SEKTÖRDEN HABERLER
Türkiye-Japonya Enerji Forumu’nun Başlatılmasına İlişkin Ortak Bildiri İmzalandı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanı Nishimura Yasutoshi, iki ülke arasında enerji alanında muhtemel iş birliklerini değerlendirmek üzere İstanbul'da bir araya geldi.

Heyetler arası görüşmenin ardından bakanlar tarafından enerji alanındaki iş birliğinin geliştirilmesi amacıyla düzenlenmesi planlanan Türkiye-Japonya Enerji Forumu’nun başlatılmasına ilişkin “Ortak Bildiri” imzalandı.

İmza töreninde konuşan Bakan Alparslan Bayraktar, Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanı Nishimura Yasutoshi ile kapsamlı değerlendirmelerde bulunduklarını belirterek, “Türkiye ile Japonya’nın 2024 yılında diplomatik ilişkilerinin 100. yıl dönümü. 2024 yılı bu açıdan bizim için çok önemli. Dolayısıyla Türkiye-Japonya Enerji Forumu’nun bu anlamda iki ülke arasındaki iş birliğinin geliştirilmesine hizmet edeceğini düşünüyoruz” dedi.

Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanı Nishimura Yasutoshi de Türkiye-Japonya Enerji Forumu’nun gerçekleştirilmesi noktasında önemli ve büyük bir adım attıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:

“Gelecek yıl 100. yıl dönümümüz vesilesiyle Tokyo’da söz konusu forumu düzenlemeyi planlıyoruz. Mutabık kaldığımız enerji forumunu bir başlangıç yaparak, kritik madenler alanında da ikili ilişkilerimizin ilerletilmesini umuyorum. Önümüzdeki dönemde enerji başta olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliğimizin devam etmesini temenni ediyorum.”

Türkiye ile Japonya arasında “Yenilenebilir Enerji, Enerji Verimliliği, Doğal Gaz ve Yeni Yakıtlar/Teknolojiler” ana başlıkları altında iş birliğini geliştirilmesi planlanıyor.

Kaynak: ENERJİ BAKANLIĞI

OVP ile Enerjide Hedef Yükseldi

Hükümetin hazırladığı Orta Vadeli Program’da;enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, petrol ve doğal gazda arama çalışmaları ve elektrikli araçların teşviği gibi önemli konulara ilişkin hedefler açıklandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, programa ilişkin bilgileri paylaşırken programda enerji konusu da önemli bir yer kapladı. OVP’de enerjiye ilişkin öne çıkan başlıklar şöyle: 

  • Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla petrol ve doğal gaz arama ve üretim faaliyetleri hızlandırılarak sürdürülecek.  Doğal gaz depolama tesislerinin depolama ve geri üretim kapasiteleri artırılacak. 
  • Yurtdışında milli petrol şirketinin enerji alanında farklı ortaklıklarla faaliyette olduğu üretim sahaları ile potansiyel arz eden sahalar değerlendirilecek.  
  • Yenilebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi artırılacak, nükleer güç santrali elektrik enerjisi üretim portföyüne dahil edilecek.  Nükleer teknoloji alanında yerli ve yenilikçi uygulamalar geliştirilmesi amacıyla Ar-Ge çalışmaları desteklenecek, ilave nükleer güç santrali kapasitesi olusturmak için küçük modüler reaktör teknolojisine yönelik girişimler hızlandırılacak.  
  • Potansiyeli yüksek jeotermal kaynakların aranmasına yönelik sondaj çalışmaları sürdürülerek yeni kaynaklar ekonomiye kazandırılacak.  Yerli kömür ve temiz kömür teknolojilerinin geliştirilmesi ile ekonomik değeri yüksek ürünlerin elde edilmesine yönelik Ar-Ge faaliyetleri sürdürülecek. 
  • Elektrikli araçların yaygınlaştırılması amacıyla şarj istasyon ağı geliştirilecek, özellikle yerli elektrikli araçların kullanımı desteklenecek.  
  • Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) modeliyle yerli ürün kullanım şartı içerecek şekilde projeler geliştirilmeye devam edilecek. 
  • Yeni Enerji Verimliliği Strateji Belgesi ve II. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı hayata geçirilecek. Kamu, ticari ve konut amaçlı binalarda yüksek enerji performansını ve aynı zamanda belirli oranda yenilenebilir enerji kullanımını amaçlayan Neredeyse Sıfır Enerjili Binalar (NSEB) yaklaşımını yaygınlaştırılacak düzenlemeler yapılacak. 
  • Yeşil dönüşüme yönelik finansman imkânları artırılacak, mevcut destek mekanizmaları gözden geçirilecek, sürdürülebilir finans konusundaki kurumsal kapasite artırılarak yeşil finansman ekosistemi geliştirilecek. 

Kaynak: ENERJİ GÜNLÜĞÜ

Leylekler Göç Yolunda TREDAŞ ile Güvende

Sonbahar ile leyleklerin binlerce kilometrelik göç yolculuğu başlarken Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’nde elektrik dağıtım hizmeti veren Trakya Elektrik Dağıtım AŞ (TREDAŞ), aldığı önlemler ile bu uzun yolculukta göçmen kuşlara güvenli bir güzergah sunuyor.

2021-2023 yılları arasında yaklaşık 5 milyon TL’lik yatırımla 15 bin direkte kuşkonmaz montajı, 6 bin 759 direkte iletken izolasyonu ve 5 bin 450 direkte izolatör izolasyonu yapan TREDAŞ, 2016 yılından bu yana şebekesine özel olarak hazırladığı “Kuş Koruma Planı” ile de göçmen kuşların yanı sıra nesli tükenme tehlikesi altında bulunan akkuyruklu kartal, puhu, alaca baykuş, küçük kerkenez, turna, küçük karabatak, ötücü kuğu ve yalıçapkını gibi türlerin korunmasına destek oluyor.

Trakya Bölgesi’nde kesintisiz ve kaliteli elektrik dağıtım hizmeti sunarken doğa dostu uygulamalar ile faaliyet gösterdiklerini ifade eden TREDAŞ Genel Müdürü Reşit Bilgili, “Bu sırada gerek konar vaziyette bölgemizde devamlı ikamet eden, gerekse mevsim geçişlerinde bu güzergahı kullanan göçmen kuşların enerji nakil hatlarından olumsuz etkilenmemesi için birçok proje ve dönemsel çalışmalar yürütmekteyiz. Leylek, turna gibi göçmen kuş türlerinin elektrik hatlarından zarar görmesini önlenmenin yanı sıra nispeten daha küçük ve yerleşik türleri de korumayı amaçlıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Elektrik dağıtım hizmetlerinin doğada yaşayan canlılara zarar vermemesi için Tarım ve Orman Bakanlığı Bölge Müdürlükleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlükleri gibi doğal yaşamı koruma ile ilgili kurumlar ve yerel yönetimlerle düzenli olarak görüş ve bilgi alışverişinde olduklarını kaydeden Bilgili, “Bu kurumlarımızdan gelen görüşler ve yorumlarla, doğal yaşam çeşitliliğinin yoğun olduğu veya göç yolları güzergahı olduğu belirtilen lokasyonlar için Namık Kemal Üniversitesi ve Trakya Üniversitesi ile iş birliği yapılarak uzman ornitolog ve ekologlar ile saha etüt çalışmaları yapıyoruz. Saha çalışmaları sonrası uzmanlar tarafından hazırlanan raporlarda belirtilen şartlara uygun şekilde direk, izolatör veya iletken tertiplerinde değişikliğe gidiyoruz. Ayrıca ilgili kurum ve uzmanların belirttiği alanlarda kuşların üreme dönemlerinde herhangi bir çalışma yapmamaktayız. Bunlara ilave olarak doğal yaşamın yoğun ve çeşitli olduğu ormanlık alanlarda projelerimizi yeraltı kablolu olarak hazırlayarak yol kenarlarında yapıyoruz” dedi.

TREDAŞ Genel Müdürü Bilgili, bugüne kadar enerji hatlarından zarar görmemesi için kuşları korumaya yönelik yaptıkları çalışmaları şöyle sıraladı:

Kuş Göç Yol Haritası Çıkarıldı: TREDAŞ bünyesinde 2016 yılında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından desteklenen “Elektrik Dağıtım Sistemlerinin Kuşlar Üzerindeki Olumsuz Etkilerinin ve Kuş Kaynaklı Kesintilerin Azaltılmasına İlişkin Yöntemlerin Araştırılması ve Örnek Uygulamaların Hayata Geçirilmesi” Ar-Ge Projesi hayata geçirildi. Proje kapsamında, Trakya bölgesinde yaşayan kuş türleri, kuş yaşam alanları, kuş göç yol haritaları belirlendi. Pilot uygulamalarda üçgen caydırıcı, kanat tutucu, kuş tüneği, izolatör kalkanı ve hat işaretleyici ekipmanları temin edildi ve sahada uygulandı.

Kuş Koruma Planı: Şirket politikası, yuva yönetimi, risk değerlendirme, kuş ölümlerini azaltma yöntemleri, kuş habitatı geliştirme ve benzeri başlıklarla birlikte TREDAŞ şebekesine özel Kuş Koruma Planı (KKP) geliştirildi. Kuş kaynaklı olayların enerji nakil hatları üzerinde kuvvet etkileri araştırıldı. Kuş çarpılmalarını azaltmak amacı ile “Kuş Güvenlikli Travers” tasarımı için mekanik dayanım hesaplamaları yapıldı.

En Uygun Noktalara Leylek Yuvası Yapıldı: TREDAŞ’ın sorumluluk bölgesindeki İl Tarım ve Orman Müdürlükleri ile koordinasyon sağlanarak belirlenen direklere gerekli mukavemet hesapları yapılarak leylek yuva platformları kuruldu. Enerji nakil hatlarına yapılan keşifler doğrultusunda en uygun göç güzergâhlarına 602 adet leylek yuvası montajı yapıldı, bu yılı için de 200 yeni leylek yuvası için süreç başlatıldı.

Leylek Yuvaları Bakımı Dronelar Aracılığı ile Takip Ediliyor: Leylek yuvalarının bakım çalışmalarını teknolojik alt yapı kullanarak ve drone aracılığıyla gerçekleştiren ekipler, bozulan veya zarar görmüş yuvaların bakımlarını yaparak tekrar yerlerine yerleştiriyor.

Gece ve Işığın Yarışması 11. Yılında

Güney Marmara’da elektrik dağıtım hizmeti veren UEDAŞ tarafından bu yıl 11.’si düzenlenen Şehrin Işıkları Uluslararası Fotoğraf Yarışması'nın başvuru süreci başladı. 2013 yılında hayata geçirilen ve sektöründe ilk olma özelliği taşıyan yarışma bu yıl da fotoğraf severlerle buluşuyor. Sanatın evrensel gücüyle gece ve ışığın birleştiği yarışmaya profesyonel, amatör ayrımı yapılmaksızın herkes katılabiliyor. Dünyanın her yerinden fotoğrafların kabul edildiği yarışmanın müracaatları, uedas.com.tr/sehrinisiklari internet adresi üzerinden alınıyor. Bir yarışmacının en fazla 5 fotoğrafla katılım sağlayabileceği yarışma sonuçları 6 Ekim tarihinde açıklanacak.

11. Şehrin Işıkları Uluslararası Fotoğraf Yarışması kapsamındaki jüri değerlendirmesinde fotoğraflarda kadraj, renk doygunluğu, keskinlik, toz alma ve kontrast düzeltmesi gibi kabul edilebilecek müdahaleler dışında hiçbir manipülasyon, başkalaştırma ve oynama kabul edilmeyecek. UEDAŞ’tan yapılan açıklamaya göre bu yılın birincilik ödülü 20 bin TL, ikincilik ödülü 15 bin TL, üçüncülük ödülü ise 10 bin TL olarak belirlendi. Jüri değerlendirmesinden geçerek seçilen en güzel 50 fotoğraf ise yıl boyunca Türkiye'nin çeşitli yerlerinde sanatseverlerin beğenisine sunulacak.

DÜNYADAN HABERLER
G20 Ülkeleri, Temiz Enerjiyi Artırmayı Taahhüt Etti

Hindistan’ın ev sahipliğinde 18’incisi “Tek Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek” ana temasıyla düzenlenen G20 Liderler Zirvesi sonrasında yayımlanan bildiride, iklim eylemiyle ilgili dinamik hedefler yer aldı. G20 müzakerelerinden bazılarına liderlik eden Hint hükümet yetkilisi Amitabh Kant, bildiriyi, “iklim eylemiyle ilgili muhtemelen en canlı, dinamik ve iddialı belge” olarak nitelendirdi.

Aşırı sıcaklıklar gibi doğal afetlerin giderek daha sık görüldüğü dönemde G20 liderlerinin, iklim eylemleri konusunda mesajları dikkati çekti. G20 liderleri, güçlü, sürdürülebilir, dengeli ve kapsayıcı büyümeyi mümkün kılmanın ve iklim hedeflerine ulaşmanın bir yolu olarak çeşitli yolları takip ederek temiz, sürdürülebilir, adil, uygun fiyatlı ve kapsayıcı enerji geçişlerini hızlandırma konusunda mutabık kaldı.

Gelişmekte olan ülkelerin düşük karbon/emisyona geçişlerinde desteklenmeleri kapsamında düşük maliyetli finansman sağlanmasına yönelik çalışacaklarını aktaran liderler, yenilenebilir enerji kapasitesini küresel olarak 3 katına çıkarma çabalarını sürdürmeyi taahhüt etti. G20 ülkeleri, ilk kez temiz enerjiye geçiş için gereken miktarlar üzerinde anlaşmaya varırken, liderler ayrıca gelişmekte olan ülkelerin 2030'a kadar emisyon hedeflerini yakalamalarında ihtiyaçları için gerekli 5,8-5,9 trilyon dolarlık ihtiyacı not etti. Öte yandan fosil yakıtlara olan küresel bağımlılığın kademeli olarak azaltılması konusunda bir anlaşmaya varılmadı.

Kaynak: AA

Enerji Geçişini Güçlendirmenin Beş Yolu

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres, yenilenebilir enerjiye geçiş insanlığın hayatta kalmasını güvence altına almanın anahtarı olduğunu söyledi. BM, bu kapsamda enerji geçişini güçlendirmenin beş yolunu değerlendirdi.

7 Eylül’de kutlanan Uluslararası Mavi Gökyüzü için Temiz Hava Günü öncesinde BM Genel Sekreteri António Guterres, yenilenebilir enerjiye geçiş insanlığın hayatta kalmasını güvence altına almanın anahtarı olduğunu söyleyerek, “yenilenebilir enerji olmadan gelecek olamaz” vurgusu yaptı. BM, rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir teknolojiler çoğu durumda iklim değişikliğine neden olan fosil yakıtlardan daha ucuz olduğunu ancak dünyanın enerji sistemlerinin yenilenebilir enerjiye dönüşümüne öncelik vermesi gerektiğini ifade ediyor. 20 Eylül’de New York’taki BM Genel Merkezi’nde yapılması planlanan İklim Hedefi Zirvesi bu dönüşümün nasıl hızlandırılabileceğini ele alacak. BM ivmenin gerçekleşebileceği beş yolu şöyle açıklıyor:

1. Enerji sübvansiyonlarının fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye kaydırılması: Fosil yakıt sübvansiyonları, dünyanın yenilenebilir enerjiye geçişini engelleyen en büyük mali engellerden biridir. BM Genel Sekreteri sürekli olarak, küresel ısınmaya en büyük katkıda bulunanlardan biri olan fosil yakıtlara yönelik tüm uluslararası kamu ve özel finansmana son verilmesi çağrısında bulundu ve bu yakıtlara yapılacak her türlü yeni yatırımın “hayal ürünü” olduğunu ifade ederek, “Petrol ve gazın yayılmasını ve yeni kömür, petrol ve gaz için finansman ve lisans verilmesini durdururken, fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjilere adil ve eşitlikçi bir geçişi hızlandırmak için tüm aktörlerin bir araya gelmesi gerekiyor” dedi.

Uluslararası Para Fonu (IMF), yalnızca 2020 yılında fosil yakıt endüstrisini sübvanse etmek için 5,9 trilyon dolar harcandığını açıkladı. Bu rakama, fosil yakıtların başlangıç ​​maliyetine dahil edilmeyen sübvansiyonlar, vergi indirimleri ve sağlık ve çevre zararları da dahildir. Bu, günde yaklaşık 11 milyar dolar anlamına geliyor. Sübvansiyonların fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye kaydırılması, bunların kullanımının azalmasına yol açmakta ve aynı zamanda sürdürülebilir ekonomik büyümeye, istihdam yaratılmasına, daha iyi halk sağlığına ve özellikle dünya çapındaki en yoksul ve en savunmasız topluluklar için daha fazla eşitliğe katkıda bulunmaktadır.

2. Yenilenebilir enerjiye üç kat yatırım: 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmak için 2030 yılına kadar yenilenebilir enerjiye yılda tahminen 4 trilyon dolar yatırım yapılması gerekiyor. Net sıfır, atmosfere yayılan karbon ile atmosferden uzaklaştırılan karbon arasındaki dengenin sağlanmasını tanımlayan terimdir.Yenilenebilir kaynaklara yapılan yatırım, fosil yakıtların sübvansiyonuna kıyasla önemli ölçüde daha düşük maliyetli olacaktır. Yalnızca kirliliğin ve iklim etkisinin azaltılması, 2030 yılına kadar dünyayı yılda 4,2 trilyon dolara kadar kurtarabilir.Finansman mevcut ancak özellikle küresel finansal sistemlerden gelen taahhüt ve hesap verebilirliğe ihtiyaç var. Buna, kredi portföylerini yenilenebilir enerji geçişini hızlandırmaya yönelik düzenlemesi gereken çok taraflı kalkınma bankaları ve diğer finans kurumları da dahildir.BM şefi, “Yenilenebilir enerji kaynakları gerçek enerji güvenliğine, istikrarlı enerji fiyatlarına ve sürdürülebilir istihdam fırsatlarına giden tek yoldur” dedi.Ayrıca “tüm hükümetleri enerji geçiş planları hazırlamaya” davet etti ve “tüm petrol ve gaz şirketlerinin CEO’larını çözümün parçası olmaya” teşvik etti.

3. Yenilenebilir enerji teknolojisini küresel bir kamu malı haline getirin: Yenilenebilir enerji teknolojisinin küresel bir kamu malı olması, yani sadece zenginlerin değil herkesin erişebilmesi için, çabaların fikri mülkiyet hakları engelleri de dahil olmak üzere bilgi paylaşımı ve teknoloji transferinin önündeki engelleri kaldırmayı amaçlaması gerekiyor. Pil depolama sistemleri gibi temel teknolojiler, yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerjinin depolanmasına ve insanlar, topluluklar ve işletmeler güce ihtiyaç duyduğunda serbest bırakılmasına olanak tanır.Pil depolama teknolojileri, yenilenebilir jeneratörlerle eşleştirildiğinde, Hindistan, Tanzanya ve  Vanuatu gibi uzak konumlardaki izole edilmiş şebekelere ve şebekeden bağımsız topluluklara hem güvenilir hem de daha ucuz elektrik sağlayabilir.

4. Bileşenlere ve ham maddelere küresel erişimi iyileştirin: Yenilenebilir enerji bileşenlerinin ve hammaddelerinin güçlü bir şekilde tedarik edilmesi oyunun kurallarını değiştiriyor. Rüzgar türbinleri ve elektrik ağları inşa etmek için gereken minerallerden elektrikli araç üretimine yönelik unsurlara kadar tüm temel bileşen ve malzemelere daha yaygın erişime ihtiyaç var.BM’nin  Uluslararası Deniz Yatağı Otoritesi şu anda Üye Ülkeleriyle birlikte, uluslararası sularda pil üretimi için hayati öneme sahip olan bol miktardaki maden kaynaklarının nasıl kullanılacağı ve aynı zamanda deniz ortamının derin deniz tabanıyla ilgili nedenlerden kaynaklanabilecek zararlı etkilerden etkili bir şekilde korunmasının nasıl sağlanacağı konusunda çalışıyor.Üretim kapasitesinin küresel düzeyde genişletilmesi ve çeşitlendirilmesi önemli bir uluslararası koordinasyon gerektirecektir. İnsanların beceri eğitimi, araştırma ve inovasyonu ile ekosistemleri koruyan sürdürülebilir uygulamalar yoluyla tedarik zincirleri oluşturmaya yönelik teşvikler de dahil olmak üzere daha büyük yatırımlara ihtiyaç var.

5. Yenilenebilir enerji teknolojileri için oyun alanını eşitleyin: Küresel işbirliği ve koordinasyon kritik öneme sahip olmakla birlikte, yenilenebilir enerji projelerini düzene koymak ve hızlandırmak ve özel sektör yatırımlarını katalize etmek için iç politika çerçevelerinin acilen reforme edilmesi gerekmektedir.Yenilenebilir enerjiye geçiş için teknoloji, kapasite ve fonlar mevcuttur, ancak yatırımları hem mümkün kılmak hem de teşvik etmek için piyasa risklerini azaltacak ve aynı zamanda darboğazları ve bürokratik işlemleri önleyecek politikalar ve süreçler uygulamaya konulmalıdır.Ulusal olarak belirlenmiş katkılar veya ülkelerin emisyonları azaltmaya ve iklim etkilerine uyum sağlamaya yönelik bireysel eylem planları, küresel sıcaklıklardaki artışı sanayi öncesi seviyelerin 1,5°C (2,7°F) üzerinde sınırlama hedefiyle uyumlu yenilenebilir enerji hedefleri belirlemelidir. Bunu başarmak için, yenilenebilir enerji kaynaklarının küresel elektrik üretimindeki payının bugün yüzde 29’dan 2030’a kadar yüzde 60’a çıkması gerektiği tahmin ediliyor.

Kaynak: TEMİZ ENERJİ

Biden, Alaska’da Verilen Sondaj İzinlerini İptal Edecek

ABD'de Joe Biden yönetimi, eski Başkan Donald Trump döneminde Alaska'daki koruma altındaki bölgelerde petrol ve gaz sondajı için verilen izinleri iptal edeceklerini bildirdi.

ABD İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “İçişleri Bakanlığı, Arktik Ulusal Koruma Bölgesi'ndeki petrol ve gaz lisanslarını iptal ederek, Alaska'daki Ulusal Petrol Rezervine yeni korumalar getiriyor” ifadesine yer verildi. İçişleri Bakanı Deb Haaland da gazetecilere konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bu adımla, kimsenin dünyanın en hassas bölgelerinde petrol sondajı yapma hakkı olmayacak. Kamusal alanlar tüm ABD’lilerindir” değerlendirmesinde bulundu.

Biden da yaptığı yazılı açıklamada, Haaland’a destek vererek, “Bu adım, ezelden beri bölgede yaşayan Alaskalı yerlilerin kültürü, tarihi ve bilgeliğini onurlandırırken, Arktik bölgeleri ve yaban hayatını koruyacaktır” görüşünü paylaştı.

Öte yandan, Biden yönetimi, son dönemde bölgede 8 milyar dolarlık sondaj yapılması için onayladığı projeyi iptal etmedi. Alaska’daki yaban hayatı koruma bölgesi, kutup ayıları, ren geyikleri ve göçmen kuşlara ev sahipliği yaparken, bölgede 11 milyar varil petrol rezervi olduğu tahmin ediliyor. Trump döneminde, bölgedeki bazı alanlarda petrol ve gaz aranması için firmalara izin verilmiş, bu da çevrecilerin tepkisini toplamıştı.

Kaynak: BLOOMBERGHT

Afrikalı Liderlerden İklim Değişikliğine Karşı Küresel Vergi Talebi

Kenya’nın başkenti Nairobi'de sona eren Afrika İklim Zirvesi'nde liderler iklim değişikliği eylemlerinin finanse edilmesine yardımcı olmak üzere yeni küresel vergiler alınması çağrısında bulundu.

Üç gün süren zirve sonrasında yayınlanan Nairobi Deklarasyonu'nda uluslararası finans kuruluşlarının da acilen reformlar yapması istendi. 2025 yılına kadar yeni bir Küresel İklim Finansmanı Tüzüğü geliştirilmesi gerektiği konusu da öne çıktı.

Afrika ülkelerinin kasım ayındaki COP28 zirvesinde müzakere pozisyonlarının temelini oluşturacak sonuç bildirgesinde çevreyi kirleten büyük şirketlerin ve küresel finans kuruluşlarının yoksul ülkelere yardım etmek için daha fazla kaynak ayırması ve uygun oranlarda borçlanmalarını kolaylaştırmaları talebi ağırlık kazandı.

Zirvede giderek artan aşırı hava koşullarına uyum sağlamak, doğal kaynakları korumak ve yenilenebilir enerji geliştirmek için finansmanın nasıl harekete geçirileceği tartışılırken dünya liderlerinin, fosil yakıt ticareti, deniz taşımacılığı ve havacılıkta karbon vergisini içeren ve küresel bir finansal işlem vergisiyle de desteklenebilecek küresel bir karbon vergilendirme rejimi önerisinin arkasında toplanması istendi.

Araştırmacılara göre, iklim değişikliğinin en kötü etkilerinden bazılarına maruz kalmasına rağmen Afrika, başa çıkmak için ihtiyaç duyduğu yıllık yaklaşık 300 milyar dolarlık finansmanın yalnızca yüzde 12’sini alıyor. Uluslararası Para Fonu’na (IMF) göre ondan fazla ülke karbon vergisi uyguluyor, ancak küresel bir karbon vergisi rejimi fikri hiçbir zaman fazla ilgi görmedi.

Afrika ülkeleri Nairobi Deklarasyonunda yer alan önerileri bu ay sonunda yapılacak BM iklim konferansına ve kasım ayı sonunda Birleşik Arap Emirlikleri’nde başlayacak COP28 zirvesinde diğer ülkelere kabul ettirmeye çalışacak.

Kaynak: EURONEWS

HAFTANIN RAPORU

Afrika’da Temiz Enerjinin Finansmanı

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ve Afrika Kalkınma Bankası Grubu'nun (AfDB) hazırladığı “Afrika’da Temiz Enerjinin Finansmanı” rapora göre, Afrika'da temiz enerji harcaması dalgasının önünü açmak için sermayeye erişimi iyileştirmek ve finansman maliyetlerini kolaylaştıracak şekilde hızlı hareket edilmesi gerekiyor.

Rapora göre, tüm Afrikalılara modern enerji sağlamak için 2030 yılına kadar yılda yaklaşık 25 milyar dolar harcama yapılması lazım. Bu, küresel enerji harcamaları bağlamında küçük bir miktar ve yılda yeni bir LNG terminali inşa etmek için gereken yatırıma eşdeğer. Ancak genellikle kırsal alanlardaki ve sınırlı ödeme gücü olan tüketicilere yönelik küçük ölçekli projelere duyulan ihtiyaç dikkate alındığında, çok farklı bir finansman türü gerektiriyor.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK