Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye'nin enerji filosunun yeni üyesi yüzer üretim, depolama ve tahliye platformunun (FPSO) hafta başında Singapur'dan yola çıkacağını belirterek, "Yüzer üretim tesisi ile 2026 yılında Karadeniz'de üretime başlamayı hedefliyoruz" dedi.
Bayraktar, katıldığı programda Türkiye'nin enerji gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin enerji filosuna katılacak yeni gemiye ilişkin bilgiler paylaşan Bayraktar, "Yeni gemimiz ya da yüzer üretim platformumuz önümüzdeki hafta başında Türkiye'ye doğru yola çıkıyor. Bu gemi esas itibarıyla bizim doğalgazda, Karadeniz gaz sahasındaki üretimimizi artırmak için planlamalarımızın içerisinde yer alan bir ünite, bir platform" ifadesini kullandı.
"Gemi, Singapur'dan önümüzdeki hafta başında yola çıkacak. İki aya yakın bir seyir süresi var." bilgisini paylaşan Bayraktar, platformun Marmara'da bir tersanede birkaç ay süren bakım işleminden geçeceğini, sonrasında Filyos Limanı'na gideceğini söyledi.
Sakarya Gaz Sahası'nda günlük 5,5 milyon metreküp olan üretimin ilk fazda 2025'in ilk çeyreğinde 10 milyon metreküpe çıkarılmasının hedeflendiğini kaydeden Bayraktar, "Bu yeni platformla biz inşallah bunu 20 milyon metreküpe çıkarmış olacağız" dedi.
Platformun, 2026'da aktif şekilde günlük 10 milyon metreküp doğalgaz üreteceğini ve yaklaşık 5 milyon hanenin doğalgaz ihtiyacını karşılayacağını aktaran Bayraktar, "Yüzer üretim tesisi ile 2026 yılında Karadeniz'de üretime başlamayı hedefliyoruz. Gemi, Sakarya Gaz Sahası'na gidecek ve 20 yıl boyunca orada bu gazı üretmeye devam edecek. Orada sabit kalacak" diye konuştu.
Bayraktar, platformun boyunun yaklaşık 300, genişliğinin 56, yüksekliğinin 58 metre olduğunu belirterek, geminin deniz tabanından gazı alarak işleyeceğini ve deniz tabanından karadaki tesise göndereceğini ifade etti.
Türkiye'nin Somali açıklarında petrol ve doğalgaz aramak amacıyla Somali hükümetiyle imzaladığı anlaşmaya değinen Bayraktar, anlaşma kapsamında Somali açıklarında yaklaşık 5'er bin kilometrekarelik ve toplamda 15 bin kilometrekarelik 3 deniz sahasında imtiyaz ve ruhsat aldıklarını bildirdi.
Bayraktar, "Hızlı bir şekilde 3 boyutlu sismik çalışmaya başlayacağız. Planlamamız içerisinde Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi'ne yer verdik. Eylül ayının sonunda, ekim ayı başı gibi Somali'ye gönderiyoruz" dedi.
Türkiye'nin, Afrika kıtasından Nijer ile enerji alanında yaptığı çalışmalarına da değinen Bayraktar, Türkiye'nin Nijer'de 3 altın madeni sahasının bulunduğunu ve altın çıkarmak için gerekli çalışmalara 2020'de başlandığını anımsattı. Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti: "Hedefimiz 2025 yılında ilk altın üretimini gerçekleştirmek. Nijer, bu anlamda çok zengin kaynaklara sahip bir ülke. Gerek altın madenleri gerek diğer madenler uranyum madeni olsun, petrol ve doğalgazda da bir potansiyeli var. Dolayısıyla, biz bu ülkelerde maden yatırımlarıyla petrol ve doğalgaz yatırımlarıyla da ülkemizin ihtiyaçlarının bir kısmını dış kaynaklarla karşılamış olacağız."
Bayraktar, doğalgaz merkezi olma yolunda önemli adımlardan biri olan Türkmenistan gazının Türkiye'ye getirilmesi konusuna ilişkin, ilk etapta yıllık 1,5-2 milyar metreküp gazın ilerleyen aylarda veya 2025 başında Türkiye getirilmesini hedeflediklerini söyledi.
Kaynak: NTV
Türkiye genelinde hizmet veren elektrik dağıtım şirketlerinin çatı örgütü Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder), 2023 yılı “Sektör Raporunu” yayımladı. Elektrik dağıtım sektörünün röntgenini çeken Sektör Raporu’nda elektrik üretim ve tüketim rakamları başta olmak üzere, enerji nakil hatları ve trafoların ulaştığı büyüklük, hizmet verilen abone ve sektördeki çalışan sayısı ile toplam yatırım gibi pek çok konu detaylı olarak ele alındı.
Rapora göre, 2023 yılında faturalanan elektrik tüketimi bir önceki yıla göre yüzde 0,57 artarak 253,62 TWh’den, 255,07 TWh’ye yükseldi.
Abone bazında tüketimlere bakıldığında 2023 yılında sanayi abonelerinin tüketimi 108,37 TWh’den 103,96 TWh’ye düşerek yüzde 4 gerilerken, mesken abonelerinin tüketimi yaklaşık yüzde 7’lik bir artışla 61,87 TWh’den 66,20 TWh’ye çıktı. 2023 yılında toplam tüketimin yüzde 40,76 sanayi, yüzde 25,95’i mesken, yüzde 25,86’sı kamu ve özel hizmetler sektörü ile diğer, yüzde 5,26’sı tarımsal faaliyetler, yüzde 2,17’si ise aydınlatmada gerçekleşti.
Bu arada 2022 yılı sonunda 48 milyon 562 bin olan toplam abone sayısı ise 2023 yılı sonuna gelindiğinde yüzde 2,39 artış ile 49 milyon 725 bine çıktı. En fazla aboneye sahip olan dağıtım bölgesi 5 milyon 460 bin ile İstanbul Avrupa Yakası’nda hizmet veren BEDAŞ’ın oldu. Başkent EDAŞ 4 milyon 595 bin abone ile ikinci, Toroslar EDAŞ ise 4 milyon 441 bin abone ile üçüncü sırada yer aldı.
Rapora göre Türkiye’nin her noktasına kesintisiz, kaliteli ve uluslararası standartlarda elektrik dağıtım hizmeti sunmak hedefi ile faaliyet gösteren 21 dağıtım şirketinin 2023 yılındaki yatırımlarının toplamı 36 milyar 734 milyon TL seviyesinde gerçekleşti. Burada aslan payını 27 milyar 968 milyon TL ile şebeke yatırımları aldı. Yıl içinde Ar-Ge projelerine yapılan yatırımlar da 7 milyon TL’yi buldu.
2023 yılı sonunda Türkiye genelindeki elektrik dağıtım hatlarının toplam uzunluğu 1 milyon 446 bin km’ye ulaştı. Bu hatların 1 milyon 103 bin km’sini havai hatlar, 343 bin km’lik bölümünü ise yer altı hatları oluşturdu. Bu arada 2023 yılında trafo sayısı 540 bin 669 adede, toplam trafo kapasitesi ise 207 bin 448 MVA’ya ulaştı.
Raporun tamamına ulaşmak için lütfen tıklayın.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ve Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder) koordinatörlüğünde, İTÜ ARI Teknokent iş birliği ile yürütülen “Enerjim Sensin” Hızlandırma Programı, enerji girişimlerine destek olmaya devam ediyor. Enerji alanındaki sorunlara inovatif çözümler üreten, süreçleri iyileştiren ve gelişmelere hızlıca adapte olan girişimleri desteklenmeyi hedefleyen programın bu yıl gerçekleştirilecek Enerjim Sensin Demo Günü sahnesinde yer alacak girişimler 1,5 milyon TL ve Türkiye’nin en büyük girişimcilik etkinliği Big Bang Startup Challenge’da kategoriye özel 2 milyon TL olmak üzere toplam 3,5 milyon TL’lik nakdi ödüle sahip olabilecek. Bunun yanı sıra yine Big Bang’de 1,28 milyar TL’lik ödül ve yatırım havuzundan da yararlanabilecek girişimler, enerji sektöründe faaliyet gösteren güçlü şirketlere satış, iş birliği ve partnerlik fırsatı da yakalayacak.
EPDK ve Elder tarafından ilk tohumları 2018 yılında atılan ve 2021 yılından bu yana İTÜ Çekirdek iş birliği ile devam eden “Enerjim Sensin” Hızlandırma Programı bugüne kadar başvuruda bulunan 110 girişim bu desteklerle 500 kişiyi aşan istihdam yarattı, 135 milyon TL’lik yatırım aldı. Toplamda 2,5 milyar TL değerlemeye ulaşan girişimler, 155 milyon TL ciro elde etmeyi başardı.
Ar-Ge alanında yapılan her yatırımın Türkiye’nin geleceğine yapılan yatırım olduğunu işaret eden EPDK Başkan Yardımcısı ve Ar-Ge Komisyonu Başkanı Hacı Ali Ulutaş, yenilikçiliği ve girişimciliği teşvik eden "Enerjim Sensin Hızlandırma Programı"nın sektörün gelişimine sunduğu katkının yanı sıra Türkiye’nin enerji arz güvenliği ve sürdürülebilirliği için de büyük önem taşıdığını kaydetti. Ulutaş, "Tüketici memnuniyeti, verimlilik ve yerlilik gibi konularda sektörümüze yön verecek her adım her proje bizim için çok değerli. Girişimcilerimizin ortaya koyduğu yenilikçi çözümlerin sadece bugünün değil, geleceğin enerji ihtiyaçlarına da yanıt vereceğine inanıyorum. EPDK Başkanımız Sayın Mustafa Yılmaz'ın Ar-Ge alanında bize çizdiği vizyon doğrultusunda enerji sektöründe girişimcilik ruhunu canlandıran böylesi bir programın öncüsü ve destekleyicisi olmaktan da gurur duyuyoruz. Projede emeği olan ve katkı sunan herkese teşekkür ederiz” dedi.
Enerjim Sensin Hızlandırma Programı’nın, sektörün sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlerle geleceğe hazırlanması adına atılan önemli bir adım olduğunu ifade eden Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder) Yönetim Kurulu Başkanı Barış Erdeniz, “EPDK desteği ve İTÜ ARI Teknokent ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği sayesinde, enerji sektörüne yönelik yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve bu teknolojilerin hayata geçirilmesi mümkün olmakta. Küresel çapta büyük bir dönüşüm geçiren enerji sektöründe, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, enerji verimliliği ve sürdürülebilir enerji çözümleri her geçen gün daha çok önem kazanıyor. Yeşil dönüşümün omurgası olan elektrik dağıtım sektörümüzün geleceği, daha fazla yenilenebilir enerji entegrasyonu, dijitalleşme ve akıllı şebekeler gibi önemli trendlerle şekilleniyor. Elder olarak, gençlerimizin, fikir ve girişimleriyle ülkemizin geleceğinin mimarları olduğuna inanıyoruz. Ülkemizin potansiyelini ortaya çıkarmak ve genç girişimcilere destek olmak bizim için çok büyük bir gurur kaynağı. Onların enerjisi ve yenilikçi yaklaşımları, geleceğin enerjisini şekillendiriyor. Bu programın, girişimcilik ekosistemine yaptığı katkılarla, sektörün dinamizmini artırdığına ve enerji alanında önemli inovasyonların önünü açtığına inanıyor ve fikri, projesi olan tüm girişimcilere kapımızın sonuna kadar açık olduğunu bir kez daha anımsatıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
“Enerjim Sensin Hızlandırma Programı” ile girişimcilerin yenilikçi iş fikirlerinin sesi olacaklarını vurgulayan İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Attila Dikbaş da “İTÜ ARI Teknokent, yıllardır enerji kümelenmesi kapsamında değer üreten ve enerji teknolojilerini öncelikli stratejik alanlarından biri olarak belirleyen, Türkiye’nin enerji alanında Ar-Ge faaliyeti yapan firmalarının faaliyet gösterdiği binasıyla önemli bir ekosistem yaratmıştır. EPDK, Elder ve İTÜ ARI Teknokent olarak güçlerimizi birleştirdiğimiz bu program kapsamında sektöre değer yaratmak için enerji alanında inovatif teknolojiler geliştiren girişimleri bir kez daha destekleyeceğiz. Programa seçilen girişimler, İTÜ Çekirdek’te girişimini ticarileştirmeye yönelik eğitim ve seminerler; pazarlamadan finansa, satıştan insan kaynağına kadar 500’den fazla alanında uzman mentor prototipini geliştirmek için Ar-Ge fonu ve laboratuvar altyapısı gibi desteklerden yararlanabilecek. Ayrıca, potansiyel müşterilerle bir araya gelme, ulusal ve uluslararası bağlantılara erişim, global fuar, etkinlik ve hızlandırma programlarına katılım sağlanması, yatırım imkânı ve desteği gibi çeşitli avantajlar ve desteklerden yararlanma imkanı bulacaklar. Global enerji girişimlerini de enerji dikeyimiz kapsamında destekleyerek her yıl daha ileri taşıma gayretindeyiz” ifadelerini kullandı.
Programla ilgili detaylı bilgi ve başvuru için: https://itucekirdek.com/enerji-3/
Türkiye, toplam 30 milyar dolarlık büyüklüğüyle "İnovasyon Karnesi Göstergeleri"nin iyileşmesine güçlü katkı verecek "HIT-30 Yüksek Teknoloji Teşvik Programı" ile devler ligine girmeye hazırlanıyor.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, söz konusu program kapsamında özellikle yenilikçi yükselen teknoloji alanlarında Türkiye'nin, küresel yatırımların merkez üssü haline gelmesi hedefleniyor. Bu doğrultuda çıkılan ilk 6 çağrıyla, Türkiye'nin yeni nesil enerjili araçlar, batarya teknolojileri, çip teknolojileri, güneş hücresi, rüzgar türbinleri alanlarında üretim merkezi haline getirilmesi amaçlanıyor.
Anılan çağrılar kapsamında, 20 milyar doların üzerinde özel sektör yatırımının 2030 yılında Türkiye'de gerçekleştirilmesi sağlanacak. Dünyada en fazla Ar-Ge çalışmaları yürüten ilk 1000 şirketin Türkiye'de kuracakları Ar-Ge merkezlerine de etkin destekler sunulacak. Türkiye, program doğrultusunda 2030'a kadar vergi desteği ve hibe ile pazar geliştirme desteklerini kapsayan 30 milyar dolarlık kaynağı yüksek teknoloji alanlarına yönlendirecek.
HIT-30 Yüksek Teknoloji Teşvik Programı'yla eş zamanlı, Dijital Dönüşüm Destek Programı, Yeşil Dönüşüm Destek Programı ve Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Yenilikçi, Yükselen Teknolojiler çağrısı da ilan edildi. Bu 4 programla Türkiye'de yüksek teknoloji ihracatının hızla yükselmesi, toplam ihracatın içinde yüksek ve orta yüksek teknolojili ürün ve hizmetlerin payının yüzde 50'ye çıkarılması planlanıyor.
Program kapsamında, batarya üretimi de desteklenecek. Toplam 4,5 milyar dolara varan desteklerle 80 gigavatsaat batarya üretim kapasitesinin Türkiye'de oluşturulması hedefleniyor.
Elektrikli araçlar ve enerji depolama sektörlerinde kritik ihtiyaç olan bataryaların Türkiye'de geliştirilmesi ve üretimi için 2030'a kadar megavatsaat başına 6 bin dolara kadar hibeyi de içeren teşvikler sunulacak. Böylece Türkiye'nin, yüksek teknoloji üretim üssü olmasının önü açılacak. Programla, yüzde 25'e varan destekler, yüzde 60'a varan vergi teşviki verilecek.
Programda ilan edilen ilk çağrılarından biri elektrikli araç yatırımlarına yönelik oldu. 5 milyar dolarlık teşvik paketiyle, Türkiye'de yıllık 1 milyon elektrikli araç üretimi gerçekleşmesi öngörülüyor. Böylece Türkiye, yeni nesil araçların Ar-Ge ve üretim üssü olması amaçlanıyor. En az 150 bin araç kapasiteli yatırımlar, sadece BEV ve PHEV üretimi, yüzde 51 yerli üretim planı ve Ar-Ge merkezi kurulması gibi nitelikler taşıması gerekecek yatırımlara, belirli sayıda araç için gümrük vergisi muafiyeti ve/veya yüzde 50'ye varan hibe, yüzde 80'e varan vergi teşviki sağlanacak.
Küresel teknoloji yarışının en çok hissedildiği ve stratejik önemi giderek artan alanlardan biri olan çip teknolojilerinde de endüstriyel boyutta çip üretim kapasitesi inşa etme hedefiyle çağrıya çıkıldı. Güncel üretim teknolojilerine dayalı en az bir endüstriyel ölçekli çip fabrikasının ülkeye kazandırılması için 5 milyar dolarlık bir teşvik paketi devreye alınacak. Kullanım alanlarına göre farklı kapasitede yatırımlar, çip değer zinciri yatırımları ve en az 65 nanometre teknolojisi niteliği taşıyan yatırımlara yüzde 30'a kadar sermaye katkısı, yüzde 10'a varan hibe, yüzde 80'e varan vergi teşviki verilecek.
"Yeşil enerji" başlığı HIT-30 Yüksek Teknoloji Teşvik Programı'nın önemli odak alanlarından biri olarak öne çıktı. Ülkede gelecek dönemde yenilenebilir enerji yatırımlarının artarak devam etmesi amacıyla güneş enerjisinde asgari 5 gigavatlık üretim kapasitenin tesisine yönelik hücre yatırımlarına megavat başına 8 bin dolara kadar hibe verilecek. Bu paketin toplamı 2,5 milyar doları bulacak. Rüzgar enerjisi alanında da kritik bileşenler ve deniz üstü türbinler gibi ürünlerin imalatının desteklenmesi ve yerli bir rüzgar enerjisi markası inşa edilmesi planlanıyor. Bu yatırımlar için ise toplam 1,7 milyar dolarlık kaynak ayrıldı.
Büyük teknoloji firmalarının araştırma geliştirme merkezlerini Türkiye'ye kazandıracak cazip ve esnek bir model de devreye alınacak. Ar-Ge faaliyetleri bakımından dünyanın en büyük ilk 1000 firmasının Türkiye'de kuracağı yeni merkezlerin personel giderlerinin yarısını 5 yıl süreyle karşılanacak. Bu yatırımlara 1 milyar dolarlık destek verilecek. Söz konusu çağrılara istihdam desteği, vergi muafiyeti, yatırım yeri tahsisi ve finansman desteği gibi destekler de verilecek.
Kaynak: AA
20 bin kilometrekarelik alandaki 3,9 milyon nüfusa hizmet veren Sakarya Elektrik Dağıtım AŞ (SEDAŞ), Düzce’deki yatırım çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Düzce'nin kesintisiz enerji ihtiyacını karşılamak için 2023 yılında dağıtım şebekesine 150 milyon TL yatırım yapan SEDAŞ, bu kapsamda bölgeye 35 adet yeni trafo tesis etti. Konuyla ilgili açıklama yapan SEDAŞ İcra Başkanı Dr. Necmi Odyakmaz, "Kaliteli hizmet ve kesintisiz enerji hedefiyle Düzce'nin en güncel ihtiyaçlarını araştırarak müşterilerin beklentilerini karşılayacak yatırım planlamasını aralıksız sürdürüyoruz. 2024 yılında, Düzce’de 47 farklı proje için yaklaşık 267 milyon lira yatırım planlıyoruz. Bu yatırımlarla birlikte 41 adet yeni trafo tesisi devreye alınacak ve bölgenin elektrik altyapısı daha da güçlendirilecektir” dedi.
Bir önceki yıla göre şikâyet sayılarında yüzde 4 azalma yaşandığını, gerçekleştirilen yatırımlar ve planlanan bakım çalışmalarıyla, Düzce bölgesinin altyapısını yenileyerek kesintisiz bir elektrik dağıtım hizmeti sağlamayı hedeflediklerine dikkat çeken SEDAŞ CEO’su Odyakmaz açıklamasını şöyle sürdürdü: “TEDAŞ Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen 21 dağıtım bölgesine ait müşteri memnuniyeti ölçümlemelerinde Düzce İlimiz, 81 il arasında 11. sırada yer alma başarısı göstermiştir. Dağıtım faaliyet bölgemiz arasında ise birinci olmuştur. Geçtiğimiz yıla göre kıyaslandığında da yüzde 20’lik bir iyileşme olduğu görülmüştür. Bu başarıda katkı sağlayan tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”
SEDAŞ büyük ölçekli projeler ile birçok lokasyonda AG ve OG havai şebeke yenileme ve trafo ilavesi, yeraltı çalışması trafo ve kabin ilavesi hamleleri ile bölgelerdeki elektrik altyapısını modernize etmeyi sürdürüyor. SEDAŞ tarafından yılsonuna kadar planlanan bakım bütçesinin yaklaşık 20 milyon TL olduğu ve kapsamlı saha faaliyetleri ile 892 adet orta gerilim, 1.100 adet alçak gerilim direğinin yenileneceği açıklandı.
Toroslar Elektrik Dağıtım AŞ (EDAŞ) ve AYEDAŞ, Adana ve İstanbul Anadolu Yakasında yürüttükleri bakım ve onarım faaliyetlerinin yanı sıra hayata geçirdiği yatırımlarıyla mevsim ortalamasının üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının olumsuz etkisinden elektrik şebekesini korumayı başardı. Şirketlerden yapılan açıklamaya göre, Türkiye'nin enerji dönüşümüne öncülük eden Enerjisa Dağıtım Şirketleri'nden Toroslar EDAŞ ve AYEDAŞ, yükselen sıcaklıklar nedeniyle artan enerji tüketimini karşılamak için çalışmalarına hız verdi.
Şirketler, tüm dünyada yakın tarihin en sıcak günü olarak kayıtlara geçen 21 Temmuz da dahil olmak üzere, son günlerde artan sıcaklıklar ve klima kullanımı ile yükselen ve il bazındaki rekor tüketimleri geride bırakan elektrik talebini karşılamak için 7 gün 24 saat esasıyla çalışmalarını sürdürüyor.
Haziran 2024'te bir önceki yılın aynı dönemine göre Adana'da abone sayısında yüzde 2'lik artış yaşanırken, dağıtım şebekesinde artan tüketim nedeniyle enerji talebi yüzde 63 artış gösterdi. Enerji talebindeki artış miktarı, yaklaşık 541 bin abonenin anlık enerji tüketimine veya 24 bin nüfuslu Karataş ilçesinin anlık enerji tüketiminin 21 katı büyüklüğüne denk gelen 468 megavat olarak gerçekleşti.
Faaliyet gösterdiği Adana, Osmaniye, Gaziantep, Hatay, Kilis ve Mersin'de 2013'ten bu yana yatırımlarına devam eden ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre 2016-2020 yıllarında Türkiye'nin elektrik altyapısına en fazla yatırımı yapan Toroslar EDAŞ, 2021-2023 yıllarında da yatırımlarını hayata geçirmeye devam etti. Kesintisiz enerji mücadelesini var gücüyle sürdüren Toroslar EDAŞ, 5 bin 29 adedi kurum, 8 bin 75 adedi özel olmak üzere toplam 13 bin 104 trafo merkezinin bulunduğu Adana'da rekor sıcaklıklarda çalışmalarına devam ediyor.
Hayata geçirdiği yatırımlarla artan elektrik talebini karşılamayı başaran AYEDAŞ da 8 bin 300 trafo ve 34 bin 417 kilometre hat uzunluğu ile daha her koşulda daha aydınlık İstanbul için çalışmalarını büyük bir özveri ile sürdürüyor.
İklim değişikliği kaynaklı mevsim ortalamalarının üzerindeki hava sıcaklıklarında, şebekede elektrik yükünün yüzde 33 artmasına rağmen müşterilerine sürdürülebilir ve kesintisiz enerji sunmaya devam eden AYEDAŞ, arızaların gerçekleşmeden önlenmesi ve tüketicilerin rahat bir yaz geçirmesi için yılın ilk 6 ayında da bakım ve onarım çalışmalarını aralıksız sürdürdü.
Özelleştirme sürecinin tamamlandığı günden beri sürdürdüğü yatırımlarına bu yıl da devam eden AYEDAŞ, ilk 6 ayda 312 kilometrelik yeni kablo, 201 elektrik panosu ile 33 trafo merkezi montajını tamamladı. Şirket, yüksek sıcaklıklarla mücadele eden çalışanlarının yoğun emeği ve yüksek ürün tedarik gücü ile yükselen elektrik tüketimini karşılamak için yoğun çaba sarf etti.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Enerjisa Dağıtım Şirketleri Genel Müdürü Oğuzhan Özsürekci, hissedilen sıcaklıkların olağanüstü artışı sonrasında trafolarda aşırı yüklenme gözlemlediklerini belirterek, “Mevsim normallerinin üzerinde seyreden yüksek sıcaklıklar nedeniyle ev ve iş yerlerinde artan elektrikli alet kullanımı, enerji tüketimini en üst noktaya taşıyor. Bu dönemde yaşanan aksaklıklar ise büyük bir kısmı kaçak elektrik kullanımının da olduğu ilçelerde gerçekleşti. Toroslar EDAŞ olarak, müşteri memnuniyetini birinci öncelik olarak belirledik ve yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
AYEDAŞ'ın tüm ekiplerinin aşırı sıcaklara rağmen sahada teyakkuz halinde olduğunu ve şirketin hizmet verdiği bölgelerde olağanüstü afetlere işaret eden meteoroloji tahminlerinin oluşması durumunda, hizmet verdiği diğer illerden destek ekiplerini teyakkuza geçirebildiğini aktaran Özsürekci, “Nüfus yoğunluğu olarak 131 ülkeden daha fazla kişiye ev sahipliği yapan İstanbul'un Anadolu Yakasında elektrik dağıtım faaliyetlerimizi aralıksız sürdürüyoruz. İklim değişikliği kaynaklı mevsim ortalamalarının üzerinde seyreden hava sıcaklıkları, şebekede elektrik yükünün yüzde 33 artmasına sebep oldu. Yoğun sıcaklık kaynaklı yaşanan bu artışa ekiplerimizin yoğun ve özverili çalışmaları ve şirketimizin geçmişten bugüne hayata geçirdiği yatırımları sayesinde başarıyla cevap verdik” değerlendirmesinde bulundu.
Özsürekci, müşterilerinin sözleşme gücünde artışa neden olacak, özellikle yüksek güce sahip elektrikli aletlerin kullanımı öncesi, görevli elektrik dağıtım şirketine yapılacak güç artırım taleplerinin, elektrik altyapısı için gerekli yatırımların zamanında yapılmasına olanak sağlayacağını aktardı.
ABD merkezli bir şirket dünyanın ilk uzay tabanlı elektrik şebekesini kurmaya hazırlanıyor. Uzay araçlarına enerji sağlamayı amaçlayan şebekenin ilk uydusunun gelecek yıl fırlatılması planlanıyor. Bilim insanları güneş enerjisinden mümkün olduğunca yararlanmasını sağlayacak yöntemler üzerine çalışırken bazıları da gözünü uzaya dikti. Uzayda hava durumu gibi engeller olmadan Güneş'ten daha fazla enerji toplanabildiğinden, son yıllarda bu enerjiyi yeryüzüne göndermeye yönelik çalışmalar artıyor. Geçen yıl uzaydan toplanan enerji ilk kez Dünya'ya gönderilmişti. Florida merkezli girişim Star Catcher ise uzayda topladığı enerjiyi diğer uzay araçlarına göndermeyi amaçlıyor.
Şirket, 24 Temmuz'da yaptığı açıklamada bu çalışmaları başlatmak için 12,25 milyon dolar çekirdek hibe topladığını duyurdu. Girişim sermayesi şirketi Initialized Capital ve yatırım firması B Capital'ın yönetiminde paranın toplandığı aktarıldı. Planlanan uzay tabanlı elektrik şebekesi, alçak Dünya yörüngesine uydular yerleştirerek Güneş'ten gelen enerjiyi yoğunlaştırıp diğer araçların güneş panellerine gönderecek. Halihazırda alçak Dünya yörüngesindeki ortalama bir uydu, Güneş'ten yaklaşık 1000-1500 watt enerji üretiyor. Bu, bir buzdolabının harcadığından biraz daha yüksek bir miktara denk gelirken, Star Catcher uyduların bir ev kadar güç kullanacağını öne sürüyor.
Şirket, uzay araçlarının doğrudan Güneş'ten elde edeceklerinden 5 ila 10 kat daha fazla enerji üreteceklerini iddia ediyor. Ayrıca gönderecekleri yoğunlaştırılmış güneş enerjisinin, uzay araçlarındaki güneş panelleriyle uyumlu olduğunu ve ekstra bir işlemden geçmeleri gerekmeyeceğini ekliyor. Initialized Capital'dan Andrew Sather "SpaceX'in fırlatma alanında yaptığını Star Catcher'ın yörünge gücü alanında yapacağına eminiz" diyerek devam ediyor: “İnşa edilen şey, yörüngeye yerleştirdiğimiz çoğu şeyin ekonomisini, yeteneklerini ve hatta yapılandırmasını dönüştürme potansiyeline sahip.”
Star Catcher, müşterileriyle ihtiyaç duydukları enerji miktarı, yoğunluğu ve sıklığı üzerinden yıllık bir sözleşme imzalamayı planlıyor. İsteyenler de sözleşme yapmadan enerjiyi kullandıkça ödeyebilecek. Şebekedeki tek bir uydunun aynı anda birden fazla araca enerji göndermesi bekleniyor. Deneme amaçlı ilk uyduyu Aralık 2025'te fırlatmayı amaçlayan şirketin nihai hedefi 200 uyduya ulaşmak.
Kaynak: INDEPENDENT
Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, büyük emisyon yayıcılar için üst sınırlar belirleyecek ve her kasaba ve şehrin bir adaptasyon planı yayınlamasını gerektirecek geniş bir iklim değişikliği yasasını imzaladı. Cumhurbaşkanlığı tarafından 23 Temmuz, Salı günü yapılan açıklamada, İklim Değişikliği Yasa Tasarısı'nın Güney Afrika'nın Paris İklim Anlaşması kapsamındaki emisyon azaltma taahhütlerini yerine getirmesini sağlamayı amaçladığı belirtildi.
Dünyanın karbon yoğunluğu en yüksek büyük ekonomisi ve sera gazı salınımında ilk 15 arasında yer alan Güney Afrika, elektrik üretiminde kömüre olan aşırı bağımlılığı nedeniyle bu hedefleri kaçırma yolunda ilerliyor.
Yasaya göre tarım, ulaştırma ve sanayi gibi yüksek emisyonlu her devlet sektörü için emisyon hedefleri belirlenecek ve ilgili her bir bakan bu hedeflere ulaşmak için tedbirler almak zorunda olacak. Yasa ayrıca çevre bakanının sera gazı yayan büyük şirketlere bir karbon bütçesi tahsis etmesi ve belirli bir süre boyunca emisyonlarına bir sınır koyması kuralını da getiriyor.
Kaynak: REUTERS
Dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarının hızla yaygınlaşmasına rağmen kilit ekonomilerde elektrik talebindeki artış nedeniyle küresel kömür tüketiminin bu yıl ve 2025'te büyük ölçüde yatay seyredeceği tahmin ediliyor.
Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) "Kömür 2024" raporuna göre, dünyanın en büyük iki kömür tüketicisi Çin ve Hindistan'daki güçlü artışa bağlı olarak küresel kömür talebi 2023'te yüzde 2,6 büyümeyle tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Bu artışta, elektrik talebindeki keskin büyüme ve hidroelektrikten elektrik üretimindeki düşüş etkili oldu.
Çin, küresel kömür tüketiminin yarısından fazlasını gerçekleştirirken, Avrupa'da kömür talebi 2000'li yılların sonunda başlayan düşüş eğilimini sürdürdü. Avrupa Birliği'nde (AB) kömürden elektrik üretimi 2023'te yüzde 25 azaldı.
Öte yandan, hidroelektrikte beklenen kademeli toparlanma ile güneş ve rüzgar enerjisindeki hızlı büyümeye rağmen bazı büyük ekonomilerin elektrik talebindeki artışın yüksek olması nedeniyle, küresel kömür talebinin bu yıl ve 2025'te yatay seyretmesi öngörülüyor.
Çin'in elektrik talebinde bu yıl beklenen yüzde 6,5'lik artış nedeniyle, ülkenin kömür tüketiminde düşüş beklenmiyor.
Hindistan'da hava koşullarının mevsimsel ortalamalara dönmesiyle kömür talebindeki artışın yılın ikinci yarısında yavaşlayacağı tahmin edilirken, ABD'de güçlü elektrik talebi ve kömürden gaza geçişin azalması nedeniyle kömür talebindeki düşüş eğiliminin yavaşlayacağı öngörülüyor.
Arz tarafında ise küresel kömür üretiminin bu yıl hafif düşüş göstermesi, Çin'de kömür üretiminin ılımlı seyretmesi ve Hindistan'ın üretiminde yüzde 10'luk bir artış bekleniyor.
IEA Enerji Piyasaları ve Güvenliği Direktörü Keisuke Sadamori, rapora ilişkin değerlendirmesinde, bugünkü politika düzenlemeleri ve piyasa eğilimlerine dayanarak, küresel kömür talebinin 2025 de dahil olmak üzere büyük ölçüde sabit kalacağını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Güneş ve rüzgar enerjisinin hızla yayılmaya devam etmesi ve Çin'de hidroelektrikten üretimin yeniden canlanması, kömür kullanımı üzerinde önemli bir baskı oluşturuyor. Ancak elektrik sektörü küresel kömür talebinin ana itici gücü ve elektrik tüketimi birçok büyük ekonomide çok güçlü bir şekilde artıyor. Elektrik talebinde bu kadar hızlı bir büyüme olmasaydı, bu yıl küresel kömür kullanımında bir düşüş görecektik. Yapısal eğilimler, küresel kömür talebinin bir dönüm noktasına ulaşacağı ve yakında düşmeye başlayacağı anlamına geliyor."
Kaynak: AA
Shortlist ve FSD Africa, Boston Consulting Group'un analiziyle 24 Temmuz’da, 2030 yılına kadar 12 “yeşil” alt sektörün yeni doğrudan iş yaratma potansiyelini tahmin eden ve türünün ilk örneği olan “Afrika’da Yeşil Kalkınma Tahmini” raporunu yayınladı. Rapor, 2030 yılına kadar kıta genelinde 3.3 milyona kadar yeni doğrudan yeşil iş yaratılacağını ve bunların büyük çoğunluğunun başta güneş enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerji sektöründe olacağını öngörüyor.
Önümüzdeki beş yıl içinde başlıca yeşil değer zincirlerinde işgücü ihtiyaçlarının ilk derinlemesine analizi olan çalışma, birlikte yeni işlerin beşte birinden fazlasını (%22) oluşturan ve yenilenebilir enerji, e-mobilite, tarım, inşaat ve imalat gibi kilit sektörlerde beş odak ülke olan Demokratik Kongo Cumhuriyeti (DRC), Etiyopya, Kenya, Nijerya ve Güney Afrika için ayrıntılı tahminler sunuyor.
“Afrika’da Yeşil Kalkınma Tahmini”, Afrika yeşil endüstrilerini hızlandıran bir girdi olarak vasıflı işgücünün kritik öneminin altını çizmekte, beceri geliştirme ve işgücü seferberliğine önemli yatırımlar yapılması gerektiğini vurgulamakta. Ayrıca, yeşil devrimde yaratılan milyonlarca iş, Afrika ekonomilerinin resmileşmesine ve tüm nüfusun ilk kez istikrarlı ücretlendirme, sosyal güvenlik ve vergilendirme sistemlerine dahil edilmesine de katkıda bulunacak.
Rapor, bulgulara dayanarak, Afrika'nın yeşil işler ekosistemini geliştirmek için gereken temel stratejileri de özetliyor. Yüksek potansiyelli sektörlere ve değer zincirlerine hedefli yatırımlardan, hükümetler, özel sektör, eğitim kurumları ve yatırımcılar arasında sektörler arası iş birliğinin teşvik edilmesine ve yeşil sektörler için kapsamlı destek politikalarının geliştirilmesine kadar uzanan stratejiler yer alıyor. Rapor ayrıca Afrika'nın mevcut vasıflı işgücü arzını ve potansiyel boşluklarını belirlemek için işgücü talebinin temel değer zincirlerinde daha fazla analiz ve ayrıntıya inilmesi çağrısında bulunuyor.
Kaynak: FSDAFRICA
Avrupa'da Yenilenebilir Enerji Genişlemesi İçin Arazi Yeterliliği
Avrupa Çevre Bürosu'nun (EEB) “Avrupa'da sürdürülebilir enerji dönüşümü için mekansal gereksinimlere ilişkin brifing” analizi, Avrupa'nın gıda üretimi ve doğayı tehlikeye atmadan güneş ve rüzgâr enerjisini genişletmek için yeterli araziye sahip olduğunu gösteriyor. AB'nin 2040 yılına kadar karbonsuzlaşması için toplam arazisinin sadece yüzde 2,2'si yeterli olacak. Çalışmaya göre, AB arazilerinin yüzde 5,2’si yenilenebilir enerjiye uygun durumda. Almanya ve İtalya yeterli araziye sahip değilken, İspanya ve Romanya'nın fazlası var. Çalışmada Avrupa çapında enerji dağıtımı için bir “süper şebeke” gerekliğine de dikkat çekiliyor.
Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.
World Utilities Congress, Abu Dabi, Birleşik Arap Emirlikleri
16 - 18 Eylül 2024
Küresel Yenilenebilir Enerji Zirvesi Venedik, İtalya
16 - 18 Eylül 2024
TESAB Enerji Stratejileri Konferansı, Ankara
2 - 3 Ekim 2024
Grids for Speed, Brüksel, Belçika
5 Kasım 2024
Smart City Fuar ve Dünya Kongresi, Barselona, İspanya
5 - 7 Kasım 2024
Elder 5. İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi - Antalya, Türkiye
22 – 23 Kasım 2024