Türkiye'nin 2020 yılını büyümeyle kapatan ender ülkelerden olduğuna dikkati çeken Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, ülke ekonomisinin geçen yıl yüzde 1,8, bu yılın ilk çeyreğinde ise yüzde 7 büyüdüğünü anımsattı.
Dönmez, Türkiye'nin ilk çeyrekte Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisi, OECD ve G20'nin ise Çin'den sonra en hızlı büyüyen ikinci ekonomisi olduğunu dile getirdi.
Yapılan yatırımlarla Türkiye'nin yenilenebilir enerji kurulu gücünde Avrupa'da 5'inci, dünyada ise 12'nci sıraya yükseldiğini bildiren Dönmez, şöyle devam etti:
"Yaklaşık 100 bin MW olan Türkiye kurulu gücünün yüzde 53'ü yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. Hedefimiz, önümüzdeki 10 yılda 10 GW güneş ve 10 GW rüzgar enerjisi üretim kapasitesi eklemek. 2016'da uygulamaya koyduğumuz mini Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) modeli kapsamında toplam 2 GW rüzgar ve 2 GW güneş enerjisi ihalesi başarıyla gerçekleştirildi. EİT Temiz Enerji Merkezi'nin kurulmasının önemli bir adım olduğunu vurgulamak istiyorum. Bölgemiz için faydalı olmasını, ayrıca ülkelerin enerji geçiş politikalarına katkı sağlamasını ve temiz enerji projelerinin gerçekleştirilmesine yardımcı olmasını temenni ediyorum."
Dönmez, Türkiye'nin aynı zamanda Avrupa'da 4'üncü büyük gaz piyasası olduğuna dikkati çekerek, farklı altyapı ve uluslararası gaz boru hattı projelerine yoğun yatırımlar yapıldığını ifade etti.
Bu kapsamda TANAP ve TürkAkım boru hattı projelerinin başarıyla tamamlandığını belirten Dönmez, Türkiye'nin yeniden gazlaştırma kapasitesinin arttığını ve yer altı depolama kapasitesinin 2023 yılına kadar 4,5 milyar metreküpten 11 milyar metreküpe çıkacağını bildirdi.
Dönmez, Türkiye'nin kendi sondaj ve sismik araştırma gemileriyle hidrokarbon arayışlarına da devam ettiğini dile getirerek, Karadeniz'de geçen yıl dünyanın en büyük offshore gaz keşfini duyurduklarını anımsattı.
Son keşifle 540 milyar metreküpe ulaşan doğal gaz rezervinin önemine işaret eden Dönmez, "(Bu keşif) Güçlü bir gaz altyapısı, çeşitli, rekabetçi ve esnek gaz arzı, daha fazla yenilenebilir enerjiyi şebekemize entegre etmemiz için de önemlidir. Sistemin güvenilirliğinden ve piyasa dostu teşvik ve yöntemlerden vazgeçmeden yenilenebilir enerjiyi portföyümüze dahil etmemiz gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Yenilenebilir enerjide 1 Temmuz itibarıyla devreye girecek santraller için Türk lirasıyla destek dönemi başlıyor.
Türkiye'de yenilenebilir enerji santrallerine 2005'ten beri Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamında sağlanan döviz bazlı destek ödemeleri 30 Haziran'da son bulacak. 1 Temmuz'dan itibaren devreye girecek yenilenebilir enerji tesisleri için YEKDEM ödemeleri Türk lirasıyla gerçekleştirilecek.
Yenilenebilir Enerji Kaynağı (YEK) belgeli üretim tesislerinde YEKDEM ödemeleri hidroelektrik santralleri için kWh başına 40 kuruş, rüzgar ve güneş enerjisi santralleri için 32 kuruş, jeotermal enerji santralleri için ise 54 kuruş üzerinden yapılacak. Türk lirası bazındaki destekler 31 Aralık 2025'e kadar işletmeye girecek YEK belgeli üretim tesisleri için 10 yıl süreyle uygulanacak. Yerli katkı desteği ise 5 yıl süreyle kWh başına 8 kuruş üzerinden verilecek.
Söz konusu dönemde işletmeye girecek YEK belgeli üretim tesisleri için belirlenen fiyatlar, kaynak bazında olmak üzere üçer aylık dönemler için her yıl ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarında, belirlenen yönteme göre güncellenecek. Türkiye'de yenilenebilir enerji kurulu gücünün artmasında önemli bir mekanizma olarak nitelendirilen YEKDEM kapsamında elektriğin kWh’ine rüzgar ve hidroelektrik için 7,3 dolar/cent, jeotermal için 10,5 dolar/cent, biyokütle ve güneş için de 13,3 dolar/cent teşvik sağlanıyordu. Teşvikler, yerli ekipman kullanımına göre değişiklik gösterebiliyordu.
Türkiye'deki yenilenebilir enerji yatırımcıları, uygulama süresi 31 Aralık 2020'de sona eren döviz bazlı YEKDEM'den faydalanmak amacıyla geçen yıl 4 bin 900 MW’ı bulan rekor seviyede yenilenebilir enerji yatırımı gerçekleştirdi. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle tedarik zincirindeki aksamalardan dolayı bu süre 30 Haziran 2021'e uzatıldı. Söz konusu tarihe kadar projelerini devreye alarak döviz bazlı desteklerden faydalanmak isteyen yatırımcılar, bu yılın ilk 5 ayında yaklaşık 1800 MW’lık yatırım yaptı.
YEKDEM'in ilk kez uygulandığı 2005'te Türkiye'nin yenilenebilir enerji kurulu gücü 13 bin MW seviyesinde bulunurken, bu rakam nisan sonu itibarıyla ise 50 bin 990 MW’a ulaştı. Yenilenebilir enerji kaynakları arasında en yüksek payı 31 bin 280 MW’la hidroelektrik santralleri aldı. Bunu 9 bin 543 MW’la rüzgar, 7 bin 70 MW’la güneş, 1595 MW’la jeotermal ve 945 MW’la biyokütle takip etti.
Yenilenebilir Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı Cem Özkök, AA muhabirine yaptığı açıklamada, YEKDEM'in Türkiye'nin yenilenebilir enerji kapasitesinin artmasında iyi bir başarı örneği olduğunu belirterek, "Bugün 7 bin MW’ın üzerinde güneş, 10 binMW’a yakın rüzgar enerjisi kapasitesi varsa bu YEKDEM sayesinde oldu. Bankalar, alım garantisi olduğu için bu projelerin büyük kısmını finanse etti." dedi.
Yatırımcıların projelerini YEKDEM'de dolar bazında ödemelerin sona ereceği 30 Haziran tarihine yetiştirmeye çalıştığını ifade eden Özkök, şunları kaydetti:
"30 Haziran'dan sonra devreye girecek yenilenebilir enerji santrallerine Türk lirası bazında alım garantisi sağlanacak. Bu tarihten itibaren devreye giren santrallerde ilk Türk lirası bazlı ödeme tahminen ağustos ayı ortalarında gerçekleşir. Türk lirası bazlı YEKDEM döneminde yenilenebilir enerji yatırımları yine devam eder fakat döviz bazlı dönemde olduğu kadar yüksek kapasitelerde olmayabilir."
Kaynak: Anadolu Ajansı
TREDAŞ, 140 bin markanın, 7 milyon bireysel üyenin ve aylık 18 milyon ziyaretçinin buluştuğu şikayetvar tarafından bu yıl altıncısı düzenlenen A.C.E Awards’ta Enerji Dağıtım kategorisinde “Diamond” ödülü alarak, sektörünün birincisi oldu.
Bu yıl altıncısı düzenlenen A.C.E Awards (Achievement in Customer Excellence) 21 Haziran Pazartesi günü Çırağan Palace Kempinski’de gerçekleştirildi. TREDAŞ, müşteri deneyimini en iyi yaşatan markalar arasında yer alarak, Şikayetvar A.C.E Awards’ta (Achievement in Customer Excellence) enerji dağıtım sektörünün birincisi oldu.
Törenin açılış konuşmasını gerçekleştiren TREDAŞ Genel Müdürü Reşit Bilgili, TREDAŞ’ın Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’da elektrik dağıtım hizmetini sağlayan lisanslı kuruluş olduğundan bahsederek, Trakya’da verdikleri alt yapı hizmetini en iyi şekilde gerçekleştirme gayretiyle çalıştıklarını ifade etti.
Bilgili konuşmasını şöyle sürdürdü: “Trakya bölgesinde sürdürdüğümüz hizmetin merkezinde müşteri olduğundan, yaptığımız her işte bu sorumluluk duygusuyla hareket ediyoruz. Avrupa elektrik dağıtım sektöründe de bir ilki başararak, insan konuşmasını taklit edebilen yapay zeka destekli akıllı dijital asistan uygulamamız ‘TREDAŞ Enerjik’i müşterilerimizin kullanımına sunduk. Böylece sahadaki anlık veri ile müşteri şikayetlerini hızlı bir şekilde buluşturduk. Müşterilerin bilinçlenmesi ile birlikte Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun da etkisi ile hizmet kalitesinin arttığını söyleyebiliriz. Gelecekte de çevreye duyarlı müşterilerin sektörü yönlendirebileceğini düşünüyorum. Katkılarından ötürü tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”
140 bin markanın, 7 milyon bireysel üyenin ve aylık 18 milyon ziyaretçinin buluştuğu Şikayetvar, 20. yılında mükemmel müşteri deneyimini yaşatan markaları altıncı kez belirledi. Firmaların şikayet verileri, pazar payları ve Şikayetvar tarafından uygulanan yıllık 1 milyon 200 bin anket temel alınarak hazırlanan Müşteri Deneyim Endeksi araştırması sonuçlarına göre, tüketicisine mükemmel müşteri deneyimi yaşatan markaların ödüllendirildiği törende TREDAŞ büyük beğeni topladı. Gecede ödülü, tüm çalışanlar adına TREDAŞ Genel Müdürü Reşit Bilgili aldı. TREDAŞ Çağrı Merkezi Yöneticisi Ömer Yalçın’ın ve davetlilerin hazır bulunduğu gecede TREDAŞ, Türkiye'de müşteri deneyimini en iyi yaşatan 91 markanın arasında beğeni topladı.
Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta tüketicilerinin kaliteli ve verimli enerji kullanımı için bir taraftan teknoloji ve altyapıya dev yatırım yapan diğer taraftan da önemli Ar-Ge projeleri geliştiren AKEDAŞ çevrimiçi sempozyum düzenleyerek sektör temsilcileri ile bir araya geldi.
Tüketicilere büyük fayda sağlayan Ar-Ge projelerine her geçen gün yenilerini ekleyen AKEDAŞ “Acil Durumlarda Optimum Anahtarlamalar ile Fider Ölçekli Adalar Oluşturularak Kritik Yüklerin ve Santrallerin Tedarik Sürekliliğinin Artırılması” konulu Ar-Ge projesiyle ilgili sempozyum düzenledi.
AKEDAŞ’ın ev sahipliğinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve EPRA’nın desteğiyle 22 Haziran’da gerçekleşen sempozyumda Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), TEİAŞ ve EÜAŞ gibi kamu temsilcileri, Dokuboy Tekstil, Kahramanmaraş Kağıt Sanayi ve Arıkan Mensucat gibi kojenerasyon santral temsilcileri, ELDER, Elektrik Dağıtım Şirketi temsilcileri, ulusal ve uluslararası üniversitelerden akademik temsilciler ve AKEDAŞ’tan katılımcılar yer aldı.
Moderatörlüğünü N. Didar Akar’ın üstlendiği, Ar-Ge Merkezi Müdür Vekili Ezgim Çelik’in de söz aldığı sempozyumun açılış konuşması, AKEDAŞ Genel Müdürü Mustafa Yılmaz tarafından yapıldı. Devamında proje hakkında kısa bilgilendirme yapması için proje koordinatörü Ali Osman Köksal söz aldı. Ar-Ge merkezi yöneticisi Ali Osman Köksal’ın fikri olarak doğan proje, 2020 Ocak döneminde EPDK tarafından kabul edildi.
Kabul edildikten sonra hızlıca çalışmalarına başlanılan projenin koordinatörlüğü yine Ali Osman Köksal tarafından yapılarak, haziran başı itibarı ile proje başarılı bir şekilde tamamlandı. Sempozyumda, EPRA temsilcileri Dr. Osman Bülent Tör, Dr. Saeed Teimmourzadeh ve Burak Özçelik ise mikro şebeke nedir, mikro şebeke faydaları nelerdir, mikro şebeke de iletim-dağıtım koordinasyonu, gerilim-frekans ve koruma koordinasyon uygulamaları, uluslararası örnekler ve proje çıktılarına dayalı mevzuatsal öneriler konularında katılımcıları bilgilendirdi.
Sempozyumda, projenin Faz-2 saha yönünde denenmesi için proje başvurusu yapılması gerekliliği, iletim-dağıtım koordinasyonun Faz-2 projesinde ele alınması gerekliliği, kontrol röleleri ile ilgili ayrı bir proje başvurusu yapılabileceği gibi çıktılar ortaya çıktı ve mevzuat ile ilgili öneriler konusunda karşılıklı istişareler yapıldı.
Son yıllarda terörle mücadelede etkin rol oynayan İHA’lar bundan böyle kaçak elektrik ile mücadele ve arızaların tespiti için de kullanılacak. Aras EDAŞ Genel Müdürü Fikret Akbaş, Türkiye’de ilk defa elektrik dağıtım şirketi olarak envanterlerine kattıkları İHA sayesinde daha aktif bir şekilde görev yapacaklarını söyledi.
Askeri keşif, gözetleme ve operasyonlarda aktif rol alarak ülkemize dünya genelinde üstünlük sağlayan İHA’lar, son yıllarda sivil alanlarda da kullanılmaya başlandı. Teknolojiyi yakından takip ederek her yıl milyonlarca lira yatırım yapan Aras EDAŞ, daha aktif ve seri hizmet için insansız hava aracını (İHA) bünyesine kattı. Yaklaşık 90 dakika havada kalarak 45 km’lik alanda uçuş yapabilen İHA, özellikle kaçak elektrik ile mücadelede aktif görev yapacak.
Teknolojiye yatırım elektrik dağıtım sektöründe bir ilki gerçekleştiren Aras EDAŞ, özelleştirmenin gerçekleştiği Haziran 2013’ten 2020 yılı sonuna kadar 120 milyonu teknolojik olmak üzere toplam 1,5 milyar TL yatırım gerçekleştirdi. Şirket, önümüzdeki 5 yıl için 300 milyon TL’si teknolojiye olmak üzere toplam 3,4 milyar TL yatırım yapılması planladı. Bu yatırımlara insansız hava aracı (İHA) da dahil oldu. Aras EDAŞ’ın gökyüzündeki gözünün termal kamerası ile oluşabilecek arızaların tespiti daha önceden belirlenip 1 milyon abonenin elektrik kesintisine maruz kalması önlenerek, kaliteli ve kesintisiz hizmet sunulacak.
İlk uçuşunu Palandöken ilçesine bağlı Nenehatun Mahallesi’nde gerçekleşen İHA’yı kullanmak için 6 kişilik özel bir ekip oluşturuldu. Yaklaşık 100 metre irtifada, 68 hektarlık bir alanda başarıyla gerçekleşen ilk uçuş 16 dakika sürdü.
Hedeflerinin her zaman enerji ve hizmet kalitesini arttırmak olduğunu ifade eden Aras EDAŞ Genel Müdürü Fikret Akbaş, “7 il, 58 ilçe ve 4 bin civarında köye hizmet götürüyoruz. Göreve başlarken iki ana hedefimiz vardı, biri enerjinin kalitesini, diğeri de hizmetin kalitesini artırmak. Gerek enerji altyapısının kalitesi gerekse hizmet kalitesi açısından bölgemiz en üst seviyeye gelmiş durumda. Bunu bir adım daha ileriye götürebilmek için yeni teknolojik yatırımlarımızdan olan insansız hava aracını devreye soktuk” dedi.
Hedeflerinin bölgede enerji kesintisini unutturmak olduğunu ifade eden Akbaş şunları dile getirdi: “Bunu sağlamak için ciddi yatırımlar yapıldı. Artık ciddi kesintiler yaşanmıyor. Bölge kalkınması için en önemli şeylerin başında sağlam bir enerji altyapısı olması gerektiğinin bilincindeyiz. İnsansız hava aracı da üç ana hedef üzerine çalışacak. Birincisi bölgenin yatırım programına uygun olarak üretmemiz gereken projelerin harita alt yapısının görüntülerini almak. İkincisi bakım çalışmalarına alt yapı olsun diye, enerji hatlarımızı gezdireceğiz, bölgemizde arıza anında en kısa sürede giderilebilmesi için önceden tespit edilecek. Üçüncü hedef de kayıp kaçak oranını düşürmek. Bu taramalarda da kullanmış olacağız. Vatandaşlarımızın daha kaliteli hizmet alması için çalışmalarımız devam edecek. Enerji ve hizmet kalitesi açısından en üst seviyelere gelmiş durumdayız.”
Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş. (UEDAŞ), Avrupa Birliği Ufuk2020 programı kapsamında karbon salınımını azaltmak ve yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırmak için Gökçeada’da “Gökçeada Enerjin Yeter” projesini hayata geçirdi.
Yenilenebilir kaynakların etkin kullanımı için örnek teşkil edecek proje kapsamında Gökçeada’da UEDAŞ tarafından enerji depolama tesisi kurulacak. Adadaki yenilenebilir enerji santralleri ve jeneratörler kurulacak olan Virtual Power Plant (Sanal Güç Santrali-VPP) sistemine entegre edilecek. Aralarında İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya, Almanya, Danimarka ve Hollanda gibi ülkelerden toplamda 19 ortağın yer aldığı projede UEDAŞ’ın paydaşları arasında Bozcaada Belediyesi, Troya Çevre Derneği ve Inavitas firması yer alıyor.
Projenin açılış töreni UEDAŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili İsmail Ergüneş’in ev sahipliğinde Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin, Bozcaada Belediye Başkanı Dr. Hakan Can Yılmaz’ın katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Açılış töreninde konuşan Ergüneş, “Yenilenebilir kaynakların değerlendirilmesi noktasında tüm dünyaya örnek olacak bir projeyi paydaşlarımızla birlikte hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. AB destekli projemizin ana amacı karbon salınımının azaltılması, yenilenebilir enerji entegrasyonunun kolaylaştırılması, akıllı ve yeşil enerjiye geçişinin hızlandırılmasıdır. Gökçeada Enerjin Yeter projesiyle Gökçeada’ya enerji depolama tesisi kuruyoruz. Adada mevcutta çalışır durumda olan yenilenebilir enerji santralleri ve jeneratörler kurulacak Virtual Power Plant (Sanal Güç Santrali-VPP) sistemine entegre edilecek. Böylelikle adaların enerjisi yenilenebilir enerjiden sağlanmaya çalışılacak. Ayrıca projedeki testler kapsamında bir trafo bölgesinde tüm tüketicilere akıllı sayaç uygulaması yapılacak. Bu kapsamda kullanıcıların tüketim alışkanlıklarını takip etme şansımız olacak” dedi.
Aralarında İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya, Almanya, Danimarka ve Hollanda gibi ülkelerden toplamda 19 ortağın yer aldığı projede UEDAŞ’ın paydaşları arasında Bozcaada Belediyesi, Troya Çevre Derneği ve Inavitas firması yer alıyor. Toplam 7,2 milyon avroluk projenin yüzde 70’i Avrupa Birliği tarafından hibe edilecek. Fransa’dan Marsilya Üniversitesi’nin koordine ettiği projenin 42 ayda tamamlanması bekleniyor.
Proje ile ilgili konuşan UEDAŞ Genel Müdürü Gökay Fatih Danacı, “Gökçeada Enerjin Yeter projesi kapsamında 2 MW gücünde enerji elde edilecek. Projeden toplamda 7 bin 260 abone faydalanacak. 42 ay boyunca Gökçeada’da denenecek sisteme benzer çalışmalar, Türkiye'deki diğer adalar ile Danimarka, İtalya ve İspanya'daki adalarda da yapılacak. Bu çalışmalar sonrasında geliştirilecek modelin yaygınlaştırılması için daha büyük projeler ve sistemler hayata geçirilecek” şeklinde konuştu.
Açılışın ardından projenin paydaşları UEDAŞ, Bozcaada Belediyesi, Troya Çevre Derneği ve Inavitas firması’nın katılımlarıyla imza töreni gerçekleştirildi.
Avrupa Birliği'nin bilimsel ve uygulamalı araştırma, geliştirme ve inovasyon projelerine destek olmak üzere oluşturduğu Horizon 2020 Hibe Programı, insanlık tarihinin en yüksek bütçeli araştırma hibe programı olarak konumlanıyor. Avrupa'nın araştırma ve teknoloji geliştirme kapasitesini güçlendirmek, üniversite-sanayi iş birliğini teşvik etmek, AB ülkeleri, AB aday ülkeleri ve AB'nin iş birliği yaptığı ülkelerle AB politikalarına ilişkin farklı alanlarda iş birliğini geliştirmek amacıyla yürütülüyor.
Geçen yıl dünyada devreye giren 162 GW’lık yenilenebilir enerji yatırımında maliyetler fosil yakıtlardan düşük seviyede gerçekleşti.
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı tarafından hazırlanan "Yenilenebilir Güç Üretimi Maliyetleri 2020" raporuna göre, dünya genelinde işletmede olan 800 GW kapasiteli kömür santrallerinin aynı kapasiteli rüzgar ya da güneş projeleriyle yer değiştirmesi durumunda sistem maliyetinin her yıl 32 milyar dolar azalacağı tahmin ediliyor.
Rapora göre, maliyet açısından en ucuz kömür santrallerinin bile yerini alan güneş ve rüzgar projelerinde, teknolojinin gelişmesi, ekonomik büyüklük, rekabetçi tedarik zincirinin oluşması ve yatırımcıların yeni teknolojilere uyum sağlama tecrübesi edinmesi maliyetlerin düşmesinin ana sebepleri oldu.
Güneş enerjisinde şebeke ölçeğinde son 10 yılda seviyelendirilmiş enerji maliyetleri yüzde 85 azalırken, fotovoltaik teknolojisinin kullanılmadığı güneş santrallerinde maliyet düşüşü yüzde 68 oldu. Bu oran kara rüzgar santrallerinde yüzde 56, deniz üstü rüzgar santrallerinde ise yüzde 48 gerilerken, jeotermal enerjide yüzde 45 ve hidroelektrikte yüzde 18 düştü.
Kaynak: IRENA
Avrupa Birliği ülkeleri, bloğun sera gazı emisyonlarını azaltma hedeflerini bağlayıcı hale getirecek iklim değişikliği yasasını onayladı.
AB Konseyi’nin açıklamasına göre, AB’nin 2050’ye kadar iklim nötr hedefi yasal olarak bağlayıcı olacak. Üye ülkeler ve AB kurumları bu hedefi başarmak için gerekli tedbirleri alacak. AB üyesi ülkelerin sera gazı salımları 2030’da 1990’daki seviyesine göre yüzde 55 düşürülecek. Emisyonlar 2050’de ise sıfırlanacak.
Bilim insanlarının yer aldığı ve bağımsız olarak hareket edecek bir “Avrupa Bilimsel Danışma Kurulu” oluşturulacak ve bu kurul hedeflere ilişkin tavsiyelerde bulunacak.
Yasayı AB ülkelerinin bakanları onaylarken, Bulgaristan çekimser kaldı. AB’nin söz konusu hedeflerini yerine getirmesi için ise sanayi, enerji, ulaştırma ve konutlar başta olmak üzere birçok sektördeki emisyon azaltım politikalarını yeniden şekillendirmesi gerekecek.
Kaynak: US News
Orta Doğu ve Körfez ülkelerinde son yıllardaki güneş enerjisi projelerinde düşük fiyatlar rekor kırarken, güneş enerjisi kapasitesinde güçlü bir büyüme bekleniyor.
Bölgede ucuz ve güneşli çöl arazilerinin bollıuğu, düşük işçilik maliyetleri, ucuz proje finansmanı, destekleyici vergi rejimleri ve ölçek ekonomisinden yararlanan büyük projeler güneş enerjisindeki büyümeyi destekliyor.
Ekonomileri petrole bağımlı Orta Doğu ülkeleri, gelirlerinde çeşitlilik sağlamak için iddialı yenilenebilir enerji hedefleri koyarken, bu hedefler hayata geçirilebilirse 2030’da 50 GW’ın üzerinde güneş enerjisi kapasitesi oluşturulacak.
Birleşik Arap Emirlikleri, 2050’de elektrik üretiminin yüzde 50’sini karbonsuz kaynaklardan sağlamayı ve enerji portföyünde güneşin hakim kaynak olmasını hedefliyor. Suudi Arabistan, 2019’da oluşturduğu plan çerçevesinde 2023’e kadar yenilenebilir enerji kapasitesini 9,5 GW’tan 27,3 GW’a yükseltecek.
Bu kapasitenin 20 GW’ını güneş, kalan kısmını ise rüzgar enerjisi santralleri oluşturacak. Ülkenin 2030’da ise 40 GW güneş enerjisi kurulu gücüne ulaşma hedefi mevcut. Umman ise 2023 itibarıyla elektrik üretiminin yüzde 11’ini, 2030’da ise yüzde 30’unu yenilenebilir kaynaklardan sağlamayı planlıyor.
Kaynak: Pv Magazine
Kimya sektöründe faaliyet gösteren BASF, İsveç merkezli Vattenfall şirketinin Hollanda’da yer alan offshore rüzgar santralinin yüzde 49,5’ini satın alacak.
İki şirket arasındaki anlaşmaya göre, Vattenfall santralin yüzde 50,5 hissesini elinde bulunduracak. BASF hisse devri için 300 milyon avro ödeyecek ve santralin inşasına da 1,3 milyar avro yatırım yapacak.
İnşası temmuzda başlayacak santralin 2023’te tamamlanması bekleniyor.
BASF, santralin elektriğini Belçika’daki kimya tesisinin tüketimi için de kullanacak.
Kaynak: Wind Power Monthly
İklim Esnekliği Politika Göstergesi
Uluslararası Enerji Ajansı’nın raporuna göre, son 20 yılda iklim değişikliği kaynaklı tehlikeler çoğalırken, bu tehlikeler ve küresel ısınmanın artma riski bulunuyor. Birçok ülke iklim değişikliğinin etkilerini farklı şekillerde hissediyor.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Enerjim Sensin Hızlandırma Programı Demo Day Organizasyonu
25 Ağustos 2021
Solar İstanbul
22 - 25 Eylül 2021
11. Türkiye Enerji Zirvesi & Istrade 2021
10 - 12 Ekim 2021
14. EIF Dünya Enerji Kongresi ve Fuarı
13 - 15 Ekim 2021
ISES SWC Dünya Güneş Kongresi
25 - 29 Ekim 2021
European Utility Week (Enlit Europe)
30 Kasım 02 Aralık 2021