SEKTÖRDEN HABERLER
“Türkiye Nadir Toprak Elementi Üretebilen 5 Ülkeden Biri Olacak”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin nadir toprak elementi (NTE) üretebilen 5 ülkeden biri olacağını ve dünyada önemli bir tedarikçi konumuna geleceğini bildirdi.

Bayraktar, Eskişehir Beylikova Florit, Barit ve Nadir Toprak Elementleri İşletme Tesisi’nde incelemelerde bulundu. Bayraktar, yüksek teknolojili ürünlerin stratejik ham maddesi olan NTE’nin çıkarıldığı tesisi ziyaret etti, pilot tesiste yürütülen proses geliştirme çalışmalarını yerinde gözlemledi ve yapılan çalışmalar hakkında ilgililerden bilgi aldı. Bayraktar, NTE’nin dünyada gelişen yeni teknolojiler, batarya teknolojileri, yenilenebilir enerji teknolojileri ve esası itibarıyla enerji dönüşümünün olmazsa olmazlarından biri olduğunu ve bu yüzden adının kritik madenler olarak adlandırıldığını kaydetti.

Dubai’de düzenlenen COP28 Zirvesi’nde dünyada başarılı bir enerji dönüşümünün, iklim değişikliği ile mücadele için mutlaka kritik madenlerle desteklenmesi gerektiğinin vurgulandığını anımsatan Bayraktar, şöyle konuştu:

“Bu çerçevede biz de uzun yıllara dayanan araştırmalarımızın neticesinde Eskişehir Beylikova’da, şu anda içinde bulunduğumuz tesis ve etrafındaki sahalarda dünyanın tek yatakta en büyük ikinci rezervini keşfetmiş durumdayız. Eskişehir’deki maden işletmesi elektrikli araçlar ve yenilenebilir enerji teknolojileri konusunda Türkiye’yi çok önemli bir noktaya taşıyacak. Endüstriyel tesise geçilmesiyle birlikte Türkiye NTE üretebilen 5 ülkeden biri olacak ve dünyada önemli bir tedarikçi konumuna gelecek. Burada yaklaşık 690 milyon tonluk bir cevher var. Biz bu kaynağın işletilmesi ile alakalı ilk etapta bir pilot tesis kurduk ve geçtiğimiz nisanda Sayın Cumhurbaşkanımız buranın açılışını yapmıştı. İlk etapta 1200 tonluk bir cevher işleyeceğiz. Bu tesisten aldığımız neticeler sonucunda da yılda 570 bin tonluk cevheri işleyecek ve yaklaşık yılda 10 bin tonluk nadir toprak oksidi üretecek endüstriyel tesisi kurmayla alakalı çalışmalarımıza devam ediyoruz.”

NTE kimyasal elementlerin sınıflandırılması için geliştirilen periyodik tabloda, atom numaraları 57’den 71’e kadar olan ve kimyasal olarak benzer özellikler gösteren 15 element (Lantanyum, Seryum, Praseodimiyum, Neodimiyum, Prometiyum, Europiyum, Samariyum, Gadoliniyum, Tulyum, Terbiyum, Disprosiyum, Holmiyum, Erbiyum, Yitriyum, Lutetiyum) ile İtriyum ve Skandiyum’dan oluşuyor. Kimyasal özelliklerinin benzerliği nedeniyle bir arada olma eğilimi gösteren bu elementler, doğada yüksek konsantrasyonlarda bulunmamaları nedeniyle NTE olarak adlandırılıyor. Topraktan çıkarıldıktan sonra rafine edilen NTE’ler, yenilenebilir enerji teknolojilerinden akıllı füzelere, uydu haberleşmesinden yakıt hücrelerine, elektrikli otomobillerden enerji depolama sistemlerine kadar birçok stratejik alanda kullanılıyor. NTE alanında kaynak ve üretim açısından Çin ilk sırada geliyor, onu ABD izliyor. Uzun süredir NTE’ler ile ilgili çalışmalar yürüten Türkiye, 2022 yılında Eskişehir Beylikova'da dünyanın en büyük ikinci NTE rezervini keşfetti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan nisanda pilot tesisin açılışını gerçekleştirdi. Endüstriyel tesis için de çalışmalar devam ediyor.

Kaynak: BLOOMBERGHT

Elektrik Piyasasında Milli Akıllı Sayaç Sistemi'ne Geçiliyor

Milli Akıllı Sayaç Sistemi (MASS), yazılım, donanım ve iletişim altyapısıyla elektrik dağıtım sistemindeki verilerin doğrulanması, saklanması, işlenmesi ve son kullanıcı dahil ilgili taraflara sunulmasına imkan sağlayacak. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) “Elektrik Piyasası Ölçüm Sistemleri Yönetmeliği”, Resmi Gazete’de yayımlandı. Yönetmelik kapsamında, elektrik piyasasında lisanslı ve lisanssız üretim faaliyetleri ile tüketim amaçlı kullanılan ölçüm sistemleri kapsamında yer alan sayaçlar dahil olmak üzere tüm ölçüm sistemlerinin belirlenmesi, kurulumu ve işletilmesine ilişkin hususlar belirlendi.

Buna göre, elektrik piyasası faaliyetlerinde, Uluslararası Tip Onay belgesi ve reaktif enerji ölçme özelliği için ilave olarak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Tip ve Sistem Onay belgesine sahip olan ve gerekli şartlara uygun üretilen ölçüm sistemi bileşenleri kullanılacak.

Ölçüm sistemi bileşenlerine ilişkin asgari ve isteğe bağlı özellikler Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) veya Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ) tarafından hazırlanan teknik şartnamelerle belirlenecek. MASS ile elektrik dağıtım sisteminde kullanılan sayaç veya uç birim ile merkezi haberleşme yazılımı arasında haberleşme protokolü çerçevesinde uzaktan iki yönlü veri haberleşmesini mümkün kılacak. Sistem, yazılım, donanım ve iletişim altyapısı ile de verilerin doğrulanması, saklanması, işlenmesi ve son kullanıcı dahil ilgili taraflara sunulmasına imkan sağlayacak. MASS ana bileşenleri ise akıllı sayaçlar, modem, merkezi haberleşme yazılımı, veri yoğunlaştırıcı ve kullanıcı mobil uygulaması donanım ve yazılımlarından oluşacak.

Ana bileşenlere ilişkin asgari teknik özellikler, ölçüm doğruluğu sınıfları, MASS’a dahil edilecek sayaçlar, uzaktan haberleşme donanımı ile merkezi haberleşme yazılımı arasında uzaktan iki yönlü veri alışverişinin gerçekleştirilebilmesi için altyapının sahip olması gereken asgari teknik özellikler ile diğer kriterler, TEDAŞ tarafından hazırlanan ilgili teknik şartnameler ile belirlenecek.

MASS kapsamındaki farklı marka sayaç, modem, merkezi haberleşme yazılımı ve veri yoğunlaştırıcı birimleri TEDAŞ tarafından onaylanan birlikte çalışabilirlik test prosedürlerine göre TEDAŞ ya da Türk Akreditasyon Kurumu tarafından yetkilendirilmiş test kurumlarınca yapılan birlikte çalışabilirlik testleriyle onaylanacak. Dağıtım sistemine bağlı sayaçların MASS kapsamına dahil edilmesi, iletişim kurulması için gerekli teçhizatın, altyapının ve akıllı sayaçların kurulumu, işletilmesi ve bakımı ve mevcut sayaçların akıllı sayaçlar ile değiştirilmesi dağıtım şirketlerinin sorumluluğunda olacak.

Enerji Piyasaları İşletme AŞ (EPİAŞ) tarafından, kullanıcıların bazı bilgilerini takip edebilmeleri, geçmişe dönük verileri üzerinden belirli analizleri görebilmeleri ve geri bildirimde bulunmalarını sağlamak amacıyla Kullanıcı Mobil Uygulaması ve internet sitesi kurulacak. Mobil uygulamanın kullanıcıların kullanımına sunulması, işletilmesi ve veri güvenliğinin sağlanması EPİAŞ’ın sorumluluğunda olacak. Lisanssız elektrik üretim tesislerinde kullanılan sayaçlara ilişkin hususların da belirlendiği yönetmelik, 1 Ocak 2024 itibarıyla yürürlüğe girecek.

Kaynak: AA

Birol: Türkiye, 2025’te Başlayacak Yeni LNG Dalgasını En İyi Şekilde Kullanmalı

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, 2025 itibarıyla dünya genelinde sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) üretimi ve ticaretinde beklenen güçlü artıştan Türkiye’nin karlı çıkabileceğini söyledi.

Birol, AA muhabirine, dünyada değişen enerji jeopolitiği, Türkiye'nin konumu ve nükleer enerji gibi bazı güncel konuları değerlendirdi. Türkiye’nin önemli bir doğal gaz ithalatçısı olduğunu anımsatan Birol, ülkenin cari açığının büyük bir kısmının enerji ithalatından kaynaklandığını belirtti. Birol, 2025 itibarıyla birçok ülkede yeni LNG tesislerinin devreye alınmasıyla doğal gaz piyasalarında bugüne kadar görülmemiş güçlü bir LNG artışının yaşanacağının altını çizerek, “Türkiye, 2025’te başlayacak yeni LNG dalgasını en iyi şekilde kullanmalı. Birincisi, anlaşmaları bu veriler ışığında yapması lazım. 2025’ten sonra alıcı ülkelerin eli güçlenecek. Bu nedenle anlaşmaların da buna göre yapılması gerekebilir. Türkiye’nin, mevcut kontratlarda da bazı iyileştirilmeler için bu dönemde masaya oturması gerekebilir” diye konuştu.

Bu dönemde satıcıların güçlü olduğu bir piyasadan alıcıların güçlendiği bir piyasaya geçileceğini vurgulayan Birol, piyasalarda oluşacak gaz miktarının bazı dengelerin yeniden tanımlanmasına neden olabileceğini kaydetti. Birol, Türkiye'nin güçlü doğal gaz altyapısına da dikkati çekerek, “Türkiye mevcut olanaklarıyla daha fazla gaz ithal ederek bunu Avrupa’ya ihraç etme altyapısına sahip. Bunu da en iyi şekilde kullanabilir. 2025’ten itibaren LNG’de yeni bir sayfa açılıyor. Bundan umarım Türkiye gibi gaz ithalatçısı ülkeler en iyi şekilde faydalanabilirler” değerlendirmesinde bulundu.

Mevcut altyapısı sayesinde Türkiye'nin konumunu güçlendirebileceğine dikkati çeken Birol, bulunduğu bölgede gaz konusunda önemli rol oynayabileceğini ifade etti. Birol, Türkiye'nin nükleer enerji yatırımları ve hedeflerine de değinerek, “Nükleerin Türkiye için olmazsa olmaz bir teknoloji olduğunu düşünüyorum. Türkiye, Akkuyu’ya ilave olarak başka nükleer santraller yapacaksa bunu da destekliyorum” dedi.

Almanya’nın doğal gaz ve petrolde tek bir ülkeye bağımlı olması nedeniyle ekonomisinin zor bir dönemden geçtiğini hatırlatan Birol, şunları kaydetti:

“Enerjideki sihirli kelime bence çeşitlendirme. Yumurtaların hepsini aynı sepete koymamak lazım. Bu bakımdan eğer bir ülkenin başka bir ülkeye enerjinin bütün alanlarında ciddi bir bağımlığı varsa, bence çeşitlendirmek akıllıca bir politika olabilir. Burada tabii ki alternatiflere de bakmak lazım. Alternatifler size ne sunuyor? Hangi fiyatlarla sunuyor? Hangi teknolojileri sunuyor? Partneri seçerken çeşitlendirme yapmak lazım. Teknoloji seçerken en iyi teknoloji olmasına bakmak lazım. Maliyet açısından da iyi bir şey olması lazım.”

Birol, Kızıldeniz'de artan bölgesel riskler nedeniyle oluşan uluslararası lojistik aksamalarına da değinerek, “Denizdeki petrol ticaretinin yüzde 10’u, LNG ticaretinin ise yüzde 9’u Kızıldeniz’den yapılıyor. Bu nedenle etkisi şimdilik kısıtlı kaldı. Tahminlerimize göre, Kızıldeniz yerine Güney Afrika’dan dolaşıldığında nakliyede iki haftalık bir uzama oluyor. Bu da maliyet artışına neden oluyor. Bu artış petrol fiyatlarında 1-2 dolar civarında oldu” değerlendirmesinde bulundu. Kızıldeniz’deki mevcut durumun devam etmesi ve bölgeye daha fazla yayılmasının ciddi sonuçlar doğurabileceğini dile getiren Birol, “Bölge esas itibarıyla dünya petrol ticaretinin 3’te 1’ini tek başına yapıyor. Şimdilik fiyat artışı belirli bir seviyede kaldı ama tüm bölgenin etkilendiği bir durumda ciddi sonuçlar doğurabilir” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

Novak: Türkiye’de Gaz Merkezinin 2024'te Kurulmasını Bekliyoruz

Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Türkiye’de doğal gaz merkezi kurulmasına yönelik projede yol haritasının yakın zamanda onaylanacağını belirterek, “Projenin 2024’te hayata geçeceğini umuyoruz” dedi.

Novak, Rus devlet kanalı Rossiya 24’e verdiği mülakatta, enerji sektöründeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Avrupa’da yaşanan bazı gelişmelerin enerji sektöründe önemli etkileri olduğunu aktaran Novak, “Avrupa'da doğal gaz tüketiminin 2021’den bu yana 100 milyar metreküpten fazla azaldığını görüyoruz. Tüketimlerin 2021’de 609 milyar metreküpten, bu yıl 490 milyar metreküpe gerilemesi bekleniyor” diye konuştu.

Novak, söz konusu düşüşün, Avrupa’da gübre, kimya ve metalürji gibi doğal gaz tüketen sanayilerin üretimi azalttığına işaret ettiğini vurgulayarak, “Aynı zamanda şirketlerin, ABD gibi enerji kaynaklarının daha ucuz olduğu pazarlara gittikleri anlamına da geliyor” dedi.

Rus enerji sektörünün istikrarlı şekilde çalışmaya devam ettiğini ve bütçeye katkı sağladığını kaydeden Novak, “Rusya Maliye Bakanlığı tahminlerine göre petrol ve doğal gaz gelirleri bu yıl yaklaşık 9 trilyon ruble (yaklaşık 98 milyar dolar) seviyesinde gerçekleşecek ve bu da 2021 seviyesine yakın” diye konuştu.

Küresel petrol fiyatlarının bu yıl büyük oranda istikrarlı bir seyir izlediğini dile getiren Novak, Brent petrolün varil fiyatının gelecek yıl 80 ila 85 dolar arasında seyredebileceğini söyledi.

Türkiye’de kurulması planlanan doğal gaz merkezine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Novak, şu ifadeleri kullandı: “Ortaklarımızla uygun bir yol haritasının hazırlanması konusunda anlaştık ve bu da yakın zamanda onaylanacak. Söz konusu yol haritası çerçevesinde projenin uygulanmasına başlayacağız. Türk ortaklarımız deneyimlerimizi öğrenmek için yakında St. Petersburg’u ziyaret edecekler ve bunun, Türkiye’de bir elektronik platform ve merkez kurmak için yararlı olacağından eminim. Projenin 2024'te hayata geçmeye başlamasını umuyoruz.”

ABD’nin yaptırım listesine aldığı, Rusya’nın en büyük sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) projelerinden Arktik LNG 2’ye ilişkin de konuşan Novak, projede sevkiyatın 2024’ün ilk çeyreğinde başlayacağını bildirdi.

Kaynak: BLOOMBERGHT

Elektrik Dağıtım Şirketinden Kırsala Büyük Yatırım

Samsun, Ordu, Çorum, Amasya ve Sinop illerinde yaklaşık 3 milyon müşterisine kişiye hizmet veren ve müşteri odaklı çalışma anlayışıyla sektöre öncü olan YEDAŞ, bu yıl 1 milyar 444 milyon TL’lik yatırım harcaması yaptı. 2023 ve 2024 yılının ağır kış koşullarında geçeceğini öngören elektrik dağıtım şirketi, özellikle kırsal bölgelerde müşteri mağduriyetini en aza indirmek için önlemlerini aldı.

Bu yılki yatırımlarının odak noktası kırsal bölgelerde kesintisiz enerji sağlamak olan YEDAŞ, 3 bin 500’ün üzerinde yeni tesisin enerji bağlantısını sağladı. Gerilim düşümü sorunlarının önüne geçmek için yeterli sayıda transformatör ilavesi sağlayarak şebeke yenilemelerini gerçekleştirdi. Sürekli olarak yaşanan hava muhalefetleri bölgelerde enerji kesintisine sebep olurken, şebeke iyileştirme çalışmaları da hız kazandı.

2023 ve 2024 yatırımları hakkında konuşan YEDAŞ Genel Müdürü Yunus Emre Bilgi; “Bizim için iyi bir hizmet sunmak kadar iyi bir deneyim sunmak da oldukça önemli. Hizmet verdiğimiz 5 bölge, maalesef ki sık sık hava muhalefetlerinden etkileniyor. Geçtiğimiz haftalarda üst üste yaşanan fırtınalar, şebekelerimize büyük hasar verdi. Ekiplerimiz bu bölgelerdeki mağduriyeti gidermek için canla başla çalıştı. Fırtınalar sebebiyle meydana gelen hasarları onarmak üzere personellerimizi bu bölgelere yönlendirdik. Sahada çalışan ekip sayımızı arttırırken çağrı merkezi çalışan sayımızı da artırarak müşterilerimizin endişelerini önlemeye çalıştık. Zorlu hava koşulları ile mücadele ettiğimiz bu günlerde tesis yatırımlarımıza da ara vermeyip, hedeflerimizi tamamlamak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 1 milyar 444 milyon TL’lik yatırım harcaması yaparak 3.500’ün üzerinde yeni tesisin enerji bağlantısını sağladık. Bu yıl yaptığımız ve önümüzdeki yıl yapacağımız tüm yatırımlar ile müşteri taleplerimizin büyük bir çoğunluğunu karşılamayı planlıyor, iletişim kanallarımızı arttırarak müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

Çoruh EDAŞ, Fark Yaratan Mühendislerini Ödüllendirdi

Elektrik dağıtım hizmeti verdiği beş ilde 1,5 milyon aboneye kesintisiz enerji hizmeti sunan Çoruh Elektrik Dağıtım AŞ (Çoruh EDAŞ), teknoloji odaklı projeleriyle farkındalık yaratan Çoruh EDAŞ mühendislerini ödüllendirdi.

Artvin, Giresun, Gümüşhane, Rize ve Trabzon illerinde 61 ilçede kesintisiz ve kaliteli elektrik sağlama faaliyetlerine devam eden Çoruh Elektrik Dağıtım AŞ (Çoruh EDAŞ), insan ve inovasyon odaklı yönetim anlayışıyla çalışanlarını ödüllendirmeye devam ediyor. 116 fikir arasından seçilen projelerle Çoruh EDAŞ mühendislerinin ödüllendirildiği “2023 Yılı Performans Değerlendirme Toplantısı”na Çoruh EDAŞ Dağıtım Operasyonları Genel Müdürü Ömer Kandemir, Yönetim Kurulu Üyeleri, Şirket Müdürü Mehmet Aydın ve bölge yöneticileri katıldı. Afet kriz yönetimi ve tüketici memnuniyetine yönelik planların gözden geçirildiği toplantıda, İş Sağlığı ve Güvenliği, eğitim ve teknolojik yatırımlara vurgu yapıldı.

İnsan kaynağı odaklı yatırımlarıyla fark yarattıklarının altını çizen Çoruh EDAŞ Dağıtım Operasyonları Genel Müdürü Ömer Kandemir, “Çalışan motivasyonunun tüketici memnuniyetine giden yolda temel etken olduğuna inanıyoruz. Çalışanlarımızın her geçen gün kendilerini daha da geliştirmesini hedefliyor, motivasyonlarını artırmak için yeni projeler üretiyoruz. İklim krizinin etkileriyle birlikte enerji sektörünün öncelikli sektörlerden biri olduğu bu süreçte mühendislerimizin enerjiye ve teknolojiye hakimiyeti sektördeki inovasyon ve ilerlemenin itici gücü. Yapılan projeleri uygulamak, fikirlerin gelişmesine destek olmak Şirketimizin sürdürülebilir geleceğe yönelik taahhüdünün bir parçası olarak görüyoruz. Mühendislerimiz fikirlerini, inovasyon ve sürdürülebilir kalkınmaya somut anlamda katkı sağlayacak ürün ve hizmetlerin üretim, yönetim süreçlerini kapsayıcı yenilikçi ve özgün bir yaklaşımla sergiledi. Teknolojik yatırımları destekleyici projelere imza atan mühendislerimizin, ülkemize değer katacağına inancımız tam. 2023 yılında birbirinden özel fikirleriyle ilham veren, yolumuzu açan, topluma dokunan projeleriyle ödül almaya hak kazanan mühendislerimizi içtenlikle kutluyoruz” dedi.

Şirket kültürünün merkezinde “insana değer” olduğunun altını çizen Kandemir, “Başarılarımızı şüphesiz birlikte yol yürüdüğümüz nitelikli insan kaynağımıza borçluyuz. İnsan kaynakları politikalarımız doğrultusunda başarıyı takdir etmeye, ödüllendirmeye, çalışan mutluluğu ve memnuniyetini yükseltmeye her zaman öncelik veriyoruz. Çalışmalarından ve özverilerden dolayı bütün çalışanlarımıza bir kez daha teşekkür ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

DÜNYADAN HABERLER
IMF: Nadir Toprak Elementlerinin Ticaretine Getirilen Kısıtlamalar Yeşil Dönüşümü Tehdit Edebilir

Uluslararası Para Fonu (IMF), temiz enerjiye geçiş sürecinde kilit rol oynayan nadir toprak elementlerinin Rusya-Ukrayna Savaşı gibi küresel tehditler sonrası ticari ve üretim kısıtlamaları karşısında daha savunmasız olduğunu ve olası bir aksama durumunda yeşil enerji dönüşümünün riske girebileceğini bildirdi.

IMF’nin “Kritik bir Madde (A Critical Matter)” başlıklı raporunda, elektrikli araçlardan güneş panellerine, rüzgar türbinlerinden, depolama teknolojilerine kadar çeşitli temiz enerji teknolojilerinde kullanılan nadir toprak elementlerinin üretimini ve ticaretini güvence altına almak isteyen ülkelerin birbirleriyle mücadele edebileceği ve bunun fiyatların artmasına neden olarak yeşil enerji dönüşümünün maliyetini yükseltebileceği uyarısında bulunuldu.

Uluslararası Enerji Ajansı’nın 2030’a kadar talebin bakırda 1,5 kat, nikel ve kobaltta 2 kat, lityumda 6 kat artacağı öngörüsünden hareketle söz konusu madenlerin fiyatlarının yükseleceğine işaret edilen raporda, kritik minerallerin gelecek 20 yıl boyunca dünya ekonomisi için ham petrol kadar önemli hale geleceği vurgulandı.

Bakır, nikel, kobalt ve lityum gibi madenler, elektrikli araçların yapımında, pillerde, güneş panelleri ve rüzgâr türbinleri gibi yenilenebilir enerji teknolojilerinde kullanılmaları sebebiyle temiz enerjiye geçiş için kritik rol oynuyor.

Standart bir elektrikli araç pil takımının üretiminde yaklaşık 8 kilogram lityum, 35 kilogram nikel ve 14 kilogram kobalta ihtiyaç duyuluyor. Ayrıca, şarj istasyonlarının kurulumu önemli miktarda bakır madeni gerektiriyor. Madencilik faaliyetlerinin her yerde yapılamaması, yapıldığı yerin değiştirilemez olması ve çıkarılan minerallerin ikame edilememesi gibi sebepler ve ithalatın önündeki engeller madencilik sektörünü doğrudan etkiliyor. Kritik madenlerin tedarikine yönelik gelecekte çıkması muhtemel arz krizlerini önlemek için uluslararası iş birliklerine ihtiyaç duyuluyor.

Rapora göre, Dünya Ticaret Örgütü’nün ihracat kısıtlamaları ve tarifeleri ile ayrımcı sübvansiyonlara ilişkin konularda kural koyma yetkisinin genişletilmesi, ithalata dayalı krizlerin önlenmesi konusunda en iyi çözüm yolu olarak gösteriliyor.

Tam iş birliği sağlanmasının mümkün olmadığı bir durumda dahi kritik minerallerin serbest akışını sürdürmek ve farklı ülkelerden firmalar arasında ayrımcılık yapılmasını önlemek amacıyla bir “yeşil koridor” oluşturulmasına öncelik verilmesi tavsiye ediliyor.

Raporda, maden piyasalarında veri paylaşımını ve standardizasyonu iyileştirmeye yönelik uluslararası bir girişimin de piyasa belirsizliğini azaltabileceği öngörülüyor. Sadece kritik minerallere odaklanacak Uluslararası Enerji Ajansı veya Gıda ve Tarım Örgütü benzeri bir kurumun oluşturulması gerekiyor. Ayrıca, ülkelerin, emtia arz kaynaklarını çeşitlendirilmesi, madencilik ve depolamaya daha fazla yatırım yapılması ve kritik minerallerin geri dönüştürülmesi gibi stratejiler geliştirerek yaklaşmakta olan sorunun önüne geçebileceği belirtiliyor. Öte yandan, sanayi politikalarının, ülkeler arası çarpıklıkları ve verimsizlikleri önlemek ve mali riskleri en aza indirmek için rekabetçi piyasalarda firmalara eşit muamele edilmesini sağlamak üzere dikkatli bir şekilde tasarlanması gerektiği ifade ediliyor.

Kaynak: TEMİZ ENERJİ

Dünyanın En Büyük Nükleer Santrali Yeniden Faaliyete Geçiyor

Japonya’nın nükleer enerji düzenleyicisi, Tokyo Electric Power’ın (Tepco) Kashiwazaki-Kariwa nükleer enerji santraline iki yıl önce getirdiği faaliyet yasağını kaldırdı. Tepco, işletme maliyetlerini düşürmek için dünyanın en büyük atom santralini tekrar faaliyete geçirmek istiyor, ancak bunun için Niigata vilayeti, Kashiwazaki şehri ve santralin bulunduğu Kariwa köyünün yerel yönetimlerinin de onayı gerekiyor. 8,212 megawatt (MW) kapasiteli santral, bir yıl önceki Fukushima felaketinin ardından Japonya'daki tüm nükleer enerji santralleri gibi devre dışı. Nükleer Düzenleme Kurumu (NRA) 2021 yılında Tepco’yu, nükleer malzemelerin korunamaması ve yetkisiz bir personelin santralin hassas alanlarına erişimini sağlayan yanlış adımlar gibi güvenlik ihlalleri nedeniyle, işletilebilir tek atom enerjisi santrali olan Kashiwazaki-Kariwa’yı işletmekten menetti. NRA, güvenlik yönetim sistemindeki gelişmeleri gerekçe göstererek Tepco’nun santrale yeni uranyum yakıtı taşımasını ya da reaktörlerine yakıt çubukları yüklemesini engelleyen düzeltici eylem emrini kaldırdı.

Kararın ardından Tepco yerel halkın ve genel olarak toplumun güvenini yeniden kazanmak için çabalarını sürdüreceğini belirtirken, Japonya kabine sekreteri de hükümetin bu sürece yardımcı olmak için üzerine düşeni yapacağını söyledi.

Kaynak: EURONEWS

Almanya’da Elektrik Fiyatlarının Kalıcı Olarak Yüksek Olması Bekleniyor

Almanya’da enerji piyasasını düzenleyen Federal Ağ Ajansı (Bundesnetzagentur) Başkanı Klaus Müller, tüketiciler için elektrik fiyatlarının yüksek kalmasını beklediğini belirtti. Müller, Almanya’da doğal gaz arzında sıkıntı olmamasını netleştirmek için henüz çok erken olduğunu kaydetti.

Almanya’da toptan elektrik fiyatlarının Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası enerji krizinin yaşandığı 2022’ye kıyasla önemli ölçüde düştüğünü hatırlatan Müller, yine de fiyat seviyesinin savaş öncesine göre daha yüksek olduğunu vurguladı. Müller, “Bu durum yakın zamanda da değişmeyecek. En azından konvansiyonel olarak üretilen enerjiyi büyük miktarlarda tüketmeye devam ettiğimiz sürece ucuz enerji dönemi sona erdi” ifadesini kullandı.

Alman koalisyon hükümetinin 2024’te şebeke ücretleri için sübvansiyonları kaldırmasına yönelik son tasarruf kararlarını da savunan Müller, “Bu federal hükümet için zor bir karardı. Ne yazık ki bir etki oluşturmadan para tasarrufu yapamazsınız. Bu açıdan kararı anlayabiliyorum. Planlanan 5,5 milyar Euro’luk sübvansiyonun kaldırılmasıyla ortalama dört kişilik bir hane yılda 120 Euro daha fazla şebeke ücreti ödeyecek. Değişikliklerin ne zaman uygulandığına bakılmaksızın, maliyetler er ya da geç tüm tüketicilere ulaşacaktır” değerlendirmesini yaptı.

Öte yandan, Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası arz yönlü belirsizlikler ve AB’nin Rus enerji ürünlerine uyguladığı ambargo, Almanya’daki enerji piyasalarında dengesizliklere yol açmıştı. Almanya, savaş sonrası Moskova’nın Kuzey Akım 1 doğal gaz boru hattı üzerinden gaz akışını durdurma kararının tetiklediği sarmal bir enerji kriziyle karşı karşıya kalmıştı. Ülkede enerji krizine karşı mali tedbirlerin milli gelire oranı yüzde 7,5 olarak gerçekleşmişti.

Bu arada, Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle Alman sanayisi giderek artan bir baskı altında bulunurken, diğer ülkelere kıyasla yüksek olan enerji fiyatları, kimya ve çelik gibi enerji yoğun ham madde sektörlerini zorluyor. Bu sektörlerin üretim verileri 2022’den bu yana zayıflarken, bazı sektörlerin üretimlerinin bir kısmını yurt dışına kaydırdığına ve özellikle de yeni yatırımlarını başta ABD olmak üzere başka ülkelerde planlamayı tercih ettiğine dair kanıtlar giderek artıyor. Almanya’da politikacıların bu endüstriyel değişimin ne kadarını engellemesi gerektiği konusunda tartışmalar aylardır devam ediyor.

Kaynak: AA

Mısır 3,1 Milyar Dolarlık Yeşil Hidrojen Üretimi Projesini Onayladı

Mısır’da Bakanlar Kurulu, 3,1 milyar dolar maliyetle yeşil hidrojen, türevleri ve yeşil amonyak üretimi için çevre dostu projenin hayata geçirilmesini onayladı. Bakanlar Kurulundan yapılan yazılı açıklamada, kabinenin, Ulaştırma Bakanlığına söz konusu projenin uygulanması için onay verdiği belirtildi.

Açıklamada, projenin, devlete ait İskenderiye Limanı Genel İdaresi ile Yenilenebilir Enerji Kurumu ve merkezi Belçika’da bulunan yenilenebilir enerji konusunda uzman DEME Hyport Energy NV Şirketi ile hayata geçirileceği aktarıldı.

Söz konusu projenin Mısır’ın 3 yıl önce yeşil hidrojen, türevleri ve yeşil amonyak endüstrisini yerelleştirmeye yönelik başlattığı çabalar kapsamında yapıldığı ifade edildi.

Akdeniz kıyısında Libya sınırına yakın bir bölgedeki Gergub Limanı yakınında, ilk etabı 3,1 milyar dolara varan maliyetle uygulanacak projeyi yabancı şirket finanse ediyor.

Yeşil hidrojen, sudaki hidrojeni oksijenden ayırmak için yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik akımının kullanıldığı ve karbondioksit salınımının önüne geçen bir yakıt türü olarak biliniyor.

Kaynak: TEMİZ ENERJİ

HAFTANIN RAPORU

2023 Küresel Madencilik ve Metal Sektörü Genel Görünümü

KPMG’nin “2023 Küresel Madencilik ve Metal Sektörü Genel Görünüm Raporu” kapsamında çelikten kömüre ve lityuma kadar geniş bir yelpazede madencilik ve metal faaliyetlerini temsil eden 400'den fazla üst düzey yönetici ile bir anket gerçekleştirdi. Ankete göre, madencilik ve metal sektörü, dönüşüm için gereken ham maddeleri temin edebileceklerine dair oldukça güvenli görünüyor. Yeşil bir gezegene geçişte kullanılacak malzemelere olan talebi karşılayabileceklerine olan güven, katılımcıların yüzde 86'sına ulaşıyor.

“Karbon ayak izini teknoloji yatırımları aracılığıyla dönüştürmek” yüzde 43 ile önümüzdeki beş yıl içindeki en önemli fırsat olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, yeni teknolojiler ve inovasyonların ortaya çıkmasının, metal ve madencilik sektörünün değişimdeki ana itici güçlerden biri olduğu vurgulanıyor. Teknolojik gelişmeler, yöneticilerin beş yıllık talep tahminlerini etkileyen en önemli faktör olarak değerlendiriliyor.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK