SEKTÖRDEN HABERLER
Nükleer Enerji ve Radyasyon Faaliyetleri NDK Tarafından Denetlenecek

Nükleer Enerji ve İyonlaştırıcı Radyasyona İlişkin Denetim ve Yerinde İncelemeler Yönetmeliği, Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK) tarafından yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelik, nükleer enerji ve iyonlaştırıcı radyasyona ilişkin faaliyetler ve yetkilendirilen kişiler için NDK tarafından yapılan denetim ve yerinde incelemelere ilişkin iş ve işlemleri, denetimlerin türü ve kapsamı ile denetim görevlilerine ilişkin hususları belirlemeyi amaçlıyor. Buna göre NDK; nükleer enerji ve iyonlaştırıcı radyasyona ilişkin faaliyetlerin; ilgili mevzuata, yetki koşullarına, NDK karar ve talimatlarına, güvenlik, emniyet ve nükleer güvenceye ilişkin uyulması gereken teknik gereklere ve her türlü standarda denetleyecek ve yerinde incelemelerle tespit ve teyit edecek.

NDK ilgilileri tümüyle denetleyebileceği gibi, kısmi başlıklar altında denetimler de yapabilecek. Denetimlerin sıklığı ve kapsamı da NDK tarafından belirlenecek. Denetimler kapsamında aşağıdaki başlıklar bütün halinde veya tek tek denetlenebilecek:

  • Yetki doğrultusundaki faaliyetleri ve ilgili bilgi ve belgeler
  • NDK’nın talep ettiği kayıt, plan, program, rapor ve talimatların uygunluğu, yeterliği ve güncelliği
  • Güvenlik, emniyet ve nükleer güvence tedbirleri ve düzenlemeleri
  • Güvenlik kültürü
  • Emniyet kültürü
  • Yönetim sistemi
  • Personelin yetkinliği ve sayıca yeterliği
  • Güvenlik ve emniyet açısından önemli yapı, sistem, bileşenler ve malzemeler ile gerek görülmesi hâlinde diğer yapı, sistem, bileşen ve malzemelere ilişkin imalat, saha, inşa, işletmeye alma, işletme, işletmeden çıkarma ve düzenleyici kontrolden çıkarma da dâhil tüm süreçlerde yürütülen faaliyetler
  • Yetkilendirilen kişilerin yüklenici, alt yüklenici, tedarikçi ve alt tedarikçilerinin yürüttüğü faaliyetler
  • Daha önceki denetimlerde tespit edilen hususların giderildiğinin tespiti
  • Güvenlik, emniyet ve nükleer güvenceye ilişkin NDK’nın gerekli gördüğü diğer hususlar.

Bu arada denetimler programlı ve programsız olarak yapılabilecek; resmi tatil günleri dahil herhangi bir gün habersiz olarak da yapılabilecek. Denetim sırasında güvenlik veya emniyet riski tespit edilirse faaliyet tümüyle veya kısmen durdurulabilecek.

Kaynak: ENERJİGÜNLÜĞÜ

1.895 Kilometrekare Alan Deniz Üstü RES için Ayrıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, deniz üstü rüzgar enerjisi için belirlenen aday Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı’na (YEKA) ait sahaların büyüklüklerini belirledi.

Bakanlıktan alınan biliye göre, deniz üstü rüzgar enerjisinde Bandırma açıklarında 1111 kilometrekare alan, Bozcaada açıklarında 299 kilometrekare, Gelibolu açıklarında 75,6 kilometrekare ve Karabiga kıyılarında 410 kilometrekare olmak üzere toplam 1.895,6 kilometrekare alan aday Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) olarak tahsis edildi.

Söz konusu sahalar için ilgili kurum ve kuruluşlardan görüşlerin alınmasına müteakip seçilecek belirli sahalarda meteorolojik ve oşinografik analizler ve ölçümlerden oluşan ön fizibilite etütleri yapılacak. Ayrıca teknik, yasal, ekonomik analizler ve kapasitenin belirlenmesine yönelik faaliyetler gerçekleştirilecek. Çalışmaların sonuçlarına göre deniz üstü RES kurulumuna yönelik faaliyetler yürütülecek. Türkiye’nin 2053 “net sıfır emisyon” hedefleri doğrultusunda bakanlık tarafından Türkiye Ulusal Enerji Planı geçen yıl sonunda yayınlanmıştı.

Bu plana göre, deniz üstü rüzgar enerjisinde 2035'e kadar 5 gigavatlık bir kapasiteye ulaşılması planlanıyor. Dünyada enerji üretiminde fosil kaynakların yerini büyük bir hızla yenilenebilir enerji kaynakları alıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının, çevreyle dost teknolojilere sahip olması ve konvansiyonel elektrik üretim yöntemleriyle bu kaynakların arz güvenliğine önemli katkı sağladığı ifade ediliyor. Ayrıca ekonomik hale gelmiş olması nedeniyle, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yenilenebilir enerji yatırımları, arz güvenliğinde önemli bir yer tutuyor. Öte yandan, Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi raporuna göre 2022 yılı içerisinde 8,8 GW deniz üstü rüzgar enerjisi santralinin kurulumunun gerçekleşmesiyle birlikte deniz üstü rüzgar enerjisi gücü 64,3 GW’a ulaştı.

Kaynak: DÜNYA

Güney Marmara Bölgesi Yenilenebilir Enerji Potansiyeli ile Gençlerin İstihdama Katılımını Artıracak

RE-You Projesi kapsamında hazırlanan Güney Marmara Bölgesi Yenilenebilir Enerji Piyasası İstihdam Raporu, yenilenebilir enerji sektöründe yatırımların son üç yıldakine benzer bir oranda devam etmesi halinde 2035 yılına kadar kurulu gücün ve tam zamanlı istihdamın 2,5 katına çıkacağını öngörüyor.

Güney Marmara Kalkınma Ajansı tarafından yürütülen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı kapsamında uygulanan ve Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) kapsamında finanse edilen “Yenilenebilir Gençlik Enerjisi” kısa adıyla RE-You Projesi kapsamında 18-29 yaş arası 480 gence, yenilenebilir enerji sektöründe istihdam edilmeleri için gerekli nitelikleri kazandıracak rüzgâr, fotovoltaik ve biyogaz olmak üzere, 3 enerji sisteminin dahil olduğu yenilenebilir enerji eğitimleri verildi.

Proje kapsamında 480 kursiyer, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde ve Balıkesir Üniversitesi’nde bulunan Sürekli Eğitim Merkezleri’nde aldıkları yenilenebilir enerji eğitimleri sonrasında 11 Ağustos’ta düzenlenen törende mezuniyet belgelerini aldı. Kursiyerler, Türkiye genelindeki yenilenebilir enerji şirketlerinde staj yapma ve istihdam imkânı elde edecek.

Eğitimler için hem Balıkesir Üniversitesi’nde hem de Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde yenilenebilir enerji laboratuvarları kurulurken, üniversiteler Global Wind Organization (GWO) tarafından aktedite edildi.

Proje kapsamında biyogaz, rüzgâr ve güneş enerjisi alanlarında 7 adet müfredat kitabı basılırken, düzenlenen çalıştay ve konferanslara yenilenebilir enerji alanında 1000’in üzerinde paydaş katıldı.

Dünyada ve Türkiye’de karşılaştırmalı olarak yenilenebilir enerji sektöründeki istihdam, personel ihtiyacı ve firmaların beklentilerini içeren Güney Marmara Bölgesi Yenilenebilir Enerji Piyasası İstihdam Raporu da, üniversitelerin meslek yüksek okulları, mühendislik fakülteleri ve ilgili diğer bölümlerden öğretim üyeleri ve akademisyenler, öğrenci ve mezunlar, yenilenebilir enerji alanında çalışan işverenler ve çalışanlar, sektör temsilcisi kuruluşlar, meslek kuruluşları, kamu kurumları ile görüşmeler ve veri derleme çalışmalarıyla hazırlandı.

Çalışmaya göre, tüm paydaşlar sektörün hızla büyüdüğü ve büyümeye devam edeceği konusunda hemfikir olurken, sektörün gelişme hızının doğrudan devlet teşvik politikalarına bağımlı olduğu görüşü vurgulanıyor.

Çalışma sonuçlarına göre, Güney Marmara Bölgesinde rüzgâr, güneş ve biyogaz santrallerinin toplam kurulu gücü, 2022 yılında 2,85 GW’ı buldu. Bu kurulu güç, yaklaşık olarak toplam 33 bin tam zaman eşdeğeri (TZE) istihdam anlamında. Çalışma kapsamında görüşülen işverenlerin yaklaşık üçte ikisinin gelecek bir yıl içerisinde yeni yatırım yapma planları bulunuyor. Yüksek teknolojilerin benimsenmesi ve teknolojinin gelişimi ile otomasyon, yapay zeka uygulamaları gibi iş kollarına ihtiyacın artacağı öngörülürken, sektörde dijitalleşmenin, özellikle rüzgâr türbinlerinin imalatı, kurulumu ve bakımı ile ilgili personel profilini etkileyeceği belirtiliyor. Ayrıca enerji depolama gibi üzerinde yoğunlukla çalışılan konular da ilgili iş kollarında talebi giderek artıracağı da öngörüler arasında yer alıyor.

Sektör çalışanlarının çoğunluğu iş bulma sürecinde zorluklarla karşılaştıklarını belirtiyor. Bu zorluklar en çok tecrübe ve pratik beceri eksikliğinden kaynaklanırken, bunu sırasıyla yabancı dil bilgisi ve teorik bilgi eksikliği izliyor.

Görüşülen öğrencilerin neredeyse tamamı yenilenebilir enerji sektöründe çalışmak istediğini belirtirken, sektörde çalışmak için hangi niteliklere sahip olunması gerektiği konusunda öğrencilerin çok fazla fikirlerinin olmadığı görülüyor.

Çalışma kapsamında incelenen iş ilanlarında aranan pozisyonların yüzde 81,5’i Balıkesir, Çanakkale ve projede belirlenmiş diğer illerde yer alıyor. Söz konusu ilanlar arasında güneş enerjisinin yüzde 55 ile en yüksek payı aldığı, rüzgâr enerjisi ile ilgili ilanların payının ise yüzde 39 olduğu görülüyor. Biyogaz enerjisi ile ilgili ilanlar yüzde 6 gibi küçük bir paya sahip. İş ilanlarının yüzde 22’si yönetici pozisyonlar için yayınlanırken, mühendisler için verilen ilanların teknisyenler için verilenlerden altı kat daha fazla olduğu görülüyor.

Gelecek öngörülerine bakıldığında, yenilenebilir enerji sektöründe yatırımların son üç yıldakine benzer bir oranda devam etmesi halinde 2035 yılına kadar kurulu gücün ve tam zamanlı istihdamın 2,5 katına çıkacağı öngörülüyor. Sektör temsilcileri tarafından da gerçekçi bulunan resmi hedeflere dayalı diğer bir senaryoda ise 2035 yılında kurulu gücün yaklaşık olarak 4 katına, istihdamın ise 4,25 katına çıkacağı belirtiliyor. Bu rakam Türkiye genelinde toplam 1 milyon 359 bin 794 tam zamanlı istihdama karşı geliyor.

Kaynak: TEMİZENERJİ

GES ve RES için Aday YEKA'ların Sektörde Yatırımları Hareketlendirmesi Bekleniyor

Yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin şekilde kullanılması hedefiyle rüzgar ve güneş enerjisi santralleri için belirlenen aday Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları'nın (YEKA) sektörde yatırımları hareketlendirmesi bekleniyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının sitesinde yayımlanan duyurulara göre, güneş enerjisi santralleri (GES) için Çorum ve Şanlıurfa, karasal rüzgar enerjisi santrali (RES) için Kayseri ve Sivas'taki alanlar, deniz üstü RES’te ise Bandırma, Bozcaada, Gelibolu ve Karabiga açıklarındaki bölgeler yeni YEKA projeleri için aday olarak belirlendi.

Türkiye, cari açığın azaltılması, iklim değişikliğiyle mücadele, yerli enerji teknolojisinin geliştirilmesi, temiz enerji sektöründe nitelikli eleman yetiştirilmesi ve elektrik üretiminde temiz enerji kaynaklarının payının artırılması için farklı ölçeklerde ve Türkiye'nin neredeyse tüm şehirlerinde yeni projeleri hayata geçiriyor.

Ülkenin yenilenebilir enerji kurulu gücü 5 Ağustos itibarıyla rüzgarda 11 bin 580 MW, güneşte 10 bin 352, biyokütlede 2 bin 33, barajlı hidroelektrik santrallerinde 3 bin 282, akarsuda 8 bin 310, jeotermal enerjide 1691 MW’ya ulaştı.

Bu kapsamda, ağustos başında karasal ve deniz üstü rüzgar ile güneşte YEKA projeleri için aday şehirlerin belirlenmesiyle, enerji sektöründe yatırımların hız kazanması bekleniyor.

Kurulum çalışmalarına Ocak 2020'de başlanan, Avrupa'nın en büyük, dünyanın sayılı büyüklükteki güneş santrallerinden Kalyon Karapınar GES, 20 milyon metrekare araziye kuruldu ve elektrik üretimine başladı. YEKA kapsamında oluşturulan dünyanın ilk ve tek tam entegre güneş paneli fabrikası Kalyon Fotovoltaik'de üretilen panellerle kurulumu tamamlanan santralde, toplam 3 milyon 256 bin 38 güneş paneli kullanıldı.

YEKA GES-4 yarışmalarında Bor-2 ihalesini kazanan Ecogreen Elektrik Enerji Üretim AŞ de Bor ilçesi Emen köyü yakınlarındaki santralde inşaat ve kurulum çalışmalarına devam ediyor. Yaklaşık 100 bin panelin yerleştirildiği ve tamamlandığında 244 bin 80 panelden oluşacak santralin, elektrik üretimine bu ayın sonunda başlaması planlanıyor.

Büyük ölçekli YEKA yarışmaları sektöre üretim tesisleri yanında yeni istihdam imkanı da sağlıyor. Ülkede güneş enerjisi sektöründe doğrudan ve dolaylı olarak faaliyet gösteren kişi sayısı 50 bine ulaştı. Türkiye'de 30'dan fazla güneş paneli üretim fabrikası ile yıllık 12 gigavat kapasitede panel üretimi gerçekleştiriliyor.

Kaynak: AA

OEDAŞ İklim Değişikliği Eylem Planı Hazırlıyor

Afyonkarahisar, Bilecik, Eskişehir, Kütahya ve Uşak’ta elektrik dağıtım hizmeti sağlayan Osmangazi Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (OEDAŞ), iklim krizinin etkilerini azaltmak ve potansiyel risklere karşı önlem almak amacıyla bir çalıştay düzenledi. OEDAŞ yöneticileri ve sistem işletme, çevre, yatırım, dağıtım hizmetleri gibi teknik birimlerden ekiplerle iklim değişikliği alanındaki uzmanların da katıldığı çalıştayla OEDAŞ bu alandaki yeni eylem planı hazırlıklarına başladı.

Enerji sektörünün düşük karbon ekonomisine geçiş ve iklim değişikliği ile mücadele konularında öncü olduğunu söyleyen OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, “Ülkemizde ve dünya genelinde etkileri her geçen gün daha fazla hissedilen iklim değişikliği sebebiyle oluşabilecek tüm riskleri, farklı birimlerden çalışma arkadaşlarımız ve alanında uzman kişilerle birlikte değerlendiriyor, bu alanda çeşitli çalışmalar yürütüyoruz. Çünkü elektrik dağıtım hizmetlerinin değişen yağış, sıcaklık ve rüzgar gibi iklim olaylarına bağlı parametrelerden daha az etkilenmesi için bir plan çerçevesinde çalışılması gerektiğine inanıyoruz. Bu doğrultuda da dağıtım hatlarının yer altına taşınmasından, trafo ve iletim hatlarının bakımına kadar her süreci titizlikle ele alıyoruz. Düzenlediğimiz çalıştayda iklim değişikliğinin potansiyel etkilerini ve uygulanabilecek dayanıklılık önlemlerini çeşitli modeller üzerinden değerlendirdik. Hem mevcut durum hem de gelecek senaryoları üzerinde çalışıyoruz. Çalışmalarımıza yıl sonuna kadar devam edip, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında detaylı bir eylem planı oluşturacağız” dedi.

SEDAŞ’tan Kocaeli’de 365 Milyon TL Yatırım Çalışması

20 bin kilometrekarelik alandaki 3,8 milyon nüfusa hizmet veren Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş. (SEDAŞ), Kocaeli’deki yatırım çalışmalarını hızla tamamlamaya devam ediyor. Kentteki ihtiyaçlara göre hazırlanan programda bu yılın sonuna kadar kapasite artırımı, şebeke yenileme ve ana hatlarda devam eden yeraltı çalışmalarının tamamlanması planlanıyor. Nüfusun yoğun olduğu bölgelerde sürdürülen yatırımın değeri ise 365 milyon TL oldu.

Kent genelindeki geniş kapsamlı altyapı, bakım, yenileme ve onarım çalışmalarının aralıksız devam ettiğini belirten SEDAŞ Yönetim Kurulu ve İcra Başkanı Dr. Necmi Odyakmaz, titizlikle yürütülen katma değerli projelerle SEDAŞ’ın kaliteli hizmet ve kesintisiz enerjiye odaklandığını açıkladı. Odyakmaz, “Ülkemizin önemli sanayi kuruluşlarına ev sahipliği yapan Kocaeli’nin en güncel ihtiyaçlarını araştırarak müşterilerin beklentilerini karşılayacak yatırım planımıza ara vermeden tüm gücümüzle devam ediyoruz. Kentimize hem istihdam olanakları hem ekonomik fayda oluşturan tüm ilçelerimizde aynı anda kapsamlı bir çalışma yürütüyoruz. Yatırımlarımızla müşteri memnuniyetini günden güne artırarak, operasyonel faaliyetlerimizi daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz” dedi.

SEDAŞ ekipleri, Kocaeli genelinde yürüttüğü çalışmalarla 582 kilometreyi aşkın kablo-iletken çekimi ve 7 bin 300 direk montajını gerçekleştirdi. Yıl sonuna kadar kırsal kesimler de dahil olmak üzere ilave 53 beton köşk tipi trafo ve yaklaşık 143 direk tipi trafo tesisinin devreye alınması sağlanacak. Günün her saati görev başında olan ekipler, kentin tümünde şebeke yenileme, yeni alternatif şebeke tesisi, kapasite artışı ve hatlarda güvenlik mesafesi düzenlemesi gibi çalışmalara devam ediyor.

Elektrik hizmetinde sürekliliği sağlamayı ve kentte artan enerji talebini karşılamayı hedefleyen çalışmaların, enerjili hat üzerinde yapılması mümkün olmadığı için planlı kesintilere başvuruluyor. Müşterilerin elektrik ihtiyacını karşılamak adına zorunluluk taşıyan planlı kesintilerde, can ve mal güvenliğini koruyabilmek için hatlardaki enerji devre dışı bırakılarak önceden belirtilen süre çerçevesinde planlı elektrik kesintisi gerçekleştiriliyor. Bu sayede, yatırım ve bakım işlemlerinin emniyetli biçimde yapılabilirken, şebekelerde de teknik sürdürülebilirlik sağlanıyor.

DÜNYADAN HABERLER
Biden İklim Kriziyle İlgili "Pratikte" Ulusal Acil Durum İlan Ettiğini Söyledi

ABD Başkanı Joe Biden, The Weather Channel’a verdiği röportajda iklim değişikliği, temiz enerji ve çevre politikaları hakkındaki soruları yanıtladı. Sunucunun iklim kriziyle ilgili ulusal acil durum ilan edip etmeyeceğine ilişkin sorusu üzerine Biden, “Bunu çoktan yaptım” dedi.

Biden, Paris İklim Anlaşması’na yeniden katılmalarını ve iklim kriziyle mücadelede attıkları adımları örnek verdi ve iklim krizinin insanlık için “varoluşsal bir tehdit” olduğu mesajını yeniledi. Sunucunun, gerçekten ulusal acil durum ilan edip etmediğini yeniden sorması üzerine Biden, “Pratikte evet” yanıtını verdi.

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre de CNN’e yaptığı açıklamada, Biden’ın temiz enerji teknolojilerinin üretimini teşvik etmek için uygulamaya koyduğu kararına atıfta bulunduğunu söyledi. Bir Beyaz Saray yetkilisi de Biden’ın, iklim değişikliğiyle mücadeleye verdiği öncelik konusunda net olduğunu savundu.

Güneybatı eyaletlerini dolaşarak iklim değişikliği ve çevre politikaları hakkında bir dizi adım duyuran Biden, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında sıklıkla mesajlar veriyor. Ancak Biden, iklim kriziyle mücadelede federal düzeyde kapsamlı adımlar atılmasını, yeni yetkilerin önünün açılmasını ve temiz enerji kaynakları için ek fonlar ayrılmasını gerektirecek ulusal acil durum ilanında henüz bulunmadı.

Çevreciler, iklim kriziyle ilgili ulusal acil durum ilan etmesi için başkanlığının ilk günlerinden beri Biden’a baskı yapıyor. Biden’ın Alaska'nın petrol rezervleri açısından oldukça zengin olan North Slope bölgesindeki Willow Oil petrolünün sondajına izin vermesine çevreciler “ihanet” şeklinde tepki vermişti. Başkan’ın son sözlerinden sonra çevreciler Biden’ı “pratikte değil, gerçekte” ulusal acil durum ilan etmeye çağırdı.

Kaynak: AA

IEA: Küresel Petrol Talebi Rekor Kırdı, Fiyatlar Yükselebilir

Paris merkezli Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Temmuz ayına ilişkin yayımladığı küresel petrol piyasası raporunda, petrol tüketimin rekor seviyeye yükseldiğini ve bu durumun Ağustos ayında fiyatları yükseltme ihtimali olduğunu açıkladı.

IEA, küresel günlük petrol tüketiminin Haziran’da, Suudi liderliğindeki arz kesintileri nedeniyle ilk kez günde 103 milyon varile ulaştığını belirtti. Raporda, petrol talebini artıran faktörler arasında, yaz mevsiminde artan hava yolculuğu sayısı, enerji üretiminde artan petrol kullanımı ve Çin’deki petrokimya faaliyetlerinin yükselmesi gösterildi.

Öte yandan, ham ve ürün stoklarının keskin bir şekilde düştüğünü kaydeden IEA, petrol piyasasının sonbaharda daha da sıkılaşacağını öngördü.

IEA'nın Temmuz raporuna göre, Suudi Arabistan’ın üretim kesintisi kararının da etkisiyle Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun toplam üretim seviyesi günlük 1,2 milyon varil azaldı. Söz konusu azalma ile grubun üretimi Temmuz’da günlük 50,7 milyon varil ile Ekim 2021’den bu yana en düşük seviyesine geriledi. IEA ayrıca küresel talep artışı tahminini gelecek yıl için günlük 150 bin varil azalttı.

Kaynak: BLOOMBERGHT

Araçlara Kablosuz Şarj Hizmeti Devrede

Elektrikli araçlar günlük hayatta kendini her geçen gün daha çok hissettirirken, bu araçların şarj ihtiyacı için farklı çözümler geliştiriliyor. Çin’in doğusundaki Suzhou kentinde hem kablolu hem de kablosuz şarj modlarını içeren iki entegre elektrikli araç (EV) şarj istasyonu kuruldu. State Grid Suzhou Power Supply Pazarlama Müdürü Zhao Meng, Suzhou New District’te faaliyet göstermeye başlayan akıllı şarj istasyonu konusunda açıklamalarda bulundu. Yeni enerjili araçlar (NEV) için kablosuz şarjın, akıllı telefonlarla benzer şekilde çalıştığını kaydeden Zhao’nun ifadelerine göre, iki model sırasıyla 7 KW ve 11 KW’lik nominal güçle yüzde 90’ın üzerinde verimli. 

Plug-in şarj ile karşılaştırıldığında, EV’lerin kablosuz şarj edilmesi, kullanım kolaylığı ve açıkta kalan iletkenlerle ilişkili güvenlik risklerinden kaçınma gibi birçok avantaja sahip. Sürücüler, araçlarını şarj ederken, uygulamaları ve araca takılan ekranları kullanarak kablosuz şarjın gücü, voltajı ve akımı ile ilgili gerçek zamanlı verileri kontrol edebiliyor.Bu arada, Çin Otomobil Üreticileri Birliği verilerine göre geçtiğimiz ay ülke yollarında yer alan şarj kolonu sayısı bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 40,4 arttı. Ağustos 2022’den Temmuz 2023’e kadar Çin’de her ay ortalama 53 bin şarj ünitesi kuruluyor. 

Kaynak: ENERJİGÜNLÜĞÜ

Hindistan 14 Senede Karbon Salımını Yüzde 33 Azalttı

Uzun yıllardır hava kirliliğiyle mücadele eden Hindistan’da yapılan çalışmalar sonucu karbon salınımı üçte bir oranında azaldı. Güneş, rüzgar ve hidrojen gibi doğa dostu enerji alanlarına yapılan yatırım ve ormanların korunmasına yönelik atılan adımlar sonrası sadece 14 senede ülkedeki karbon gazı salınımının yüzde 33 oranında azaldığı kaydedildi.

Birleşmiş Milletler’e (BM) sunulan rapor büyük bir gelişme olarak görülürken, ülkede “yeşil enerji” alanında beklenenden daha fazla ivme kazanılması sevinçle karşılandı.

BM İklim Değişikliği Konferansı’nda (UNFCCC) yapılan görüşmede Yeni Delhi hükümetinin Paris İklim Antlaşması uyarınca büyük oranda sorumluluğunu yerine getirdiği ve 2005’te ölçülen karbon salınımı oranını 2030 yılına kadar yüzde 45 azaltacağı hedefiyle hareket edildiği belirtildi. Üçüncü Ulusal İletişim Tebliğ (TNC) raporuna göre Hindistan’ın gayri safi yurtiçi hasıladaki (GSYİH) her birim artış için salınan toplam sera gazı emisyon miktarı 2005'ten 2019’a yüzde 33 oranında düşüş gösterdi.

Hindistan özellikle 2016 ile 2019 yılları arasında karbon salınımını yıllık yüzde 3 gibi büyük bir oranda azalttı. Bu rakam 2014 ile 2016 yılları arasında ölçülen yıllık yüzde 1.5 azalma oranının iki katı. Bu dönem ülkenin karbon salınımını en yüksek oranda düşürdüğü yıllar olarak da kayıtlara geçti. Ülkede fosil yakıtlar hala büyük oranda kullanılsa da hükümetin sürdürülebilir enerjiye yaptığı yatırım ve özel sektörü teşvik etmesi sonuç verdi.

Kaynak: EURONEWS

HAFTANIN RAPORU

Avrupa’nın Enerji Geçişini Daha Düzenli Bir Yola Sokmak için 5 Temel Eylem Alanı

AB, enerji verimliliğini artırma ve yenilenebilir kaynakları benimseme çabalarına rağmen, küresel enerjiyle ilgili emisyonların yüzde 8'ini oluşturmaya devam ediyor. Bu, onu yalnızca Çin ve ABD'den sonra üçüncü en büyük enerji emisyonu kaynağı yapıyor. Bu nedenle, bloğun daha fazla müdahalede bulunurken iyi işleyen programları hızlandırması ve genişletmesi gerekiyor. Aksi takdirde, 2050 yılına kadar net sıfır karbon da dahil olmak üzere bağlayıcı iklim hedeflerini kaçırma riskiyle karşı karşıya kalacaktır.

McKinsey tarafından yayınlanan yeni rapor, politika yapıcıları için, uygulandığı takdirde düşük karbonlu bir enerji sistemine daha hızlı ve daha düzenli bir geçiş sağlayacak beş temel 'eylem alanı' ortaya koydu.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK