcut doğalgaz fiyatları ile yılda 11 milyon dolar düşük olması mümkün olacak.
Seferoğlu Elektrik tarafından yapılan açıklamada Kayseri OSB’nin alanı içinde yer alan santralin, OSB içinde kurulan santrale 300 metrelik kablo ile bağlanması sayesinde üretilen elektrikte kayıp-kaçak oranı minimum seviyede kalacağı da vurgulandı.
Kaynak: Yeşil Ekonomi
Enerjisa dağıtım şirketleri, enerji kaynaklarının verimli şekilde kullanılmasını desteklemek amacıyla 2010 yılından bu yana düzenlediği “Enerjimi Koruyorum” projesi ile ilkokul çağındaki öğrenciler arasında enerji tasarrufunun önemine dikkat çekmeye devam ediyor. Toroslar EDAŞ, Başkent EDAŞ ve AYEDAŞ’ın projesi kapsamında, 17-30 Nisan 2019 tarihleri arasında İstanbul, Ankara, Gaziantep, Mersin ve Kastamonu’da 30 ilkokuldan 6.100 öğrenci “Dünyanın Enerjisini Ben Koruyorum!” dedi.
Enerjisa dağıtım şirketleri Toroslar EDAŞ, Başkent EDAŞ ve AYEDAŞ, çocuklara enerji tasarrufunu eğlenceli ve öğretici bir yol ile anlatmaya devam ediyor. “Enerjimi Koruyorum” projesi kapsamında, 7-11 yaş grubu ilkokul öğrencileri bu yıl “Küsmesin Yıldızlar” isimli tiyatro oyunu ile enerji kaynaklarını kullanırken nasıl tasarruf edebileceklerine dair bilgi edindiler.
Enerjisa çalışanlarının gönüllülük esasıyla oluşturduğu “Enerjik Gönül”ler kapsamında 50 gönüllü çalışanının rol aldığı, 17-30 Nisan 2019 tarihleri arasında İstanbul, Ankara, Gaziantep, Mersin ve Kastamonu’da gerçekleşen tiyatro gösterilerini 30 ilkokuldan toplamda 6.100 öğrenci izledi.
“Dünyanın Enerjisini Ben Koruyorum!” sloganı ile 2010 yılından bu yana devam eden proje kapsamında bugüne kadar 380 gönüllü çalışanın verdiği eğitimler ile 580 okulda 250 binden fazla ilkokul öğrencisi enerji verimliliği ve tasarrufu konusunda bilgilendirildi.
“Enerjimi Koruyorum” Projesi 2018 yılında dünyanın en önemli sosyal sorumluluk ödül programlarından olan ve “Kalbi Olan Şirketler” sloganıyla düzenlenen International CSR Excellence Awards “En İyi Enerji Yönetimi Ödülü”nün yanı sıra, yine 2018 yılında “Altın Pusula Ödülü”ne layık görülmüştü.
Elektrik dağıtım sektörünün yetişmiş eleman ihtiyacına çözüm üretmek adına başlatılan Enerjinin Yıldızları Projesi çerçevesinde Antalya’da Kepez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde Yüksek Gerilim Laboratuvarı kuran Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş. (AEDAŞ), Yüksek Gerilim Dalı’nı tercih eden öğrencilere teorinin yanı sıra pratik eğitim fırsatı da sunuyor. Uygulamalı eğitim planı çerçevesinde verilen derslerden biri 25 Nisan Perşembe günü Antalya’da Manavgat Irmağı üzerinde kurulu olan Oymapınar Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nde gerçekleştirildi.
Kepez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde ‘Yüksek Gerilim Dalı’nı seçen 17 öğrenci, 3 öğretmen ve AEDAŞ yetkilileri eşliğinde gerçekleştirilen gezide, Santral görevlileri Hidroelektrik santral ile akan suyun gücünün elektriğe nasıl dönüştüğünü her aşaması ile anlattı. İlk defa bir barajı ziyaret eden 12’inci sınıf öğrencisi gençler Antalya’nın ikinci en büyük enerji santralini görme fırsatına da sahip oldu.
Elektrik dağıtım sektöründe 3 şirket ile hizmet veren Cengiz ve Koloğlu Holding’in sektörün nitelikli eleman ihtiyacına çözüm üretmek hedefiyle hayata geçirdiği ‘Enerjinin Yıldızları’ projesi kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü ile yapılan ‘Mesleki Eğitim Protokolü’nün ardından İstanbul, Sivas ve Antalya’da belirlenen 3 meslek lisesinde Yüksek Gerilim Dalı bölümü açılmış ve 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı’nda söz konusu okullarda Yüksek Gerilim Laboratuvarı kurulmuştu.
Bu çerçevede AEDAŞ’ın Kepez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde kurduğu ‘Yüksek Gerilim Laboratuvarı’nda eğitim başlarken dağıtım şirketinin yönetici ve çalışanları, bilgi birikimlerini ve deneyimlerini öğrencilere aktarmak üzere mentorluk görevini üstlenmişti. Öğrencilerin yüksek gerilim laboratuvarlarında mesleki formasyonun gerektirdiği eğitimi görmesini amaçlayan Enerjinin Yıldızları Projesi kapsamında başta Elektrik Piyasası dersi olmak üzere 14 hafta için 14 özel ders belirlendi. Söz konusu dersler arasında şebeke bakımı, malzeme eğitimi, havai hat uygulama, iş sağlığı ve güvenliği, aydınlatma, kayıp kaçak, müşteri operasyonları, sayaç ve ölçü eğitimi gibi konular yer alıyor.
Küresel yenilenebilir enerji kapasitesindeki büyüme, 18 yıl aradan sonra ilk kez 2018’de durdu.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) verilerine göre, iklim değişikliği ile mücadelede kritik rol oynayan yenilenebilir enerji kaynaklarının kapasitesinin artırılmasında geçen yıl yeterince çaba gösterilmedi.
2018’de, rüzgar, güneş, hidro, biyoenerji ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarından 177 gigavat kapasite artışı sağlanırken, bu rakam bir önceki yılki kapasite artışıyla aynı seviyede gerçekleşti.
Böylece yenilenebilir enerji kapasitesindeki büyüme 2001'den sonra ilk kez geçen yıl hız kesti.
Geçen yıl yenilenebilirde en fazla kapasite artışı 97 gigavatla güneş enerjisinde oldu. Güneşi, 48 gigavatla rüzgar ve 25 gigavatla hidroelektrik takip etti.
Çin'in maliyetleri azaltmak için teşviklerde yaptığı ani değişiklik, güneş enerjisinde kapasite artışının beklenenden daha alt düzeyde kalmasında etkili oldu. Güneşte beklenti kapasitenin 100 gigavat artması yönündeydi.
Çin'de işletmeye giren güneş kapasitesi geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 17 azalarak 44 gigavata geriledi. ABD'de de güneş enerjisi kapasitesinde artış görülmedi.
Ayrıca yenilenebilir enerjideki büyümenin sekteye uğramasında, Avrupa Birliği ve Hindistan'da rüzgar kapasitesi kurulumlarının düşmesi etkili oldu.
Öte yandan maliyetlerdeki düşüş sebebiyle Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Asya'nın bazı bölgelerinde rüzgar ve güneş enerjisi başta olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarında kapasite arttı.
IEA Başkanı Dr. Fatih Birol, yenilenebilir enerji kapasitesindeki artışın yavaşlatılmaması ve hükümetlerin bu durumu düzeltmek için hızla hareket geçmesi gerektiğini ifade etti.
Yenilenebilir enerjide maliyetlerin ciddi oradan düştüğüne dikkati çeken Birol, "Dur ve kalk politikaları sektöre ve bu alandaki istihdama zarar veriyor. 2018'e ilişkin veriler endişe verici ama akıllı ve kararlı politikalar, yenilenebilir enerji kapasitesini yeniden yükseliş trendine sokabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: Uluslararası Enerji Ajansı
Küresel elektrikli araç batarya pazarının 2027’ye kadar 31,7 milyar dolarlık bir değer oluşturarak yüzde 8,5 büyüyeceği öngörülüyor.
Future Market Insights’ın tahminine göre, elektrikli araç lityum-iyon batarya pazarı 2027’ye kadar 23 milyar dolarlık gelir oluşturacağı hesaplanıyor.
Son dönemde elektrikli araçlara olan talep, batarya üreticilerini üretim kapasitelerini artırmaya teşvik etti. Büyüyen kapasiteler üreticilerin daha ekonomik şartlarda üretim yapmasını ve maliyetlerini düşürmesini sağladı. Ayrıca, yeni batarya teknolojisi de elektrikli araçların kilometre mesafelerindeki maliyetleri düşürdü. Tüm bu gelişmeler ise insanların tercihlerinin konvansiyonel araçlardan elektrikli araçlara kaymasına sebep oldu.
Kaynak:Smart International
İngiltere'nin 2050 yılına kadar sera gazlarını keserek iklim değişikliğine karşı küresel mücadeleye öncülük etmesi bekleniyor.
İngiltere'nin iklim değişikliği ile ilgili danışma komitesine göre, ülke, sera gazı emisyonlarını 2050 yılına kadar net sıfıra indirmeyi hedeflemeli. Bununla ilgili olağan üstü hal ilan eden İngiltere, bu küresel sorunu masaya yatıran ilk öncü ülke olacak.
Bu hedefe ulaşılması için İngilizlerin daha az uçması, elektrikli araba kullanması, az et yemesi ve ev termostatlarını gezegene zarar veren sera gazlarını dizginlemek için 19 dereceye düşürmeleri gerekiyor. Milletvekilleri, bilim adamları, endüstri yetkilileri ve analistlerin yer aldığı bir panel tarafından hazırlanan 277 sayfalık raporda ayrıca sanayi, tarım ve havacılık için de sert bir revizyon önerildi.
Ortaya konulan bu proje, Başbakan Theresa May ve haleflerinin 2050 yılına kadar net emisyonları sıfıra düşürme hedefine ulaşma hedeflerine işaret ediyor. Milletvekilleri, ülkenin Avrupa Birliği'nden ayrılması gerektiği konusunda derinlemesine bölünmüş olsalar da, bu durum Birleşik Krallık ‘ta çevre konusunda artan bir fikir birliğine varıldığının bir göstergesi.
Kaynak: ThePublicsRadio
Alman konsorsiyumu, yenilenebilir hidrojeni bir tuz deposunda depolamak için bir araştırma platformu kurdu.
100’dan fazla partneri bulunan Hidrojen Enerjisi Depolama ve Çözümleri platformu, HYPOS, platformu bu alandaki araştırmalar için kullanmak istiyor.
İki yıl sürecek araştırmalar sonrasında kurulacak tesis, Avrupa’nın ilk hidrojen mağara deposu ve aynı zamanda dünyanın da ilk yeşil deposu özelliğini taşıyacak.
Proje müdürü Stefan Bergander, yenilenebilir enerji üretiminden sağlanacak üretim fazlasıyla oluşturulacak yeşil hidrojenin ihtiyaç halinde depolanabileceğini belirterek, “Bu da bize geniş ve mevsimsel bir depo sunacak ve tedarik güvenliğini de sağlayacak.” açıklamasında bulundu.
Kaynak: Clean Energy Wire
Küresel Enerji Depolama Görünümü 2019
Küresel enerji depolama pazarı büyüme ivmesi kazanmışken, 2024’e doğru Avusturalya, Kanada, Çin, Almanya, Hindistan, Japonya, Güney Kore, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri’nde, depolama pazarındaki gelişmeler de dikkati çekiyor.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.