SEKTÖRDEN HABERLER
Enerjinin 2025-2027 Yılları Arasındaki Yol Haritası

Orta Vadeli Program’a göre yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi artırılarak enerjide ithal kaynaklara bağımlılığın azaltılması çalışmaları kapsamında yerli ürün kullanım şartı içerecek şekilde YEKA projeleri geliştirilecek ve deniz üstü rüzgâr enerjisi potansiyelinin değerlendirilmesine yönelik çalışmalar yürütülecek.

Türkiye ekonomisinin 3 yıllık hedef ve politikalarının yer aldığı Orta Vadeli Program’ın (OVP) onaylanmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, 5 Eylül tarihinde Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlandı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığınca hazırlanan ve 2025-2027 dönemini kapsayan OVP ile temel ekonomik büyüklükler ve hedefler belirlendi.

Programda yer alan temel politika alanları, ‘Yeşil ve dijital ekonomiye geçişe yönelik teknolojik dönüşümün sağlanması, Ar-Ge ve yenilikçilik kapasitesinin geliştirilmesi, Makroekonomik ve finansal istikrarın kalıcı hale getirilmesi, Kamu mali reformlarının hayata geçirilmesi, Beşeri sermayenin güçlendirilmesi, İş ve yatırım ortamının iyileştirilmeye devam edilmesi, İşgücü piyasasının etkinleştirilmesi ve Ekonomide kayıt dışılığın azaltılması’ başlıklarını içeriyor.

OVP kapsamında belirlenen hedefler arasında enerji sektörüyle ilgili önemli başlıklar da yer aldı. Buna göre programda yeşil dönüşüm, enerji verimliliği, sıfır atık uygulamaları, Ulusal Döngüsel Ekonomi Eylem Planı, özel sektör yatırımları, kritik madenler gibi başlıklar öne çıktı.

OVP’de enerji başlıkları

Orta Vadeli Program’da enerji piyasası ile ilgili politikalara özel vurgu yapıldı.

Bu kapsamda program döneminde özel sektör yatırımlarının tamamlayıcısı olan kamu altyapı yatırım harcamalarının gözden geçirme programları vasıtasıyla etkinleştirilmesi sağlanarak yenilenebilir enerji, sulama ve sürdürülebilir ulaştırma altyapısının güçlendirilmesine önem verilecek.

Türkiye’yi bölgesinde yüksek teknoloji üretim merkezi haline getirecek büyük ölçekli yatırımlar, proje bazlı özelleştirilmiş mekanizmalar ve cazip destek paketleri hazırlanarak yarı iletkenler, e-mobilite, yeşil enerji, ileri imalat, sağlıklı yaşam, haberleşme ve uzay teknolojileri ile yenilikçi dijital teknolojiler gibi yeni gelişen öncelikli teknoloji alanlarını kapsayan HIT-30 programıyla firmalar desteklenecek.

Sanayide enerji temelli yapısal dönüşüm çalışmaları hız kazanacak

Sanayide yapısal dönüşüm çalışmaları kapsamında sürdürülebilir büyüme için yeşil dönüşüm sürecinin hızlandırılmasına yönelik politikalar hayata geçirilerek uluslararası düzenlemelere uyum güçlendirilecek, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve enerji verimliliği artırılacak.

İklim değişikliğiyle ilgili uygulamaları bütüncül bir biçimde ele alan temel mevzuat hazırlıkları tamamlanarak uygulamaya konulacak.

Sera gazı emisyonlarının azaltımı ve iklim değişikliğine uyum hedefleri ile taahhütleri içeren İkinci Ulusal Katkı Beyanı hazırlık çalışmaları ile 2053 Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi tamamlanacak.

Yeşil dönüşüm sürecinde rekabet gücünü korumak, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının (SKDM) etkilerini en aza indirmek ve düşük karbonlu ekonomiye geçişi desteklemek amacıyla sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik karbon fiyatlandırma mekanizması tesis edilecek.

Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) ve SKDM sektörlere etkileri değerlendirilecek, AB düzenlemelerinden etkilenecek sektörler için düşük karbonlu sektörel yol haritaları tamamlanacak.

Karbon vergisi niteliği taşıyan vergiler gözden geçirilecek ve tamamlayıcı karbon vergisi dâhil karbon fiyatlandırma araçlarının kalkınma ve yatırım ortamı üzerinde yol açacağı ekonomik ve sosyal etkiler analiz edilecek.

Yeşil dönüşüme katkı sağlayacak Yeşil Finans Stratejisi ve Eylem Planı uygulamaya konulacak.

Avrupa Birliği taksonomisi başta olmak üzere uluslararası taksonomi örnekleriyle uyumlu ve Türkiye’nin ihtiyaçlarını gözeten Ulusal Yeşil Taksonominin oluşturulmasına yönelik mevzuat çalışmaları tamamlanacak.

Sürdürülebilir ekonomi dönüşümünde gerçeğe ve ihtiyaca uygun bilgi sağlayan finansal piyasa ortamı oluşturmayı teminen işletmeler tarafından kurumsal sürdürülebilirlik raporları hazırlanabilmesine yönelik standartlar ve uzman havuzu oluşturulacak.

Ulaşımda Net Sıfır Emisyon Stratejisi ve Eylem Planı hazırlanarak uygulamaya konulacak.

Yeşil Mutabakat Eylem Planı kapsamında, ulaşımda emisyon azaltımı ve sürdürülebilirliğin sağlanması, bağlantısallığın artırılması konularında projeler hayata geçirilecektir.

Lojistik sektöründe yüksek kapasiteli şarj istasyonları ulusal planı ortaya konulacak.

Elektrikli araçların yaygınlaştırılması amacıyla şarj istasyon ağı geliştirilecek özellikle yerli elektrikli araçların kullanımı desteklenecek.

Yeşil dönüşüme yönelik eğitim ve danışmanlık hizmetleri desteklenecek.

Türkiye’nin ısı potansiyelinin değerlendirilmesi ve atık ısının kullanılabilmesi için ısı arzına yönelik gerekli mevzuat düzenlemesi yapılacak.

Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi artırılarak enerjide ithal kaynaklara bağımlılık azaltılarak yerli ürün kullanım şartı içerecek şekilde YEKA projeleri geliştirilecek ve deniz üstü rüzgâr enerjisi potansiyelinin değerlendirilmesine yönelik çalışmalar yürütülecek.

Enerji yoğun sektörler öncelikli olmak üzere rekabetçilik ve yerli üretim dikkate alınarak enerji verimliliğini artıran projeler desteklenecek.

Yenilenebilir enerji kullanım oranı ve enerji verimliliği yüksek yeşil binalar ile bunlara yönelik Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi yaygınlaştırılacak.

Hidrojen değer zinciri içerisinde yer alan teknoloji alanlarında teknoloji sağlayıcısı konumuna ulaşılmasına yönelik Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri desteklenecek.

Ulusal Döngüsel Ekonomi Eylem Planı hayata geçirilecek, ulusal geri kazanım oranları yükseltilecek ve endüstriyel simbiyoz uygulamaları özendirilecek.

İmalat sanayiinde eko-tasarım ve sürdürülebilir ürünlere ilişkin mevzuat takip edilerek karbon ayak izi ve diğer çevresel göstergelerin hesaplanması, izlenmesi için mevzuat geliştirilecek, ihtiyaç duyulacak dijital altyapı desteklenecek.

Döngüsel ekonomi yaklaşımıyla uyumlu ve düşük karbonlu üretimi amaçlayan yatırımlar Yeşil Dönüşüm Destek Programı kapsamında desteklenecek.

Sıfır atık uygulamaları yaygınlaştırılacak.

Özel sektör yatırımlarının önü açılacak

Kamu altyapı yatırımlarının etkinleştirilmesi kapsamında yatırımlar özel sektör yatırımlarının önünü açacak şekilde uygulanarak Endüstri Bölgeleri, Organize Sanayi Bölgeleri, Küçük Sanayi Siteleri; hammaddeye erişim, lojistik, enerji, demiryolu ve liman bağlantısı tedarik zincirine uygun, çevre ve afet boyutu açısından sürdürülebilir şekilde oluşturulacak.

Tarımda verimliliğin ve üretimin artırılması çalışmaları kapsamında tarım sektöründe, sanayi sektörüyle etkileşim içerisinde, verimlilik artışlarıyla büyümenin sürdürülebilirliği desteklenecek.

Jeotermal kaynakların yanı sıra, rüzgâr, güneş ve biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının da kullanılacağı Organize Tarım Bölgelerinin sayısı artırılacak.

Kaynak: PetroTurk

Elektrik Dağıtımında Dijital Trendler Zirvesi Düzenlendi

Elektrik Dağıtımında Dijital Trendler Zirvesi, Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder) ev sahipliğinde ve Huawei Türkiye sponsorluğunda 4 Eylül tarihinde İstanbul'da düzenlendi. Zirvede, Türkiye’nin önde gelen bilişim ve sektörü temsilcileri, elektrik dağıtım ağlarında karşılaşılan zorluklara yönelik çözümler üzerinde görüş alışverişinde bulundu.

Huawei, Türkiye'deki elektrik dağıtım ağlarının güvenliğini ve verimliliğini artırmak amacıyla geliştirdiği Akıllı Dağıtım Çözümü'nü, İstanbul’da gerçekleştirilen Elektrik Dağıtımında Dijital Trendler Zirvesi’nde tanıttı. Bu çözüm, 2053 yılına kadar Türkiye'nin net sıfır emisyon hedefini gerçekleştirmek için çalışan Ulusal Enerji Planı'na göre de önemli bir adım olarak görülüyor.

TEDAŞ Genel Müdür Yardımcısı Zübeyir Çalışan, zirvenin açılış konuşmasında şu ifadeleri kullandı, "12. Kalkınma Planında da yer verildiği üzere, dijital devlet hedeflerimiz bizlerin en büyük yol göstericisi olmaktadır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın, Enerji Verimliliği 2030 Stratejisi ve 2. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı çerçevesinde, genel aydınlatma, elektrik iletim ve dağıtım faaliyetlerinde enerji verimliliğini artırmak ve akıllı sayaçların yaygınlaştırılmasını sağlamak gibi, enerji verimliliğini destekleyen projeler hedeflenmiştir. TEDAŞ olarak, bu hedeflere ulaşmak için iklim değişikliği, enerji arz güvenliği ve Avrupa Yeşil Mutabakatı doğrultusunda aksiyon planlarımızı hazırlayarak, çalışmalarımıza hızlı bir şekilde başladık.

Elder İş Geliştirme ve Ar-Ge Koordinatörü İlkem Alpay ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi, "Çok yakında artan elektrik talebini sürdürülebilir ve güvenilir bir şekilde karşılamak için daha hızlı ve kapsamlı dönüşümlere tanık olacağız. Verimlilik sadece bir hedef değil, günlük uygulamalarımıza yön veren bir anlayış olarak da hayatımızda yer bulacak. Bu dönüşüm sürecinin omurgasını bizler oluşturuyoruz. Elektrik dağıtım şebekelerini işleten bizler, elektrifikasyonun belirleyiciliği ile inovasyon ve yeni teknolojileri benimsemekte öncü olmak zorundayız. Ülke genelinde devasa bir şebekeyi yöneten ve tüm yurttaşlara dokunan yegane işi yapan dağıtım şirketlerimiz, kendilerinden beklenen kalite ve süreklilikteki dağıtım hizmetlerini, ancak inovasyon ve teknoloji desteği ile daha da iyi bir noktaya taşıyabilir.”

Huawei Elektrik Enerjisi Dijitalleştirme İş Birimi Küresel Pazarlama ve Çözümler Başkanı Jason Li ise açılış konuşmasında şunları söyledi, “Huawei, elektrik enerjisi sektörüne yönelik olarak, özel bir iş birimini hayata geçirdi. Müşterilerimizin iş senaryolarını derinlemesine anlamaya, sorunlarını çözmeye, değer yaratmaya ve bu sektöre uzun vadede, on yıllar boyunca yatırım yapmaya kararlıyız."

Elektrik dağıtım ağları, elektriği trafo merkezlerinden evlere, işyerlerine ve sanayilere ulaştıran son aşama olarak konumlanıyor. Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) 2024 yılına ilişkin elektrik raporuna göre dünyadaki elektrik kesintilerinin çoğu, toplam müşteri hizmeti kesintilerinin yüzde 80'ini temsil edebilecek dağıtım sorunlarından kaynaklanıyor. Artan elektrik talebi ve yenilenebilir enerji kullanımı, Türkiye'deki elektrik şebekesi için belirsizlikler yaratıyor. Bu nedenle Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder), tüm üyelerinin benimsemesi gereken akıllı şebeke sistemlerini ana hatlarıyla belirten bir ‘Akıllı Şebeke Yol Haritası’ geliştirdi.

Huawei, tüm bu zorlukların üstesinden gelmek için aşağıdaki özelliklere sahip akıllı dağıtım çözümlerini duyurdu.

Hat Kayıplarının Azaltılması: Elektrik ağlarında hat kayıpları, özellikle Türkiye gibi geniş ve farklı özelliklere sahip coğrafi bölgelerde önemli bir sorun olabilir. Huawei’in Yüksek Güç Hattı Taşıyıcı (HPLC) teknolojisi, yüzde 99,9'a varan güvenilirlikle hızlı ve güvenli veri erişimi sağlar. Bu teknoloji, hat kayıplarını en aza indirgeyerek, ağ verimliliğini artırır.

Güç Arzı Güvenilirliğinin Artırılması: Elektrik kesintileri ve güç arzında yaşanan aksaklıklar, enerji dağıtım ağlarının yaşadığı en önemli zorluklar arasında yer alıyor. Huawei’in Fiber ve Kablosuz Omurga Ağları, elektrik dağıtım sistemlerinde kapsamlı veri geri taşıma hizmeti sağlayarak, ağ güvenilirliğini önemli ölçüde artırır. Ayrıca, Huawei'in akıllı analiz çözümleri, acil durumlarda arızaları hızlı bir şekilde tespit eder ve onarır.

Yeni Enerji Yönetimi: Güneş enerjisi ve elektrikli araçlar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının dağıtım ağlarına entegrasyonu da büyük önem taşımaktadır. Huawei'in 'Tek Cihaz' yaklaşımı, yeni enerji hizmeti gereksinimlerini karşılamak üzere tasarlanmış donanım tabanlı 5'i 1 arada bir platform sunmaktadır. Bu platform, yazılım ve donanımın ayrışmasını sağlayarak, enerji hizmetlerinin esnek ve güvenli bir şekilde sunulmasına olanak tanır.

Operasyonel Verimliliğin Artırılması: Elektrik dağıtım ağlarının etkin yönetimi sadece teknolojiye değil, aynı zamanda operasyonel süreçlerin optimize edilmesine de bağlıdır. Huawei'in 'Tek Platform' çözümü, coğrafi olarak yedekli 3DC felaket kurtarma çözümü ve özel bulut sistemiyle operasyonel süreçleri optimize eder. Bu çözüm, BT/OT veri entegrasyonu sağlayarak, ağ yönetimini daha güvenli ve verimli hale getirir.

Enerji Sektöründe Siber Güvenlik Yetkinlik Modeli Yönetmeliği'nin Kapsamı Genişletildi

Elektrik iletim, doğal gaz depolama, doğal gaz ve ham petrol iletim lisanslarına yönelik kullanılan endüstriyel kontrol sistemlerinin siber güvenliğini iyileştirme ve bu kontrol sistemlerinin siber dayanıklılığına, yeterliliğine ve olgunluğuna ilişkin esaslar belirlendi.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) Enerji Sektöründe Siber Güvenlik Yetkinlik Modeli Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre, Enerji Sektöründe Siber Güvenlik Yetkinlik Modeli Yönetmeliğine, doğal gaz depolama sektörü, doğal gaz ve ham petrol iletim sektörü ve elektrik iletim sektörünü kapsayacak şekilde siber güvenlik yetkinlik modeli teknik kontrol maddeleri eklendi.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'ndan (EPDK) edinilen bilgiye göre, elektrik iletim, doğal gaz depolama, doğal gaz ve ham petrol iletim lisansları için yönetmelikte yapılan düzenlemeyle enerji sektöründe tüm lisans türleri için çalışmalar tamamlandı.

Enerji sektöründe kullanılan endüstriyel kontrol sistemlerinin siber güvenliğini sürekli olarak gelişen ihtiyaç ve tehditlere göre iyileştirmeye, asgari kabul edilebilir güvenlik seviyesini tanımlamaya ve bu kontrol sistemlerinin siber dayanıklılığına, yeterliliğine ve olgunluğuna ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere elektrik ve doğal gaz dağıtım lisanları 28 Ocak 2024'te, elektrik üretim ve rafineri lisansı için yönetmelik ise 6 Haziran 2024'te Resmi Gazete'de yayımlanmıştı.

Kaynak: AA

YEYKAD’dan Güçlü Mesaj: “Kadınlar Enerji Dönüşümünde Var Olmaya Devam Edecek”

Türkiye Enerji Sektöründe Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Araştırması 2023 yılı verileri, Türkiye’de enerji sektöründe çalışan kadın sayısının toplam çalışan sayısına oranla oldukça düşük olduğunu ortaya koyuyor. Verilere göre, Türkiye’de enerji sektöründe toplam çalışan sayısı 45 bin 276 iken, bunların sadece 9 bin 365’i kadın. Yönetim kademelerinde ise 3 bin 813 erkek yöneticiye karşılık sadece 1.441 kadın yönetici bulunuyor.

Türkiye’de yenilenebilir enerji başta olmak üzere enerji sektörünün gelişiminde aktif rol oynayan ve oynayacak olan kadınların iletişim ağı olarak faaliyetlerine 2018 yılının Mayıs ayında başlayan TWRE (Yenilenebilir Enerji ve Enerji Sektörü Türk Kadınları) grubu, yaklaşık 2 yıl önce YEYKAD (Yeşil Yakalı Kadınlar Derneği) adı altında sektörde kadın istihdamının gelişimine yönelik çalışmalarını sürdürüyor.

IBT Solar ev sahipliğinde 2025 yılı projelerini değerlendirmek ve fikir alışverişinde bulunmak amacıyla düzenlenen etkinlikte bir araya gelen dernek üyeleri, “Kadınlar olarak enerji sektöründe varız ve artarak var olmaya devam edeceğiz” mesajı verdi.

Toplantının açılış konuşmasını yapan YEYKAD Başkanı Sedef Budak, “Erkek egemen sektörlerde kendini ispat etmiş kadınlar olarak iletişim ağı haline gelmemizin üzerine, 2 yıl önce dernekleştik. Sektördeki kadınlar olarak sektörün genel istihdamı, yönetici ve alt kadrolarda var olmak amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Enerji dönüşümünde varız ve var olmaya devam edeceğiz. Kadınların enerji sektöründe uzun soluklu çalışması yönünde atmamız gereken adımlar var. Katma değer yaratmak için birlikte hareket etmemiz hedefe daha hızlı ulaşmamızı sağlayacak. Kadınların dünyanın her yerinde eşit fırsatlarla çalışması için var gücümüzle alışmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

Etkinlikte paylaşılan Türkiye Enerji Sektöründe Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Araştırması 2023 yılı raporuna göre, yeşil enerji sektöründe kadın istihdamı konusuna ayrılan bölümde Türkiye’de güneş ve rüzgâr enerjisi sektörlerinde kadınların yer aldığı işler ve bu sektörlerdeki fırsatlar inceleniyor. Buna göre, güneş enerjisi sektöründe çalışan kadın sayısı 3 bin 500 olup, bu toplam çalışanların yüzde 30’unu oluşturuyor. Rüzgâr enerjisi sektöründe ise sahada çalışan kadın sayısı oldukça düşük olup, toplam çalışanların sadece yüzde 10’u kadınlardan oluşuyor.

Raporda, enerji sektöründe toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için bir dizi somut öneri sunuluyor. Bunlar arasında:

  • Şirket bünyesinde toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının oluşturulması,
  • Kız öğrencilerin sektöre yöneliminin teşvik edilmesi,
  • Toplumsal cinsiyet eşitliği için bilinçlendirme çabalarının artırılması,
  • Veri temelli yaklaşımlar ve uluslararası işbirliklerinin teşvik edilmesi yer alıyor.

Kaynak: Temiz Enerji

YEDAŞ, 2024 International Business Stevie Awards®’ta Bronz Stevie® Ödülü’nü Kazandı

YEDAŞ, 21. Yıllık Uluslararası Stevie® Ödülleri’nde “Yılın Şirketi - Kamu Hizmetleri - Büyük” kategorisinde Bronz Stevie® Ödülü’nün sahibi oldu. International Business Awards, dünyanın önde gelen iş ödülleri programlarındandır. Dünya çapındaki tüm bireyler ve kuruluşlar (kamu ve özel, kar amacı güden ve kar amacı gütmeyen, büyük ve küçük) aday gösterme hakkına sahiptir. 2024 IBA'a, 62 ülke ve bölgeden kuruluşlar katılmıştır.

Bu yıl, “Yılın Şirketi” de dahil, çeşitli kategorilerde değerlendirilmek üzere her büyüklükteki ve hemen hemen her sektördeki kuruluşlardan 3.600'den fazla aday sunuldu. YEDAŞ, “YEDAS AI Projesi” ile diğer “Büyük” şirketler arasında “Yılın Şirketi - Kamu Hizmetleri” kategorisinde ödül kazandı. Alınan bu ödül, YEDAŞ’ın çalışma prensiplerini ve yüksek performansını yansıtırken elde edilen başarının ardında projede yer alan tüm çalışanların özverili çabaları yer alıyor.

Stevie Ödülleri başkanı Maggie Miller; “Uluslararası İş Ödüllerini uzun zamandır işyerleri için bir olimpiyat olarak görüyoruz ve bu yılki yarışma bunun şimdiye kadarki en iyi kanıtı” dedi. 

“Kazananlar, kuruluşlarının yüksek hedefler belirlediğini ve bu hedeflere ulaştığını gösterdi. Başarılarından dolayı kendilerini tebrik ediyor ve 11 Ekim’de İstanbul’da sahnede kutlamayı dört gözle bekliyoruz.” diye ekledi.

VEDAŞ’tan 9 milyonluk aydınlatma yatırımı

Vangölü Elektrik Dağıtım AŞ (VEDAŞ), sokak ve caddelerin aydınlatmasına yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Ekipler, ihtiyaç duyulan bölgelerde yeni aydınlatma şebekesi tesis ederken, mevcut aydınlatmaların da bakım ve onarımını yapıyor.

Tüketici memnuniyetini sağlama motivasyonuyla çalıştıklarını belirten VEDAŞ Bitlis İl Müdürü Ömer Çelebi, kentte devam eden aydınlatma çalışmaları hakkında şu açıklamalarda bulundu:

“Sokak ve caddelerin aydınlatılmasından sorumlu ekiplerimiz, merkez ve kırsal bölgelerde yoğun bir tempoda çalışmalarını sürdürüyor. İhtiyaç duyulan bölgelerde yeni aydınlatma tesisleri inşa ederken mevcut aydınlatma şebekelerinin ise bakım ve onarımlarını gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamda, Bitlis merkez ile Tatlı Kaynak Danışlar Petrol arasındaki güzergahta 3500 metre uzunluğunda refüj aydınlatmasını tamamladık. Bu mevkiden başlayıp Yalnız Çamlar, Küllice, Günkırı, Adabağ ve Tüvtürk kavşağında yaklaşık 9 milyon liralık aydınlatma tesisi inşa ettik. Şehrimizin enerjisini yükselttiğimiz yatırımlarımızın halkımıza hayırlı olmasını diliyorum.”

DÜNYADAN HABERLER
İtalya Nükleer Enerji Kullanımını Yeniden Başlatmayı Planlıyor

İtalya, 1987 ve 2011 yıllarında yapılan referandumlarda yasaklanan nükleer enerjiye yeniden dönmeyi planlıyor. İtalya Sanayi Bakanı Adolfo Urso, İtalya'nın yabancı bir yatırımcı ile ortaklaşa yeni bir şirket kurarak nükleer reaktörler inşa etmek istediğini açıkladı.

Ansa'nın haberine göre Urso, Ambrosetti Forumu'nda yaptığı konuşmada, "Yabancı bir teknoloji ortaklığıyla, gelişmiş, üçüncü nesil nükleer enerjinin kısa süre içinde İtalya'da üretilmesini sağlayacak bir İtalyan Newco üzerinde çalışıyoruz" dedi. Urso, potansiyel şirket ve ortaklardan herhangi birinin adını vermedi.

Enerji Bakanı Gilberto Pichetto Fratin de yaptığı açıklamada, hükümetin bu yıl içinde mevcut en son teknolojilerle nükleer enerji kullanımını yeniden başlatmayı amaçlayan bir yasal düzenleme üzerinde çalıştığını söyledi.

Kaynak: Enerji Günlüğü

Rüzgâr Enerjisiyle Şebekeden Bağımsız Yeşil Hidrojen Üretiminde İlk Adım

Almanya’nın Fraunhofer IWES Enstitüsü ve Siemens Gamesa işbirliğiyle yürütülen “H2 Mare” projesi kapsamında, bir rüzgâr türbini, iki elektrolizörle başarıyla bağlandı. Bu sayede, şebekeye ihtiyaç duymadan denizde yeşil hidrojen üretimi hedefleniyor.

Danimarka’da gerçekleştirilen yenilikçi bir pilot proje, rüzgâr enerjisinden doğrudan yeşil hidrojen üretimini mümkün kılacak adım atıyor. CLEW’de yer alan habere göre, Almanya’nın Fraunhofer IWES Enstitüsü ve Siemens Gamesa işbirliğiyle yürütülen “H2 Mare” projesi kapsamında, bir rüzgâr türbini, iki elektrolizörle başarıyla bağlandı. Bu sayede, şebekeye ihtiyaç duymadan denizde yeşil hidrojen üretimi hedefleniyor.

Hidrojen üretimi için rüzgâr türbinini doğrudan elektrolizöre bağlamak oldukça karmaşık bir süreç olarak değerlendirilirken, Danimarka’daki karada kurulan test tesisi bu zorlukların üstesinden gelmek için sistemin çalışma prensiplerini test edecek. Projenin asıl hedefi ise bu sistemi açık deniz koşullarında uygulayarak daha büyük ölçekte yeşil hidrojen üretimi gerçekleştirmek.

Proje açıklamasına göre, açık deniz rüzgâr türbinlerinin karadakilere oranla daha büyük ve verimli olması, türbinin doğrudan elektroliz yaparak maliyetli şebeke bağlantısına ihtiyaç duymaması, hidrojen üretim maliyetlerini önemli ölçüde düşürebilir. Bu yeşil hidrojen, sanayinin karbonsuzlaşmasına katkı sağlarken, aynı zamanda yerel elektrik şebekelerine binen yükü de hafifletecek. Elde edilen hidrojen, aynı zamanda metanol ve amonyak üretimi için de kullanılabilir.

Bu proje, Avrupa’da hidrojen teknolojilerinin geleceği için önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor.

Kaynak: Temiz Enerji

ABD Kırsal Temiz Enerji Projelerine 7,3 Milyar Dolar Ayıracak

ABD, Enflasyon Azaltma Yasası kapsamında 7,3 milyar doları kırsal elektrik kooperatiflerinin yöneteceği temiz enerji projelerini finanse etmek için harcayacağını açıkladı.

Reuters’ın haberine göre, ABD, 2022 Enflasyon Azaltma Yasası kapsamında kırsal elektrik kooperatiflerine ayrılan 7,3 milyar dolarlık bütçenin, temiz enerji projelerini finanse etmek için kullanılacağını açıkladı. Ülke, gerçekleştirilecek olan 16 projeyle kırsal bölgelerde yaşayanların enerji maliyetlerini azaltmayı ve enerji güvenliğini artırmayı hedefliyor.

İlk proje kapsamında, Wisconsin, La Crosse’daki Dairyland Power Kooperatifi’ne yaklaşık 573 milyon dolar tahsis edilerek, Wisconsin, Iowa, Minnesota ve Illinois eyaletlerinde dört güneş ve dört rüzgâr enerjisi santrali kurulacak.

Tarım Bakanı Tom Vilsack, yaptığı açıklamada, “Dairyland gibi kırsal elektrik kooperatifleriyle olan ortaklıklar sayesinde, kırsal kesimde yaşayan her beş Amerikalıdan biri bu yatırımlardan yararlanacak. Bu, kırsal Amerika’ya güç katacak.” dedi.

Beyaz Saray’a göre, IRA’nın Empowering Rural America (New ERA) programı kapsamında finanse edilen projeler, yılda 43 milyon tondan fazla sera gazı emisyonunu engelleyecek ve 4 bin 500’den fazla kalıcı istihdam ile 16 bin inşaat sektörü istihdamı yaratacak.

Ulusal Kırsal Elektrik Kooperatifleri Birliği’ne göre, kırsal elektrik kooperatifleri 42 milyon kişiye hizmet veriyor. Ayrıca yönetim, Ağustos ayında ülkenin enerji şebekesini güçlendirmek amacıyla 2,2 milyar dolarlık yeni bir yatırım planı açıkladı. Bu yatırım, veri merkezlerinin artan enerji ihtiyacına rağmen aşırı hava koşullarının enerji sistemine olan etkilerini azaltmayı hedefliyor.

Kaynak: Reuters

Azerbaycan’dan Avrupa’ya Yeşil Enerji Koridoru Projesi için Ortak Girişim

Azerbaycan, Gürcistan, Romanya ve Macaristan hükümetlerinin temsilcileri, söz konusu projeyle yeşil enerjiyi Avrupa’ya ulaştıracak denizaltı enerji hattını hayata geçirmeyi hedefliyor. Bu denizaltı kablosu, Romanya ve Gürcistan’ı Karadeniz’in altından birbirine bağlayarak, Macaristan ve Azerbaycan’a kadar uzanacak. Kablonun toplam uzunluğu 1.200 kilometre olarak planlanırken, Romanya ile Gürcistan arasındaki hattın maliyetinin 3,5 milyar avro olması bekleniyor. 3 Eylül’de Bükreş’te yapılan toplantıda, dört ülkenin enerji nakil operatörleri ve hükümetlerinin desteğiyle “Yeşil Enerji Koridoru Güç Şirketi” adlı ortak şirketin kuruluş belgesi imzalandı.

Ortak girişimde yer alan şirketler arasında Romanya’dan CNTEE Transelectrica, Macaristan’dan MVM Group, Gürcistan Devlet Elektrosistemi ve Azerbaycan’dan AzerEnerji bulunuyor.

Romanya Enerji Bakanı Sebastian Burduja, Avrupa Komisyonu’nun güçlü desteğiyle hayata geçirilen bu stratejik projenin, bölgesel enerji güvenliğini artırmanın yanı sıra Karadeniz havzasındaki bağlantıları güçlendireceğini ve yenilenebilir enerji potansiyelini en iyi şekilde değerlendireceğini ifade etti. Ayrıca, projenin fizibilite çalışması sırasında, dört ülke arasında veri akışını hızlandıracak optik kablonun da eklenmesi seçeneğinin değerlendirildiğini belirtti. Bu sayede, bölgenin dijitalleşmesine katkı sağlanması amaçlanıyor.

Denizaltı enerji bağlantı hattının fizibilite çalışmaları, 11-23 tarihleri arasında Azerbaycan’ın Bakü kentinde yapılacak olan 29. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda sunulacak.

Kaynak: Temiz Enerji

HAFTANIN RAPORU

Elektrikli Araç Şarj İstasyonları, Yakınındaki İşletmelerin Gelirlerini Artırıyor

MIT araştırmacılarının yeni bir çalışması, özellikle elektrikli araç şarj istasyonlarına 100 metre mesafedeki ve düşük gelirli bölgelerdeki işletmelerde gelirin arttığını belirledi.

MIT araştırmacılarının gerçekleştirdiği yeni bir çalışma, elektrikli araç (EV) şarj istasyonlarının sadece çevreye değil, aynı zamanda işletmelere de fayda sağladığını ortaya koyuyor. Araştırma sonuçları, Nature Communications dergisinde yayımlandı. Kaliforniya’da açılan bir şarj istasyonunun, 2019 yılında çevresindeki her işletmenin yıllık harcamalarını ortalama 1.500 dolar artırdığı, Ocak 2021 ile Haziran 2023 arasında ise bu artışın ortalama 400 dolar olduğu tespit edildi. Bu harcama artışı, özellikle kaynakları sınırlı bölgelerde bulunan işletmeler için önemli bir ekonomik katkı sağlıyor. Araştırmanın başyazarı Yunhan Zheng, elektrikli araç şarj istasyonlarının sadece çevresel değil, ekonomik açıdan da geniş çaplı faydalar sunduğunu belirtiyor. Zheng, bu ekonomik katkının şarj istasyonlarının kurulum maliyetinin önemli bir kısmını karşılayabileceğini vurgularken, Zheng ve ekibi, bu çalışmanın şarj cihazı sağlayıcılarına ve site sahiplerine, yeni iş modelleri geliştirme ve gelir akışlarını çeşitlendirme konusunda da rehberlik edebileceğini öngörüyor. Zheng, ABD’nin  elektrikli araç şarj altyapısına ciddi yatırımlar yaptığını ancak birçok sağlayıcının kârlılığa ulaşmakta zorlandığını belirtiyor. Bu nedenle, şarj istasyonlarının çevrelerindeki ekonomik faydalarının daha net bir şekilde ortaya konulması gerektiğini savunuyor. Araştırma ekibi, Kaliforniya genelinde 4 binden fazla şarj istasyonu ve 140 bin işletmeden alınan verilere dayanarak, kredi ve banka kartı işlemlerini inceleyerek tüketici harcamalarındaki değişiklikleri analiz etti. 2019-2023 yılları arasında toplanan verilerle, bir şarj istasyonunun kurulmasının çevresindeki işletmelerin gelirlerine olan etkisi değerlendirildi. Araştırma sonuçlarına göre, 2019 yılında bir şarj istasyonu kurmak, çevresindeki işletmelerin yıllık harcamalarını ortalama yüzde 1,4 artırdı. Bu oran, Ocak 2021 ile Haziran 2023 arasında ise yüzde 0,8 olarak kaydedildi. Bu artışlar küçük gibi görünse de, genel tüketici harcamalarına binlerce dolar ek katkı sağladığı belirtiliyor.Özellikle yetersiz kaynaklara sahip bölgelerde bulunan işletmelerde, bu etkiler daha da belirginleşiyor. Zheng, bu sonuçların şarj istasyonu geliştiricileri için önemli dersler içerdiğini ve bu tür yatırımların ekonomik canlılığı artırabileceğini vurguluyor. Araştırma, sadece Kaliforniya ile sınırlı kalmayıp, daha geniş bir alana yayılabilecek sonuçlara ışık tutuyor.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK