Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, enerji sektöründe yerliliği artırma çalışmaları kapsamında “Yüksek Güç ve Yüksek Gerilim Deney Laboratuvarı” projesinin çalışmalarına başlandığını belirterek, “Bu proje ile elektrik iletim ve dağıtımında kullanılan tüm malzemelerin testleri yurtdışı yerine ülkemizde yapılabilecektir. Bu yatırım sayesinde hali hazır durumda ülkemiz elektromekanik sanayicilerinin yurt dışındaki laboratuvarlara ödediği yıllık 23 milyon avronun yurt içinde kalmasıyla ürün çeşitliliğinde, ürün kalitesinde, Ar-Ge faaliyetlerinde, üretici firma sayısında ve rekabet gücünde olumlu gelişmeler kaydedilecektir.” dedi.
Dönmez, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2020 yılı bütçesinin görüşmeleri kapsamında 2020 Yılı Bütçe Sunumu gerçekleştirdi. Dönmez yaptığı değerlendirmede, yenilenebilir enerji, nükleer, bor, enerji verimliliği, hidrokarbon gibi başlıca alanlarda yerlileştirme için önemli mesafeler kat edildiğini belirterek, “Amacımız enerji teknolojilerinde Türkiye'nin adının bir marka haline gelmesi, kalitesiyle bütün dünyada bilinmesi” ifadesini kullandı.
Sürekli artan enerji talebini karşılamak için “Daha Çok Yerli, Daha Çok Yenilenebilir” politikası uyguladıklarını belirten Dönmez, enerji sektörünün her bir alanı için yapılan çalışmalar ile ilgili ayrı ayrı bilgi verdi. Dönmez, “On Birinci Kalkınma Planı kapsamında yer alan politikalar çerçevesinde 2023 yılında Akkuyu nükleer enerji santralinin devreye alınmasını, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik enerjisi miktarının yükseltilmesini ve denizlerde hidrokarbon arama faaliyetlerinin artırılarak 26 adet sondaj yapılmasını hedeflemekteyiz.
Madencilik alanında çevre, iş sağlığı ve güvenliğini dikkate alarak 2018 yılında %1 olan madencilik sektörünün GSYH içerisindeki payını 2023 yılında %1,3’e yükseltmeyi hedeflemekteyiz. Ayrıca madencilik sektöründe katma değerin artırılarak 2023 yılında 10 milyar dolar ihracat gerçekleştirilmesini amaçlamaktayız” dedi.
Yerlileştirme alanında “Yüksek Güç ve Yüksek Gerilim Deney Laboratuvarı” projesinin çalışmalarının da başlatıldığı bilgisini paylaşan Dönmez, “Bu proje ile elektrik iletim ve dağıtımında kullanılan tüm malzemelerin testleri yurtdışı yerine ülkemizde yapılabilecektir. Bu yatırım sayesinde hali hazır durumda ülkemiz elektromekanik sanayicilerinin yurt dışındaki laboratuvarlara ödediği yıllık 23 milyon avronun yurt içinde kalmasıyla ürün çeşitliliğinde, ürün kalitesinde, Ar-Ge faaliyetlerinde, üretici firma sayısında ve rekabet gücünde olumlu gelişmeler kaydedilecektir” dedi.
Dönmez, son dönemde gerçekleştirdikleri reformların sonucunda enerji sektöründe 100 milyar doların üzerinde yatırım gerçekleştirildiğini kaydederek, 2002 yılında elektrik enerjisi üretiminde %40 olan özel sektörün payının bugün %81 seviyesine geldiğini belirtti.
Paris İklim Anlaşması’nda yer alan bazı belirsizliklerin giderilerek daha adilane bir düzen sağlanması için girişimlerinin devam ettiğini ifade eden Dönmez, “yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik enerjisi üretim tesislerinin artışı sayesinde 2019 yılında 2,7 milyon ton karbondioksit emisyonu engellenecek olup, 2023 yılına kadar toplam 18 milyon tonun üzerinde emisyon engellenecektir” ifadesini kullandı.
Kaynak: Enerji Günlüğü
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’nin bu yılın ocak-ekim döneminde 252,2 milyar kilowattsaat elektrik üretimi gerçekleştirdiğini bildirdi.
Dönmez, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2020 bütçesi sunumunu gerçekleştirdi.
Elektrik tüketiminde son 15 yılda ortalama yüzde 5,3 artış olduğunu dile getiren Dönmez, 2000'li yıllarda 130 milyar kilowattsaat seviyelerinde olan elektrik tüketiminin yüzde 134 oranında artarak 2018'de yaklaşık 305 milyar kilowattsaat olduğunu ifade etti.
Bakan Dönmez, Türkiye’nin bu yılki elektrik üretim verilerine ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"2019 yılı 10 aylık tüketim 252,2 milyar kilowattsaat olmuştur. Son 15 yılda elektrik enerjisi üretimindeki ortalama artış ise yüzde 5,3 oranında gerçekleşmiştir. 2000’li yıllarda 129 milyar kilowattsaat seviyelerinde olan elektrik üretimimiz yüzde 136 oranında bir artışla 2018 yılında 304,8 milyar kilowattsaat ulaşmış olup 2019 yılı 10 aylık üretim 253 milyar kilowattsaat olarak gerçekleşmiştir."
Dönmez, 2019'un 10 ayında üretilen elektriğin yüzde 36'sının kömürden, yüzde 46'sının yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğini belirterek, "Üretilen elektriğin yüzde 17’si doğal gazdan, geri kalanı ise diğer kaynaklardan sağlanmıştır. Elektrik üretimimizde yerli ve yenilenebilir kaynakların oranı 2019 yılının 10 ayında rekorla yüzde 64 düzeyinde gerçekleşmiştir." dedi.
Elektrikte kurulu gücün ekim sonu itibarıyla 91 bin 70 megawatta ulaştığına dikkati çeken Dönmez, Türkiye'de 2000’li yıllarda 298 seviyelerinde olan elektrik üretim santrali sayısının, 2019 ekim sonu itibarıyla yirmi yedi katına çıkarak 8 bin 112’ye yükseldiğini aktardı.
Dönmez, artan enerji ihtiyacının karşılanmasında, enerji portföyündeki yerli ve yenilenebilir enerji payının artırılmasına yönelik çabaların devam edeceğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Yerli kömür ile rüzgâr, güneş, hidrolik, jeotermal gibi yenilenebilir kaynaklarımızın enerji üretim sepetimizdeki payı artırılmış ve daha da arttırılacaktır. Yenilenebilir enerji, arz güvenliği ve kaynak çeşitliliği sağlamasının yanı sıra, düşük karbonlu ekonomiye geçiş, yenilikçi yaklaşımlar ve yeni teknolojiler sayesinde sürdürülebilir kalkınmaya olan katkısı bakımından da önem arz etmektedir. Yenilenebilir kaynaklardan elektrik enerjisi üretimini artırma çalışmaları küresel açıdan da ivme kazanmıştır. Küresel elektrik üretiminin yüzde 25'inin yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edildiği dikkate alındığında ulaşmış olduğumuz yüzde 46’lık yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretim oranı ile ülkemiz dünya ortalamasının üstünde yer almaktadır."
Yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretiminin 2000'li yıllarda 34 milyar kilowattsaat seviyesinden 2018'de 99 milyar kilowattsaate çıktığına dikkati çeken Dönmez, yenilenebilir enerji kaynaklı kurulu gücün ekim sonunda 44 bin 258 megawatta ulaştığını kaydetti.
Vadeli Elektrik Piyasası düzenlemesinin bu hafta EPDK tarafından karara bağlanacağı ve 1 Aralık 2020’de hayata geçirileceği bildirildi.
EPDK Elektrik Piyasası Daire Başkanı Dr. Refik Tiryaki, 5.’si düzenlenen Şeffaflık Çalıştayı’nda yaptığı konuşmada, “VİOP deneyimi ile başlayan uzun vadeli piyasa oluşturma çabalarımız inşallah gelecek hafta kurulumuzun alacağa kararla tamamlanacaktır. VEP regülasyonu nihayete erecek, müteakiben de yazılımın tamamlanmasıyla 1 Aralık 2020’de inşallah hayata geçirilecektir. Fiziksel teslim esasına göre işleyecek Vadeli Elektrik Piyasasının hayata geçirilmesini çok önemsediğimizi tekrarlamak isterim” açıklamasında bulundu.
EPİAŞ Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu da yaptığı açılış konuşmasında konuya ilişkin değerlendirmede bulundu. Türkoğlu, “Bildiğiniz gibi birlikte çalışarak vadeli piyasalarımızı tasarlamaya çalışıyoruz. Vadeli Elektrik Piyasası ve Vadeli Doğal Gaz Piyasası yakında piyasa katılımcılarımızın gündemine sunulacak. Bu konuda ciddi mesafe aldık. Gelecek hafta EPDK’ye son haliyle bir sunum yapacağız. Sonrasında EPDK’nin bunu karara bağlamasını bekliyoruz. Bu anlamda piyasa katılımcılarına teşekkürü borç bilirim. Çünkü vadeli piyasaları tasarlarken çok detaylı ve uzun çalışmalar yaptık ve bunu bir çıktıya dönüştürdük. Artık mevzuat aşamasına gelmiş durumdayız” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Enerji Günlüğü
Artvin’de, Çoruh Nehri üzerinde yapımı süren ve tamamlandığında 275 metre gövde yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek, çift eğrilikli ince kemer baraj tipi kategorisinde ise dünyanın 3’üncü en yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı ve HES projesinde 154 metre gövde yüksekliğine ulaşıldı. Türkiye’nin en prestijli projeleri arasında yer alan, 2021 yılında devreye girecek Yusufeli Barajı ile yaklaşık 750 bin nüfuslu bir kentin yıllık enerji ihtiyacı karşılanmış olacak.
Türkiye sınırları içerisinde 410 kilometrelik uzunluğa sahip Kuzeydoğu Anadolu'nun en büyük nehirlerinden olan Artvin’deki Çoruh Nehri üzerinde, 26 Şubat 2013 tarihinde, dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından telekonferans bağlantısı ile temeli atılan Yusufeli Barajı ve HES Projesi inşaatı sürüyor. 275 metre gövde yüksekliği ile Türkiye'nin en yüksek, dünyanın ise çift eğrilikli ince kemer baraj tipi kategorisinde 3'üncü en yüksek barajı olacak Yusufeli Barajında, 558 megavat kurulu güce sahip santral ile 750 bin nüfuslu bir şehrin elektrik ihtiyacı karşılanabilecek. Türkiye'nin kendi öz kaynakları ile tamamı Türk mühendisler tarafından inşa edilen baraj projesinde, 154 metre gövde yüksekliğine ulaşıldı. 2 milyar 130 milyon metreküp su depolanacak ve 2,5 milyar liraya mal olması planlanan proje ile günlük 3 milyon lira elektrik enerjisi geliri elde edilecek. Projenin 2021 yılı nisan ayında devreye girmesi planlanıyor.
Baraj inşaatında 440 metre temel kotundan başlanarak 710 metre kotuna yükselecek olan 275 metrelik gövde inşa edilecek. Gövde yüksekliği 100 katlı bir gökdelene eş değer olacak Yusufeli Barajı’nda, Artvin’den Edirne’ye 13 metre platform genişliğinde beton yol veya 120 metrekarelik 60 bin adet konutun inşa edilebileceği 4 milyon metreküp beton kullanılacak. Günde 6 bin 500 metreküp beton dökümünün 3 hava hattı ile taşımalı olarak sürdüğü baraj projesinde gelecek yılın yarısından itibaren su tutulmaya başlanacak.
Yusufeli Baraj İnşaatı Müdürü Ferudun Ünsal, Türkiye'nin en yüksek baraj inşaatında 154 metre gövde yüksekliğine ulaşıldığını belirterek, "Yaklaşık 4 bin 500 personelle birlikte 24 saat esası ile çalışmalarımız tüm hızıyla devam etmektedir. Barajımız, 2013 yılı nisan ayıyla beraber imalata başlamış olup 154 metrelik gövde yüksekliğini tamamlamış bulunmaktayız. Yaklaşık 1 yıl önce başlayan gövde betonu imalatımızda 154 metrelik seviyeye geldik. Önümüzdeki yıl ekim ayının sonunda da gövde imalatımızı tamamlayıp, 2021 yılı nisan ayında enerji üretimi yapılması planlanmaktadır. Gece gündüz kesintisiz bir vaziyette çalışmaktayız. Bu barajla beraber yaklaşık 70 kilometrelik lokasyonda yol çalışmalarımız var. Bunları da yine önümüzdeki yılın sonunda baraj imalatının bitimiyle beraber tamamlayacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifade ettiği tarihte, gelecek yıl sonunda gövde imalatının bitirileceğini söyleyen Ünsal, "2021 nisan ayında da enerji üretecek duruma geleceğiz. Bu barajımızın ülke ekonomimize katkısının yıllık 250 milyon dolar olması bekleniyor. Baraj, Erzurum ili büyüklüğündeki bir kentin enerjisini karşılayacak" diye konuştu.
Kaynak: Hürriyet
Dicle Elektrik Dağıtım AŞ (Dicle EDAŞ), yaklaşık 7 bin personeliyle işsizlik oranının yüksek olduğu Güneydoğu Anadolu'da istihdama en fazla katkı sağlayan şirketler arasında yer aldı.
Şirketten yapılan açıklamada, bölgedeki 6 ile dağıtım hizmeti veren Dicle EDAŞ'ın, 2013'te gerçekleştirilen özelleştirmeden önce 2 bin 809 olan personel sayısı 6 bin 417'ye yükseldi. Böylece, şirketteki çalışan sayısı güvenlik ve temizlik hizmetleriyle 7 bini aştı.
Dağıtım bölgesini oluşturan Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak'ta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun yönetmeliklerine uygun olarak 2 milyar 622 milyon liralık yatırım gerçekleştiren şirket, özellikle sahadaki çalışan kadrolarını güçlendirmeyi sürdürüyor.
Bölgede yeterli teknik eleman bulunmadığına işaret edilen açıklamada, şirketin sahada görevlendirmek üzere 380 teknikere ihtiyaç duyduğu kaydedildi.
Elektrik hizmeti sağladığı Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne illerinde modern bir teknolojik altyapı kurmak için çalışmalarını aralıksız sürdüren Trakya Elektrik Dağıtım A.Ş. (TREDAŞ) kurum içi eğitim faaliyetlerini devam ettiriyor.
Çalışanlardan gelen talep üzerine “sözleşme yönetimi, sözleşme kavramı, sözleşme yapmaya hazırlık ve sözleşmenin kurulması” gibi konuların işlendiği eğitime TREDAŞ’ın genel müdürlük çalışanlarından oluşan 30 kişilik bir grup katıldı. Tekirdağ da gerçekleşen ve iki gün süren eğitimlerde katılımcılar, sözleşme yönetimi eğitimi sonrası hazırlamış oldukları sözleşmelerde meydana gelebilecek anlaşmazlıkların minimum seviyeye indirmeyi hedeflediklerini dile getirdi.
Gelişmekte olan ülkelerde geçen yıl temiz enerji yatırımlarının beşte birden daha fazla düştüğü bildirildi.
Bloomberg Yeni Enerji Finansmanı'nın (BNEF) 104 gelişmekte olan piyasada yaptığı araştırmaya göre, geçen yıl rüzgâr, güneş ve diğer enerji projelerine yatırım, bir önceki yıla göre 169 milyar dolardan 133 milyar dolara düştü.
Bu düşüşte Çin’in belirleyici olduğu kaydedilen araştırmada, Çin’in temiz enerji yatırımı geçen yıl, bir önceki yıla göre 122 milyar dolardan 86 milyar dolara indi.
Araştırmada, gelişmekte olan ülkelerde yenilenebilir enerjiye dönük bir hareket olduğu ama karbondioksit emisyonunun veya iklim değişikliğinin etkilerini sınırlandırmak için bu hareketin hızının çok yeterli olmadığı belirtildi.
Gelişmekte olan ülkelerde geçen yıl kömürlü elektrik üretimi ise bir önceki yıla göre 6.400 terawatt/saatten 6.900 terawattsaate çıktı.
Çin'de temiz enerji yatırımları yavaşlarken, kömürlü elektrik üretimi yeni rekora ulaştı.
Kaynak: Bloomberg NEF
Volkswagen, Çin’deki partnerleriyle birlikte gelecek yıl içinde dört milyar euroyu aşkın yatırım gerçekleştirecek.
Bu tutarın yaklaşık yüzde 40 kadarı, grubun Çin şubesi başkanı Stephan Wöllerstein’ın 21 Kasım günü Guangzhou kenti otomobil fuarında belirttiği üzere, elektrikli araba alanına tahsis edilecek.
Böylece elektrikli otomobil ve motor alanına yatırım oranı yükselmiş olacak. Grup bu yıl da Çinli ortaklarıyla birlikte dört milyar euroluk bir yatırım yapmak istiyor. Grubun Çin şubesi 2025’te 1,5 milyon elektrikli araç üretip teslim etmek niyetinde.
Antnig ve Foshan fabrikalarında üretim başlatıldıktan sonra 600 bin araçlık bir yıllık toplam kapasiteye, 2020 sonu itibariyle ulaşılması gerekiyor.
Volkswagen, önümüzdeki beş yılda, Çin dışında da geleceğe dönük alanlarda 60 milyar Euro harcayacak; bunun 33 milyarı yalnızca elektrikli motor ve modellere yönelik olacak. Uzun vadede, şu anda biraz gevşeme eğilimi gösteren Çin pazarı sürümünün de yine olumlu yönde gelişme göstermesi bekleniyor.
Öte yandan VW Grubu, içinde bulunduğumuz yılın ilk 10 ayı içinde, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 1,8 oranında bir azalışla, Çin’de 3,34 milyon araçlık bir sürüm hacmi gerçekleştirdi. Wöllerstein, Volkswagen'in piyasa payının 2020’de durağan konumdan yükselişe geçeceğini bekliyor.
Kaynak: CNBC
Dünya çapındaki güneş enerjisi santrali kurulumları, 100 gigawatt sınırını geçti.
Navigant Research tarafından yayınlanan rapora göre, 2019-2028 yılları arasında dünyada 1,955 GW güneş enerjisi kurulumunun gerçekleştirileceği öngörülüyor.
Bu kapsamda, gelecek 10 yılda güneş enerjisi sektörü 2 milyar dolardan fazla gelir sağlayan bir sektör haline gelecek.
Güneş enerjisi sektöründeki teknolojik gelişmeler ışığında maliyetler düşerken, Çin ve ABD sektörün iki lider ülkesi olarak öne çıkıyor.
Asya Pasifik bölgesinin diğer bölgelere oranla güneş enerjisinde daha hızlı bir büyüme kaydetmesi bekleniyor.
Kaynak: Smart Energy International
Toyota, hidrojeni, ulaşım araçlarından sonra sanayi tipi elektrik üretiminde de kullanmak için yaptığı çalışmaları hızlandırdı.
İlk olarak hidrojen yakıt hücreli otomobil olan Mirai’yi sunan Toyota, şimdi de Mirai’de kullanılan yakıt hücresi sistemini adapte ettiği bir sabit elektrik jeneratörü geliştirdi. İlk olarak Toyota City’deki Honsha fabrikasında kurulan ve testleri yakın zamanda gerçekleştirilen hidrojen yakıt hücreli jeneratörün amacı, ofislerde, fabrikalarda ve diğer ticari alanlarda ulaşılabilir bir fiyata çevreci enerji sunmak. Toyota bu amaçla hidrojen yakıt hücresi sistemi ile maliyeti düşük, performansı yüksek kompakt jeneratörler üretmeyi hedefliyor.
Toyota tarafından testleri gerçekleştirilmeye devam eden jeneratör günde 24 saat boyunca çalışacak ve 100 kilowatt güç üretecek. Enerji verimliliği, sunduğu güç, dayanıklılık ve jeneratörün kullanım kolaylığı bu testlerde birlikte görülecek.
Testlerin sonuçlarına göre Toyota, yakıt hücreli jeneratörleri birçok fabrikada kullanmayı amaçlıyor. Aynı zamanda jeneratörler yakıt hücresi sistemlerinin üretimi sırasında ortaya çıkan hidrojenle doldurulacak. Böylece Toyota, hidrojen kullanımını daha verimli hale getirecek. Toyota, 2015 yılında açıkladığı 2050 Çevre Hedefi Doğrultusunda Sıfır Emisyonlu Fabrikalar kurup, üretim yapmayı amaçladığını da duyurmuştu. Bu hedef kapsamında Toyota üretim sırasında çıkan CO2 miktarını da sürekli olarak azaltmaya devam ediyor.
Kaynak: Toyota
Gelişmiş Biyoyakıtlar: Onları Geri Tutan Ne?
Gelişmiş sıvı biyoyakıtlar düşük karbonlu ulaşım için çok önemli. IRENA’nın bu konudaki araştırmasına göre, söz konusu yakıtların gelişmesi için en önemli bariyer, düzenlemelerdeki belirsizlik.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.