Kurban Bayramı'nın ilk gününde 753 bin 343 MWh’le ayın en düşük seviyesini gören elektrik tüketimi, 30 Temmuz'da 1 milyon 88 bin 929 MWh’le rekor kırdı.
AA muhabirinin Türkiye Elektrik İletim A.Ş. verilerinden derlediği bilgilere göre, Kurban Bayramı tatili dolayısıyla iş yerlerinin büyük bölümünün kapalı olması ve konutlardaki düşük kullanım nedeniyle azalış eğilimine giren elektrik tüketimi, bayramın ilk gününde 753 bin 343 MWh’le ayın en düşük seviyesini gördü.
Tüketim, bayramın ikinci gününde 778 bin 72 MWh, üçüncü gününde 799 bin 416 MWh, son gününde ise 813 bin 957 MWh seviyelerinde seyretti. Tatilin sona ermesiyle yeniden artışa geçen elektrik tüketimi, 9 günlük Kurban Bayramı tatilinden sonraki ilk iş günü olan 26 Temmuz'da 1 milyon 12 bin 231 MWh seviyesine ulaştı.
Bir sonraki gün yükselişini 1 milyon 60 bin 32 MWh’e taşıyan elektrik tüketiminde 28 Temmuz Çarşamba günü 1 milyon 70 bin 13 MWh’le 13 Temmuz'da kaydedilen 1 milyon 61 bin 741 MWh’lik rekor seviye aşıldı.
Bayram tatili sonrası yükseliş eğilimini sürdüren elektrik tüketimi, 29 Temmuz'da 1 milyon 80 bin 37 MWh’e kadar tırmanırken 30 Temmuz Cuma günü ise 1 milyon 88 bin 929 MWh’le tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.
Kaynak: Anadolu Ajansı
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), 2021 yılı için tedarik edilen birim enerji miktarı başına öngörülen Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) maliyetini revize etti.
Konuya ilişkin Kurul kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, bu yıl için tedarik edilen birim enerji miktarı başına öngörülen YEKDEM maliyeti, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine ilişkin Yönetmeliğin ilgili maddesi kapsamında temmuz ve sonrası için tadil edildi.
Böylece MWh başına 128,05 lira olarak öngörülen temmuz ayı YEKDEM maliyeti 102,10 lira, 130,89 lira olarak öngörülen ağustos ayı YEKDEM maliyeti 93,40 lira, 115,35 lira olarak öngörülen eylül ayı maliyeti 85,23 lira, 107,85 lira olarak öngörülen ekim ayı maliyeti 86,14 lira, 119,77 lira olarak öngörülen kasım ayı maliyeti 87,38 lira ve 104,22 lira olarak öngörülen aralık ayı maliyeti 81,42 lira şeklinde değiştirildi.
Öte yandan doğal gaz dağıtım şirketlerinin perakende satış tarifelerine ilişkin üçüncü tarife uygulama dönemi 1 Ocak 2022 ve 31 Aralık 2026 dahil olmak üzere 5 yıl olacak. Doğal gaz dağıtım şirketlerinin uygulayacakları sistem kullanım bedellerinin hesaplanmasında üçüncü tarife uygulama dönemi için itfa süresi de 22 yıl olarak dikkate alınacak.
Konuyla ilgili olarak Bloomberg HT'ye görüş belirten Enerji Ticareti Derneği Başkanı Burak Kuyan, "EPDK son kaynak tedarik tarifesinde YEKDEM tahmini maliyetinin baz alınmak üzere netleştirmek için rakamı aşağı yönlü revize etti. Tarife, piyasa takas fiyatı+ YEKDEM maliyeti+ kar marjından oluşuyor. Elektrik fiyatı yüzde 15 arttığı için aşağı yönlü revizyon yapıldı. Ancak sanayici için tüm kaynakların maliyeti bütün düşünüldüğünde bu yıl yüzde 20-25 artış söz konusu olacak. Ancak yeni yenilenebilir enerji projelerini şu aşamada etkilemeyecektir" dedi.
Elektrik Üreticileri Derneği Başkan Yardımcısı ve Gama Enerji Genel Müdürü Tamer Çalışır ise, "Söz konusu maliyet fiyatı, YEKDEM santrallerinin ortalama maliyetiyle günlük piyasa takas fiyatları arasındaki farka göre hesaplanıyor. Ancak 2021'de ortalama piyasa takas fiyatı kurdaki gelişmeler, petrol ve doğalgaz fiyatlarının seyri ile kuraklık gibi etkilerle artınca YEKDEM maliyetinde de revizyona gidildi. YEKDEM santrallerinin ortalama maliyetiyle piyasa takas fiyatı arasındaki fark son dönemde kapanınca revizyona gidilerek özel sektörden tedarik yapan sanayiciye ve son kullanıcıya daha kontrol edilebilir ve öngörülebilir fiyat sunmak amacıyla bu kararın alındığını düşünüyoruz" yorumunu yaptı.
GÜYAD Başkanı Cem Özkök de yaptığı açıklamada, "PTF temmuz ayında 51,84 TL/kWh oldu. Önümüzdeki aylarda daha da artacak. YEKDEM maliyeti 69 krş/kWh civarında. Ortalama fiyata yansıması sırasında oluşan referans fiyat farkları düştü. Bu nedenle EPDK temmuz ayı dahil yıl sonuna kadar referans fiyatlarını düşürerek revize etti. Projelerle ilgisi yok" dedi.
Kaynak: Bloomberg HT
Türkiye rüzgar enerjisi sektörü temsilcilerine göre, sektörün büyümesini sürdürmesi için canlı bir iç pazara ihtiyaç var ve her yıl en az 1500 MW yeni kurulu güç gerçekleştirilmesi gerekiyor.
Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi TÜREK@home paneller dizisinin “Türkiye Tedarik Zincirine Genel Bakış” konulu oturumu 28 Temmuz tarihinde, çevrimiçi gerçekleştirildi.
Nükleer Düzenleme Kurumu Teknik Başkan Yardımcısı Dr. Oğuz Can’ın moderatörlüğünde düzenlenen panele, Ateş Çelik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mahmut Güldoğan, TPI Composites EMEA ve Hindistan Başkan Yardımcısı Gökhan Serdar, Siemens Gamesa EMEA Satınalma Yöneticisi Necmettin Aslan, DowAksa CCO’su Tamer Bozacı ve Aselsan Ulaşım ve Enerji Sistemleri Program Direktörü Günay Şimşek panelist olarak katıldı.
Rüzgar enerjisi alanında küresel ve bölgesel politikaların, tedarik zinciri Ar-Ge potansiyeli, AB Yeşil Mutabakatı’nın rüzgar enerjisi üzerinde etkilerinin ve sektörün İzmir Çandarlı’da beklenen liman gibi lojistik ihtiyaçlarının detaylı olarak masaya yatırıldığı toplantıda, sektörün her yıl ortalama 1.500 MW’lık bir büyümeyi gerçekleştirebilmesi için bütüncül bir yaklaşıma ihtiyaç duyduğu vurgulandı.
Üretim rakamlarının Türkiye rüzgar tedarik zincirinde yeterli kuvvete sahip olduğunu net olarak ortaya koyduğunu belirten Ateş Çelik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mahmut Güldoğan, Türkiye’nin artık küresel tedarik zincirinin bir aktörü olduğunun altını çizdi.
Emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar, Süveyş’teki gemi kazası, Kovid-19 gibi zorluklar içinde dahi sektörün çok sağlam durduğuna vurgu yapan Güldoğan, rüzgarda küresel ve yurt içinde güçlü yapılanmış kurumlar olmasının en karamsar tabloda bile rüzgarın önünün açık olmasını sağladığına dikkat çekti.
Sektörde son zamanlarda yaşanan gelişmelerin ve AB Yeşil Mutabakatı gibi uygulamaların sadece iklimle mücadele değil bir ekonomik dönüşüm anlamına da geldiğini belirten Mahmut Güldoğan, “Biz Ateş Çelik olarak hem Türkiye’de hem de global rüzgar tedarik zincirinde önemli bir aktör haline gelme gayretindeyiz. Bu hem motive edici hem zorlayıcı. Çin de dahil olmak üzere Amerika, Orta Doğu, Asya Pasifik ve Avrupa gibi tüm pazarlara ekipman gönderiyoruz. Teknoloji ve rekabetin gittiği yeri sürekli analiz edip aksiyon almamız gerek. Canlı bir iç pazar ihtiyacımız var. Her ne kadar bu yıl 1.500 MW yeni kurulu geçecek olsak da bunun 2030’a kadar böyle devam edeceğini söylemek çok iyimser olur. Her yıl 1.500 MW yapsak dahi İspanya’nın gerisinde kalırız. Bunu kabul etmemeliyiz. Bizim üretim kapasitemiz 5.000 MW iken asgari 1.500 MW’ı mutlaka sağlamamız gerek.” ifadelerini kullandı.
Güldoğan ayrıca, kule üreticilerinin teşviklere dahil edilmesini arzu ettiklerini de dile getirdi. Kovid-19’un en büyük getirisinin iklim değişikliği konusunda gerçek bir farkındalık sağlamak olduğunu ifade eden TPI Composites EMEA ve Hindistan Başkan Yardımcısı Gökhan Serdar, “Yeşil Mutabakat güzel bir örnek. Bu ciddi bir fırsat. Rüzgar sektörü adına, insanlık adına da bu açıdan çok mutluyum.” dedi.
Deniz üstü rüzgar potansiyelinin çok hızlı geliştiğini belirten Serdar, bu alanda 2020’de 6 GW olan kurulu gücün 2030’da 33 GW’a kadar çıkmasının beklendiğini, bunun da tedarik zincirinde büyüme anlamına geldiğini vurguladı. Serdar, bu anlamda İzmir Çandarlı’daki limanla ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerinin ve burada hem deniz üstü hem de karasal rüzgar enerjisi alanında bir ihtisas bölgesi kurulmasının büyük faydası olacağının altını çizdi.
Rüzgar tedarik zinciri alanında iş güvenliği konusunu ele alan Siemens Gamesa EMEA Satınalma Yöneticisi Necmettin Aslan, “Çalışanlarımızın yaptıkları işlerden sonra ailelerine sağlıkla dönmeleri ve ayrıca çevreye etkilerimizi minimize ederek karbon nötr olmak en önemli önceliklerimizden. Sektörün büyümesine baktığımızda YEKDEM’in kaldıraç etkisini çok net hissettik. Ayrıca Siemens Gamesa olarak Türkiye’de Ar-Ge’yi de çok önemsiyoruz. Diğer küresel Ar-Ge merkezleriyle paralel çalışan Ar-Ge merkezimizde şu an 75 kişi çalışıyor ve patent başvurularımız devam ediyor.” dedi.
Yeni trendlerin çok hızlı geliştiği ve Türkiye olarak bu hıza yetişilmesinin şart gerekliliğini vurgulayan DowAksa CCO’su Tamer Bozacı ise “Teknoloji hızla gelişiyor, kendi içinde büyüyen ve gelişen rüzgar enerjisi sektörü odak noktamızda. Yeni teknolojilere yatırımlarımızı artırmamız, hedeflerimiz açısından önemli. Herkes kendi payına düşen kısımda hedeflerini artırmalı. Tüm bunların yanı sıra geri kazanım ve geri kullanım işlerine de yönelmemiz lazım.” ifadelerini kullandı.
Panelin konuşmacılarından Aselsan Ulaşım ve Enerji Sistemleri Program Direktörü Günay Şimşek Aselsan olarak ‘yerlileşme’ konusunun en önemli gündemleri olduğunu belirtirken rüzgar alanında Türkiye’den milli bir marka çıkarmak amacıyla EÜAŞ’la birlikte Alaçatı’da ömrünü tamamlamış türbinleri değiştirmek için 10 milyon dolarlık bütçe ayırdıklarını belirtti. Yerlilik bilinci ve Ar-Ge merkezi için yılda 5 milyon dolardan fazla yatırım yaptıklarını vurgulayan Şimşek, “YEKA’nın yerlilik kıstasını fazlasıyla karşılıyoruz. Geleceğe yönelik YEKA yatırımlarımıza ağırlık vermeyi hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.
Kaynak: Temiz Enerji
Bu yıl destek başvurusunda bulunan verimlilik arttırıcı projelerden 78’i Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından desteklenecek.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB), ‘2021 Yılı Desteklenmesi Uygun Görülen Verimlilik Artırıcı Projeler’ listesini açıkladı. Listeye göre, motorlarda verimlilik artırma, basınçlı hava sisteminin iyileştirilmesi ve aydınlatma sistemlerinde verimlilik artırma projelerinin de aralarında bulunduğu 78 verimlilik arttırıcı projeye destek verilecek.
Desteklenecek proje sahipleri arasında Sütaş, CMS Jant, Çimsa, Arçelik, İÇDAŞ, Ford Otomotiv, Aksa Akrilik gibi şirketler de bulunuyor.
Kaynak: Enerji Günlüğü
Fırat Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin bölgede yaptığı çalışmaları yerinde inceleyen Kazancı Holding Yönetim Kurulu Üyesi Barış Erdeniz, sorumluluk alanında son 10 yılda toplam 820 Milyon TL yatırım yaptıklarını ve 2021 yılında da 266 milyon TL tutarındaki yatırımı hayata geçirmeyi planladıklarını belirtti.
Bingöl, Elazığ, Malatya ve Tunceli illerinde kaliteli ve kesintisiz enerji arzını 10 yıldır müşterilerine en iyi şekilde verme gayretiyle faaliyetlerini sürdüren Fırat Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin (Fırat EDAŞ) 2020 yılı değerlendirmesinin yapıldığı ve 2021 yılı hedeflerinin ele alındığı yönetim toplantısı Malatya’da gerçekleştirildi.
Kazancı Holding Yönetim Kurulu Üyesi Barış Erdeniz başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya Dağıtım Operasyonları Genel Müdürü Ömer Kandemir, İcra Kurulu Üyesi Fırat Doğan’ın yanı sıra Fırat EDAŞ Şirket Müdürü Fikret Türkmen ve şirket yöneticileri katıldı. Pandemi süreci nedeniyle gerekli önlemlerin titizlikle alındığı toplantı sonrası Yönetim Kurulu Üyesi Barış Erdeniz, Fırat EDAŞ Battalgazi İlçe Yöneticiliğini ziyaret ederek bölgede yapılan planlı bakım çalışmasını yerinde inceledi.
2011 yılından bugüne geçen 10 yıllık süre zarfında Fırat EDAŞ’ın sorumluluk alanında toplam 820 milyon TL tutarında yatırımın tamamlandığını belirten Barış Erdeniz, 2021 yılı kesintisiz enerji arzı noktasında hedeflenen yatırım tutarının 266 milyon TL olduğunu işaret etti. Hedeflenen yatırımın önceki yılın iki katı olduğunu hatırlatan Erdeniz, planlar dahilinde yıl boyu stratejik noktalara yapılacak yatırımların kaliteli ve kesintisiz enerji noktasında bölgenin öncelikli ihtiyacına cevap verecek ve kalıcı çözüm sağlayacak nitelikte olduğunu ifade etti.
Yaklaşık 1.300 çalışanı ile Fırat EDAŞ’ın sektörün ve ülkenin önemli istihdam sağlayan kurumlarından biri olduğunun altını çizen Erdeniz, 2020 yılında 186 Arıza İhbar ve Çözüm Merkezi’ne ulaşan çağrıların cevaplanma oranının yüzde 98, ortalama cevaplama hızının ise 7 saniye olduğunu belirterek, sözlerini şu cümlelerle tamamladı: “Müşteri memnuniyetini yükseltme önceliği ile bölgede elektrik dağıtım hizmetinde kaliteli ve tecrübeli ekiplerimiz, 1 milyon üzerindeki tüketicimize kesintisiz enerji için 7/24 hizmet vermektedir.”
İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş. (AYEDAŞ), kesintisiz elektrik dağıtımı kapsamında yılın ilk yarısı için belirlediği bakım, onarım ve yatırım hedeflerini gerçekleştirdi.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, elektrik dağıtımını dijitalleşme odaklı projeler ve yatırımlarla gerçekleştiren AYEDAŞ, yılın ilk yarısında müşteri ve çözüm odaklı yaklaşımı sayesinde başarılı çalışmalara imza attı.
Bu kapsamda, AYEDAŞ hizmet verdiği 7 bin 816 trafo ve 29 bin 415 kilometre hat uzunluğunda sürdürülebilir ve kesintisiz enerji sağlanabilmesi amacıyla bakım, yenileme ve yatırım çalışmalarını sürdürdü.
Adalar, Ataşehir, Beykoz, Çekmeköy, Kadıköy, Kartal, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sultanbeyli, Şile, Tuzla, Ümraniye ve Üsküdar'da 20 bin 380 aydınlatma armatürünün bakımını gerçekleştiren AYEDAŞ ekipleri, bu ilçelerde 1164 pano ile 27 trafo ve 2 bin 759 dağıtım merkezini elden geçirdi, 18,5 kilometrelik hattın bakımını tamamladı.
Birleşik Krallık’ta fosil yakıtlardan elektrik üretimi geçen yıl rekor seviyeye düşerken, yenilenebilir kaynaklardan üretim ilk kez fosil yakıtları geride bıraktı.
Birleşik Krallık hükümeti tarafından açıklanan verilere göre, elektriğin yüzde 43,1’i güneş, rüzgar, biyokütle ve hidroelektrikten üretildi. Toplam üretimde kömür ve doğal gazın payı ise yüzde 37,7 oldu.
Yenilenebilir enerjinin ülkenin toplam elektrik üretimindeki payı 2019’da yüzde 36,9 olmuştu. Geçen yıl ise yenilenebilir kaynakların payı yüzde 2 artış göstermişti.
Öte yandan, rüzgardan elektrik üretimi bu dönemde yüzde 24,2 payla rekor seviyeye ulaşmıştı.
Renewable UK CEO’su Dan McGrail, konuya ilişkin değerlendirmesinde, yenilenebilir enerjinin toplam üretim içinde dominant bir hale gelmesinin temiz enerji dönüşümünde bu kaynakların öncü bir rol oynadığının göstergesi olduğunu ifade etti.
Kaynak: Renewables Now
Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre şehirler temiz, düşük karbonlu, esnek ve kapsayıcı enerji sistemlerine yönelik ilerlemeyi hızlandırmak için merkezi bir rol oynayabilir.
IEA tarafından hazırlanan “Net Sıfır Bir Gelecek için Şehirleri Güçlendirmek” başlıklı rapora göre, şehir planlamasını optimize etmek, hizmetleri iyileştirmek ve erişimi genişleterek büyük fırsatlar yakalamak mümkün. Kırk ülkede, 100 şehirde yapılan vaka çalışmaları, verimli ve akıllı enerji sistemlerinden tam olarak yararlanmasına yardımcı olabilecek çok çeşitli fırsat ve çözümlerin olduğunu gösteriyor.
Artan kentleşme eğilimleriyle birlikte kentlerin merkezi rolünün de artmaya devam edeceğini belirten uzmanlara göre, “Bugün şehirler, dünya nüfusunun yüzde 50’sinden fazlasını, ekonomik üretimin yüzde 80’ini, küresel enerji tüketiminin üçte ikisini ve yıllık küresel karbon emisyonlarının yüzde 70’inden fazlasını oluşturuyor.”
2050 yılına kadar, dünya nüfusunun yüzde 70’inden fazlasının şehirlerde yaşayacağı belirtilen IEA raporuna göre bu durum, kentsel enerji altyapısı için muazzam bir talep artışına neden olacak. IEA’ya göre akıllı sokak lambalarından, kendi kendini soğutan binalara ve akıllı elektrikli araç şarj cihazlarına kadar şehir düzeyinde yapılacak yatırımlarla emisyonlar azaltılabilir ve kapsayıcı bir temiz enerji dönüşümü sağlanabilir.
2024 yılına kadar, tahmini 83 milyar cihaz ve sensörle enerji tüketimi, hava kalitesi ve trafik modelleri gibi çok çeşitli konularda büyük ve çeşitli veri kümeleri oluşturulabilir.
Yeni nesil enerji sistemleri, enerji tüketimini azaltmak, şebeke istikrarını iyileştirmek ve şehir hizmetlerini daha iyi yönetmek için bu bağlantılı binalardan, cihazlardan ve ulaşım sistemlerinden gelen verilerden yararlanabilir.
Küresel olarak sokak aydınlatmasında tüketilen elektrik, Almanya’nın toplam yıllık elektrik tüketimine eşdeğer ve belediye elektrik bütçelerinin yüzde 65’ini oluşturabiliyor.
Dünyadaki 320 milyon sokak aydınlatma direğinin yalnızca yüzde 3’ü akıllı hale getirilmiş durumda. Akıllı sokak lambalarının aynı zamanda trafiği, yaya geçitlerini, gürültü ve hava kirliliğini de izleyebileceğini belirten IEA, lambaların elektrikli araç şarj cihazları ve cep telefonu altyapısını da bünyesinde barındırabileceğine işaret ediyor.
Hindistan, Ulusal Sokak Aydınlatma Programı kapsamında, 10 milyon akıllı LED sokak lambası sayesinde enerji talebini 1000 MW’tan fazla azalttı.
İtalya’da Enel X tarafından geliştirilen bir uygulama, vatandaşların akıllı telefonlarını kullanarak sokak aydınlatma arızalarını bildirmelerini sağlıyor. Jakarta’nın Akıllı Şehir Girişimi ile de trafiği ve sera gazı emisyonlarını azaltmak için daha güvenilir, güvenli ve uygun fiyatlı bir hızlı otobüs toplu taşıma sistemi planlandı.
Kanada’da ise artık elektrikli araçları şarj etmek için elektrik prizlerine sahip konutlar inşa ediliyor. Kovid-19 pandemisi sonrası ekonomiler toparlanmaya başlarken, CO2 emisyonlarının da hızla toparlandığına dikkat çeken IEA, “2021’de CO2’deki artış, tarihin en büyük ikinci artışı olabilir. Şehirler emisyonları azaltmak, enerji verimliliğini artırmak ve hepimiz için daha temiz bir gelecek sağlamak için yeni enerji ortamına dönüştürülebilir.” diyor.
Kaynak: Temiz Enerji & IEA
Avrupa Birliği (AB), iklim hedeflerine ulaşmak için düşük karbonlu inovasyon teknolojilerine 122 milyon avronun üzerinde yatırım yapacağını açıkladı.
AB Komisyonunun açıklamasına göre, 14 üye devlet ile İzlanda ve Norveç'te düşük karbonlu teknolojilerin enerji yoğun endüstrilerde pazara sunulması amacıyla, hidrojen, enerji depolama ve yenilenebilir enerji dahil olmak üzere 32 küçük projeye toplam 118 milyon avro fon sağlanacak.
Buna ek olarak, 10 üye devlette ve Norveç'te biyoyakıtlar ve hidrojen de dahil olmak üzere 15 proje, 4,4 milyon avroya kadar kalkınma desteği alacak. Söz konusu 32 proje karbon emisyonlarını azaltma kabiliyetleri ve hızlı kurulum yapılabilmeleri açısından bağımsız uzmanlar tarafından değerlendirilerek seçildi.
Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans yaptığı açıklamada yatırımla AB’nin, 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşılmasına yardımcı olabilecek teknolojik çözümleri büyütmek için tüm Avrupa'daki temiz teknoloji projelerine somut destek verdiğini kaydetti.
Kaynak: Ceenergynews
Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) kömür yakıtlı santrallerin üretim kapasitesinin 2035 yılına kadar 2015’e göre yarıya ineceği hesaplanıyor.
Ülkede 2022-2023 yıllarında 10 GW’ın üzerinde kömür santralin kapatılması planlanıyor. Kapatılacak kömür santrallerinin sayısının 2028 itibarıyla daha fazla artarak 13 GW seviyesine çıkması bekleniyor.
Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü (IEEFA) Veri Analisti Seth Feaster, hükümetin son aylarda yeni iklim politikalarını ve hedeflerini benimsediğini ve bu kapsamda adımlar attığını söyledi. Feaster, “Bu 10 yılda önemli sayıda kömür santralinin devreden çıkarılacağına eminiz.” dedi.
Market Intelligence verilerine göre, 2015’te ABD’nin kömür santrali kapasitesi 285,6 GW kapasiteye ulaşmıştı. Bu rakam geçen yıl yüzde 19,9 düşüşle 228,8 GW’a geriledi. Yapılan açıklamalara göre, ülkedeki kömür kapasitesi 2035 itibarıyla 2015’teki kapasiteye göre yüzde 47,8 düşüşle 136,5 GW’a inecek.
Kaynak: SP Global
Denizüstü Yenilenebilir Enerji Kaynakları: Kurulum için Aksiyon Ajandası
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın (IRENA) raporunda; denizüstü yenilenebilir enerji kurulumlarının artırılmasının, enerji dönüşümünün hızlanmasına ve G20 ülkelerinin dirençli ve sürdürülebilir bir enerji sistemi oluşturmalarına olanak sağlayacağı ifade ediliyor.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Enerjim Sensin Hızlandırma Programı Demo Day Organizasyonu
25 Ağustos 2021
Solar İstanbul
22 - 25 Eylül 2021
11. Türkiye Enerji Zirvesi & Istrade 2021
10 - 12 Ekim 2021
14. EIF Dünya Enerji Kongresi ve Fuarı
13 - 15 Ekim 2021
ISES SWC Dünya Güneş Kongresi
25 - 29 Ekim 2021
European Utility Week (Enlit Europe)
30 Kasım 02 Aralık 2021