Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, kamu ve özel sektör işbirliğiyle 2030’a kadar 20 milyar dolarlık enerji verimliliği yatırımı gerçekleştireceklerini belirterek, “Böylece hem enerji verimliliği alanında faaliyet gösteren firmaları destekleyerek yeni iş imkanı oluşturacak hem de bu yatırımlar sayesinde 2040’a kadar 46 milyar dolar değerinde enerji tasarrufu sağlamış olacağız” dedi.
Türkiye’nin 2030 Enerji Verimliliği Stratejisi ve Eylem Planı Lansmanı’nda konuşan Bakan Bayraktar, Türkiye’nin enerji ihtiyacını daha temiz kaynaklarla karşıladığını, bu sayede emisyonların azaldığını ve enerji dönüşümünün sağlandığını söyledi. Net sıfır dönüşümünün arz tarafındaki destekleyicisi ve talep tarafındaki tamamlayıcısının enerji verimliliği uygulamaları olduğunu dile getiren Bayraktar, 2030’a kadar arz güvenliği, sanayicinin rekabet gücü, dışa bağımlılığın azaltılması ile iklim değişikliğinin etkilerinin en aza indirilmesi için en önemli politika araçlarından birinin enerji verimliliği olacağını ifade etti.
Bakan Bayraktar, Türkiye’nin 2021 ve 2022’de enerji yoğunluğunu dünyada iki yıl üst üste en çok iyileştiren iki ülkeden biri olduğuna dikkati çekerek, “2022’de küresel enerji yoğunluğu iyileşmesi ortalama yüzde 2 olarak gerçekleşirken, ülkemizin enerji yoğunluğu rekor bir gelişim göstererek yüzde 6,2 oranında düştü” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin, 2053 net sıfır iklim hedefleri doğrultusunda sürdürülebilir ve çevreye duyarlı enerji politikası gereği yeni enerji verimliliği hareketi başlattığını aktaran Bayraktar, “Bu doğrultuda, elde ettiğimiz kazanımları Türkiye Yüzyılı’nda daha ileriye taşımak amacıyla, Türkiye’nin Enerji Verimliliği 2030 Stratejisi ve 2024-2030 yılları arasında uygulanacak olan II. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’nı uygulamaya başlıyoruz” diye konuştu.
Bayraktar, yeni plan kapsamında 10 stratejik amaç ve 23 hedef belirlediklerini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Eylem planımızın hayata geçirilmesiyle 2030’a kadar enerji tüketimimizi yüzde 16 azaltacak ve 100 milyon ton emisyon azaltımına katkıda bulunacağız. Ortaya koyduğumuz bu hedeflere ulaşmak için kamu ve özel sektör 2030’a kadar 20 milyar dolarlık enerji verimliliği yatırımı gerçekleştireceğiz. Böylece hem enerji verimliliği alanında faaliyet gösteren firmaları destekleyerek yeni iş imkanı oluşturacak hem de bu yatırımlar sayesinde 2040'a kadar 46 milyar dolar değerinde enerji tasarrufu sağlamış olacağız."
Kaynak: DÜNYA
Her yıl ocak ayının ikinci haftasında kutlanan “Enerji Verimliliği Haftası” içinde bu sene 8 Ocak Pazartesi günü, enerji sektörüne gelecek perspektifi çizen, “Türkiye’nin Enerji Verimliliği 2030 Stratejisi ve 2024-2030 yılları arasında uygulanacak olan II. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı”nın lansmanı gerçekleştirildi. Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder) Yönetim Kurulu Başkanı Kıvanç Zaimler, Enerji Verimliliği Haftası’nı kutlarken Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar tarafından açıklanan, "Türkiye'nin Enerji Verimliliği 2030 Stratejisi ve II. Ulusal Eylem Planı”nın önemine işaret ederek, hedeflere ulaşmada sektör olarak aktif bir rol alacaklarını söyledi. Zaimler, “Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılında, 2053 Net Sıfır Emisyon hedefleri doğrultusunda elektrik dağıtım sektörü olarak en büyük önceliğimiz enerji şebekemizde verimli ve yeşil dönüşümü sağlamak” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Emisyon taahhüdüne katkı sunmak için “yeşil ve dijital” olarak ifade edilen ikiz dönüşümün önemine işaret eden Kıvanç Zaimler, “Dağıtık üretim santralleri, elektrikli araçlar, depolama birimleri ve ısı pompaları gibi yeni teknolojilerin zamanında şebekeye bağlanabilmesi için elektrik dağıtım şebekelerine her yıl daha çok yatırım yapıyoruz. Elder olarak, ülkemizin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefine ulaşabilmesinde dağıtım şebekelerinin genişlemesinin ve yenilenmesinin yanı sıra çevreyle uyumlu, verimli ve akıllı bir şekilde yönetilmesini önceliklendiriyoruz. Elektrik dağıtım hizmeti kapsamında enerji dönüşümünün kolaylaştırıcısı, kayıpların azaltılması ve karbonsuz tedarik temel alanlarına odaklanıyoruz. Bu amaçla mevcut şebeke altyapısını titizlikle değerlendiriyor ve gelecekteki ihtiyaçları karşılamak için çalışmalar yapıyor, enerji kayıplarını önlemek için teknolojik gereksinimleri yakından izliyoruz. Enerjide yaşanan devasa dönüşüm sürecinde, sektör olarak ülkemiz için katma değer yaratmak en önemli hedefimiz. Verimliliğin ön plana çıktığı ve vatandaşlarımızın hem üretici hem de tüketici olarak daha etkin rol oynadığı; demokratik, düşük maliyetli ve akıllı bir şebeke altyapısı kurmak için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz” dedi.
Elektrik dağıtım hizmetlerinin özelleştirilmesi sonrasında sektörün yaptığı çalışmalar sonucunda karbon emisyonun azaltılmasına önemli katkı sunduğunu da ifade eden Zaimler şunları söyledi:
“2013 yılında özelleştirme sürecinin tamamlanması ile atılan adımların ardından hayata geçirilen yatırımlar ve çalışmalar ile 2013 yılında yüzde 18 olan Türkiye genelindeki kayıp enerji oranı 2022’de yüzde 11 seviyesine geriledi. Bu 2013-2022 yılları arasında 37 milyon ağaca eşdeğer bir enerji kazanımı sağlandığı ve 33 milyon ton karbon emisyonu azaltıldığı anlamına geliyor. Aynı zamanda enerji üretiminde kullanılan doğal gaz ve ithal kömür gibi kaynakların ithalatının azaltılarak milyarlarca dolarlık dış ticaret açığının önüne geçilmesi, Türkiye ekonomisine sağlanan bir başka katkı.”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Verimlilik Artırıcı Proje (VAP) destekleri kapsamında 2011’den bu yana 482 proje için 106 milyon 493 bin TL destek verdi. AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, enerji tüketiminin yoğun olduğu Türkiye'de dışa bağımlılığı azaltmak ve enerji tasarrufu sağlamak için enerji verimliliği alanında yürütülen çalışmalar aralıksız devam ediyor.
VAP destekleri kapsamında 2011’den bu yana toplam 1.215 proje başvurusu yapıldı. Bakanlık, 2011-2023 yıllarında 482 proje için 106 milyon 493 bin TL destekte bulundu. Bu dönemde toplam 213 işletme VAP desteklerinden faydalandı. Geçen yıl 59 işletme, bir önceki yıl ise 56 işletme bu kapsamda desteklerden faydalanma imkanına kavuştu.
Onaylanan projelere geçen yıl 33 milyon 342 bin 478 TL, bir önceki yıl ise 25 milyon 916 bin 663 TL destekleme ödemesi yapıldı. 2011-2023 döneminde sağlanan destekler sayesinde yıllık 692,1 milyon TL tasarruf edildi. Gerçekleşen enerji tasarrufu miktarı ise yıllık 111 bin 788 ton eşdeğer petrol (TEP) oldu.
Ayrıca, onaylanmış 354 proje için VAP destek uygulaması devam ediyor. Söz konusu projelere toplam 199 milyon lira destek verilmesi planlanıyor. Desteklerin tamamlanmasıyla yıllık 253 milyon TL’nin üzerinde tasarruf hedeflenirken, yıllık 44 bin 56 TEP enerji tasarrufu sağlanacağı hesaplanıyor.
Enerji verimli ekipman ve sistem kullanımı, yalıtım ve rehabilitasyon uygulamalarıyla gereksiz enerji kullanımı ve enerji kayıplarının önlenmesi ve atık enerjinin geri kazanımına yönelik projeler VAP desteklerinden faydalanabiliyor. KDV hariç toplam yatırım bedeli en fazla 5 milyon TL olan projelere, proje bedelinin en fazla yüzde 30’u hibe olacak şekilde destek veriliyor. Elektrik üretim faaliyeti gösteren lisans sahibi tüzel kişiler dışındaki yıllık toplam enerji tüketimi 500 TEP ve üzeri olan, ticaret ve sanayi odası ile bunlara bağlı faaliyet gösteren ve her türlü mal üretimi yapan endüstriyel işletmeler VAP desteklerinden yararlanabiliyor.
Kaynak: AA
Türkiye’de rüzgar enerji santralleri 216 GWh elektrik üreterek günlük bazda yeni bir rekora imza attılar. Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) verilerine göre, 7 Aralık 2024 Pazar günü rüzgar enerji santrallerinden (RES) elektrik üretimi 216 GWh’i aştı. Bu rakam, TEİAŞ’ın verileri yayınlamaya başladığı 1 Ocak 2016 tarihinden bu yana gerçekleşmiş en yüksek RES üretimi olarak kayda geçti. Verilere göre, aynı gün ülke genelindeki tüm kaynaklardan 785 GWh elektrik üretildi. Rüzgârın üretimdeki payı ise yüzde 27,54 oldu.
TEİAŞ verilerine göre, pazar günü doğal gaz santralleri de 33 GWh’e yakın elektrik ürettiler. Bu da 27 Haziran 2023 tarihinde kaydedilen 28 GWh’lik üretimin ardından en düşük seviye olarak kaydedildi. Verilere göre, pazar günü ülke genelinde 780 GWh elektrik tüketildi.
Kaynak: ENERJİ GÜNLÜĞÜ
Elektrik dağıtım sektöründe hizmet veren Enerjisa’nın dağıtım şirketleri Başkent EDAŞ, Ayedaş ve Toroslar EDAŞ’ın sunduğu dijital çözümler ile ödüller almaya devam ediyor. 14 ilde 22 milyonu aşkın kullanıcıya hizmet veren Enerjisa Dağıtım Şirketleri, IMI Conferences’in düzenlediği Türkiye İletişim Merkezi Ödülleri'nde - 16. Turkey Call Center Awards 2023’te “En İyi Dijital Çözüm” kategorisinde dağıtım şirketleri web siteleri için “En Övgüye Değer” ödülüne layık görüldü.
Yarışma kapsamında teknoloji, sosyal medya ve veri kullanımı, kalite yönetimi, müşteri ve çalışan deneyimi ile dijital çözümlere ilişkin kriterler değerlendirildi. Enerjisa Dağıtım Şirketleri Başkent EDAŞ, Ayedaş ve Toroslar EDAŞ, “En İyi Dijital Çözüm” kategorisinde Dağıtım Şirketleri Web Siteleri için “En Övgüye Değer” ödülünü kazanarak teknoloji odaklı ve müşteri memnuniyetine yönelik stratejilerinin başarısını bir kez daha göstermiş oldu.
Enerji sektöründe dijital dönüşüme öncülük ettiklerinin altını çizen Enerjisa Dağıtım Şirketleri Genel Müdürü Oğuzhan Özsürekci, “Kullanıcı dostu ve kolay kullanılabilir ara yüze sahip web sitelerimiz üzerinden saniyeler içerisinde elektrik kesintisi sorgulama, borç ödeme, arıza bildirme, başvuru takibi ve cihaza bağlı hasta başvurularında dijital evrak teslimi gibi milyonlarca kullanıcıya büyük kolaylık sağlayan online hizmetler gerçekleştirilebiliyor. Sektörümüze örnek olmaya devam ediyoruz” dedi.
Enerjisa Sürdürülebilirlik ve Kurumsal Yetkinlikler Bölüm Başkanı Ebru Taşcıoğlu da yaptığı değerlendirmede, “Etki odaklı sürdürülebilirlik yaklaşımı ile müşteri memnuniyetini artırmaya ve kullanıcı deneyimini iyileştirmeye devam ediyoruz” ifadesini kullandı. Enerji sektöründe dünyada tescilli ilk dijital dönüşüm modeli olan E-ternal’ın hayata geçirildiğine dikkat çeken Taşçıoğlu, başvurulardaki evrak teslim süreçlerinin dijitalleştirilmesi, dijital başvuru kanallarındaki operasyonların bulut sistemine taşınması gibi pek çok işlemle karbon ayak izini azalttıklarını söyledi. Taşçıoğlu, daha iyi bir gelecek için dijital çözümlere ağırlık vereceklerini de belirterek web siteleri, mobil uygulamalar, chatbotlar ve yenilikçi çözümlerle hizmet sunmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Fırat Elektrik Dağıtım AŞ (Fırat EDAŞ), Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Malatya’da 46 dağıtım merkezini yenilediğini, deprem ve yıkım çalışmalarında zarar gören şebekenin yenilenmesi için 221 milyon TL’lik bakım faaliyeti gerçekleştirdiğini bildirdi.
Fırat EDAŞ’tan yapılan açıklamada, şirketin sorumluluk alanında bulunan Malatya’nın bazı semt ve mahallelerinde aydınlatma tesislerinin devrede olmadığı, enerji arzı sürekliliğinde aksamalar yaşandığının gündeme getirildiğine işaret edildi.
Deprem felaketi sonrası orta hasar ve üzeri binalara yönelik yıkım çalışmalarının başladığı ve büyük kısmının tamamlandığına dikkat çekilen açıklamada, çalışmaların çoğunlukla profesyonelce yürütüldüğü ancak yıkımlar esnasında zaman zaman istem dışı yüksek gerilim, alçak gerilim ve aydınlatma şebekelerinde kısa sürede onarımı güç hasarlar oluşmasına da sebebiyet verdiği kaydedildi. Yıkımların plansız kesintileri ve yapımı uzun süren arızaları beraberinde getirdiğine işaret edilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
“Malatya'da deprem faaliyetleri kapsamında 46 dağıtım merkezi yenilenmiş hem deprem hem de yıkım çalışmalarında zarar gören şebekemizin yenilenmesi için 221 milyon TL tutarında bakım faaliyeti gerçekleşmiştir. 2023 yılında müşterilerimizden gelen tüm ihbarlara ekiplerimizce müdahale edilmiş ve giderilemeyen arızalara da yıkımlar sebebiyle müdahale edilememiştir. Gündeme gelen bölgelerde de deprem sonrasında şebekemizde oluşan zararlar giderilmiş ve bütün şebeke aktif hale getirilmiş olup aktif hale getirilen aydınlatma şebekemiz yine aynı lokasyonlarda yapılan yıkım çalışmaları nedeniyle yeniden devre dışı kalmıştır. Yapılan hasarlara ait onarım çalışmaları da devam etmektedir.”
Açıklamada, şehirde kurulan konteyner kentlere orta gerilim hatlarından enerji verildiği, bu hatlarda meydana gelen arızalara ekipler tarafından müdahale edilerek enerji sürekliliğinin sağlandığı, öte yandan konteyner kentlerin içinde meydana gelen arızalarınsa şirketin sorumluluk alanında olmadığı kaydedildi.
Avrupa Birliği İstatistik ofisi Eurostat’ın verilerine göre, AB düzeyinde brüt enerji tüketiminde yenilenebilir kaynakların payının 2022’de yüzde 23’e ulaştı.
Eurostat raporuna göre İsveç, 2022 yılında en fazla yenilenebilir enerji kullanan AB ülkesi oldu. Brüt nihai enerji tüketiminin neredeyse üçte ikisi yenilenebilir kaynaklardan elde edildi. İsveç yenilenebilir enerjisini hidro, rüzgar, katı ve sıvı biyoyakıtların yanı sıra ısı pompalarından sağladı. Bu arada Finlandiya, enerjisinin yüzde 47,9’unu yenilenebilir kaynaklardan sağlayarak ikinci sırada yer alırken, Letonya çoğunlukla hidroelektrik enerjiye bağlı olarak yüzde 43,3 ile onu takip etti. 2022 yılında Danimarka yüzde 41,7, Estonya enerji tüketiminin yüzde 38.5’lik kısmını yenilenebilir kaynaklardan karşıladı. 2022 yılında Portekiz enerji tüketiminde yüzde 34,7 ile katı biyoyakıtlara, rüzgar, hidroelektrik ve ısı pompalarına güvenirken, Avusturya yüzde 33,8 ile çoğunlukla hidro ve katı biyoyakıtlardan yararlandı. En düşük yenilenebilir enerji oranları yüzde 13,1 ile İrlanda yüzde 13,4 ile Malta yüzde 13,8 ile Belçika’da gerçekleşti. Toplamda, 27 AB üyesinden 17’si, 2022’de AB ortalaması olan yüzde 23’ün altında pay bildirdi.
Kaynak: TEMİZ ENERJİ
Avrupa’nın en yüksek enerji tüketimine sahip ülkesi Almanya’da yenilenebilir enerjinin elektrik şebekesinde payı 2023’te yüzde 55 oldu. Ülkenin toplam elektrik üretimi içinde payı en yüksek yenilenebilir enerji kaynağı rüzgar enerjisi oldu.
Almanya’da enerji piyasasını düzenleyen Federal Ağ Ajansı (Bundesnetzagentur), 2023’e ilişkin elektrik üretim verilerini içeren bir rapor yayımladı. Rapora göre, geçen yıl ülkede toplam elektrik üretimi bir önceki yıla göre yüzde 9,1 azalarak 448,5 milyar KWh, elektrik tüketimi ise yüzde 5,3 gerileyerek 456,8 kWh olarak gerçekleşti. Söz konusu yılda yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik miktarı ise 2022’ye göre yüzde 7,5 artarak 233,7 milyar kWh’ye yükseldi. Geçen yıl yenilenebilir enerjinin elektrik şebekelerindeki payı, 2022'deki yüzde 48,42'den yüzde 55'e çıktı.
Ülkenin toplam elektrik üretimi içinde payı en yüksek yenilenebilir enerji kaynağı rüzgar enerjisi oldu. Deniz rüzgar enerjisi üretimi yüzde 18 artarak 118,7 milyar kWh’ye ulaştı. Güneşten elektrik üretimi ise değişmeyerek 55,2 milyar kWh oldu. Kömür gibi konvansiyel enerji kaynaklarından elde edilen elektrik üretimi yüzde 24 azalarak 197,2 milyar kWh gerilerken, doğal gazdan elektrik üretimi ise yüzde 31,3 arttı. Almanya, yeşil enerjinin 2030'a kadar enerji karışımının yüzde 80'ini oluşturmasını istiyor.
Kaynak: BLOOMBERGHT
İngiltere, Rusya’yı ana uluslararası tedarikçi konumundan çıkarmak amacıyla, yeni nesil enerji üreten reaktörlere uygun gelişmiş nükleer yakıt üretmeye yönelik yeni bir programa 300 milyon pound (380 milyon dolar) harcamayı planladığını açıkladı.
İngiltere, iklime zarar veren karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik uluslararası çabaların bir parçası olarak yakın zamanda küresel nükleer kapasiteyi 2050 yılına kadar üç katına çıkarma taahhüdünü imzalayan aralarında ABD, Fransa ve Güney Kore'nin de bulunduğu 20'den fazla ülkeden biriydi. İngiltere’den yapılan açıklamada, yeni yatırımının şu anda yalnızca Rusya tarafından ticari ölçekte üretilen bir yakıt türü olan yüksek analizli düşük zenginleştirilmiş uranyumun (HALEU) yerli üretimini desteklemeye yardımcı olacağı ifade edildi. Açıklamada, ilk üretim tesisinin 2030’ların başlarında Kuzey Batı İngiltere’de faaliyete geçmesi planlandığı belirtildi. Üretim hedefleri ve paranın nasıl harcanacağına ilişkin daha fazla ayrıntının henüz planlanmamış bir strateji belgesinde ortaya konması bekleniyor.
Kaynak: REUTERS
China National Nuclear Corporation’a (CNNC) göre Çin, yapay güneş olarak bilinen nükleer füzyon reaktörünü hayata geçirmek için ülke genelindeki kaynakları bir araya getirecek yeni bir devlet şirketi kuruyor. Çin Füzyon Enerjisi’nin kuruluşu geçtiğimiz günlerde açılış töreniyle duyuruldu ve Çin'in araştırma enstitüleri ve özel firmalar arasında dağılmış olan füzyon enerjisi araştırma ve geliştirme çalışmalarını birleştirdi.
Nükleer füzyon, güneşin enerji üretme sürecini taklit ederek, çok az atık ve sınırsız yakıt ile temiz ve güvenli bir enerji kaynağı sağlamayı amaçlıyor. Füzyon enerjisinin ticari uygulamalarına ve ilgili teknolojiler için araştırma ve geliştirmeye odaklanan bir yüksek teknoloji şirketi olan Startorus Fusion’ın kurucusu Chen Rui, nükleer füzyonun ulusal bir öncelik haline geldiğini belirtti.
Chen, yakın tarihli bir toplantıda kontrollü nükleer füzyonun gelecekteki enerji için tek yön olduğunu açıkça belirtti ve bu alanın şu anda Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde çok hızlı bir şekilde geliştiğini söyledi. Şirketle birlikte, nükleer füzyon alanındaki bazı temel zorlukların üstesinden gelmek için birlikte çalışmak üzere CNNC liderliğinde 25 kuruluştan oluşan işbirliğine dayalı bir inovasyon konsorsiyumu kuruldu.
CNNC Başkan Yardımcısı Cao Shudong şirketin web sitesinde yaptığı açıklamada, “Küresel enerji sorununa ideal bir çözüm olarak kontrollü nükleer füzyon, büyük ülkeler arasında bilimsel ve teknolojik rekabetin ön saflarına geçmiştir” dedi.
Cao, Çin’in “yüksek kaliteli bir enerji endüstrisi” geliştirmesi gerektiğini ve bunu, ulusal kaynakları ve endüstri girdilerini kilit projeye odaklamak için merkezi yönetim sisteminden yararlanarak yapabileceğini söyledi.
Dünya çapındaki ülkelerin, yüksek enerji potansiyeli nedeniyle nükleer füzyon araştırmalarına düzenli olarak yatırım yaptığı biliniyor. Aralık ayında dokuz kuruluş, füzyon enerjisi için yenilikçi teknolojiler geliştirmek üzere Birleşik Krallık Atom Enerjisi Kurumu (UKAEA) ile toplam 11,6 milyon Sterlin değerinde sözleşme imzaladı. Çin'in Hefei kentinde yer alan ve yapay güneş olarak anılan nükleer füzyon reaktörü, 70 milyon derecede 17 dakikadan fazla çalışarak dünya rekoru kırmıştı.
Kaynak: NTV
Karbonsuzlaştırma Endüstriyel Üretim Coğrafyasını Nasıl Dönüştürecek?
Potsdam’daki RIFS tarafından yürütülen yeni bir araştırmada, dünya çapındaki en büyük 50 kimya ve çelik şirketinin 300’den fazla yöneticisi, sanayinin 2050 yılına kadar karbondan arındırılmasıyla ilgili yatırım kararlarına dair öngörülerini paylaştı. Yenilenebilir enerji kaynaklarının gelecekteki yatırım kararlarında önemli bir faktör olacağına dair güçlü bir onaylama bulgusu elde edilen ankette, katılımcıların yüzde 92’si, kimya ve çelik sektörlerinde endüstriyel üretimin karbonsuzlaştırılması için yenilenebilir hidrojen kullanımının, 2050 yılına kadar kendi şirketlerindeki üretimin coğrafi dağılımını önemli ölçüde değiştireceğine inanıyor. Ayrıca, yöneticilerin yüzde 89'u, bu değişimin endüstri genelinde de geçerli olacağını ifade ediyor.
Ankette, 2050 yılına kadar yatırım kararlarını etkileyecek en önemli faktörler sıralandığında, her iki sektördeki yöneticilerin yenilenebilir enerji potansiyelini en üst sıraya koyduğu görülüyor. Bu faktörü, destekleyici politikalar ve sübvansiyonlara erişim, ticaret engellerinin rolü ve jeopolitik faktörler takip ediyor. Tüm bu faktörler, mevcut üretim sahalarından tüketici pazarlarına yakınlıktan, işgücü becerileri ve maliyetlerinden veya sermaye maliyetlerinden ve uygun yatırım koşullarından daha önemli olarak değerlendiriliyor.
Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.
DistribuTech International Orlando, ABD
27 - 29 Şubat 2024
Avrupa Enerji Verimliliği Konferansı 2024 Stadthalle, Avusturya
7 - 8 Mart 2024
16. Uluslararası Güneş Enerjisi & Teknolojileri Fuarı İstanbul, Türkiye
4 - 6 Nisan 2024
26. Dünya Enerji Kongresi Rotterdam, Hollanda
22 - 25 Nisan 2024
Avrupa Sürdürülebilir Enerji Haftası Brüksel ve Online
11 - 13 Haziran 2024
Küresel Enerji Dönüşümü 2024 New York, ABD
25 - 27 Haziran 2024
Küresel Yenilenebilir Enerji Zirvesi Venedik, İtalya
16 - 18 Eylül 2024