SEKTÖRDEN HABERLER
Enerji Bakanı Bayraktar’dan “Mega Şebeke” Önerisi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlenen Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Enerji Bakanları Toplantısı’na video konferans yöntemi ile katıldı ve dünya genelinde enerji alanındaki krizlere dikkat çekti.

Enerji dönüşümünün önemine değinen Bayraktar, bu dönüşümün ancak ciddi yatırımlar gerektiren köklü değişikliklerle ve küresel düzeydeki iş birliğiyle başarılabileceğine vurgu yaptı. Türkiye’nin de bu kapsamda 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için özgün bir enerji dönüşümü stratejisi geliştirmeye çalıştığını anlatan Bayraktar, altyapının enerji sektörü için kilit öneme sahip olduğunu, iletim hatları olmadan başarılı bir enerji dönüşümünün sağlanamayacağının altını çizdi.

Bayraktar, hükümetler arası iş birliklerinin genişletilmesi durumunda ortak altyapı projeleri için çok daha fazla potansiyel ve sinerjinin oluşturulabileceğini belirterek, “Tüm ŞİÖ ülkeleri, iyi entegre edilmiş bir mega şebekenin yanı sıra kapsamlı bir elektrikli araç şarj ağı kurmak için birlikte çalışabilir” önerisinde bulundu.

“Komşularımız Gürcistan, Azerbaycan, İran, Bulgaristan ve Yunanistan ile bölgelerimizin enterkonneksiyon kapasitelerini artırmak için halihazırda çalışıyoruz” diyen Bayraktar, şöyle devam etti:

“ŞİÖ çatısı altında bu mega şebeke üzerinde çalışacak teknik düzeyde bir çalışma grubu kurulmasını öneriyorum. Amacımız, bölgeler arasında kaynakları etkin bir şekilde kullanan ve ülkeler arasında elektriği etkin bir şekilde ileten bölgesel olarak birleştirilmiş piyasalar oluşturmak olmalı. Üye ülkeler onaylarsa bu çalışma grubunun ilk teknik toplantısına önümüzdeki sonbaharda ya da 2025’in ilkbaharında Türkiye’de ev sahipliği yapmak istiyoruz.”

Ayrıca, enerji dönüşüm teknolojilerine de değinen Bayraktar, Türkiye de dahil olmak üzere üye ülkelerin bu teknolojilere yatırım yaptığını, uluslararası bir iş birliğiyle bu sektörün daha da geliştirilmesi ve küresel olarak daha fazla pazara hitap edilmesi için büyük bir potansiyelin de bulunduğunu söyledi.

Kaynak: HÜRRİYET

Dicle Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı Memet Atalay: “Yangının Elektrik Kaynaklı Olmadığı Belge ve Görüntülerle Sabit”

Dicle Elektrik, Diyarbakır’ın Çınar ilçesi Köksalan ve kırsal Yazçiçeği mahalleleri ile Mardin Mazıdağı ilçesi Yücebağ ve Yetkinler kırsal mahallelerinde 20 Haziran 2024 tarihinde çıkan yangının elektrik kaynaklı olmadığına ilişkin belge ve görüntüleri kamuoyuyla paylaştı. Şirketin yer verdiği uydu görüntülerinde yangının çıkış noktasının anız yakımı kaynaklı olduğu açıkça görüldü. Meydana gelen yangına ilişkin açıklamalarda bulunan Dicle Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı Memet Atalay yaptığı açıklamada “Yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Konuyla ilgili tüm görüntü ve delilleri, kamu kurumları ve ilgili makamlarla paylaşmaya devam ediyoruz. Yangının elektrik kaynaklı olmadığı belge ve görüntülerle sabit. Ancak vatandaşlarımızdan, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın sonuçlarını sabır ve sükûnetle beklemelerini istirham ediyoruz.” dedi.

Dicle Elektrik, Diyarbakır ve Mardin illerinde 20 Haziran 2024 tarihinde çıkan yangına ilişkin açıklamalarda bulundu. Yangının elektrik hatlarından kaynaklanmadığını belirten Dicle Elektrik, yapılan detaylı incelemeler ve elde edilen deliller doğrultusunda, yangının anız yakımı nedeniyle çıktığı bilgisini paylaştı.

Dicle Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı Memet Atalay konuya ilişkin yaptığı açıklamalarda yangın çıkış sebebini uydu ve farklı kamera kayıtları ile doğruladıklarını ifade ederek; “20 Haziran'da meydana gelen yangının ardından saha ekiplerimizle birlikte yaptığımız ilk çalışmalarda yangının elektrik hatlarından kaynaklanmadığını tespit etmiştik. Ardından yangın ile ilgili basına, kamuoyuna ve savcılığa intikal eden iddiaları da cevaplamaya devam ediyoruz. Yangının başladığı Köksalan Mahallesi mezarlık bölgesinde elektrik hattımızın bulunmadığını bir kez daha ifade etmek isterim. Yangının hemen ertesi günü saat 10:00 sularında Köksalan Mahallesinin genelinde, hem köy içi alçak gerilim şebekesi hem de orta gelirim şebekesinin bulunduğu alanlarda yaptığımız incelemelerde herhangi bir iletken kopukluğu, direk düşmesi veya alçak gerilim arızasına rastlamadık. Bu tespitlerimizi son olarak yaptığımız detaylı tespit ve incelemelerle, uydu görüntüleri ve farklı kamera kayıtları aracılığıyla da doğruladık.” dedi.

Yangının iki farklı özel mülkte gerçekleştirilen anız yakımından kaynaklandığını belirten Atalay; “Bazı medya organları ve sosyal medya kanallarında yangının elektrik kaynaklı olduğu iddia edilmiş olsa da, biz elektrik hatlarından kaynaklanmadığını kanıtlarıyla beraber tekrar ifade ediyoruz. 17 Haziran 2024 ve 20 Haziran 2024 tarihlerinde Sentinel 2 uydusundan aldığımız görüntülerde de görüleceği üzere, yangının anız yakımından kaynaklı olduğu görülmektedir. Nem ve ısı göstergeleri de anız yakımının, yangından saatler önce parsellerin çevrilerek planlı bir şekilde yapıldığını net olarak gösteriyor. Arazinin, anız yakımı olmadığını iddia eden ve valilik açıklamasını da yalanlayarak yangının elektrik tellerinin tutuşmasından kaynaklandığını belirten sözde görgü tanığının ailesine ait olduğu tespit edildi. Yangının meydana geldiği diğer arazinin de bir başka tanığın ailesine ait bir alan olduğu da tespit ettik.” şeklinde konuştu.

Bazı medya organlarınca yangına ilişkin servis edilen kamera görüntülerinin de 23 Haziran 2024 tarihine ve gündüz saatlerine ait olduğunu belirten Atalay, “15 vatandaşımızın vefatı ve onlarca insanımızın yaralanması ile sonuçlanan yangın, 20 Haziran 2024 tarihinde akşam saatlerinde başlamışken, medya ve sosyal medya mecralarında yayılan söz konusu kamera kaydı 23 Haziran 2024 tarihine ait olup gündüz saatlerini gösteriyor. 24 Haziran Pazartesi günü sabah saatlerinde, Mardin'in Derik ilçesinde bir meyve bahçesinde çıkan ve elektrik tellerinden kaynaklı olduğu öne sürülen bu yangın videosunda, kamera kaydında kamera görüntülerinde kayıt tarihinin ‘2024.06.23’ olduğu açıkça görülüyor.” dedi.

Konuya ilişkin açıklamalarına devam eden Memet Atalay; “Yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Konuyla ilgili tüm görüntü ve delilleri, kamu kurumları ve ilgili makamlarla paylaşmaya devam ediyoruz. Yangının elektrik kaynaklı olmadığı belge ve görüntülerle sabit. Ancak vatandaşlarımızdan, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın sonuçlarını sabır ve sükûnetle beklemelerini istirham ediyoruz.” dedi.

1 milyar dolardan fazla şebeke yatırımı yapılmasına rağmen, özellikle kırsal ve tarımsal sulama alanlarında Dicle Elektrik saha çalışanları fiziki ve sözlü şiddetin odağı olmaya devam ediyor. Zaman zaman fiziki saldırılara dönüşen, çalışanları darp edilen, araçları tahrip edilen şirket, buna rağmen yatırımlarından vazgeçmemekte kararlı. 10 yıllık teknoloji odaklı yatırımları ve etkin saha çalışmaları ile kayıp kaçak oranını yüzde 76’dan yüzde 43’e düşüren şirket, ülke ekonomisine de büyük bir katkı da sağlamış oldu. Kayıp kaçak oranında 10 yılda tüm engellemelere rağmen yıllık yaklaşık 9 milyar Kwh enerjiyi kayıt altına alan bir dağıtım şirketi, bu sayede ülke ekonomisine özelleştirmenin ilk 10 yıllında 165 milyar TL katkı sağladı.

EPİAŞ ile Şangay Petrol ve Doğal Gaz Borsası Arasında İş Birliği Anlaşması

Türkiye ile Çin arasındaki enerji ticaretinde önemli bir adım atıldı. Türkiye'nin enerji borsası Enerji Piyasaları İşletme AŞ (EPİAŞ), Çinli enerji şirketi Şangay Petrol ve Doğal Gaz Borsası (SHPGX) ile mutabakat belgesi imzaladı.

Türkiye'nin enerji borsası EPİAŞ'ın internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, EPİAŞ Genel Müdürü Taha Meli Arvas Çin'de düzenlenen "Kuşak ve Yol Girişimi Kapsamında Emtia Ticaret Piyasaları Arasında Bağlantı ve İş Birliği Tesisine İlişkin Diyalog" toplantısına katıldı.

Moderatörlüğünü SHPGX Genel Müdürü Shaohua Fu'nun, açılışını da SHPGX Başkanı Xu Guo'nun yaptığı toplantının ardından EPİAŞ ile SHPGX arasında mutabakat belgesi imzalandı.

Etkinliğe ana konuşmacı olarak katılan Arvas, "İmzalanan mutabakat belgesi ile iki enerji borsası arasındaki iş birliğini artırmayı ve Çin ile Türkiye arasındaki enerji ticaretini geliştirmeyi hedefliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Arvas, EPİAŞ ve SHPGX arasındaki iş birliğinin, enerji ticaretinde her iki ülke için de önemli bir adım olacağına dikkati çekerek, "Nihai hedefimiz, EPİAŞ piyasa katılımcılarının SHPGX'te, SHPGX piyasa katılımcılarının da EPİAŞ'ta işlem yapabilmesi" dedi.

Petrol ve doğal gaz ticareti alanında faaliyet gösteren Çinli Enerji Borsası SHPGX'in yıllık 200 milyar dolarlık cirosu bulunuyor.

Kaynak: SABAH

Yeşil Dönüşüm Nedeniyle Risk Altındaki Sektörler için Bölgesel İstihdam Politikaları Önerisi

Türkiye'nin net sıfır emisyon hedefiyle, kömür ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) kapsamındaki sektörlerde beklenen dönüşümün istihdam üzerindeki etkilerinin azaltılması için bölgesel istihdam politikalarının hayata geçirilmesi gerektiği belirtiliyor.

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’ne göre, yeşil dönüşümün istihdamda yaratacağı etkiler en çok tartışılan konular arasında yer alıyor. Bu konuyu, “Adil Dönüşüm Kapsamında Türkiye için Bölgesel İstihdam Politikası Seçenekleri” başlıklı raporunda ele alan SHURA, söz konusu etkilerin “adil dönüşüm” çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğine dikkati çekiyor.

Rapora göre, dönüşümün sosyoekonomik etkilerini ölçmek amacıyla yapılan makro çalışmalar, ulusal düzeydeki etkilerin boyutunun küçük olduğunu gösteriyor ancak bölgesel düzeyde yaşanabilecek büyük ölçekli olumsuz etkileri saptayamıyor. Buna göre, adil bir dönüşüm için bu etkilerin yoğun olarak hissedileceği bölgelerin saptanarak gerekli müdahalelerin merkezi ve bölgesel aktörlerin koordinasyonuyla yürütülmesi önem taşıyor.

Bu kapsamda rapor, kısa ve orta vadede karbonsuzlaşma faaliyetlerinin merkezinde yer alacağı öngörülen kömür sektörü ile SKDM kapsamındaki sektörlerde beklenen dönüşümün istihdam üzerinde yaratacağı bölgesel riskleri ölçerek politika önerileri geliştiriyor. Rapora göre, bölgesel incelemeler sonucunda, dönüşüme uğrayacak sektörlerde istihdam edilen ve işsiz kalma riski altında olan işgücü yaklaşık 35 bin kişi olarak hesaplandı. En olumsuz durumda, doğrudan üretim hattında çalışan tüm işgücünün işsiz kalma potansiyeli olduğu varsayıldığında ise risk altındaki istihdam 124 bin kişi olarak tahmin edildi.

Raporda, önerilen istihdam politikaları, “beceri dönüşümü”, “bölgesel ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi ile istihdamın artırılması” ve “yeniden istihdamı güç olanlar için diğer destekleyici politikalar” olmak üzere 3 ana başlık altında ele alındı. Ayrıca, bölgesel göstergeler doğrultusunda ne tür politikaların hangi bölgeler için öncelikli olabileceğine ilişkin haritalandırma da yapıldı.

Rapora göre, Türkiye ve imalat sanayi ortalamalarıyla kıyaslandığında, kömür madenciliği ile SKDM ana sektörlerinde ücret ve meslek lisesi eğitimi ortalamanın belirgin şekilde üstünde, kayıt dışı çalışma düşük ve sendikalılık oranı nispeten yüksek. Bu sektörel özellikler, politika geliştirilirken bölgesel verilerle birlikte ele alınması gerekiyor. Coğrafi olarak farklı bölgelerde konumlanan bu sektörlerin il düzeyinde istihdam yoğunlukları da farklılaşıyor. Bölgesel istihdam yapısı, ekonomik faaliyet çeşitliliği ve demografik görünüm arasındaki farklılıklar da göz önünde bulundurulduğunda dönüşümün istihdam üzerindeki etkilerinin yönetilmesi bölgesel bir yaklaşımı zorunlu kılıyor. Bir bölgede birden fazla sektörün bulunması, sektörlerin dolaylı etkilerle birlikte bölge ekonomisinde önemli yere sahip olması ve küçük yerleşimlerde ilgili sektörlerin istihdam oranının yüksek olması gibi özelliklerin de dikkate alınması önem taşıyor. Dönüşümün sürekliliği, bu dönüşümü yönetecek ve destekleyecek teknik ve finansal desteklerin de devamlılığını gerektiriyor.

Bu kapsamda, istihdam teşvikleri, eğitim programları, erken emeklilik ve diğer sosyal desteklere yönelik finansal kaynakların geliştirilmesi önem taşıyor. Ayrıca, kamusal otoriteler kadar dönüşümün çekici gücü olan ihracatçı ve büyük ölçekli firmaların da değer zincirleri boyunca sorumluluk alması gerekiyor.

Kaynak: TEMİZ ENERJİ

UEDAŞ Arama Kurtarma, AFAD Tatbikatında

AFAD, Türkiye Afet Müdahale Planı kapsamında Bursa’da 6,7 merkezli deprem senaryosuyla tatbikat düzenledi. UEDAŞ Arama Kurtarma ekibi de tatbikatta yerini aldı.

Tatbikat sabah saatlerinde vatandaşların cep telefonlarına gönderilen kısa mesaj ile başladı. Senaryo gereği merkez üssü Gemlik olan Bursa, Kocaeli, Yalova, İstanbul ve Bilecik’i etkileyen 6,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Bunun üzerine Bursa AFAD Müdürlüğünde Vali Mahmut Demirtaş başkanlığında kriz merkezi oluşturuldu. 5 ilde tatbikata 39 kamu kurumu ve 15 sivil toplum kuruluşu katıldı.

2021 yılında kurulan ve 6 Şubat depreminde aktif görev alarak tatbikata katılan  UEDAŞ Arama Kurtarma ekibi de Orkent enkaz alanında arama kurtarma faaliyetlerini gerçekleştirdi.

2021 yılında gerçekleşen Muğla yangınında bölgeye yardım götüren UEDAŞ, hemen sonrasında çalışanların gönüllü olarak yer aldığı bir arama kurtarma takımı oluşturdu.

Ekip bu sürede enkaz, doğada arama kurtarma teknikleri, ilk yardım belgesi gibi eğitimlerini tamamlayarak sahaya çıkabilecek hale geldi. UEDAŞ Arama Kurtarma ekibi, depremin gerçekleştiği gün 15 kişilik ekiple Bursa'dan yola çıkarak afet bölgesindeki Hatay'a yardım götürürken arama kurtarma çalışmalarına da destek verdi.

Hatay'ın Hassa ve Antakya ilçelerinde birçok noktada saatlerce çalışan UEDAŞ arama kurtarma ekibi, enkaz başında bekleyen ailelere umut oldu. Antakya ilçesine bağlı Odabaşı Mahallesi'nde bulunan Prestij Apartmanı'ndan deprem sonrası enkaz altında kalan polis memuru Tolga Doğan ve 4 yaşındaki oğlu Alparslan Doğan, 7 saatlik kurtarma çalışmasının ardından Polis Arama Kurtarma ve UEDAŞ arama kurtarma ekipleri tarafından 89 saat sonra kurtarıldı.

Kuşları Korumak ve Kesintisiz Enerji için Direklere İzolasyon Yapılıyor

Fırat Elektrik Dağıtım AŞ ekipleri, Bingöl'de elektrik direklerine yuva yapan leylek ve diğer kuşların akıma kapılmasının önüne geçilmesi ve yangın çıkmaması için akım kablolarına özel izolasyon sistemi uyguluyor.

Kentteki birçok noktada elektrik direkleri başta leylekler olmak üzere çeşitli kuşlara ev sahipliği yapıyor. İlkbaharla kente gelen leylekler, doğadan topladıkları çalı ve otlarla belirledikleri noktalara yuva kuruyor. Çoğunluğu elektrik direklerinin tepesine yuva yapan leylekler, ot ve çalıları elektrik kablolarına temas ettirmesi sonucu yangına neden olabiliyor.

Fırat Elektrik Dağıtım AŞ personelinin yaptığı çalışmalarla bu tehlikenin ve enerji akışın aksamasının önüne geçiliyor. Ekipler, kuşların zarar görmemesi için enerji akışını kestikten ve gerekli tedbirleri aldıktan sonra kuş yuvasının bulunduğu kısımdaki elektrik hatlarına izolasyon uyguluyor. İzolasyon malzemesi sayesinde kuşlar, çalı veya otlar temas etse bile hasar oluşmuyor.

Ekipler ayrıca "kuşkonmaz" adı verilen malzemeyi elektrik direklerine takarak kuşların enerji yüklü teller arasında kanatlarını açıp çarpılma riskinin önüne geçiyor. Fırat Elektrik Dağıtım AŞ ekipleri, Bingöl'de 1 yılda 1200 elektrik direğine 6 bin metre izolasyon malzemesi, 2 bin 500 direğe de 8 bin metre kuşkonmaz takarak kuşların korunmasına katkı sundu.

Şirkette 14 yıldır elektrik teknisyeni olarak görev yapan Bayram Susadı, AA muhabirine, Bingöl'de çok sayıda leylek yuvasının bulunduğunu söyledi. Hemen hemen her 3 direkten birinde ve cami kubbelerinde leylek yuvalarının olduğunu kaydeden Susadı, bu leylek yuvalarının diplerinde onlarca serçe yuvasının olduğunu belirtti.

Kesintisiz enerji sağlamak ve canlıların elektrik akımlarına kapılmasını engellemek amacıyla çalışmalarını sürdüklerini anlatan Susadı, izolasyon malzemesi ve kuşkonmaz uygulamadan önce keşif ekiplerinin direklerdeki yuvayı tespit ettikten sonra program dahilinde gerekli uygulamayı yaptıklarını dile getirdi. Susadı, şöyle konuştu:

"Bölgemizde bulunan kuşların akıma kapılmasını engelliyoruz. Kuşkonmaz ve izolasyon çalışması yapıyoruz. Genellikle iletkenlere izolasyon, direklere de kuşkonmaz yerleştiriyoruz. Kuşkonmaz sayesinde kanatlı hayvanlar direğin traversine konmuyor. İzolasyon sayesinde de hayvanların yuvaları zarar görmüyor. Çalışma ile canlıların hayatını koruyoruz, kesintisiz enerjiyi sağlıyoruz. Bu çalışmayı yapmadığımızda, kuşların çalı çırpı getirerek kurduğu yuvalar iletkene temas ederek kısa devre yapmasına, yangın çıkmasına ve hayvanların zarar görmesine neden olabilmektedir ayrıca iletkenlerde oluşan arıza sonucu müşterilerimiz de enerjisiz kalabiliyor."

Göreve başlarken gerekli tedbirleri aldıklarını belirten Susadı, işe başlamadan önce enerjiyi kestiklerini, topraklama işlemini yaptıklarını söyledi. Susadı, "Bütün İş Sağlığı ve Güvenliği Kayıt, Takip ve İzleme Programı malzemelerini tam teşkilatlı bir şekilde kullanırız çünkü bizim işimiz çok tehlikeli. Tedbirleri almadan çalışmıyoruz." ifadelerini kullandı.

EDAŞ İş Birliğinde Enerji ve Bilişim Konferansı Düzenlendi

Aras Elektrik, Atatürk Üniversitesi ve Türkiye Bilişim Derneği (TBD) iş birliğinde “Enerji ve Bilişim Konferansı” gerçekleştirildi. Erzurum'da, Aras Elektrik, Türkiye Bilişim Derneği (TBD) ve Atatürk Üniversitesi iş birliğinde kamu ve özel sektör temsilcilerinin katılım sağladığı konferansta, enerji sektöründe dijitalleşme ve AR-GE konuları ele alındı. Konferansa akademisyenler, sektör temsilcileri ve öğrenciler katıldı.

Moderatörlüğünü Dr. Öğr. Üyesi Faruk Baturalp Günay’ın yaptığı "Enerji Sektöründe Dijitalleşme: Zorluklar ve Fırsatlar" başlıklı ilk oturumda Dr. Öğr. Üyesi Göktürk Poyrazoğlu, Aras EDAŞ Akıllı Şebekeler ve Ar- Ge Müdürü Ali Geyikoğlu ve Dr. Öğr. Üyesi M. Fatih Çorapsız sunum yaptı.

Moderatörlüğünü Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Genel Başkan Yardımcısı Ali Yazıcı’nın yaptığı ikinci oturumda ise T.C Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) Kurul Üyesi Mustafa İzgeç, Doç. Dr. İlhan Volkan Öner, ASPİLSAN’dan Ertuğ Bayram Yürük ve Aras EDAŞ Akıllı Şebekeler ve Ar- Ge Müdürü Ali Geyikoğlu sunum yaptı.

Konferansın, enerji sektöründeki dijitalleşme, Ar-Ge ve İnovasyon konusunda bölgesel iş birliğini geliştirmek için eşsiz bir platform sunduğunu ve Aras EDAŞ’ın da bunun paydaşı olarak her türlü desteği sağladığını belirten Akıllı Şebekeler ve Ar-Ge Müdürü Ali Geyikoğlu, Ar-Ge projeleri, Şirket bünyesine alınan elektrikli araçlar ve bununla ilgili bölgedeki çalışmalar hakkında sunum yaptı.

Sektör-üniversite iş birliği kapsamında organize edilen konferansa katılım sağlayan misafirleri Aras EDAŞ Genel Müdürlük binasında ağırlayan ve bu tür etkinliklere önem verdiklerini belirten Genel Müdür Fikret Akbaş: “Hizmet bölgemizin her ilinde bulunan üniversitelerle protokollerimiz mevcut. Yaptığımız iş birlikleri sayesinde bölgesel kalkınmayı geliştirecek projelerle üniversitelere model olmayı, inovatif fikirlerle de sektöre katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bu etki parametreleriyle de paydaşlarımızla iş birliği içerisinde çalışmayı önemsiyoruz” diye konuştu.

Programdan önce Aras Elektrik’te ağırlanan T.C Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) Kurul Üyesi Mustafa İzgeç, Özel Aras EDAŞ Müzesi’ni de ziyaret etti.

Çoruh EDAŞ Çalışanlarına Arama Kurtarma Eğitimi

Faaliyet gösterdiği Artvin, Giresun, Gümüşhane, Rize ve Trabzon illerinde yatırımlarına devam eden Çoruh Elektrik Dağıtım AŞ (Çoruh EDAŞ), sosyal sorumluluk bilinciyle Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) iş birliğinde çalışanlarına arama kurtarma eğitimi aldırdı. Toplamda 31 kişinin yer aldığı eğitimde, afet durumlarında etkili ve hızlı müdahale için temel arama kurtarma becerileri kazandırıldı.

11 ilimizi etkisi altına alan Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası bölgede kesintisiz ve güvenli elektrik arzının sürdürülebilmesi için destek çalışmalarına katılan Çoruh Elektrik Dağıtım AŞ, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) iş birliğinde gerçekleştirilen Hafif Arama Kurtarma eğitimine dahil oldu. İstanbul Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nde gerçekleştirilen eğitime Çoruh EDAŞ bünyesindeki 31 çalışan katıldı.

Eğitimlerde çalışanlara olay yeri yönetimi, olay yerinde davranış şekilleri, enkaza giriş teknikleri ve arama kurtarma usulleri, kurtarmada kullanılan ip ve tırmanış teknikleri, arama kurtarmada kullanılan malzemelerin teknik özellikleri bakımı ve kullanış şekilleri gibi konularda bilgiler verildi. Eğitim kapsamında, acil durum senaryoları üzerinden gerçekleştirilen uygulamalarla ekip uyumu ve hızlı tepki verme becerileri güçlendirildi.

Deprem bölgesi olan ülkemizde bu uygulama ve eğitimlerin hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Çoruh EDAŞ Genel Müdürü Alper Erbaş, “Çoruh EDAŞ olarak, bölgemizde sıkça yaşanan afet durumlarına hazırlıklı olmak ve hızlı bir şekilde müdahale edebilmek adına bu tür eğitimlere büyük önem veriyoruz. Benzer eğitim süreçlerinden geçen diğer grup şirketlerimiz ile olası bir afet durumunda arama kurtarma çalışmalarına katkıda bulunmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerinde bulundu.

DÜNYADAN HABERLER
Güçlü Elektrik Hizmetleri Temiz Enerji için Kritik Öneme Sahip

Dünya Bankası’nın 18 Haziran yayınladığı yeni raporda, gelişmekte olan ülkelerdeki elektrik hizmetlerinin çoğunun artan enerji talebini karşılamak ve şebekeye daha fazla yenilenebilir enerji eklemek için yeterli donanıma sahip olmadığı, bunun da herkese temiz, güvenilir ve uygun fiyatlı elektrik sağlamaya yönelik küresel enerji dönüşümü hedeflerini engellediği belirtildi.

“Kritik Bağlantı: Enerji Dönüşümü için Kamu Hizmetlerinin Güçlendirilmesi” başlıklı rapor, 90'dan fazla ülkede 180'den fazla kamu hizmetinin performansını inceliyor. Rapor, kamu hizmetlerinin sadece yüzde 40'ının işletme ve borç servisi maliyetlerini karşılayabildiğini ortaya koyuyor. Rapora göre düşük gelirli ve alt-orta gelirli ülkeler, yüksek maliyetler, düşük tarifeler, iletim ve dağıtım kayıpları, verimsiz ödeme tahsilatı ve zayıf planlama nedeniyle en ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmakta, düşük performans döngülerini sürdürmekte, hükümet bütçelerine yük olurken birçok tüketiciyi güvenilir elektrikten yoksun bırakmakta.

Bu finansal ve operasyonel engeller aynı zamanda yatırımcılar için de caydırıcı bir rol oynamakta, birçok kamu kuruluşunun uygun oranlarda özel sermaye toplamasını engelliyor ve şebeke modernizasyonu ve iyileştirmelerine yönelik kritik yatırımları geciktiriyor. Raporda, güneş ve rüzgar enerjisi de dahil olmak üzere daha değişken yenilenebilir enerjinin iletilmesine yönelik hızlandırılmış çabanın, bugün elektrik erişimi olmayan yaklaşık 700 milyon insana elektrik sağlama aciliyeti ile birleştiğinde, zayıf kamu hizmetlerinin mali sürdürülebilirliğini daha da zorlayacağı ve teknik kapasitelerini test edeceği uyarısında bulunuluyor.

Kaynak: WORLDBANK

Afrika'da Enerji Yatırımlarının Artırılması Kıtanın Sürdürülebilir Ekonomik Büyümesi için Hayati Önem Taşıyor

Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA), “Afrika’da Kalkınma İçin Temiz Enerji Yatırımı” başlıklı yeni raporuna göre Afrika'da artan enerji talebinin karşılanması için temiz enerji projelerine yönelik harcamaların artırılması ve yatırımların ihtiyaç duyulan seviyelere ulaşabilmesi için finansal engellerin aşılmasına yönelik hızlı adımlar atılması gerekiyor.

Rapor, İtalya'nın G7 Dönem Başkanlığı tarafından Apulia'daki Liderler Zirvesi'nde başlatılan öncü girişimi de destekliyor. “Afrika'da Büyüme için Enerji” adı verilen bu girişim, Afrika'da bankaya yatırılabilir temiz enerji projelerinden oluşan güçlü bir boru hattının geliştirilmesine yardımcı olmayı ve teknik yardım ve kapasite geliştirmeye vurgu yaparak projelerin hayata geçirilebilmesi için finansmana erişimi iyileştirmeyi amaçlıyor.

“Afrika'da Kalkınma için Temiz Enerji Yatırımı”, Afrika'nın enerji altyapısının sürdürülebilir kalkınmasını hızlandırmanın fırsatlarını ve zorluklarını ortaya koymakta. Kıtanın muazzam enerji kaynaklarına rağmen, şu anda küresel enerji harcamalarının sadece yaklaşık yüzde 3'ünü çekiyor. Yaklaşık 600 milyon Afrikalının hala elektriğe erişimi yok ve 1 milyardan fazlası yemeklerini odun, kömür, gazyağı, kömür veya hayvan atıkları kullanarak açık ateşlerde ve geleneksel sobalarda pişiriyor.

Rapora göre, Afrika'nın artan enerji ihtiyacının yanı sıra bölgedeki hükümetler tarafından belirlenen enerji erişimi, iklim ve kalkınma hedeflerinin karşılanması için yıllık enerji yatırımlarının 2030 yılına kadar iki kattan fazla artarak 240 milyar doları aşması ve yaklaşık dörtte üçünün temiz enerjiye gitmesi gerekiyor. Rapor, enerji erişimi, enerji sektörü ve kritik mineraller ve temiz enerji teknolojilerinin üretimi gibi gelişmekte olan endüstriler de dahil olmak üzere yatırım için kilit hedef alanları özetliyor.

Kaynak: IEA

Küresel Enerji Dönüşümü Ekonomik ve Siyasi Dalgalanmalar Nedeniyle Yavaşlıyor

Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF), “Etkili Enerji Dönüşümünü Teşvik Etmek 2024” adlı raporuna göre, Enerji Dönüşümü Endeksi (ETI) tarafından takip edilen 120 ülkenin yüzde 83'ü üç enerji sistemi performans boyutundan (güvenlik, eşitlik ve sürdürülebilirlik) en az birinde geçen yıla göre geriye gitti.

WEF, küresel ortalama ETI puanlarının rekor seviyeye ulaştığını, ancak ilk kez 2022'de tespit edilen küresel enerji dönüşümünün hızındaki yavaşlamanın geçtiğimiz yıl daha da arttığı uyarısında bulundu. ETI, 120 ülkeyi mevcut enerji sistemi performansları ve geçişe hazırlık durumları açısından inceliyor.

Avrupa ülkeleri, 2024 listesinde ilk 10 sırayı alarak ETI sıralamasında başı çekmeye devam ediyor. İsveç ve Danimarka geçtiğimiz on yıl boyunca her yıl ilk üç sırada yer aldı. Bu yıl onları Finlandiya, İsviçre ve ilk beşe yeni giren Fransa takip ediyor.

WEF'e göre bu ülkeler, enerji dönüşümüne yönelik yüksek siyasi kararlılıktan, araştırma ve geliştirmeye yapılan güçlü yatırımlardan, bölgesel jeopolitik durum, enerji verimliliği politikaları ve karbon fiyatlandırması ile desteklenen temiz enerjinin yaygınlaştırılmasından faydalanıyor.

Almanya 11. sırada yer alırken, onu Brezilya (12), Birleşik Krallık (13), Çin (17) ve Amerika Birleşik Devletleri (19) izledi; Letonya (15) ve Şili (20) ise yenilenebilir enerji kapasitesindeki artışlar sayesinde ilk 20'ye yeni giren ülkeler oldu.

Balkan Green Energy News tarafından takip edilen bölgede en iyi sıralamaya sahip ülke 29. sıradaki Slovenya olurken onu Bulgaristan (36), Yunanistan (37), Hırvatistan (39), Arnavutluk (43) ve Romanya (48) takip ediyor.

Listede 55. sırada yer alan Kıbrıs, 59. sırada yer alan Türkiye ve 76. sırada yer alan Karadağ orta sıralarda yer alırken, Sırbistan (78), Kuzey Makedonya (81) ve Bosna Hersek (88) son sıralarda yer alıyor. Rapora göre, gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler arasındaki enerji dönüşümü performansındaki fark daralmaya devam ediyor, ancak temiz enerji yatırımları gelişmiş ekonomilerde ve Çin'de yoğunlaşmaya devam ediyor.

Kaynak: BALKANGREENENERGY

AB Doğal Gaz İthalatını Azaltırken Rusya'nın Sepetteki Payı Düşüyor

Avrupa Birliği'nin (AB) doğal gaz ithalatı geçen yıl yaklaşık 290 milyar metreküp olurken, tüketim ise 2021'deki 413 milyar metreküpten 330 milyar metreküpe geriledi.

Rusya'dan 2021'de 150 milyar metreküp doğal gaz satın alan blok ülkeleri bunu geçen yıl 43 milyar metreküpe indirdi. AB'nin gaz tüketimindeki düşüşte Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Moskova'ya karşı sergilenen kolektif karşıtlık ve mevsim sıcaklıklarının normalin üstünde seyretmesi etkili oldu. Buna göre, 2021'de 413 milyar metreküp, 2022'de 356 milyar metreküp gaz tüketen AB, geçen yıl 330 milyar metreküp doğal gaz kullandı. İki sene öncesine kıyasla üye devletlerde gaz tüketiminde yüzde 7 ile yüzde 37 arasında düşüş yaşandı.

AB'nin doğal gaz üretimi de süregelen bakım çalışmaları nedeniyle 2021'de 51 milyar metreküp, 2022'de 47 milyar metreküpken geçen yıl 38 milyar metreküp olarak gerçekleşti. Bu üretim iç tüketimin yüzde 11'ini karşıladı. Bir numaralı AB üyesi üretici ülke 12 milyar metreküple Hollanda olurken, bu ülkeyi 9,3 milyar metreküple Romanya izledi. Geçen yıl ortalama doğal gaz depolama doluluk oranı da yüzde 79 olarak kayıtlara geçti. Bu 2022'de yüzde 61 ve 2021'deki yüzde 49'a kıyasla kayda değer bir yükseliş olarak dikkati çekti. AB'nin gaz ithalatı ise 2021'de 336 milyar, 2022'de 335 milyar ve geçen yıl ise 290 milyar metreküp oldu.

AB'nin geçen yılki gaz ithalatının yüzde 30'unu Norveç, yüzde 19'unu ABD, yüzde 15'ini Rusya, yüzde 14'ünü Kuzey Afrika, yüzde 6'sını İngiltere, yüzde 5'ini Katar, yüzde 4'ünü Azerbaycan, yüzde 3'ünü Nijerya, yüzde 1'ini Trinidad ve Tobago ve yüzde 3'ünü diğer LNG tedarikçileri sağladı. Norveç'ten alınan gaz miktarı 87,8 milyar metreküp, ABD'den 56,3 milyar metreküp, Rusya'dan 42,9 milyar metreküp, Kuzey Afrika'dan alınan gaz ise 41 milyar metreküp oldu. Rusya'dan alınan doğalgaz miktarı geçen yıl 78,8 milyar metreküp ve 2021'de yüzde 45 payla 150,2 milyar metreküp olmuştu.

AB ülkelerinin Rusya'ya alternatif kaynak arama çalışmaları kapsamında LNG ile ön plana çıkan Azerbaycan'dan doğal gaz ithalatında da yükseliş sürdü.

AB ülkeleri 2021'de Azerbaycan'dan 8 milyar metreküp doğal gaz alırken bu miktar geçen yıl 11 milyar metreküpe yükseldi. Böylece, Azerbaycan'ın AB doğal gaz ithalat sepetindeki payı da yüzde 3'ten yüzde 7'ye yükselmiş oldu. Raporda, İngiltere'nin geçen yıl AB'ye 17 milyar metreküp doğal gaz göndererek ithalatın yüzde 10'unu karşıladığı vurgulanarak, "İngiltere, Rus gazından uzaklaşmanın en kritik döneminde AB'ye büyük miktarlarda ihracat yapan dengeleyici bir tedarikçi olmaya devam etmiştir" ifadesi kullanıldı.

Kaynak: BLOOMBERGHT

HAFTANIN RAPORU

Yenilenebilir Enerji ve Şebeke Genişletme Projelerine Biyoçeşitliliğin Entegrasyonu

Eurelectric, yenilenebilir enerji projeleri geliştiren şirketlere ve güç sistemi operatörlerine çevre koruma önlemlerini dahil etmeleri için rehberlik eden ilk kılavuzu yayınladı. Yeşil enerji ve şebeke genişletme alanlarında çalışan 25 şirketle iş birliği yaparak ve biyoçeşitliliğin bu tür çabalara entegre edildiği 15 vaka çalışması geliştirerek 12 ilkeden oluşan bir strateji önerdi.

Bu çalışma ile mekânsal planlama, yenilenebilir elektrik santrallerinin ve şebeke sistemlerinin inşası, işletilmesi ve devreden çıkarılması sırasında biyoçeşitliliğin korunması amaçlandı. Eurelectric'e göre stratejik bir süreç, uygun kaynaklar ve etkili mekanizmalarla yatırımcılar, uygulama ve faaliyetlerinde sürdürülebilirliğe öncelik vererek doğayı olumlu yönde etkileyebilir.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK