Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, bu yılın 10 ayında yerli ve yenilenebilir enerjiden elektrik üretim payının yüzde 64'e yükseldiğini belirterek, "Bu rakamın yüzde 46'sı yenilenebilir enerjiden geliyor. Burada en sevindirici husus bu ortalamanın her ay inişli çıkışlı değil, düzenli bir seyir halinde ilerlemesi oldu." dedi.
Dönmez, 8. Türkiye Rüzgâr Enerjisi Kongresi’nde, rüzgârda yap-işlet-devret modelinden rüzgâr enerjisi teknolojisinin dahi yerli imkanlarla üretildiği tam entegre bir modele geçildiğini söyledi.
Yerli ve yenilenebilir enerji alanında büyük projelere ve dev yatırımlara imza attıklarını dile getiren Dönmez, "Daha fazla yerli, daha fazla yenilenebilir mottosuyla mümbit Anadolu coğrafyasının bereketini enerjiye dönüştürdük. Ve hamd olsun bu yılın ilk 10 ayında yerli ve yenilenebilir enerjiden elektrik üretim payımız rekor kırarak yüzde 64 oldu. Bu rakamın yüzde 46’sı yenilenebilir enerjiden geliyor. Burada en sevindirici husus bu ortalamanın her ay inişli çıkışlı değil düzenli bir seyir halinde ilerlemesi oldu. Bu gelişmelerle birlikte Milli Enerji ve Maden Politikası’nda ilan ettiğimiz kısa vadede elektrik üretiminin üçte ikisini yerli ve yenilenebilir kaynaklardan elde etme hedefimizi yakaladık. Şimdiki hedefimiz bu oranı daha da yukarılara çekmek." diye konuştu.
Bakan Dönmez, gelecek üç yılda ekonomik büyümeyle birlikte enerji talebinde artış olacağına dikkati çekerek, "Rüzgârdan elektrik üretiminde Avrupa'da beşinci sıradayız. Bugün yaklaşık yüzde 8'lerde olan bu oranı ilk etapta yüzde 10’lara çekmeyi hedefliyoruz. Rüzgârdan elektrik üretimimiz bir önceki yılın aynı dönemine göre ekimde yüzde 14,6, son 5 yıllık dönemde ise yaklaşık yüzde 70 arttı." değerlendirmesinde bulundu.
Şu an toplam kurulu gücün yüzde 48’inin yenilenebilir enerji kaynaklarından oluştuğunu ifade eden Dönmez, rüzgar santrallerinin toplam kurulu güç içindeki payının yüzde 8 olduğunu kaydetti.
Dönmez, bugün itibarıyla lisanslı ve lisanssız toplam 262 rüzgâr santralinde toplam kurulu gücün yaklaşık 7 bin 500 megawatta ulaştığını belirtti. Dönmez, şöyle devam etti:
"Rüzgâr kurulu gücünde Avrupa'da 6. dünyada 12. sıradayız. 2017-2027 dönemi için belirlediğimiz 10 bin megawatt rüzgar enerji santrali (RES) kurulu güç hedefimizin bin 500 megawattlık kısmını tamamladık. İnşallah buradaki hedefimize zamanında ulaşacağımıza inanıyorum. 2002’de rüzgâr kaynaklı kurulu gücümüz sadece 19 megawatttı. 2008'de 364 megawatta ulaştık. Bugün 7 bin 500 megawattlara geldik ve inşallah önümüzdeki dönem bu rakam daha da artacak. Son 17 yılda rüzgârda kurulu gücümüz neredeyse 400 kat arttı."
Dönmez, 2014'te ilk defa 15 RES'in faydalandığı yerli katkı ilave fiyatı uygulamasından yararlanan tesis sayısının, 1 Ocak 2019 itibarıyla 91’e ulaştığını söyledi.
1 Ocak 2020'de yerli katkı ilave payından faydalanmak üzere tüm santrallerden 203 başvuru aldıklarını ifade eden Dönmez, bu başvuruların 109'unun RES'lere ait olduğuna dikkati çekti.
Bakan Dönmez, yerli aksam desteği uygulamasıyla da rüzgâr santrallerinde kullanılan kule, kanat ve jeneratörün en az yüzde 51'inin yerli üretimle karşılandığını vurguladı.
Gelecek dönemde uygulanacak 40-50 megawattlık mini Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) RES ve güneş enerjisi santralleriyle (GES) yeni kapasite kullanımlarının tahsis edileceğini dile getiren Dönmez, şunları kaydetti:
"İlk YEKA yarışmasını kazanan konsorsiyumun yıllık 400 megawatt kapasiteli yerli malı belgeli ve yerli katkı oranlarına göre üretilmiş ya da tedarik edilmiş aksamı kullanacağı fabrikanın kurulumu tamamlanmak üzere. Kısa sürede türbin üretimine geçmiş olacağız. Fabrikada toplam yerlilik oranı asgari yüzde 65 olacak şekilde rüzgâr türbinleri üretilecek."
Dönmez, kurulacak fabrikayla rüzgâr endüstrisi konusunda 10 yıl süreli Ar-Ge faaliyetlerinin yürütüleceği merkezin de tamamlanarak devreye gireceğini söyledi.
Söz konusu fabrika ve Ar-Ge merkezinin kurulumunda ve işletilmesinde toplam 2 bin 250 kişilik istihdam sağlanacağını kaydeden Bakan Dönmez, "Fabrika kurulum ve işletilmesinde mavi ve beyaz yaka ayrı ayrı olmak üzere en az yüzde 90, Ar-Ge faaliyetlerinde en az yüzde 80 yerli istihdam sağlanacak." ifadelerini kullandı.
Dönmez, bugün rüzgâr enerjisi sektörünün 17 bin kişiye istihdam sağladığına değinerek, önümüzdeki 5 yılda sektörde yüzde 85'lik büyüme öngörüldüğünü belirtti.
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Elitaş da Türkiye'de toplam enerji ihtiyacının yüzde 10’unun rüzgâr enerjisinden karşılandığı söyledi.
Elitaş, daha çok yerli ve daha çok yenilenebilir enerji stratejisi doğrultusunda başta yerli kömür olmak üzere rüzgâr, güneş, hidroelektrik, jeotermal gibi kaynakların enerji portföyündeki payının artırılmasına yönelik çabaların çevreci bir anlayış ve sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda yoğunlaştırıldığını ifade etti.
Dünya nüfusunun 2040'a kadar 9,2 milyara ulaşacağını ifade eden Elitaş, küresel enerji tüketiminin de söz konusu döneme kadar yüzde 28 artacağının öngörüldüğünü kaydetti.
Elitaş, "Türkiye'nin rüzgar haritasında toplam kapasitesi 50 bin megawatt. Şu son 10 yılda gelinen noktada mevcut kapasitemiz yaklaşık 8 bin megawatt. Bu önümüzdeki yıllarda artacaktır." dedi.
Kaynak: AA
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, rüzgâr enerjisinden üretilen elektriği artırmayı hedeflediklerini belirterek, "Önümüzdeki yılın nisan ayında 2 bin megawattlık rüzgar enerjisi santrali (RES) için başvuruları alacağız." dedi.
Yılmaz, Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından düzenlenen 8. Türkiye Rüzgâr Enerjisi Kongresi'nin açılışında yaptığı konuşmada, rüzgâr enerjisinden elektrik üretimi için yapılacak yatırımların artırılmasında yatırımcılara büyük görev düştüğünü ifade etti.
Yenilenebilir kaynaklardan rüzgâr enerjisiyle üretilen elektriğin öneminin vatandaşlara ve kamunun tüm taraflarına iyi anlatılması gerektiğini aktaran Yılmaz, bunun konvansiyonel kaynaklarla kıyaslanarak yapılmasının, kolay anlaşılma açısından fayda sağlayabileceğini söyledi.
Yılmaz, söz konusu yenilenebilir kaynaklara hala petrol, kömür gibi kaynakların alternatif olduğuna dikkati çekerek, "Bunu anlatmakta yatırımcılara da büyük görev düşüyor. Rüzgârı başka bakanlıklarımıza da iyi anlatmamız lazım." diye konuştu.
Yenilenebilir enerji yatırımlarında sürdürülebilir ve temiz bir çevrenin de dikkate alındığını aktaran Yılmaz, şunları kaydetti:
"Rüzgâr enerjisi yatırımlarının ülkemizin geleceği olduğunu anlatmalıyız. Bu yatırımların belki ileride Türkiye'yi üretim merkezi haline getirebilecek bir yolun da başlangıcı olduğunu anlatmalıyız. Bugün doğal gaz dağıtım sektöründe kullanılan malzemenin, teçhizatın yüzde 95'i yerli ve yurt dışına ihraç ediliyor. Bu, neden rüzgârda ve yenilenebilir kaynaklarda olmasın?"
Yılmaz, EPDK olarak yenilenebilir enerjiye desteklerinin süreceğini belirterek, "Önümüzdeki yılın nisan ayında 2 bin megawattlık RES için başvuruları alacağız." dedi.
Enerji sektöründeki tüm paydaşlarla Türkiye'de rüzgâr enerjisi tesislerinin kurulum kolaylığını da artırmaya devam edeceklerini vurgulayan Yılmaz, "EPDK olarak sektörle birlikte tüm problemlerimizi çözmek için elimizden gelen gayreti bundan sonra da göstereceğiz. Yeter ki yatırım yapılsın. Yatırım demek, enerji demek, Türkiye'nin geleceği demek. Rüzgâr enerjisi, memleket meselesi." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ve Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği’nin (ELDER) ana partneri olduğu Yeni Fikirler Yeni İşler (YFYİ) Girişimcilik Programı’nda, “SRT Solar Roof Track” ve “Volte” girişim projelerine, ödülleri takdim edildi.
ODTÜ Teknokent’in ev sahipliği yaptığı etkinliğin destekleyenleri arasında Ana İş Ortağı Elginkan Vakfı, Organizasyon Ana İş Ortağı TEB, Ana Partnerler ELDER ve EPDK ile İş Ortakları e-PttAVM, OSTİM, TechSquare ve TÜPRAŞ yer alıyor. Etkinlikte hem başarı hikayeleri anlatıldı, hem “Yeni Fikirler Yeni İşler 2019” girişimleri tanıtıldı, hem de girişimciler sektörün diğer oyuncularıyla tanışma imkanı buldu.
Enerji alanında ödül alan girişimcilik projelerindenSRT Solar Roof Track girişim projesi, çatı üstü GES güneş takip sistemi, kurulduğu çatı üzerinden güneşi doğuşundan batışına kadar takip edecek ve güneş ışınlarının maksimum sürede dik açıyla alınması sayesinde yaklaşık %35 oranında daha fazla elektrik üretimi sağlayacak.
Volte ile kullanıcıların, araç şarj istasyonlarına app üzerinden daha rahat ulaşılması, hizmetleri daha kolay ve güvenilir bir şekilde alınması, farklı abonelikler yerine tek bir abonelik ile bütün istasyonlara erişebilmesi ve mobil ödeme yapabilmesi sağlanacak.
Törende konuşan ODTÜ Rektör Yardımcısı ve ODTÜ TEKNOKENT Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Yozgatlıgil, ODTÜ’nün teknoloji tabanlı girişimcilik alanındaki lider ve öncü rolü bulunduğunu belirterek, “Sayın Rektörümüz Prof.Dr.Mustafa Verşan Kök’ün vizyonuyla, üniversitemiz son 3 yılda; Girişimcilik, Araştırma ve Üniversite-Sanayi İşbirliği alanlarında ülkemizdeki üniversiteler içinde en önde gelen üniversite olmuştur. “ dedi.
ODTÜ’nün değer yaratan inovasyon ekosistemi stratejisi doğrultusunda araştırma yeteneği ve potansiyelini girişimcilikten sanayiye birçok alana aktardığına kaydeden Yozgatlıgil, yürütülen çalışmalar ve programlar ile üniversitenin akademisyenleri, öğrencileri ve araştırma merkezleri ile girişimcileri, teknoloji şirketlerini, kamu kurum ve kuruluşlarını birbirine bağlayan bir köprü görevi gördüğünü belirtti.
Yozgatlıgil, 2020 yılında üniversitede yürütülen bu çalışmaların artarak devam edeceğini ve ODTÜ’nün girişimci ve yenilikçi üniversite misyonunu daha da ileriye taşıyacağını sözlerine ekledi.
EPDK Tarifeler Dairesi Başkanı Nedim Korkutata, insan ve sermaye kaynağını bir araya getiren girişimci ortamında olduklarını ve bu kaynağın etkin kullanılması gerektiğini ifade etti.
Türkiye enerji piyasasının ve dünya enerji piyasalarının uzun yıllardır ciddi bir dönüşüm içerisine girdiğini belirten Korkutata, “Eskiden elektrik Keban’da üretilir evimize gelirdi. Şimdi binlerce üretici var çok farklı üretim kaynakları var. Şebeke üretim teknikleri gelişiyor, yazılım teknolojileri gelişiyor, artık SCADA’lardan, CBS’lerden, akıllı şebekelerden, akıllı sayaçlardan uzaktan okuma sistemlerinden, teknoloji yönetim bilişim sistemlerinden bahsedebiliyoruz.” diye konuştu.
Elektrik dağıtım şirketlerinin yıllık en az 6,5 milyar TL’lik, iletimde yıllık 4 milyar TL’lik yatırım yapıldığını dile getiren Korkutata, Doğalgaz dağıtımda ise yıllık en az 1,5-2 milyar TL’lik yatırımdan yapıldığının bilgisini verdi. Operasyonel giderlerin fazla olduğu sektörde onlarca milyar TL’lik çok büyük yatırımlardan harcamalarından bahsedildiğini bildiren Korkutata. “Bu piyasada çok ciddi bir sermayeye ihtiyaç var. Çok ciddi bir entelektüel sermayeye ve insan kaynağına ihtiyaç var.” dedi.
Korkutata sözlerini şöyle sürdürdü:
Biz EPDK olarak 2014’ten bu yana enerji, elektrik dağıtım, doğal gaz dağıtım, iletim ve piyasa işletim faaliyetlerinde Ar-Ge faaliyetlerini özendirmeye ve teşvik etmeye çalışıyoruz. Elektrik dağıtımda yıllık bugünkü rakamlarla 60 milyon TL’nin üzerinde harcama bekliyoruz. Dağıtım şirketleriyle birlikte yapılan Ar-Ge harcamaları bütçesi olarak yıllık 100 Milyon TL’nin üzerinde bir Ar-Ge bütçesi öngörüyoruz. Bu faaliyetleri regülasyona tabii olan şirketlerden bekliyoruz. Bu şirketeler bu faaliyet harcamalarını yapmak durumundalar. Bunu yaparken de sizler gibi girişimci, yeniliğe açık ve bilgiye sahip olan insan kaynağını kullanmak zorundalar. Önümüzdeki dönemde bu bütçeleri daha da arttırmayı ve ülkenin insan kaynağına daha da fazla bütçe ayırmayı planlıyoruz.”
ELDER Koordinatörü İstemi Mavi ise ELDER’in 21 Elektrik dağıtım şirketini temsilen burada olduklarını belirterek, kapılarının her türlü yenilikçi fikre açık olduğunu söyledi. Mavi, “Mevcut projeler veya ürünler enerji sektörüne de evrilebilir. Böylelikle enerji sektöründe geliştirilen projelerde artış olur” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin elektrik tüketiminin 2020’de 329,9 milyar kilowatt saate yükseleceği öngörülüyor.
"2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı"nda yer alan enerji ve madencilik sektörü planlarına göre, Türkiye'nin elektrik talebinin 2020'de 329,6 milyar kilowattsaate yükseleceği hesaplanıyor. Bu yılki elektrik talebinin ise 315,2 milyar kilowattsaat olacağı tahmin ediliyor.
Elektrik üretiminde 2019'da yüzde 29,5 olarak öngörülen doğal gazın payının, 2020'de yüzde 27,2'ye düşeceği öngörülüyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payının ise 2020'de yüzde 36,4'e çıkması bekleniyor.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payını artırma hedefleri kapsamında, yeni bir model olarak uygulanmaya başlanacak mini Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) projelerine ilişkin çalışmaların yürütülmesi planlanıyor.
Turkcell, Ankara Temelli’de otopark üzerine yerleştirilen güneş panelleriyle elektriğini kendisi üreten veri merkezini açtı.
Ankara Anadolu Organize Sanayi Bölgesi'ndeki (Ankara OSB) Turkcell Ankara Veri Merkezi açıldı. Ankara Temelli Veri Merkezi, Türkiye’deki ilk güneş enerjisiyle elektriğinin bir kısmını kendisi üreten veri merkezi olma unvanına sahip.
Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan açılışta yaptığı değerlendirmede, ”Sürdürülebilirliği odağımıza aldığımız iş modelimizle Türkiye'de bir ilki daha gerçekleştirerek portatif solar saha kullanımımızı yaygınlaştırmaya başladık. Nüfusu belirli dönemlerde yoğunlaşan ve enerji kaynağı bulunmayan bölgelerde kaliteli iletişim hizmeti sağlayan portatif solar saha çevre dostu özelliğiyle öne çıkıyor. Yenilenebilir enerji teknolojilerine yaptığımız yatırımlar sayesinde yıllık yaklaşık 480 megawattsaat elektriği alternatif enerji kaynaklarıyla üretir hale geldik. Açılışını gerçekleştirdiğimiz Ankara veri merkezimiz, ayrıca otopark üzerine yerleştirdiğimiz solar panellerden güneş enerjisiyle elektriğini kendisi üreten Türkiye’deki ilk veri merkezi olma unvanına da sahip oldu. Çevre dostu olarak inşa ettiğimiz merkezimizde, yağmur sularını dönüştürerek bina içinde ve yeşil alan sulamasında kullanıyoruz” dedi.
Ankara Temelli Veri Merkezi, 44 bin 150 metrekare kapalı ve 12 bin metrekarelik beyaz alanıyla Türkiye'nin en büyüğü oldu. Merkezin, yeşil bina ve çevreye uyumlu olduğu "Leed Gold" sertifikasıyla da onaylandı.
Gelecek yıl Çorlu’daki veri merkezinin devreye girmesiyle birlikte Turkcell’in veri merkezlerine yaptığı toplam yatırımın 2 milyar TL’yi aşması bekleniyor.
Kaynak: Enerji Günlüğü
AKEDAŞ, 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü etkinlikleri kapsamında mikro krediden kredi alarak ev ekonomisine katkı sağlayan ev hanımlarına, evde tasarruf yapmanın ipuçlarını anlattı.
Konferans salonunda gerçekleşen etkinliğin açış konuşmasını yapan AKEDAŞ Genel Müdürü Mustafa Yılmaz, evde tasarrufun ve enerjiyi verimli kullanmanın önemine dikkat çekerek, küçük kredilerle büyük işler başaran ev hanımlarını kutladı.
Tüketilen her şeyin yeteri kadar tüketildiğinde arz talep dengesinin sağlanacağını ve böylece yarınlara daha güvenle bakılacağını dile getiren AKEDAŞ Genel Müdürü Mustafa Yılmaz, “Her şeyi yeteri kadar tüketirsek bütçemiz açık vermez. Siz değerli hanımefendilere sunulan küçük destekler ile çok önemli katma değerler oluşturup, hem kendi bütçenize hem aile bütçenize katkıda bulunduğunuz alın terinize emeğinize çok büyük saygı duyduğumu ifade etmek istiyorum. Alınan mikro kredilerinin tamamının geri döndüğünü ve ciddi bir katma değer oluşturduğunu ben sevinerek öğrendim. Sizleri bu nedenle tebrik ediyorum, kutluyorum” dedi.
AKEDAŞ, sorumluluk sahasındaki işleyişi ile ilgili de kısa bir bilgi veren Yılmaz, “AKEDAŞ Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi Adıyaman ve Kahramanmaraş illerinde elektriğin dağıtımını yapan ve mevcut elektrik şebekelerinin işletmesini yapan, ihtiyaç olan yerlere elektrik altyapısını yenileme, yeni elektrik şebekesi yapan bir dağıtım şirketidir. Elektrik enerjisi üretimi, iletimi ve dağıtımını göz önünde bulundurursak çok zor elde edilen bir enerji türü olduğunu söyleyebiliriz. Ama kullanması son derece kolaydır. Küçücük bir elektrik düğmesiyle çok büyük elektrik motorlarını, aydınlatma sistemlerini devreye almak mümkün. Kullanımı kolay bir enerji türü. Ancak buna rağmen tüketimi, iletimi ve dağıtımı çok meşakkatlidir. O nedenle enerjinin israfı konusunda dikkatli davranmamız gerekiyor. Elektriği ve enerjinin diğer türlerini verimli kullanmamız ihtiyacımızı kadarını israf etmeden kullanmak anlamına gelir. Bilinçli bir tüketici olmak ihtiyaçlarımızdan vazgeçmeden enerjiyi en doğru şekilde kullanmaktır” ifadelerini kullandı.
Dünya Bankası, rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımcılarının daha isabetli yatırım kararları almalarına yardımcı olacak Küresel Güneş Atlası ve Küresel Rüzgâr Atlası’nı güncelledi.
Dünya Bankası, yenilenebilir enerji (biyogaz, hidro, güneş ve rüzgâr) alanında firmalara yatırım sağlayan Enerji Verimliliğini Artırma Programı (ESMAP) çerçevesinde, Danimarka Teknik Üniversitesi (DTU) ve Solargis araştırma şirketi işbirliğiyle Küresel Güneş Atlası’nın ikincisini (Global Solar Atlas 2.0) ve Küresel Rüzgâr Atlası’nın üçüncüsünü (Global Wind Atlas 3.0) yayınladı.
Haritalarda tüm ülkelerin güneş enerjisi ve rüzgâr enerjisi bilgileri bulunuyor. Atlaslar, politika yapıcılara, planlamacılara ve yatırımcılara, dünyanın hemen her yerinde rüzgâr ve güneş enerjisi üretimi için yüksek rüzgâr veya kuvvetli güneş kaynağı alanlarını tespit etme fırsatı sunuyor. Böylece proje planlamasının ilk aşamalarında yüksek maliyetli ön hesaplamaları daha ekonomik ve isabetli yapılabilecek.
Küresel Güneş Atlası’nda, dünya haritası üzerinde istenilen nokta işaretlenip o noktadaki güneş enerjisi potansiyeli hakkında bilgi alınabiliyor. Haritada işaretlenen nokta hakkında, ekranın sol tarafında çeşitli veriler hızla görebiliyor. Bu veriler arasında o noktanın enlem ve boylamı, yıllık ortalama PV (fotovoltaik) panel kapasitesi, direk ışınım değerleri, optimum güneş paneli açısı ve hava ısısı gibi değerler var. Ayrıca bir PV hesap makinesi ile o noktada küçük (ev çatısı), orta veya büyük ölçekte bir PV santrali ile ne kadar enerji elde edilebileceğini de hesaplamak mümkün.
Sitedeki dosya indirme bölümünde (Downloads) ülkelerin çeşitli hazır enerji haritaları bulunuyor. Burada ülkelerin normal ve yatay ışınım ile PV güç potansiyel haritaları bulunuyor. Ayrıca haritanın nasıl kullanılacağına dair ayrıntılı bilgiler de sitedeki bilgi bankası (Knowledge Base) bölümünde veriliyor.
Kaynak: Dünya Bankası
Küresel ekonomilerin enerji kullanımına dair önemli bir gösterge olan enerji yoğunluğunda sağlanan ilerlem, 2018 yılında yüzde 1,2 ile 2000'li yıllardan bu yana en düşük oranda gerçekleşti.
IEA tarafından yayımlanan "Enerji Verimliliği 2019" raporuna göre, ekonomik büyümeyi artırmak ve sera gazı emisyonlarını önlemek için muazzam bir potansiyele sahip olan enerji verimliliğinde küresel ilerleme hızı yavaşlıyor. Tüketiciler, işletmeler ve çevre için son derece olumsuz etkileri olan bu yavaşlama eğilimine karşı harekete geçme çağrısında bulunan IEA, küresel ekonomilerin ne kadar enerji harcadığına dair önemli bir gösterge olan enerji yoğunluğunun 2018 yılında yüzde 1,2 arttığını açıkladı. Bunun on yılın başından bu yana en düşük oran olduğuna dikkat çeken Ajans, bu çerçevede iklim değişikliği hedeflerini gerçekleştirebilmek için küresel enerji yoğunluğundaki iyileşmenin hızlanması ve en az yılda yüzde 3 gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı.
Küresel ekonomilerin daha az enerji tüketerek büyümelerini sürdürebileceğine işaret edilen raporda, binaların, elektrikli aletlerin ve ulaşım sistemlerinin dijitalleşme oranlarının artmasıyla enerji verimliliğinin de artacağı bildirildi.
Dünya genelinde enerji verimliliğine ilişkin politikalarda ABD, Çin ve gelişmekte olan ülkelerde önemli ilerleme kaydedilen rapora göre, enerji verimliliğine ilişkin yatırımlar 2018'de yüzde 1,6 artarak 240 milyar dolara ulaşırken, bu yatırımlar özellikle inşaat, ulaşım ve üretim endüstrisi sektörlerinde gerçekleşti.
Enerji verimliliğinde 2000'li yıllardan bu yana yaşanan gelişmeler sayesinde, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 30 IEA üyesi ülkede, enerji harcamalarındaki tasarruf geçen yıl itibarıyla 600 milyar doları aştı.
Kaynak: Uluslararası Enerji Ajansı
ABD yönetimi, 2017 yılında çekileceğini duyurduğu Paris İklim Anlaşması'ndan ayrılmak için resmi başvuruda bulunarak, bir yıllık çekilme sürecini başlattı.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, ülkesinin, Paris İklim Anlaşması'ndan ayrılma başvurusuna yönelik yazılı açıklama yaptı.
Anlaşmadan çekilmek için resmen başvuruda bulunduklarını belirten Pompeo, "Başkan Donald Trump, Amerikan halkına, vergi mükelleflerine ve işlerine yüklediği yükten dolayı Paris İklim Anlaşması'ndan çekilme kararı verdi." ifadesini kullandı.
ABD’nin anlaşmadan çekilmesinin gerekli prosedürlerin tamamlanması açısından bir yılı bulabileceği belirtiliyor.
ABD Başkanı Trump, daha önce yaptığı bir açıklamada, Paris İklim Anlaşması’nın iklim değişikliğiyle mücadeleyi değil, diğer ülkelere ABD’ye karşı ekonomik avantaj kazandırmayı amaçladığını ifade etmişti.
Trump, ayrıca, anlaşmanın ABD ekonomisine 3 trilyon dolar zararı olacağını ve 6,5 milyon istihdam kaybına yol açacağını da bildirmişti.
Kaynak: Guardian
Batarya teknolojilerindeki gelişim, öngörüleri geride bırakarak enerji dönüşümünde kritik bir rol oynamaya başladı.
Breakthrough Battery Technologies Raporu’na göre, batarya teknolojilerinin fiyatları düşmeye devam ederken, yatırımlar daha yenilikçi ve hızlı performans sergileyen projelere kayıyor.
Sadece bu yılın ilk yarısında bile batarya teknolojilerini iyileştirme yatırımlarına 1,4 milyar dolarlık kaynak harcandı.
Batarya teknolojilerinde çığır açan buluşlar, 2030’da insanların hayatlarında daha fazla kullanılmaya başlanacak.
Öte yandan, batarya teknolojileri sektörünün büyümesini ise elektrikli araçlara olan talepteki artış, bataryaları şebekeye entegrasyonu ve yeni uygulamalar tetikliyor.
Kaynak: Smart Energy International
Offshore Rüzgarı Gelişen Piyasalara Yaymak
Dünya Bankası’nın yeni raporuna göre, Brezilya, Hindistan, Morocco, Filipinler, Güney Afrika, Sri Lanka, Türkiye ve Vietnam’da offshore rüzgar enerjisi potansiyeli 3,1 terawatt seviyesinde. Türkiye’nin, bu alandaki potansiyelinin 70 gigawatt olduğu hesaplanıyor.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.