SEKTÖRDEN HABERLER
Astana’da Gündem Enerji

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı Şanghay İşbirliği Örgütü 24'üncü Devlet Başkanları Zirvesi’nde enerji başlığı önemli bir gündem maddesi oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerçekleştirdiği ikili ve heyetler arası görüşmelerde enerji alanında iş birliği imkanları ele alındı.  Ziyarette Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eşlik eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar da mevkidaşı olan bakanlarla nükleerden doğal gaza, madencilikten kritik minerallere kadar geniş bir perspektifte ortak çalışma imkanlarını ele aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlenen Devlet Başkanları Zirvesi’nde ilk olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldi. Görüşmede yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali’ni gündeme getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün arzumuz onu bir an önce devreye almak, bitirebilmek. Sinop Nükleer Enerji Santrali ile ilgili görüşmelerimiz var. Bu konuda ciddi adımlar atabileceğimize inanıyoruz. Bu konuyla ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız muhatabıyla görüşmelerini sürdürüyor” ifadelerini kullandı.
Astana ziyaretinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile üçlü bir görüşme gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh Ukhnaa, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ve Belarus Cumhurbaşkanı Aleksander Lukaşenka ile bir araya geldi.  Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, bu görüşmelere de iştirak etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Astana programı kapsamında Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile de bir görüşme gerçekleştirdi. Bakan Bayraktar, görüşmeye ilişkin sosyal medyadan, “Çin ile nükleer, yenilenebilir enerji ve kritik mineraller başta olmak üzere enerji ve madencilik alanlarında gerçekleştirebileceğimiz iş birlikleri için görüşmelerimiz sürüyor” mesajını paylaştı.
Bakan Bayraktar, zirve kapsamında Astana’da bulunan mevkidaşları ile de enerji ve madencilik özelinde toplantılar yaptı. Kazakistan Enerji Bakanı Almassadam Satkaliyev ile bir araya gelen Bakan Bayraktar, sosyal medya hesabından “Hidrokarbon başta olmak üzere enerji alanında geliştirebileceğimiz iş birliği imkanlarını değerlendirdik. Ayrıca enterkonneksiyon hatlarının geliştirilmesinin bölgesel ve küresel ölçekte getireceği ortak faydayı vurguladık” açıklaması yaptı.
Kazakistan’ın madencilikten sorumlu Sanayi ve İnşaat Bakanı Kanat Şarlapayev ile de görüşen Bakan Bayraktar, “Kazakistan’ın kamu ve özel sektör şirketleri ile başta kritik mineraller ve nadir toprak elementleri olmak üzere madencilik alanında Kazakistan’da ve ülkemizde gerçekleştirebileceğimiz iş birliklerini değerlendirdik” ifadelerini kullandı.
Bakan Bayraktar, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in ev sahipliğinde Bağımsızlık Sarayı’nda düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü Genişletilmiş Oturumu’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın heyetine yer aldı.

Kaynak: ETKB

Türksat 6A için Enerji Güneş Panellerinden Sağlanacak

Türksat 6A'nın kesintisiz iletişim kurabilmek için ihtiyaç duyduğu enerji kaynağını güneş panellerinden sağlanacak. Bu yenilikçi sistem sayesinde Türksat 6A'nın sürekli yüksek güç üretmesini ve uzun süre boyunca görev almasını sürdürecek.
TÜBİTAK'ın sosyal medya hesabından, Türkiye'nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A'ya ilişkin paylaşım yapıldı. Paylaşımda, Türksat 6A'nın, kesintisiz iletişim kurabilmek için ihtiyaç duyduğu enerji kaynağının güneş panellerinden sağlanacağı belirtildi.
Güneş enerjisini elektrik enerjisine dönüştürerek uyduya güç sağlayan panellerin, uydunun görev süresi boyunca sürekli enerji üreteceğine dikkat çekilen paylaşımda, "Uydunun hayati önem taşıyan işlemleri yerine getirebilmesi için ihtiyaç duyduğu enerjiyi güneş panellerinden elde ediyoruz. Yer gözlem uydularımız BİLSAT ve RASAT'ta kullandığımız sabit güneş panelleri ile uyduların ihtiyacını karşılayabiliyorken, GÖKTÜRK-2 uydumuzda güç ihtiyacının artmasıyla açılabilir panellerle enerji verimliliğini artırdık" ifadelerine yer verildi.
Paylaşımda, Türksat 6A'nın 7 gün 24 saat haberleşme hizmeti sunabilmesi için kesintisiz güce ihtiyaç duyduğu, bu nedenle çok daha büyük ve güneşi sürekli takip eden panellerin kullanılarak bir adım öteye geçildiğinin altı çizilerek, şunlar kaydedildi:
"Uyduda, güneş panellerini her zaman en optimal açıda güneşi takip edecek şekilde konumlandırdık. Bu yenilikçi sistem, Türksat 6A'nın sürekli yüksek güç üretmesini ve uzun süre boyunca görev almasını sağlayacak. Bunun için Türksat 6A, açıldığında her biri 10 metre uzunluğunda olan iki güneş paneli kanadına sahip olacak. Toplamda 37,6 metrekare alan kaplayacak bu paneller, GÖKTÜRK-2'nin güneş panellerinden tam 10 kat daha fazla güç üretebilecek kapasitede. 9,2 kW'a kadar güç üretebilen bu sistem, 15 yıl boyunca Türksat 6A'nın enerji ihtiyacını karşılama kapasitesine sahip. Güneş panelleri, fırlatma sırasında zarar görmemeleri için katlanmış ve açılma mekanizmaları gerili olarak rokete yerleştirilecek. Uydu fırlatıcıdan ayrıldıktan sonra en kısa sürede paneller açılacak. Bu kritik noktada, uyduyla iletişim kuramama ihtimaline karşın, önceden yüklenmiş komut dizileri ile yerli uçuş bilgisayarımızdaki gelişmiş algoritmalar otonom olarak güneş panellerini açacak ve güneşe yönlendirecek."
Paylaşımda, bu aşamanın başarıyla tamamlanması ile uydunun görev süresince ihtiyaç duyacağı enerjiyi sağlayabilmesi için hayati önem taşıyan adımı gerçekleştirmiş olacağı belirtilerek, Türksat 6A'nın sahip olduğu sistemlerle Türkiye'nin iletişim gücüne güç katacağına işaret edildi.

Kaynak: NTV

Haziran’da Enerji Üretimi Maliyeti Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2024 yılı Haziran ayı Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) verilerine göre, ana sanayi gruplarından enerji üretim fiyatları Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 2,22 artarken, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 30,41 oranında yükseldi.
TÜİK Yurt içi üretici fiyat endeksine göre (Yİ-ÜFE) Haziran ayında sanayinin dört sektöründen biri olan elektrik, gaz üretimi ve dağıtımı sektöründe maliyetler bir önceki yılın Haziran ayına göre yaklaşık yüzde 11  arttı. Sanayinin diğer sektörlerinden madencilik ve taş ocakçılığında ise maliyetlerdeki artış yüzde 72,33 olurken, imalat sektöründe yüzde 52,80 ve su temini sektöründe yüzde 78,43 oranında arttı.
Sektörlere bakıldığında ise Türkiye’de Haziran ayında ham petrol ve doğal gaz üretim maliyetleri bir önceki yıla göre  yüzde 80,20 artarken, kok ve rafine petrol ürünleri alt sektöründe yaklaşık yüzde 47 artış yaşandı. Ayrıca kömür ve linyit üretim maliyetleri yüzde 61,13 ve elektrik teçhizat üretimi maliyetleri de yüzde 53 oranında yükseldi.

Kaynak: ENERJİ GÜNLÜĞÜ

Doğal Gaz Tüketimi Yüzde 5,5 Kömür Tüketimi Yüzde 6,3 Azaldı

Kearney’in Enerji Enstitüsü ve diğer partnerlerin iş birliği ile hazırladığı Dünya Enerji İstatistikleri İncelemesi 2023 Raporu yayınlandı. Rapora göre dünya ortalamasının üzerinde bir hızla büyüyen Türkiye’nin, enerji denklemindeki etkin aktörlerden biri haline geldiğine dikkat çekildi. Raporda Türkiye’de doğal gaz tüketiminin yüzde 5,5 kömür tüketiminin ise yüzde 6,3 azaldığını da vurgu yapıldı.
Dünya Enerji İstatistikleri İncelemesi Raporu’na göre, 2023 üretim ve tüketimde rekorların kırıldığı bir yıl oldu. Enerji piyasasında talep pandemi öncesine, yani 2019’daki seviyesine dönerken, tedarik zincirlerindeki sorunlar azaldı.
2023 yılında doğalgaz talebi yerinde sayarken, ham petrol üretimi tarihinde ilk kez 100 milyon varil seviyesini aştı, kömüre ilgi de devam etti. Yenilenebilir enerji tüketimi toplam birincil enerji tüketiminden 6 kat daha hızlı büyüdü. Elektrik talebi ise toplam birincil enerji tüketiminden yüzde 25 daha hızlı arttı.
Rapor, dünyadaki toplam birincil enerji tüketimine ilişkin durumu da ortaya koyuyor. Buna göre birincil enerji tüketimi yüzde 2 artarken, yenilenebilir enerjinin toplam içindeki payı yüzde 0,4’lük artışla yüzde 14,6’ya yükseldi.
Dünya Enerji İstatistikleri İncelemesi 2023 Raporu’nda, enerji alanındaki gelişmelerin iklim değişikliğine yol açan karbon emisyonuna yansımaları da yer alıyor. Buna göre enerji alanında kırılan pek çok rekorun yanı sıra, 2023 yılı karbon salımında da yeni bir rekor yılı olarak kayıtlara geçti.
Rapora göre küresel elektrik üretimi 2023’te yüzde 2,5 artışla 29.925 TWh ile yeni bir rekora imza attı. Elektrik üretimine kaynaklar bazında bakıldığında en büyük payın yüzde 35 ile kömüre ait olduğu kaydedildi. Doğalgazın elektrik üretimindeki payı ise yüzde 23 oldu. Yenilenebilir kaynakların payı yüzde 30’a ulaşırken, nükleer ise yüzde 9 ile kendi payını korudu. Petrol ve petrol türevlerinden elde edilen elektriğin toplam içindeki payı ise yüzde 2’de kaldı.
Dünyada güneş ve rüzgâr enerjisi kapasitesindeki hızlı artış 2023 yılında da devam etti. Bir yılda devreye giren güneş enerji santrali (GES) ve rüzgâr enerji santrali (RES) kapasitesi 462 gigavat (GW) oldu. Böylelikle bir yılda devreye giren toplam kapasitede yeni bir rekor daha kırılmış oldu. Yeni eklenen kapasitenin yüzde 75’i (346 GW) güneş enerjisinden oluşurken, kapasite artışında en büyük pay Çin’den geldi.
Kearney Ortağı ve Enerji Dönüşüm Enstitüsü Direktörü Dr. Romain Debarre, küresel sıcaklıkların ortalama 1,5°C'ye yakın artmasıyla 2023’ün en sıcak yıl olarak kayıtlara geçtiğini vurguladı. Raporla iklim değişikliği ve jeopolitik bozulmanın enerji piyasaları ve destekledikleri ekonomiler üzerindeki etkilerinin de ortaya koyulduğunu ifade eden Debarre “Fosil yakıtların rekor düzeyde tüketildiği ve enerjiden kaynaklanan rekor düzeyde emisyonların yaşandığı buna karşılık giderek daha rekabetçi hale gelen rüzgâr ve güneş enerjisinin de etkisiyle yenilenebilir enerji kaynaklarının rekor düzeyde üretildiği enerji açlığı çeken dünya ile karşı karşıyayız” dedi.
2023’ün fosil yakıt tüketimi ve enerji emisyonları açısından da bir rekor yılı olduğunu kaydeden Debarre, “Paris İklim Zirvesi hedefleriyle gerçek bir kopukluk görüyoruz ve geçişin ilerlemesi çok yavaş. Bu raporun, dünya genelindeki hükümetlerin, dünya liderlerinin ve analistlerin, önlerindeki zorluk konusunda net görüşlü olmalarına ve dünya genelinde temiz enerjinin kullanımını teşvik etme ve etkinleştirme konusunda öncülük etmeye hazır olmalarına yardımcı olmasını umuyoruz” diye konuştu.
Kearney Türkiye Direktörü Onur Okutur, dünya ortalamasının üzerinde bir hızla büyüyen Türkiye’nin, enerji denklemindeki etkin aktörlerden biri haline geldiğini ifade etti. Okutur, “Türkiye artan enerji ihtiyacına rağmen Net Sıfır 2053 hedefi ile iklim değişikliğiyle mücadelede de aktif rol üstleniyor. Türkiye elektrik üretim kapasitesini arttırırken, ağırlıklı olarak yenilenebilir kaynaklardan faydalanıyor’’ dedi.
Onur Okutur, yeşil enerji kullanımı her geçen gün artsa da tüm dünyada fosil yakıtların toplam enerji tüketimi içinde ciddi paya sahip olmayı sürdürdüğünü hatırlattı. Okutur, “ Türkiye ise burada dünyanın tersine çok ciddi adımalar atıyor. Küresel ısınma ve hava kirliliği ile mücadelede kömürden uzaklaşmak kritik önem taşıyor. Bu konuda da Türkiye net bir tavır sergiliyor. Dünya genelinde tüm fosil yakıtların birincil enerjideki payı yüzde 1,5 ve kömür tüketimi de yüzde 1,6 artarken, Türkiye’de, doğal gaz tüketimi yüzde 5,5 kömür tüketimi ise yüzde 6,3 azaldı. Bununla birlikte, Türkiye’nin hidro dışı yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretiminin toplamdaki payı yüzde 22.6'ya yükselerek, küresel ortalama olan yüzde 15.8'in üzerine çıktı’’ diye konuştu.

Kaynak: DÜNYA

VEDAŞ, Van YYÜ ile İş Birliği Protokolü İmzaladı

Vangölü Elektrik Dağıtım AŞ (VEDAŞ) ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (VAN YYÜ) arasında üniversite-özel sektör güç birliğinin sağlanması amacıyla protokol imzalandı.
Hizmet kalitesini artırarak tüketici memnuniyetini sağlamak için çalışmalarını sürdüren VEDAŞ, ülkemizin köklü üniversiteleri arasında yer alan Van YYÜ ile protokol imzalayarak sürdürülebilir projeler üretmeyi hedefliyor.
VAN YYÜ Mühendislik Fakültesi’nde düzenlenen imza töreni sırasında açıklama yapan Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Remzi Tuntaş şu ifadelerde bulundu; “Özel sektörün dinamizmi ile üniversitemizin akademik birikimini birleştireceğimiz ve sonuçta da hem öğrencilerimizin hem de elektrik sektörünün kazanım sağlayacağını düşündüğümüz önemli bir protokole imza attık. Bugüne kadar VEDAŞ ile birlikte bazı projelerde paydaş olmuştuk. Bundan sonraki süreçte kentimize, ülkemize ve öğrencilerimize fayda sağlayacak çok daha başarılı projeleri hayata geçireceğiz.”
Paydaş ilişkilerinin güçlendirilmesini önemsediklerini ifade eden VEDAŞ Şirket Müdürü Fatih Talay; “AR-GE iş birliği, işe alım, proje geliştirme, staj, sosyal sorumluluk, çalışanlarımızın lisansüstü eğitimlerine destek gibi birçok başlıkta üniversiteyle işbirliği yapacağımız bir protokol imzaladık. Şirketimizin yenilikçi ve teknoloji odaklı dönüşümüne akademik destek sağlayacağımız, öğrencilerimize özel sektör pratiklerini aktaracağımız, istihdama ve mesleki gelişime katkı sunacağımız protokolümüzün hayırlı olmasını diliyorum. Sayın Dekanımıza ve akademik kadrosuna bizlere gösterdiği teveccüh nedeniyle de teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.
VAN YYÜ ile VEDAŞ arasında gerçekleşen iş birliği protokolünün imza törenine; Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Remzi Tuntaş, VEDAŞ Şirket Müdürü Fatih Talay, Mühendislik Fakültesi Dekan Yardımcıları; Doç. Dr. Raciye Meral, Dr. Öğretim Üyesi Burak Refik Taymuş, Elektrik Elektronik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özkan Atan, VEDAŞ Van İl Müdürü Abdulmelik Özsoy ve VEDAŞ Kurumsal İletişim Müdürü Ercan Kısacık katıldı.

SCADA Teknolojisi ile Elektrik Şebekesinin Yüzde 98’i Uzaktan Kontrol Edilebiliyor

YEDAŞ, 2021 yılında kurulumlarını yapmaya başladığı SCADA (Merkezi Uzaktan Kontrol ve Veri İzleme Sistemi) ile elektrik dağıtım şebekelerinin uzaktan yönetilmesinde Türkiye’de öncü dağıtım şirketleri arasında yer alıyor. İlk günden bu yana sürekli güncellemeler yaparak, geliştirilen teknoloji sayesinde şu anda şebekenin %98’ini uzaktan kontrol edebiliyor.
Elektrik dağıtım şebekesinin gerçek zamanlı izlenmesini ve kontrolünü sağlayan önemli bir teknolojik alt yapı olan SCADA; temelde izleme, kontrol, veri toplama, verileri kayda alma ve saklama işlevlerini gerçekleştiren yazılım ve donanım kombinasyonunu içeriyor. YEDAŞ, teknik kadrosu ile bu kontrol sistemlerinin yazılım, kurulum ve bakım ihtiyaçlarını karşılarken aynı zamanda; sistemlerini yerli ve milli cihazlar ile kurmaya öncelik veriyor. AR-GE çalışmaları ile SCADA cihazlarının geliştirilmesi ve yerlileştirilmesine katkı sağlanıyor.
YEDAŞ’ın kurmuş olduğu bu SCADA (Merkezi Uzaktan Kontrol ve Veri İzleme Sistemi) teknolojisinin müşterilere sunduğu faydalar ise bu sistemin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Bu teknolojinin en önemli faydaları arasında, elektrik hatlarında meydana gelen ve fiziki onarım gerektirmeyen geçici arızalara, bilgisayar destekli sistemlerle kısa sürede uzaktan müdahale edilebilmesi yer alıyor. SCADA sistemlerinin iş gücüne ve enerji sürekliliğine sağladığı faydalar uzaktan manevra sayıları ile ölçümlenebiliyor. Uzaktan manevra sayısı 2018 yılında 11 bin, 2023 yılında 89 bin olarak gözlemlenirken 2024 yılı sonunda ise bu sayısının 100 binin üzerinde olması bekleniyor.
SCADA ile bölgedeki enerji akışı gerçek zamanlı olarak izlendiği için acil durumlarda, müşterilerin YEDAŞ’ı aramasına gerek kalmadan, saha ekipleri ilgili konumlara yönlendiriliyor. Enerjilendirmede sağlanan faydaların yanı sıra enerji şebekesi verileri takip edilebiliyor ve değişen koşullar varsa şebekeyi iyileştirmek adına önceden tedbirler alınabiliyor. SCADA, dağıtım merkezlerinin, kesici ölçü kabinlerinin ve trafo merkezlerinin uzaktan kumanda edilebilmesini sağlayarak elektrik dağıtımındaki tedarik sürekliliğini sağlıyor. Kullanılan sistem sayesinde, elektriğin kalitesi düzenli takip edilerek müşterilere kaliteli enerji verilmesi sağlanıyor. Ayrıca, can güvenliğini tehlikeye sokan, orman yangını, sel gibi acil enerji kesintisi yapılması gereken durumlarda SCADA ile daha kısa sürede işlem yapılabiliyor.
YEDAŞ, SCADA teknolojisi ve 7/24 görev başında olan merkezi operatör ekibi sayesinde, elektrik kesintilerinin anlık bilgisini alarak alternatif elektrik besleme noktaları ile ilgili bölgelerde kısa zamanda enerji sağlayabiliyor. Üstelik, bunun için müşterilerden ihbar gelmesine gerek kalmıyor. Müşteriler YEDAŞ’a ulaşmadan, YEDAŞ kesintiye müdahale etmiş oluyor.
YEDAŞ’ın kendi bünyesinde oluşturduğu sistemler kapsamında, oluşan tüm arızalar anlık olarak izlenebiliyor. Orta gerilim şebeke modeli sayesinde elektrik şebekesi alt yapısı takip edilerek, uzaktan müdahale edilebilecek noktalarda hızlı aksiyonlar alınıyor. Merkezi operatör ekibinin yanı sıra, YEDAŞ bünyesinde görev alan tüm çalışanlar da şebeke üzerindeki kesintileri takip edebiliyor ve şebeke analiz raporlarına ulaşabiliyor. Tüm şirket tarafından sahiplenilen bu teknoloji ile müşteri memnuniyeti ön planda tutuluyor.

DÜNYADAN HABERLER
Yatırım Açığı ve Karbon Emisyonları AB'nin İklim İlerlemesini Tehdit Ediyor

AB'nin karbondan arınma sürecini takip eden Avrupa İklim Tarafsızlığı Gözlemevi (ECNO), Birliğin iklim dostu olması için yapılması gerekenleri değerlendiren raporunu yayımladı.
Avrupa İklim Tarafsızlığı Gözlemevi (ECNO), AB ülkelerinin belirttiği hedefler doğrultusunda iklim hedefleri yolunda ilerlerken, ağaç türlerinin daha fazla karışımını teşvik ederek doğal karbondioksit giderimine yatırım yapacak tedbirlerin alınmasını "acil" olarak değerlendirdi. Raporda, "Sürdürülebilir orman uygulamalarının daha da yaygınlaştırılması, yeniden ağaçlandırma ve sürdürülebilir yönetimin teşvik edilmesine acil ihtiyaç duyuluyor" denildi.
Ecologic'te araştırma görevlisi ve ECNO uzmanı olan Nick Evans, kanıtların aynı zamanda geçiş finansmanının ulusal düzeyde uygulanmasında "önemli zayıflıklara" işaret ettiğini söyledi. Rapora göre iklim yatırım açığı 2022 yılında 406 milyar Euro'ya ulaşacak ve bu da iklim hedeflerine ulaşmak için geçiş sürecinde eksik olan yatırımın yüzde 50'sine tekabül edecek. ECNO, "finansman konusunda bir geri dönüş" olmadan iklim geçişinin "başarısız olabileceğini" düşünüyor ve diğer araştırmacılar, net sera gazı emisyonlarının 2030 yılına kadar en az yüzde 55 oranında azaltılmasını öngören iklim hedefine ulaşmak için yatırımların iki katına çıkması gerektiğini tahmin ediyor.
Raporda, "Fosil yakıt sübvansiyonlarının aşamalı olarak kaldırılması da dahil olmak üzere mali akışların geçiş finansmanına yönlendirilmesi ve yatırım açığının kapatılması için güçlü bir politika itici gücüne ihtiyaç vardır" tavsiyesinde bulunuyor.
ECNO, temiz teknolojilere yapılan özel yatırımlar artarken, geçişi hızlandırmak için kritik alanlardaki yatırımların hızlandırılması gerektiği uyarısında bulunarak, özellikle enerji verimli bina tadilatları, elektrikli ısı pompalarının kurulması, rüzgar ve güneş enerjisinin yaygınlaştırılması, elektrik şebekesinin iyileştirilmesi, demiryolu ve toplu taşımacılığın yanı sıra sıfır emisyonlu yolcu araçları ve ilgili şarj istasyonlarının artırılması gerektiğini belirtti.
İklim Ekonomisi Enstitüsü'nde araştırma görevlisi ve ECNO uzmanı Clara Calipel, raporun verilerinin fosil yakıt sübvansiyonlarının 2021 ve 2022 yılları arasında neredeyse üç kat artarak fosil enerji krizinin ortasında 190 milyar Avro'ya ulaştığını gösterdiğini, bunun yerine temiz teknolojilerin alımını teşvik etmek ve yeşil geçişi teşvik etmek için kullanılabilecek bir miktar olduğunu söyledi.

Kaynak: EURONEWS

Yapay Zeka Yarışına Yetecek Elektrik Sağlayabilir Miyiz?

Son iki yılda Avrupa'nın enerji manzarasını tamamen değiştiren üç olay var. Birincisi, Rusya'nın Ukrayna işgali, ikincisi Rusya'nın gaz kaynaklarını kasıtlı olarak silahlandırmasıyla ortaya çıkan ve Avrupa'yı enerji güvenliğini yeniden düşünmeye ve Rus fosil yakıt ithalatına olan bağımlılığını azaltmaya zorlayan enerji krizi. Ancak enerji sektörü üzerinde önemli etkileri olan üçüncü bir devrimci olay da yaşandı. Kasım 2022'de ABD'de başladı ve hızla Avrupa'ya ulaştı: ChatGPT.
EPRI Başkanı ve CEO'su Arshad Mansoor, Eurelectric'in Power Summit 2024'te bu teknolojik gelişmenin enerji sektörüyle nasıl kesiştiğini ve geleceğe yönelik etkilerini ele alıyor. Bu çığır açan teknolojinin başarısı, önümüzdeki yıllarda daha da yükselmesi beklenen elektrik talebinde yapay zeka kaynaklı bir artışa yol açtı.
Sadece Teksas'ta, YZ uygulamaları için veri merkezlerinin hızla genişlemesiyle elektrik tüketiminin altı yıl içinde Almanya'nın tüm kullanımına eşit olması bekleniyor. Microsoft, Open AI ile iş birliği içinde 100 milyar dolar karşılığında 5GW'lık bir yapay zeka veri merkezi geliştirmek istiyor. Google, Finlandiya'da 1,2 milyar dolarlık bir veri merkezi açıyor. Sektör, özellikle enerji altyapısı söz konusu olduğunda, tedarik zinciri eksiklikleri nedeniyle zaten kısıtlı durumda. Aynı zamanda Avrupa'da elektrik şebekeleri yaşlanıyor ve iletim ve dağıtım altyapısının hızlı bir şekilde modernize edilmesi ve geliştirilmesi için çağrılar yapılıyor. Bu da yeni trafo merkezleri, bakır kablolar, transformatörler, şalt cihazları ve geleceğin enerji sistemini inşa etmek için çok sayıda bürokratik iş anlamına geliyor.
Mevcut bakır kıtlığı, yetenek açığı, uzun üretim süreleri ve transformatör maliyetleri, Avrupa'da altyapı gelişimini ve ihtiyaç duyulan elektrifikasyonu engelleme riski taşıyor.
Eurelectric'in Grids for Speed çalışması, transformatör teslim sürelerinin son birkaç yılda ortalama 2,5 yıla, büyük transformatörler için ise 4 yıla kadar yükseldiğini gösteriyor. Sonuç olarak bakır giderek azalıyor. İçinde bulunduğumuz on yıl içinde bakırda bir kıtlık yaşanması bekleniyor. Bu durum, fiyat artışını tetikleme riski taşıyor ve endüstri kapasitesini hızla artırmadığı sürece şebeke gelişiminin bir an önce hızlanmasını engelliyor. Tüm bunlar şu soruyu akla getiriyor: Avrupa yapay zeka yarışına güç katabilecek mi, arz orada mı? Yapay zekanın enerji ihtiyaçlarının karşılanması sadece yenilenebilir kaynakların dinamik bir karışımını ve daha yüksek elektrifikasyonu değil, aynı zamanda halihazırda mevcut olan altyapıyı ve gelecekte inşa edilecek altyapıyı kullanan daha gelişmiş şebeke teknolojilerini de gerektirecek.

Kaynak: EUROLECTRIC

AB, Fransa’nın Rüzgar Yatırımları için 11 Milyar Euro’luk Desteği Onayladı

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Fransa’nın deniz üstü rüzgar enerjisi yatırımlarını destekleme planının onaylandığını açıkladı. Açıklamada, Fransa’nın net sıfır ekonomiye geçişi teşvik etmek amacıyla yenilenebilir enerji alanında deniz üstü rüzgar enerjisini desteklemeye yönelik 10 milyar 820 milyon Euro’luk bir planı komisyona bildirdiği ifade edildi.
Destek programının 20 yıl boyunca geçerli olacağına işaret edilen açıklamada, tedbirin özellikle Güney Atlantik ve Normandiya’da olmak üzere iki adet tabana sabit açık deniz üstü rüzgar santralinin inşasını ve işletilmesini destekleyeceği belirtildi. Açıklamada, desteğin bölge başına bir yararlanıcıyı belirlemek üzere düzenlenecek şeffaf ihale süreçleri ile sağlanacağı, kaynağın iki yönlü bir fark sözleşmesi kapsamında aylık değişken prim şeklinde verileceği ifade edildi. Fransa’nın hazırladığı planın AB kurallarına uygun bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, bunun yeşil dönüşümü hızlandıracağı kaydedildi.
AB üyesi ülkelerin kamu desteklemelerini ne şekilde sağlayacaklarını belirleme yetkisi AB Komisyonunun görev alanına giriyor. Üye ülkeler, kamu desteklemelerini sadece rekabete zarar vermeyecek şekilde ve kamu yararına uygun durumlarda kullanabiliyor.

Kaynak: TEMİZENERJİ

Çin'de Yenilenebilir Enerjinin Hızla Yaygınlaşması Şebeke Sınırlarını Zorluyor

Çin'in rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesini rekor düzeyde artırması, bölgesel enerji dengesizliklerini daha da kötüleştirdi ve ülkeyi, yerel tüketimi aştığında artan miktarda yenilenebilir üretimi atıl bırakmaya zorladı. Hükümet düzenlemeleri, uzun mesafeli iletim bağlantılarını artırarak ve eyaletler arasında üretim planlarını daha iyi koordine ederek vazgeçilmek zorunda kalınan yenilenebilir üretim miktarını azaltmayı amaçlıyor.
Ulusal İstatistik Bürosu (NBS) verilerine göre, 2018'in sonundan bu yana Çin'in toplam üretim kapasitesi 1,137 milyar kilovat (kW) artarak yıllık bileşik yüzde 9 büyüme gösterdi. Ağırlıklı olarak kömürle çalışan santrallerden, bir kısmı da gazla çalışan jeneratörlerden gelen termik kapasite 257 milyon kW veya yılda yüzde 4 arttı. Ancak kapasite artışlarının çoğu hükümetin "yeni enerji kaynakları" olarak adlandırdığı rüzgar santralleri (277 milyon kW, yılda yüzde 19) ve güneş enerjisi jeneratörlerinden (517 milyon kW, yılda yüzde 29) geldi.
Kesintili yenilenebilir enerji kaynaklarının artan penetrasyonu, zaten üretim ve yük arasındaki büyük bölgesel dengesizliklerle mücadele eden ülke çapındaki iletim sistemini yönetmeyi zorlaştırıyor.
Hükümetin daha da yüksek yenilenebilir enerji penetrasyonuna ulaşma planları gerçekleşecekse, farklı jeneratör türleri arasında ve çok daha geniş alanlarda çok daha yakın bağlantılar ve daha fazla koordinasyon olması gerekiyor.

Kaynak: REUTERS

HAFTANIN RAPORU

"Mission Solar 2040: Avrupa'nın Esneklik Devrimi"

SolarPower Europe'un yeni raporu "Mission Solar 2040: Avrupa'nın Esneklik Devrimi", yenilenebilir enerjinin daha geniş çapta kullanımı, elektriklendirme ve esnekliğin Avrupa'nın rekabet gücünü artırabileceğini ve ortalama günlük enerji fiyatlarını 2030 yılına kadar yüzde 25, 2040 yılına kadar ise yüzde 33 oranında azaltabileceğini ortaya koyuyor. Bu çalışma, 2030 ve 2040 yılları perspektifinde AB güç sisteminde güneş PV kapasitesinin yaygınlaştırılması ile esneklik çözümlerinin (esnek kapasiteler ve elektrifikasyondan kaynaklanan esnek talep) uygulanması ve işletilmesi arasındaki etkileşimi inceliyor. Bir yıl boyunca yatırım ve saatlik AB enerji sistemi operasyonlarının simülasyonlarını modelleyerek, artan güneş PV seviyeleri ve esneklik çözümleriyle üç farklı senaryoyu analiz ediyor.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK