ELDER tarafından EPDK koordinatörlüğünde düzenlenen “4. Enerjide Ar-Ge Çalıştayı” 18-19 Aralık tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilecek. Çalıştayın ikinci gününde İTÜ Arı Teknokent ile birlikte “ELDER Utility Day” girişimcilik etkinliği düzenlenecek.
Elder Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen: “Fikirlerini geliştiren ve belli aşamaya getiren erken aşama genç teknoloji şirket girişimcilerinin (MPV öncesi, MPV hazır, MPV sonrası, ürün hazır veya satışı yapılmış) arasından sektöre en yakın olanları seçilerek ELDER Utility Day etkinliğinde sahne alacak.”
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) koordinatörlüğünde Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) tarafından düzenlenen “4. Enerjide Ar-Ge Çalıştayı” 18-19 Aralık 2019 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilecek.
Açılış konuşmalarını, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı Mustafa Yılmaz’ın, ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen’in ve Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği (GAZBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Arslan’ın yapacağı çalıştay; Türkiye’deki üniversiteleri, teknokentleri ve Ar-Ge şirketlerini elektrik ve doğalgaz dağıtım şirketleriyle buluşturacak.
ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen, Türkiye’de enerji sektörünün hızla geliştiğini ve birçok yeni ve inovatif fikri hayata geçirmeye olanak sağladığını belirtti. Enerji sektörünün, geleceğin şekillenmesinde stratejik ve lokomotif konumda olduğunu söyleyen Çeçen, “ELDER’i inovasyonun her aşamasında güçlü bir partner, mentor ve sponsor olarak konumluyor ve ELDER olarak tecrübelerimizle girişimcilere destek olarak sektörün gelişimine katkı sağlamayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
Geleceğin fikirleri “ELDER Utility Day Girişimcilik Yarışması’nda”
Çalıştayın ikinci gününde, “ELDER Utility Day” girişimcilik etkinliği düzenlenecek. Çeçen, “Fikirlerini geliştiren ve belli aşamaya getiren erken aşama genç teknoloji şirket girişimcileri (MPV öncesi, MPV hazır, MPV sonrası, ürün hazır veya satışı yapılmış) arasından sektöre en yakın olanları seçilerek ELDER Utility Day’de sahne alabilecek. İzleyici olarak yer alan potansiyel girişimciler ve yatırımcılar da yenilikçi fikir ve iş modellerinden haberdar olma ve yükselen girişimler ile tanışma fırsatı elde edebilecekler” dedi.
Girişimcilere 300 bin TL ödül verilecek
Çeçen, ELDER Utility Day’de sahne almayı hak eden girişimcilere paydaş ve iş birliği olanakları yaratılacağını ifade etti. Ayrıca girişimcilere yatırımcılarla tanışma ve olası müşterilere erişme ortamı sağlanacağını kaydeden Çeçen, “İlk 3’e seçilen girişimcilere ödül verilecek. Birinciye 150.000-Tl, ikinciye 100.000-TL ve üçüncüye 50.000-TL olmak üzere toplam 300.000 TL ödül verilecek” diye konuştu.
İkili görüşmeler sağlanacak
Etkinlik süresince ikili görüşmelerin de (B2B) yapılabileceği çalıştayda; elektrik ve doğalgaz dağıtım şirketlerinin Ar-Ge projelerine yönelik öncelik ve ihtiyaçları, üniversite ve araştırmacıların sektöre yönelik projeleri ile ilgili kurumların Ar-Ge desteklerinin katılımcılarla paylaşılması hedefleniyor. Çalıştaya ilişkin kayıt ve program bilgileri ile ELDER Utility Day Girişimcilik Yarışmasına ilişkin başvurular, www.elderargecalistayi.info adresinden yapılabilecek.
Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC), Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu (CGFT) ve Hello Tomorrow Türkiye iş birliğiyle düzenlenen "Temiz Enerji, Bilim ve Teknolojide Kadın Liderler" konulu konferansın açılışında konuşan Sabancı, temiz enerji kaynaklarının daha sürdürülebilir bir enerji sistemine geçişin merkezinde olduğunu söyledi. Bu noktada teknoloji ve inovasyonun çok kritik kavramlar olduğunu kaydeden Sabancı, "Kadınların güçlendirilmesine yönelik önemli girişimler olsa da kadınlar, halen temiz enerji, bilim ve teknolojideki iş gücünün yarısından daha azını oluşturuyor ve karar verme düzeylerinde yeterince temsil edilmiyorlar." ifadesini kullandı.
Sabancı, küresel enerji sektöründeki kadınların iş gününün yüzde 20'sini oluşturduğuna dikkati çekerek "Kadınların iş gücüne katılımı temiz enerji alanında yüzde 32 ile nispeten daha iyi durumda. Bu da muhtemelen kadınların sürdürülebilirlikle ilgili tercihlerini yansıtıyor. Petrol ve gazda ise bu oran, yüzde 22'ye düşüyor. Ayrıca, enerji sektöründe istihdam edilen kadınların yarısı, idari sorumluluklar alıyor. Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematikle ilgili işlerde çalışan kadınların oranı ise sadece yüzde 8,9. Özetle, enerji sektörü iş gücü açısından cinsiyet dengesizliğinin en yüksek olduğu sektör olmaya devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kadınların enerjide liderlik pozisyonlarındaki temsilinin ise daha az seviyede olduğuna dikkati çeken Sabancı, 2018 yılında, dünyanın en büyük 100 petrol ve gaz şirketi arasından sadece birinin bir kadın üst yöneticisi olduğunu ve üst yönetim pozisyonlarının sadece yüzde 15'ini kadınların oluşturduğunu anlattı.
"Kadınlar enerji sektörünün yüzde 24'ünü oluşturuyor"
Sabancı, Türkiye enerji sektöründe de oranların küresel değerlerle benzerlik gösterdiğini dile getirerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kadınlar enerji sektörünün yüzde 24'ünü oluştururken, yüzde 17'si yönetsel pozisyonlarda yer alıyor. Dünyanın acilen ihtiyaç duyduğu temiz enerji dönüşümünün ancak yeni bakış açıları ve yenilikçi iş modelleri getirebilecek kadınların daha fazla katılımıyla gerçekleşebileceğine inanıyorum. Yapılan çalışmalara göre, kadınların karar alma süreçlerine dahil edilmeleri çalışanları daha çok motive ediyor ve daha iyi bir çalışma ortamı yaratırken, diğer yandan daha başarılı bir risk yönetimi sağlıyor. Çalışmalar, özellikle enerji sektöründeki cinsiyet çeşitliliğinin karlılığı artırdığını gösteriyor. Kadınların karar alma sürecine katılımı verimliliği artırıyor. Bu noktadan hareketle, temiz ve yenilenebilir enerji konusundaki birçok girişim, kadınların güçlendirilmesine katkı ve destek veriyor."
Türkiye'nin enerji politikasının çeşitli zorluk ve fırsatlarla dünyanın en hızlı büyüyen pazarlarından biri olacağını kaydeden Sabancı, çeşitli ve rekabetçi insan kaynağıyla Türkiye'nin potansiyelini gerçekleştirebileceğine inandığını vurguladı.
Kaynak: Haberler.com
Evde en fazla enerji tüketen elektrikli aletlerin başında buzdolabı, bulaşık makinesi, klima ve elektrikli ısıtıcılar geliyor. Elektrikli ev aletlerini doğru kullanarak, faturanızı yüzde 30 oranında düşürebilirsiniz. Bunun için yeni bir keşif yapmaya gerek yok. Günlük rutin hayatta alacağınız basit önlemler ve doğru cihaz seçimi, 100’lerce lira daha az ödemenizi sağlayabilir.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın desteği ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) öncülüğünde enerji sektöründeki iletişimcilerin bir araya gelmesi ile oluşturulan Enerji İletişim Grubu’nun (EİG), ekim ayı elektrik tarifesini baz alarak yaptığı hesaplamaya göre; aylık tüketimi 360 kilowatt-saat olan bir aile, konforundan ödün vermeden 255 liralık faturasını 185 liraya indirebilir.
Bu tasarrufun yıllık karşılığı 840 lira. Bir başka deyişle bu hedefe ulaşanlar yılda 3-4 elektrik faturasını bedavaya getirebilir.
Özellikle ısı yalıtımı yaptırmak kış aylarında faturanızı oldukça düşürecektir.
- Telefonunuz takılı olmasa da eğer şarjınız prize takılıysa elektrik tüketmeye devam eder.
- Kombinizin derecesini sabit bırakın.
- Elektrikli ev aletleri alırken mutlaka yıllık enerji tüketimine bakın. En düşük olanı veya en düşük Watt’lı olanı alın.
- Saçınızı havlu ile iyice kurulayın, kuruladıktan sonra makineyi kullanın.
- Şofben kullanacağınız yere yakın olsun (en fazla 6 metre).
- Tatile giderken şofben ve termosifon gibi su ısıtıcılarınızı kapatmayı unutmayın.
- Su ısıtıcısındaki (kettle) kireç ve tortuları sık sık temizleyin. İhtiyacınız kadar su ısıtın.
- Konutlardaki toplam elektrik tüketiminin büyük bir kısmını aydınlatma kalemi oluşturuyor. Kullanılan klasik ampüller LED ampuller ile değiştirildiğinde aydınlatma kaynaklı elektrik tüketiminde yüzde 80’e varan oranlarda tasarruf sağlanabiliyor.
- Beyaz eşya seçerken A+, A++ ve A+++ ürünleri tercih etmek, uzun vadede elektrik faturalarına olumlu olarak yansıyor. ‘+’ arttıkça tüketim düşüyor.
- Çamaşır ve bulaşık makinelerini kullanırken yıkanan eşyaların özelliğine uygun programları seçmek, elektrik tüketimini de düşürüyor.
- Buzdolabını güneş olmayan noktada duvardan en az 10 cm uzaklıkta açık alana koyup, ürünleri önü açık şekilde yerleştirerek, ayda yüzde 20 kadar tasarruf etmek mümkün.
- Klimayı doğru kullanarak sadece bu kalemde 3’te 1 oranında tasarruf yapmak mümkün. Bunun için oda sıcaklığını sabitlemek, ısıtma ve soğutma yapılan odaya dışarıdan hava girmesini engellemek gerekiyor.
- Elektrikli ev aletlerinin kullanımı bittiğinde priz ile bağlantısını keserek, elektrik tasarrufu sağlanabiliyor.
Kaynak: Posta
Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı kurulu gücünün 2024 yılında geçen yıla göre yüzde 50 artarak 63 gigawatta ulaşacağı öngörülüyor. Bu artışla Türkiye, Avrupa'da en fazla yenilenebilir enerji kapasitesi bulunan 5 ülkeden biri olacak.
AA muhabirinin Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) "Yenilenebilir Enerji 2019" raporundan yaptığı derlemeye göre, küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin 2019-2024 döneminde yüzde 50 artarak 3 bin 721 gigawatta yükseleceği hesaplanıyor. Bu dönemde, dünya yenilenebilir enerji kurulu gücüne bin 200 gigawatt kapasite eklenecek.
Çin, 2024'te dünyadaki kurulu yenilenebilir enerji kapasitesinde bin 219 gigawattla ilk sırada gelirken, bu ülkeyi 411 gigawatt temiz enerji kapasitesiyle ABD izleyecek.
ABD'yi 235 gigawatt kapasitesiyle Hindistan, 166 gigawattla Almanya, 156 gigawattla Brezilya, 153 gigawattla Japonya takip edecek. Kanada 107, İspanya 81, Fransa 80 ve İtalya 68 gigawattla yenilenebilir enerji kurulu gücü en yüksek olan ilk 10 ülke arasında yer alacak.
Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı kurulu gücünü giderek artıran Türkiye’nin ise 2024'te 63 gigawatt temiz enerji kapasitesine ulaşacağı öngörülüyor. Türkiye'nin 42 gigawatt seviyesindeki mevcut yenilenebilir enerji kurulu gücü, 2024'te yüzde 50 artmış olacak.
Söz konusu artışla Türkiye, Almanya, İspanya, Fransa ve İtalya ile Avrupa'da en fazla yenilenebilir enerji kurulu gücü bulunan ilk 5 ülke arasına girecek. Türkiye, bu değerle dünya sıralamasında ise 11'inci sıraya yükselecek.
Türkiye'nin 2018 sonu itibarıyla 5,1 gigawatt seviyesinde bulunan güneş enerjisi kurulu gücü, 2024'te iki kat artışla 15,1 gigawatta yükselecek. Güneş enerjisindeki ilave 10 gigawatt kapasite artışının 3,7 gigawattı dağıtık enerji sistemlerinden sağlanacak.
Rüzgâr enerjisi kapasitesi de geçen yıla göre yüzde 84 artarak 2024'te 12,9 gigawatta ulaşacak. Bu dönemde, rüzgâr enerjisinde 5,9 gigawatt ilave kapasite devreye girecek.
Aynı dönemde hidroelektrik kapasitesi 2018'e göre yüzde 11 büyümeyle 31 gigawatta çıkacak. Türkiye'nin biyokütledeki kurulu gücü 900 megavat artışla 1,5 gigawatta, jeotermal enerjideki kurulu gücü ise 800 megavat artışla 2,1 gigawatta yükselecek. Böylece, Türkiye'de 2019-2024'te yaklaşık 21 gigawatt temiz enerji kapasitesi devreye alınacak.
IEA Kıdemli Analisti Heymi Bahar, rapordaki Türkiye verilerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye'de daha önce hidroelektrik ağırlıklı yenilenebilir enerji kapasitesinin devreye alındığını fakat 2019-2024 döneminde devreye giren yenilenebilir kapasitesinin yaklaşık yüzde 75'inin güneş ve rüzgâr enerjisinden sağlanacağını aktardı.
Bahar, bu kapsamda Türkiye'de önemli bir teknoloji değişimi yaşanacağının altını çizerek, şunları kaydetti:
"Bu dönemde özellikle dağıtık güneş enerjisi kapasitesindeki artış dikkati çekiyor. Beklentimiz, market, fabrika, okul veya organize sanayi bölgeleri (OSB) gibi daha büyük çaplı alanlarda dağıtık güneş enerjisi kurulumlarının devreye alınması. Bu kurulumlar evlerin çatılarında da olacaktır ama asıl büyümenin OSB veya fabrika gibi büyük kapasitelerden sağlanacağını öngörüyoruz. Bu Türkiye için yeni bir sektör olacak. Son çıkan aylık mahsuplaşma yönetmeliğiyle, bu kurulumları düşünüyoruz. Sektörün beklentisi yıllık mahsuplaşma fakat dünyadaki mahsuplaşma trendinin saatlik hatta 15 dakikalık olduğunu düşünürsek, aylık mahsuplaşma iyi bir başlangıç. Ayrıca, yatırım maliyetlerinin de düşmesini bekliyoruz. Bu düşüşle dağıtık sistemler daha cazip hale gelecektir. Finansman, Türkiye için bir belirsizlik oluştursa da ekonomik göstergelerin giderek iyileşmesiyle, daha fazla finansman bu yatırımlara kanalize edilebilir."
Türkiye'deki temiz enerji kapasitesi artışında Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihalelerinin küçük ölçekli kapasitelerle yapılacak olmasının da büyümede önemli rol oynayacağını aktaran Bahar, ihalelerde çıkan fiyatların dünyadaki trendi takip ettiğini ifade etti.
Bahar, öte yandan, yenilenebilir enerji yatırımlarında ihale fiyatlarının yanı sıra alım garantilerinin de kapasite artışını etkilediğine dikkati çekerek, "Türkiye de dünyada olduğu gibi önce alım garantisiyle başladı, sonra ihale bazlı modele geçiş yaptı. Yenilenebilir enerji teknolojileri ön yatırımları çok yüksek olduğu için uzun dönemli bir garantiye ihtiyaç duyuyor. Bu miktarlar ister düşük ister yüksek fiyatta olsun, dönemleri 5 yıl veya 15 yıl olsun farketmiyor ama bankadan finansman sağlanması için gerekli. Bu sadece Türkiye için değil tüm dünyada geçerli bir durum." değerlendirmesinde bulundu.
"Offshore rüzgarda potansiyel var"
Bahar, Türkiye'nin yenilenebilir enerji teknolojilerindeki gelişimine ilişkin ise dünyadaki güneş panellerinin yaklaşık yüzde 80'inin Çin veya Çinli şirketler tarafından Asya ülkelerinde üretildiğini aktardı.
Bahar, Hindistan gibi pek çok ülkenin Çin'le rekabette zorlandığına işaret ederek, Türkiye'de yerli panel üretiminde büyük bir iyileşme öngörmediğini ifade etti. Türkiye'nin rüzgâr teknolojileri üretiminde ise uzun süredir iyi durumda olduğunu olduğunu kaydeden Bahar, ülkenin bu alanda potansiyelini değerlendirebileceğini anlattı.
Öte yandan, Türkiye'de 2024'e kadar deniz üstü (offshore) rüzgâr kurulumu öngörmediklerini belirten Bahar, "Türkiye'nin üç tarafının denizlerle çevrili olduğunu ve kıyı derinliğinin fazla olmamasını dikkate aldığımızda, önemli bir offshore potansiyeli olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle Avrupa'da offshore kapasitesinde artış bekleniyor. Türkiye de bu alandaki potansiyelini değerlendirmeli." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Türkiye’nin ilk Jeotermal İhtisas Organize Sera Bölgesi’nde yer tahsisleri tamamlandı, jeotermal ısıtmalı seracılık yatırımları başladı. Bölgenin ekonomiye yıllık 300 milyon TL’lik katkı sunması bekleniyor.
Denizli’nin Sarayköy ilçesinde kurulan Türkiye’nin ilk Jeotermal İhtisas Organize Sera Bölgesi’nde (JEOSEB) arazi sahiplerine tahsis belgeleri verildi. Yaklaşık 600 kişiye istihdam sağlayacak Sarayköy JEOSEB’nin Türkiye ekonomisine yılda doğrudan 100 milyon liralık katkı sunması bekliyor. Dolaylı etkileriyle birlikte istihdam sayısının 1500’ü, ekonomik katkının ise 300 milyon lirayı aşabileceği hesaplanıyor.
Sarayköy JEOSEB’nin ısıtması, ilçede bulunan Zorlu Enerji’ye ait jeotermal elektrik santrali tarafından sağlanacak. Böylece seralarda işletme maliyeti, alternatif yakıtlara göre yüzde 30-40 azaltılmış olacak.
Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) Başkanı Ali Kındap, jeotermal ısıtmalı seracılığın yaygınlaşmasıyla tarımsal üretimde maliyetlerin ciddi oranda aşağıya çekilebileceğini belirtti. Bu sayede gıda enflasyonunun da daha rahat kontrol altına alınabileceğini anlatan Kındap, devletin kurduğu JEOSEB’lere JESDER yönetimi ve üyeleri olarak her türlü desteği verdiklerini vurguladı.
JESDER Başkanı ve Zorlu Enerji Genel Müdürü Ali Kındap, önümüzdeki dönemde Aydın’ın Efeler ve Germencik, Manisa’nın Alaşehir ilçelerinde de JEOSEB’lerin devreye gireceğini vurguladı. Ali Kındap “Tarımın geleceği kontrollü tarımda. Türkiye tektonik yapısı nedeniyle kontrollü tarımda büyük bir avantaja sahip. Zira çok zengin jeotermal kaynaklarımız var. Jeotermal ısıtmalı seracılığın gelişmesiyle tarımsal üretimde maliyetleri minimize edeceğiz” diye konuştu.
Kaynak: Dünya
AYEDAŞ, müşterilerine daha kaliteli hizmetler sunmak hedefiyle, mevcut aydınlatma sistemlerinde bakım, onarım ve yatırım çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.
AYEDAŞ, sürdürülebilir ve kaliteli enerji sağlamak için şebeke ve aydınlatma yatırımlarını sürdürüyor. Daha aydınlık bir kent için Adalar, Ataşehir, Beykoz, Çekmeköy, Kadıköy, Kartal, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sultanbeyli, Şile, Tuzla, Ümraniye ve Üsküdar’da 2018 yılı içerisinde 22 milyon TL’lik aydınlatma yatırım çalışmaları yapılırken 2019 yılında yaklaşık 25 milyon TL’lik aydınlatma yatırımı yapılacak.
AYEDAŞ ekiplerinin yaptığı çalışmalar kapsamında ekonomik ömrünü dolduran aydınlatma ekipmanlarını yenileriyle değiştirirken, henüz ekonomik ömrünü doldurmamış, kullanılır durumda olan fakat dış etkenler sebebiyle arızalanan aydınlatma armatürleri de bakım ve onarımdan geçiriliyor.
İstanbul Anadolu Yakası’nda yaşayan yaklaşık 5,3 milyon nüfusun elektriğe erişimini sağlayan AYEDAŞ tarafından 2019 yılının ilk 9 ayında yürütülen aydınlatma çalışmaları kapsamında;
- 5.160 adet armatür ekonomik ömrünü tamamladığı için yenilendi.
- 38.204 adet armatür yanar hale getirildi.
- Dış etkenler sebebiyle hasar gören 2.687 km metre kablo yenilendi.
AYEDAŞ, sorumluluk bölgesinin genelinde yaptığı yatırımlar ve operasyonel iyileştirmeleri hayata geçirmeye ve bu hizmetleri müşterileriyle paylaşmaya devam edecek.
Dünyada yenilenebilir enerji kurulu kapasitesinin 2024'te geçen yıla göre yaklaşık yüzde 50 artarak 3 bin 721 gigawatta ulaşacağı öngörülüyor.
Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre, dünyada yenilenebilir enerji kurulu kapasitesi 2024'te 2018'e göre yaklaşık yüzde 50 artarak 3 bin 721 gigawatta ulaşacak.
Dünyada yenilenebilir enerji kurulu kapasitesinin 2024'te geçen yıla göre yaklaşık yüzde 50 artarak 3 bin 721 gigawatta ulaşacağı öngörülüyor.
Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA), geçen yıla ilişkin kurulu güç artışlarını ve 2019-2024 dönemi küresel temiz enerji kapasite tahminlerini içeren "Yenilenebilir Enerji 2019" raporu yayımlandı.
Buna göre, geçen yıl dünyada yenilenebilir enerji kurulu kapasitesi 2 bin 501 gigawatt olarak kayıtlara geçti. Hidroelektrik santralleri bin 290 gigawatt ile kurulu kapasite içinde başı çekti. Hidroelektrik santrallerini, 565 gigawatt ile rüzgâr enerjisi ve 496 gigawatt ile güneş enerjisi takip etti.
Küresel yenilenebilir enerji kurulu kapasitesine 2024 yılında bin 220 gigawatt temiz enerji kapasitesi eklenecek. Böylece dünya genelinde yenilenebilir enerji kurulu kapasitesi 2024'te 2018'e göre yaklaşık yüzde 50 artarak 3 bin 721 gigawatta ulaşacak.
Söz konusu dönemde, kurulu kapasitedeki en büyük artış 699 gigawatt ile güneş enerjisinde olacak. Güneş enerjisi kurulu gücü 2024'te bin 195 gigawatta ulaşacak.
Rüzgâr enerjisi ise 352 gigawatt artışla 917 gigawatta yükselerek ikinci sırada yer alacak. Rüzgâr enerjisini, 121 gigawatt ek kapasite artışıyla hidroelektrik santralleri takip edecek. Hidroelektrik santrallerinin kurulu gücü bin 411 gigawatt olacak.
Rapora göre, Çin bin 219 gigawatt ile yenilenebilir enerji kurulu kapasitesinde en büyük paya sahip olacak. Çin'i, 411 gigawattla ABD, 235 gigawattla Hindistan takip edecek.
Söz konusu dönemde, yenilenebilir enerjiden elektrik üretiminin ise 9 bin terawatt-saati aşması bekleniyor.
Kaynak: Uluslararası Enerji Ajansı
Fransa'da hizmete giren yüzer güneş enerjisi santrali, ülkenin ve Avrupa'nın alanındaki en büyük santrali oldu. 17 MW kapasitelik santral, yaklaşık 10 bin kişiye elektrik sağlayacak.
Fransa, Avrupa’nın en büyüğü olarak duyurulan yüzer güneş enerjisi santralini ülkenin Piolenc şehrinde hizmete soktu.
Ülkenin Çevre Bakanı olan Elisabeth Borne’nun katılımıyla açılan santralin Fransa’nın temiz enerjiye geçiş planlarında önemli bir yere sahip olacağı ifade ediliyor. Bakan, santralin açılışı kapsamında yaptığı paylaşımlarda, “Ülkemiz için bir gurur kaynağı olan santralin açılışında yer almaktan çok mutluyum. Söz konusu yapı, Fransa’nın ilk Avrupa’nın ise en büyük yüzer santrali. Çok daha fazla yenilenebilir enerji ve sıfır yapay üretim.” açıklamalarında bulunmuş.
O’MEGA 1 adı verilen 17 MW’lık kapasiteye sahip proje, Fransa’nın yenilenebilir enerji üretiminde önemli bir yere sahip şirketi Akuo Energy tarafından hayata geçirilmiş. 47.000 panele ev sahipliği yapan santralin 4 binden fazla eve elektrik enerjisi sağlayabileceği belirtilmiş. Yaklaşık 10 bin insanın harcadığı elektriği yenilenebilir kaynaklardan sağlayacak santral, 1.093 ton CO2 salınımının önüne geçilmesine de yardımcı olacak.
Halihazırda Fransa, elektrik ihtiyacının %75’den fazlasını ülkedeki 58 nükleer enerji santralinden karşılıyor. Ülke, 2018 yılında yürürlüğe giren ekoloji yol haritasına göre 2050 yılına kadar nükleer enerjiye olan bağımlılığı minimuma indirmeye çalışacak.
Kaynak: Euractiv
Alman enerji şirketi Energie Baden-Württemberg AG (EnBW) 180 MW gücünde ülkenin en büyük teşviksiz güneş enerjisi santralini kuracak.
Son 10 yılda %80 oranında düşen maliyetler büyük ölçekli güneş enerjisi santrallerinin herhangi bir devlet desteği olmadan kurulup işletilmelerine olanak sağlamaya başladı. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri Almanya’da hayat bulmak üzere. Alman enerji şirketi Energie Baden-Württemberg AG (EnBW), Berlin’in Kuzeydoğu’sunda yer alan Brandenburg’da herhangi bir kamu teşviğinden yararlanmadan 180 megavat büyüklüğünde Weesow-Willmersdorf Güneş Enerjisi Santrali’ni kurmak için nihai yatırım kararını duyurdu.
Almanya Yenilenebilir Enerji Yasası (EEG) kapsamında alım garantisi (FiT) desteğinden yararlanmayacak olan santral 164 hektarlık alanı kapsayacak ve 465 bin civarında güneş panelinden oluşacak.
İnşa çalışmalarına 2020’nin başında başlanarak yılın sonuna kadar devreye alınması hedeflenen Santralin yılda 180 milyon kilowatt-saat elektrik üretmesi bekleniyor.
Kaynak: IEEFA
Asya 2050 yılına kadar küresel kara tipi rüzgar enerjisi yatırımlarının %50’sini, açık deniz (offshore) yatırımlarının da yüzde 60’ını gerçekleştirecek.
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın (IRENA) bugün açıkladığı “Future of Wind” raporuna göre, 2050 yılına kadar Asya küresel karasal rüzgâr enerjisi yatırımlarının %50’sine sahip olacak. Denizüstü (offshore) yatırımlarında ise Asya küresel yatırımların %60’ından fazlasına sahip olacak.
Rapora göre, göre, küresel rüzgâr enerjisi kapasitesi 2050 yılına kadar 10 kat artarak 6000 GW’ın üzerine çıkacak. Asya ise 2018 yılında 230 GW olan rüzgâr kurulu kapasitesinin 2050 yılında 2600 GW’a çıkaracak.
Karasal rüzgâr enerjisi yatırımlarında Asya’yı %23 ile Kuzey Amerika ve % 10 İle Avrupa izleyecek. Denizüstü rüzgâr yatırımlarda ise Asya’dan sonra %22 ile Avrupa ve %16 ile Kuzey Amerika en fazla yatırım yapan ülkeler olacak.
Asya’daki rüzgâr enerjisi yatırımlarında 2525 GW kapasite ile Çin lider olacak. Çin’i 443 GW ile Hindistan, 78 GW ile Kore ve 16 GW ile Güney Doğu Asya izleyecek.
Bu yüz yılının ortasına kadar rüzgâr enerjisi elektrifikasyon ile birlikte küresel elektrik talebinin üçte birini karşılayabilir. Bu oran ile de rüzgâr enerjisi Paris Anlaşması’nda yer alan iklim hedeflerinin dört birini sağlayabilir. Bu hedeflere ulaşmak içinse her yıl karadaki yatırımların 4 kat ve denizdeki yatırımların 10 kat artması gerekiyor.
Kara tipi rüzgâr enerjisinde seviyelendirilmiş elektrik maliyeti (LCOE), 2018’de 6 sent ABD Doları / kilowatt-saat iken 2050 yılına kadar 2-3 sent USD / kilowatt-saat’e düşmeye devam edecek. Deniz tipi rüzgâr enerjisinde ise 2018’de 13 cent USD/kilowatt-saat değerinden 2050 yılında 3-7 cent USD/kilowatt-saat’e düşecek. Rapora göre ayrıca küresel rüzgâr endüstrisi 2030 yılına kadar 3,7 milyon kişiyi ve 2050 yılında 6 milyon kişiyi istihdam edebilecek.
Kaynak: IRENA
Yenilenebilir Enerji 2019
Uluslararası Enerji Ajansı’nın Yenilenebilir Enerji 2019 raporu, 2019-2024 arasında dünyada devreye alınacak yenilenebilir enerji kapasitesini ve teknolojilere ilişkin öngörüleri barındırıyor.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
