Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, elektrik ve doğal gazda devlet desteklerini gerçekten ihtiyaç sahibi olan vatandaşlara yansıtacaklarını belirterek, Türkiye ortalamasının iki katından fazla tüketimi olanların maliyeti karşılayacağını söyledi.
Gazetecilerin elektrik ve doğal gaz faturalarıyla ilgili sorularını yanıtlayan Bakan Bayraktar, elektrik ve doğal gazda büyük zam olacağı iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.
Tüketimi yüksek olana gerçek maliyet
Bayraktar, bu alanda devletin ciddi bir desteği olduğunu söyleyerek “Desteklerin gerçekten ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza yansıması noktasında desteğe ihtiyaç duymayan, tüketimi yüksek olan grupların elektriğin ve doğal gazın gerçek maliyetlerini karşılamasıyla alakalı bir düşüncemiz var.” dedi.
Şubat’tan sonra başlayacak
Türkiye’deki hanelerde aylık ortalama 200 kilovatsaatlik bir elektrik tüketimi olduğuna işaret eden Bakan Bayraktar, “EPDK’nın yaptığı son düzenlemeyle ayda 2 katından daha fazla yani 417 kilovatsaat tüketimi olan vatandaşlar, konutlar, elektriğin gerçek maliyeti neyse onu Şubat ayından sonra ödemeye başlayacaklar. Yapılan düzenleme esas itibarıyla bu.” diye konuştu.
İki kat ise desteklenecek grupta değilsin
Bayraktar, Türkiye ortalamasında tüketim yapıldığında elektrik faturasının ayda yaklaşık 414 lira geldiğini vurgulayarak “Ocak’ta da 414 lira ödemeye devam edeceksiniz. Ama 400 kilovatsaat yani normal tüketimin 2 katından daha fazla ayda bin 50 liralık bir fatura geliyorsa sen zaten 417 kilovatsaatlik tüketimi aşıyorsun demektir, desteklenecek grupta değilsin demektir.” ifadelerini kullandı.
Yüksek tüketim grubu
Türkiye’de 40 milyon mesken abonesi bulunduğunu, bu rakamın yüzde 3’ünün yani 1,2 milyon abonenin bu durumdan etkilenebileceğinin altını çizen Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanı, “Bunlar da dediğim gibi yüksek tüketim grubu olan, evi büyük olan, evinde daha çok elektrikli eşya kullanan, belki elektrikli aracı olan kesimler bunlar da elektrik fiyatını daha maliyetine uygun şekilde ödeyecek. Düzenleme bunu içeriyor.” değerlendirmesini yaptı.
Camiler ve Cemevleri istisna
Bayraktar, desteğin, gerçekten ihtiyaç sahibi olan vatandaşlara yapılması gerektiğini kaydederek “Elbette ki burada istisnalar yapacağız. Camiler, Cemevleri vs. onları mesken gurubuna zaten sokmuştuk. Onlar yine o istisnalarına devam edecek. Böyle özel hassasiyet gösterdiğimiz yerler var. Hakikaten bir desteğe, ilave olarak devletin bir sübvansiyonuna ihtiyaç duymayan kesimlere bunu vermenin de anlamlı olmadığını düşünüyoruz.” yorumunda bulundu.
Elektrik Dağıtım Şirketleri tarafından yürütülen EPDK destekli Ar-Ge Projelerine ait ürün ve çıktıların yaygınlaştırılması çalışmaları kapsamında EPDK koordinatörlüğünde, Enerji Uzmanları Derneği iş birliği ile Elder tarafından düzenlenen III. Ar-Ge Eğitimi ve Yaygınlaştırma Çalıştayı 31 Ekim – 2 Kasım 2024 tarihlerinde gerçekleştirildi.
Elektrik dağıtım şirketlerinin tamamının yanı sıra çözüm ortağı firmalar ve akademisyenlerin de katılımıyla gerçekleşen çalıştay, EPDK Ar-Ge Komisyonu Başkanı Hacı Ali Ulutaş ve Elder Genel Sekreteri Fakir Hüseyin Erdoğan’ın açılış konuşmaları ile başladı. Çalıştaya Enerji Uzmanları Derneği tarafından organize edilen eğitimlerle devam edildi. Bu kapsamda, Enerji Uzmanları Derneği üyeleri ve TÜRKSMD temsilcisi tarafından katılımcılara yönelik verilen eğitimlerde; Ar-Ge Proje Başvuru Formunun Hazırlanmasına İlişkin Değerlendirme, Ar-Ge Usul Esasları ve Diğer Ar-Ge Uygulamaları, Ar-Ge Yaygınlaştırma Yatırımları ile Ar-Ge Projelerinde Sınai Mülkiyet Varlıkları ve Değerleme gibi konularda bilgilendirme yapıldı.
Çalıştayın ikinci gününde elektrik dağıtım şirketleri, yaygınlaştırılmasının fayda sağlayacağına inandıkları projelere ve tamamlanan ürünlerine ilişkin sunumları gerçekleştirdiler. Çalıştayın son gününde ise EPDK Yerli Yazılım Ekosistemi (YYE) Çağrısı kapsamında kabul edilen 2023 ve 2024 projelerinin kapsam ve amaçları çözüm ortağı firmalar tarafından tüm katılımcılara aktarıldı.
Etkinlik süresinde elektrik dağıtım şirketleri, kendilerine ayrılan stantlarda ürünlerini fiziki olarak tanıtma imkanı buldular. Katılımcılar, şirketlere ait stantları 3 gün boyunca ziyaret ettiler, projeleri karşılıklı değerlendirdiler ve incelediler. Fayda sağlayacağı düşünülen projelerin uygulanması için müzakereler yürüttüler. Bu suretle, çalıştayın temel hedefi olan Ar-Ge projelerinin yaygınlaştırılması bağlamında iş birliklerini geliştirme imkanını kullandılar.
III. Ar-Ge Eğitimi ve Yaygınlaştırma Çalıştayı kapsamında, toplamda 54 yaygınlaştırma projesi sunumu, 17 adette YYE projesi sunumu gerçekleştirildi.
Ar-Ge’den taviz vermek yok
Çalıştayın açış konuşmasında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkan Yardımcısı ve EPDK Ar-Ge Komisyonu Başkanı Hacı Ali Ulutaş, “Kurum Başkanımız Mustafa Yılmaz'ın da dediği gibi Ar-Ge alanında atılan her adım ve her harcamayı Türkiye'nin geleceğine atılmış bir yatırım, bir tuğla olarak görmekteyiz. Kriz dönemlerinde bile gelişmiş ülkelerin Ar-Ge bütçelerini, Ar-Ge alanında yapmış oldukları yatırımlarını kısmadıklarını ve bunun ülkelerin geleceğine ve refahına etkilerini görmüş bulunmaktayız. Ar-Ge çalışmalarından ödün vermeyen ülkelerin refah seviyelerinde kalıcı artış oluyor. Bu nedenle Ar-Ge'den taviz vermek yok” ifadelerini kullandı.
Yeni teknolojiler Ar-Ge ile geliştirilebilir
Teknoloji yatırımlarının Ar-Ge’siz olmaması gerektiğini belirten EPDK Başkan Yardımcısı Hacı Ali Ulutaş, “Elektrik dağıtım sektöründeki problemlerin yenilikçi ve teknolojik çözümlerden geçtiğini hepimiz biliyoruz. Yeni teknolojiler ise Ar-Ge ile geliştirilebilir, bunun için sizin Ar-Ge yapmanızı ve daha da önemlisi Ar-Ge projelerini yaygınlaştırmanızı bekliyoruz. 2014 yılından bu yana Kurumumuzun Ar-Ge Komisyonu tarafından kabul edilen projelere ve bunların sonuçlarına baktığımızda epey yol aldığımızı da düşünüyoruz” diye konuştu.
Daha verimli bir sektör oluşturmayı amaçlıyoruz
Sektörde diyalog ve iş birliğine büyük önem verdiklerinin altını çizen EPDK Başkan Yardımcısı ve EPDK Ar-Ge Komisyonu Başkanı Hacı Ali Ulutaş, “Bizim arkadaşlarımız, EPDK personelimiz, grup başkanlarımız, uzmanlarımız sizlerle bir araya geliyor. Sorunlarınızı not alıyoruz ve bunların uygun görülen kısımlarını kurula intikal ettiriyoruz. Sektör olarak istişare kapsamında özellikle de derneklerimizden gelen taleplere önem veriyoruz. Bu kapsamda başvuruların daha etkin bir şekilde değerlendirilmesi ve tabiri caizse hedefi 12’den vurmak amacıyla, geçtiğimiz yıl TEDAŞ'la başlayan süreçte projelerimizin içerisine diğer kamu kurumları ve özel sektörün yanında Enerji Uzmanları Derneğimizi de dahil ettik. Bununla, Ar-Ge çalışmalarında sektörle birlikte ortak bir akılla, Enerji Uzmanları Derneği eliyle de iş yapılarak sahaya uygun düzenleme, düzenlemeye uygun saha misyonunu daha etkin bir şekilde kullanabilmeyi sağlamaya çalışıyoruz. En nihayetinde daha verimli bir sektör oluşturmayı amaçlıyoruz” dedi.
Mesafe katledilecek projeleri geliştirmenizi bekliyoruz
Yapılacak çalışmalarda beklentilerinden bahseden Ulutaş, “Bundan sonraki başvuru dönemlerinde de yapacağınız Ar-Ge projelerini de ortak akılla ürettiğiniz, bir araya geldiğiniz gerek Elder ile gerek TEDAŞ ile gerekse de Enerji Uzmanları Derneği ile birlikte katma değeri yüksek tüm sektöre hitap eden saha düzenleme uygulama uyumunu sağlayacak özellikle de dağıtım şirketlerine bir adım dahi olsa mesafe kat ettirecek projeleri geliştirmenizi bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Elektrik dağıtım sektöründe bir Türkiye markası oluşturmaya yönelik daha hızlı adımlar atabiliriz
Elder Genel Sekreteri Fakir Hüseyin Erdoğan ise elektrik dağıtım şirketleri olarak Türkiye’yi geleceğe hazırladıklarına vurgu yaptı. Erdoğan şunları anlattı: “Daha iyisini, daha güzelini yapma irademizi, şevkimizi artırıyoruz. Öyle ki artık birçok dağıtım şirketimiz kendi kuluçka merkezlerini kurmak suretiyle bu yolculukta, bu değişim, gelişim süreci içerisinde vites artırdılar. Kendilerini kutluyorum. Tüm şirketlerimizin de bu alana yatırım yapmalarını diliyorum. Umarım diğer şirketlerimizin, bütün şirketlerimizin hepsinin de yakın zamanda kuluçka merkezleri oluşturmak suretiyle elektrik dağıtım sektöründe bir Türkiye markası oluşturmaya yönelik daha hızlı adımlar atabiliriz.”
Ar-Ge'den verilecek tavizin geleceğimizden taviz olacağını düşünüyorum
Bazı durumlarda işletme bütçelerinin yetersiz kaldığı veya tasarruf tedbirleri uygulamak zorunda kaldıklarını bildiren Elder Genel Sekreteri Fakir Hüseyin Erdoğan şöyle devam etti: “Ar-Ge'den verilecek tavizin geleceğimizden taviz olacağını düşünüyorum. Ar-Ge yapmak hiç kuşkusuz zor. Ar-Ge kültürü oluşturmak daha da zor. Ar-Ge kültürünü korumak, oluşturmaktan daha da zor. Hele hele yaygınlaştırmak herhalde en zoru da yaygınlaştırma olmalı ki bugün bizim burada olmamızın nedeni de bu yaygınlaştırma anlayışını, kültürünü yapmış olduğumuz görüşmelerle, istişarelerle daha da pekiştirmek. Biz aslında dikmiş olduğumuz fidanların meyveye durduğunu görmek istiyoruz. Her birimiz münferiden fidan dikiyormuşuz gibi görünsek de esasında yaptığımız iş müşterek; bir Ar-Ge kültürü, bir Ar-Ge ekosistemi oluşturmak.”
Ar-Ge projelerinin yürütülmesinde daha ileri bir aşamaya geleceğiz
Elder Genel Sekreteri Fakir Hüseyin Erdoğan çok paydaşlı projelerin kolaylaştırılması için Elder olarak üzerlerine düşeni yapmaya hazır ve istekli olduklarını belirterek, “Dağıtım şirketlerimizin istifadesine sunulmak üzere yüklenici yani kolaylaştırıcı şirketlerin ve akademisyen havuzunun genişletilmesine yönelik bir çalışma içerisindeyiz. Yakın zamanda bu çalışmayı tamamlayarak sizlerin istifadesine sunmak istiyoruz. Yeni yaklaşımlarla yapacağımız çalışmalar ile ülkemizde ve sektörümüzde Ar-Ge projelerinin yürütülmesinde daha ileri bir aşamaya geleceğiz” şeklinde konuştu.
III. Ar-Ge Yaygınlaştırma Çalıştayı’nda proje ödülleri sahiplerini buldu
Toplamda 54 proje sunumunun gerçekleştirildiği III. Ar-Ge Eğitimi ve Yaygınlaştırma Çalıştayı kapsamında, Ar-Ge Proje Ödülünü almaya hak kazanan 3 şirkete ödülleri takdim edildi.
Proje Birincisi: Mekanik Gerilim Regülatörü Projesi ile Başkent Elektrik Dağıtım AŞ
Proje İkincisi: Süperkapasitör İçerikli Taşınabilir Tekli ve/veya Genişleyebilir Yapıda Enerji Depolama Sistemi Geliştirilmesi Projesi ile Dicle Elektrik Dağıtım AŞ
Proje Üçüncüsü: Pad-Mounted Trafo Merkezi Projesi ile Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ
Çalıştay kapsamında ayrıca 3 farklı kategoride Jüri Özel Ödülü de verildi. Bu ödüllere ait kategori başlıkları ve kazanan dağıtım şirketleri ise;
- En Yenilikçi Proje Kategorisi Jüri Özel Ödülü: Dağıtım Şebekesinde Nötr İletken Kopmalarını Tespit Edebilecek Cihaz Geliştirilmesi Projesi ile AKEDAŞ almaya hak kazandı.
- Ürün Tasarımı Kategorisi Jüri Özel Ödülü: Düşük Frekans Yöntemiyle Kablo Hatalarının Tespitine Yönelik Yerli Cihaz Geliştirilmesi Projesi ile Yeşilırmak Elektrik Dağıtım AŞ almaya hak kazandı.
- En İyi Stant Kategorisi Jüri Özel Ödülü: Aras Elektrik Dağıtım AŞalmaya hak kazandı.
1 Kasım 2024’te düzenlenen “Enerji, Sanayi ve Ticaret Üçgeninde Dünya ve Türkiye için Değerlendirmeler” etkinliği, TÜSİAD ev sahipliğinde gerçekleşti.
Etkinliğin “Hoş Geldiniz” konuşmasını yapan TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Enerji, Çevre ve İklim Değişikliği Yuvarlak Masası Başkanı Cevdet Alemdar, enerji, sanayi ve ticaretin kesişim noktalarına dikkat çekti. Alemdar, Türkiye’nin enerji politikalarının sanayi ve ticaretle uyumlu bir şekilde geliştirilmesinin önemini vurguladı. Ayrıca, iklim değişikliğiyle mücadelede yenilenebilir enerji yatırımlarının artırılması gerektiğini belirtti. Bu bağlamda, Türkiye’nin küresel rekabet gücünü koruması için enerji verimliliği ve temiz enerji teknolojilerine yatırım yapmasının kritik olduğunu ifade etti.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan konuşmasında, iklim krizinin giderek artan etkilerine dikkat çekerek Türkiye’nin karbonsuzlaşma sürecindeki kararlı duruşunu vurguladı. Dünyada yaşanan çevre felaketlerinin artışı, özellikle enerji yoğun sektörlerde temiz enerji kullanımının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Turan’a göre, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği stratejileri Türkiye’nin sanayi rekabetçiliğini korumak için büyük önem taşıyor. Türkiye’nin temiz enerjiye geçişinde fosil yakıtlardan çıkış ve yenilenebilir enerji projelerine yatırımların artırılması gerektiğini belirtti.
Turan, Avrupa Birliği’nin uyguladığı “Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması” gibi çevresel regülasyonların Türk sanayisini yakından ilgilendirdiğini ifade etti. İklim dostu bir ekonomiye geçişin sanayi sektöründe büyük dönüşümleri beraberinde getireceğini söyleyen Turan, bu alanda inovasyon ve dijitalleşmenin önemini vurguladı. Türkiye’nin, küresel pazarda rekabet gücünü koruması için yüksek teknoloji ve yeşil dönüşümde daha fazla yatırım yapması gerektiğine dikkat çekti.
Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Dr. Fatih Birol ise, özellikle enerji teknolojilerindeki hızlı büyüme ve bu alanda rekabetin yoğunlaşması nedeniyle ülkelerin ticari tedbirler alabileceğini ve bu durumun “dünya ticaret savaşlarının” başlangıcı olabileceğinden kaygı duyduğunu belirtti. 2025 yılına işaret eden Birol, özellikle temiz enerji yatırımlarında ciddi bir rekabetin ortaya çıkacağını öngörüyor. Bu süreçte ülkelerin enerji politikalarının sanayi ve ticaret ile uyumlu olması gerektiğini vurguladı.
Birol, petrol piyasasında gelecek dönemde arzın talepten fazla olması nedeniyle fiyatlarda düşüş yaşanabileceğini ifade etti. Özellikle Katar ve ABD’deki sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) projelerinin devreye girmesiyle doğal gaz piyasasında arz fazlası olacağını vurgulayan Birol, bunun Türkiye gibi enerji ithalatçısı ülkeler için olumlu bir gelişme olduğunu belirtti.
Elektriğin enerji talebindeki artan payı
Son yıllarda dünya genelinde elektrik talebinin diğer enerji kaynaklarından daha hızlı büyüdüğüne dikkat çeken Birol, önümüzdeki 10 yılda elektrik talebinin daha da hızlanacağını belirtti. Elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payının giderek artması, Türkiye için büyük bir fırsat olarak değerlendiriliyor.
Batarya ve elektrikli araç sektöründeki hızlı gelişmeler
Birol’un konuşmasında, batarya teknolojilerinde yaşanan büyük gelişmeler ve elektrikli araçların maliyet avantajları üzerine vurgu yapıldı. Çin pazarında elektrikli araçların yaygınlaşması ve üretim maliyetlerinin içten yanmalı motorlu araçlara yakınlaşması, bu sektörün büyümesinde önemli bir etken olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin bu pazardan pay alabilmesi için yerli üretim kapasitesini artırması gerektiği dile getirildi.
Kaynak: Yeşil Haber
2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'na göre, YEKA modeli kapsamında bugüne kadar toplam 3 bin megavatlık güneş ile toplam 2 bin 850 megavatlık rüzgar enerjisine dayalı yarışmalar tamamlandı.
Türkiye'nin enerji kurulu gücü içindeki yenilenebilir enerji payının 2025'te yüzde 61,2'ye çıkacağı öngörülürken, yeni proje ve yatırımlarla Türkiye bu alanda vites yükseltecek.
AA muhabirinin 2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'ndan yaptığı derlemeye göre, Türkiye'nin toplam elektrik kurulu gücünün gelecek yıl sonunda 122 bin 289 megavata ulaşacağı öngörülüyor.
Türkiye'nin ekonomik büyümesi ve nüfus artışı ile birlikte enerji talebi yükselirken, enerjide arz güvenliği, sürdürülebilirliğinin sağlanması ve enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasına yönelik politikaların önemi artıyor.
Enerji sektörü politikaları net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda belirlenirken, temiz enerji yatırımlarının büyük çoğunluğunu yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ile şebeke ve depolama yatırımları oluşturuyor.
Bu kapsamda yenilenebilir enerji kurulu gücü payının 2025'te yüzde 61,2'ye çıkacağı öngörülürken, toplam kurulu gücün 74 bin 887 megavatı hidroelektrik, güneş, rüzgar, jeotermal, biyokütle ve atık ısı santrallerinden geleceği hesaplanıyor.
Türkiye'nin elektrik kurulu gücü 29 Ekim itibarıyla 114 bin 305 megavat seviyesinde bulunurken, yenilenebilir enerji kurulu gücü 67 bin 513 megavat olarak kayıtlara geçti.
- Yenilenebilir enerji kapasitesine YEKA dopingi
Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) modeli kapsamında bugüne kadar 3 bin megavatlık güneş ile toplam 2 bin 850 megavatlık rüzgar enerjisi santraline (RES) dayalı yarışmalar tamamlandı.
Toplamda 1000 megavatlık YEKA RES-2 ve 1000 megavatlık YEKA GES-4 kapsamında santral kurulumlarına başlandı, YEKA GES-4'ün bu yıl sonuna kadar, YEKA RES-2'nin ise 2025 sonuna kadar devreye alınması planlanıyor.
Öte yandan, yerli aksam yükümlülüğü olan yeni YEKA ihaleleri yapılacak, deniz üstü YEKA projeleri geliştirilmesine yönelik çalışmalar yürütülecek, bu kapsamda en az bir adet YEKA yarışması ve en az bir adet deniz üstü rüzgar santrali alanı belirlenecek.
Alaçatı RES'in Yerli ve Milli Rüzgar Türbinlerinin Ürettirilerek Yenilenmesi projesi kapsamında üretilen iki rüzgar türbininin sahada kurulumu gerçekleştirilecek.
- 9 ilde kamu binalarında GES için inşaat ihaleleri yapılacak
Binaların enerji dönüşümünün hızlandırılması amacıyla yenilenebilir enerjiyle desteklenen enerji verimli binaların yaygınlaştırılması sağlanacak ve buna yönelik düzenlemeler geliştirilecek.
Bu kapsamda, yıllık elektrik tüketimlerinin yüzde 25'ini karşılayacak şekilde 343 kamu kurumunda toplam 163 megavat kurulu güce sahip GES kurulumuna ilişkin fizibiliteler hazırlanacak. Ayrıca, 9 ildeki kamu binalarında GES kurulumuna yönelik inşaat ihalelerine çıkılacak.
- Elektrik alt ve üst yapısı çalışmaları devam edecek
Buna göre, toplam 1585 megavat amper kurulu güce sahip 10 adet 154 kilovat ve üzeri transformatör merkezinin yapımı tamamlanacak. 688 km uzunluğunda enerji iletim hattının yapımı tamamlanacak.
Yük Tevzi Bilgi Sistemi Kullanıcı Entegrasyonu ve GES Üretimi Tahmin Sistemlerinin Geliştirilmesi Projesi ile Rüzgar İzleme ve Tahmin Geliştirme Projesi çalışmaları yüzde 80 tamamlanacak.
Kritik ve katma değerli ekipmanların yerli olarak üretilmesi desteklenecek, yerli ürünlerin geliştirilmesine ilişkin Ar-Ge ve Ür-Ge faaliyetleri yürütülecek ve pilot tesisler hayata geçirilecek.
Hidroelektrik santrallerde kullanılan 100 megavat güce sahip 'francis tipi türbin çarkı' tasarımı geliştirilecek.
Uluslararası elektrik enterkoneksiyon kapasitesi kapsamında Tortum-Ahıska enterkoneksiyon hattının tesisine yönelik çalışmalara başlanacak.
Babaeski-Nea Santa ve Vize Havza-Maritsa East 2 enterkoneksiyon tesislerinin anlaşmasının imzalanmasına yönelik çalışmalar yürütülecek.
Akıllı şebeke altyapısının güçlendirilmesini teminen akıllı sayaçlar yaygınlaştırılacak, SCADA sistemleri geliştirilecek. Milli SCADA Sistemi projesinde yüzde 30 oranında ilerleme sağlanacak.
Kaynak: AA Enerji Terminali
Kaliteli, kesintisiz ve sürdürülebilir enerji hedefi ile çalışmalarını sürdüren Başkent EDAŞ, Ayedaş ve Toroslar EDAŞ ile Türkiye'nin 14 ilinde 22 milyondan fazla kullanıcıya güvenilir ve kesintisiz elektrik dağıtım hizmeti sunan Enerjisa Dağıtım Şirketleri, potansiyel sahibi genç yeteneklerin enerji sektörüne kazandırılması ve genç nüfusun istihdamına katkı sağlayacak kariyer programlarını sürdürüyor.
Enter 2024-25 dönemi Ideathon etkinliği ile başladı
Şirket, “Enter Genç Yetenek” programı kapsamında, üniversitelerin ilgili bölümlerinde okuyan 4. sınıf ve yüksek lisans öğrencilerine kariyer gelişim fırsatları sunuyor. 2024 – 2025 yıllarında 9. Dönemi gerçekleşecek olan Enter, bireylerin ve takımların bir araya gelerek yenilikçi çözümler geliştirmeye odaklandığı, yaratıcı düşünce ve iş birliği sürecini destekleyen Ideathon etkinliği ile başladı. Katılımcılar, tıpkı önceki yıllarda olduğu gibi, iş süreçlerine aktif olarak katılım sağlayarak kariyer gelişimlerine hız kesmeden devam edecekler. Bu etkinlik, onlara sadece yaratıcı fikir üretme fırsatı sunmakla kalmayıp, profesyonel yetkinliklerini de geliştirmeleri için önemli bir platform sağlıyor.
Genç profesyonellere iş fırsatları sunuluyor
Sektöre öncü teknolojileri ve insan odaklı çalışma anlayışıyla hareket eden Başkent EDAŞ, Ayedaş, Toroslar EDAŞ, 2024 – 2025 yıllarını kapsayan 9. döneminde yapılandırılmış rotasyon programı “Enter” ile öğrencilerin Enerjisa Dağıtım Şirketlerini ve elektrik dağıtım sektörünü daha yakından tanımasına, aynı zamanda kendi ilgi alanlarını keşfetmesine olanak sağlıyor. Program sonunda olumlu değerlendirilen adaylar için Enerjisa Dağıtım Şirketleri ve enerji sektörü bünyesinde istihdam şansı doğuyor.
Program kapsamında öğrenciler, Elektrik Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Siyaset Bilimi, Uluslararası İlişkiler, İktisat ve Endüstri Mühendisliği gibi bölümlerde öğrenim gören 4. sınıf ve yüksek lisans öğrencilerinden seçiliyor. Bu öğrenciler 9 ay boyunca Elektrik Dağıtım Yolu, Fonksiyonel Birimler ve Veri Yönetimi gibi farklı alanlarda rotasyonlu görev alarak sektörün her aşamasını deneyimleme fırsatına sahip olacaklar.
Genç yetenekler, bu süreçte yetenek koçlarından mentorluk alarak kişisel ve profesyonel gelişimlerini desteklerken, program boyunca eğitimler, atölye çalışmaları, liderlerle buluşmalar ve saha ziyaretleri gibi çeşitli etkinlikler düzenlenerek katılımcıların öğrenim yolculukları zenginleştirilecek.
Daha iyi bir gelecek için gençlerin gelişimine destek oluyoruz
Enerjisa Dağıtım Şirketleri’nin yetenek programları ile üniversiteli gençleri kariyer ve eğitim fırsatları ile desteklediklerini dile getiren Enerjisa Dağıtım Şirketleri Genel Müdürü Oğuzhan Özsürekci, “Enter Genç Yetenek’ programımız ile daha iyi bir gelecek için üniversite 4. Sınıf ve yüksek lisans öğrencilerinin kariyer gelişimine ve istihdamına destek oluyoruz. Gençlerimizin eğitim ve kariyer yolculuğunda onlara rehberlik etmek, geleceğin liderleri ve uzmanları olma yolunda attıkları ilk adımda yanlarında olmak bizim için mutluluk verici. Enter’ın 9. döneminde de genç yeteneklerimize sunduğumuz gelişim ve istihdam fırsatları ile Türkiye’nin enerji dönüşümüne katkı sağlamaya devam ediyoruz.” dedi.
Toplumsal kalkınmaya ve bireylerin gelişimine öncü oluyoruz
Kendi sektöründe en iyi, etkin, müşterek olarak sahiplenilen ve insanlara dokunan İK süreç ve uygulamalarına odaklandıklarını dile getiren Enerjisa Enerji İnsan ve Kültür Bölüm Başkanı Yakup Aydilek, “Enerjisa Dağıtım Şirketleri bünyesinde yürütülen She-Energy, Enter, Enbiz, Geleceğini Kuran Genç Kadınlar ve SPARK gibi eğitim, kariyer ve sosyal sorumluluk programlarımızda kapsayıcılığı, cinsiyet eşitliğini, gönüllülük kültürünü, istihdamı ve gelişim süreçlerini destekliyoruz. Bu programlar, toplumsal kalkınmaya fayda sağlarken, bireylerin kariyerlerine attığı ilk adımda da onlara öncü oluyor. Enerjisa olarak programlarımızı sürdürülebilir olarak devam ettirerek, bugünün gençlerini yarının uzmanları ve liderleri konumuna getirmek için nesilleri desteklemeye devam edeceğiz. Enter’ın 9. Dönemi olan yeni sezonda, aynı heyecan ve özenle süreçlerimizi yürütüyoruz. Mentorluk desteği, kahve sohbetleri, saha ziyaretleri, lider buluşmaları, eğitim ve atölye çalışmaları ile hem kişisel hem de mesleki anlamda gelişimlerine katkı sunmak adına büyük bir sorumluluk üstlendiğimizin bilincindeyiz. Bu sayede, ülke ekonomisine ve istihdamına sağladığımız katkıyı daha da güçlendiriyoruz” dedi.
Erzurum'da açılan ve Türkiye’nin ilk ve tek elektrik müzesi olan Özel Aras EDAŞ Müzesi yeni eserlerle genişliyor.
Faaliyetleriyle sektöre yenilikler katan Aras Elektrik, şubat ayında bir ilke daha imza atarak Türkiye’de ve elektrik dağıtım sektöründeki ilk elektrik müzesini kurmuştu. Elektrik tarihinin sergilendiği müze, elektrik dağıtım şirketleri arasında özel müze statüsü kazanan ilk ve tek elektrik müzesi unvanına sahip. Müzedeki eserler faaliyet alanının farklı illerinden getirilerek titiz bir çalışma sonucunda oluşturulmuştu. 1930’lara ait sayaçlardan kablo test araçlarına, trafolardan kumpaslara kadar çok sayıda eser müzede yer alıyor.
Genel Müdür Fikret Akbaş: “Müzemiz Türkiye’de ve elektrik dağıtım şirketleri arasında ilk ve tek olma özelliği taşıyor. Sektörümüz için buradaki malzemeler, cihazlar bir değerdir. Ülkemize ve şehrimize kazandırdığımız müzemizi her geçen gün genişletiyoruz. Yeni eserler geldikçe müzemiz de büyüyor. Son olarak Akedaş Elektrik Dağıtım Şirketi’nden gelen yeni eserler müzede yerini aldı. Röle, belli yıllara ait sayaçlar, geodimetre, trafo, sayaç ayar masası, yüksek gerilim kompanzasyon bankı, sigorta ayırıcısından oluşan malzemeler ile müzenin büyümesine katkı sağlayan Akedaş’a çok teşekkür ediyorum.” İfadelerini kullandı.
Müzeler Haftası kapsamında Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinin Elektrik Bölümü öğrencilerini ağırlayan müze, onların hem eğitimlerine katkı sağlayacak bilgiler öğretiyor, hem de sosyal ve kültürel alandaki gelişimlerine katkı sağlıyor. Ayrıca Kültür Yolu Festivali’nde de ziyaretçilerini ağırlayan müze, etkinliklerde yoğun ilgi görüyor.
Elektrik ile ilgili birçok eseri barındıran müze, hafta içi 08:00 – 17:00 saatleri arasında ziyaretçiler tarafından ücretsiz olarak yerinde gezileceği gibi sanal ortamda da ziyaret edilebiliyor.
Müze, ziyaretçilerine matterport adresinden sanal bir tur yaptırarak, adım adım panoramik bir şekilde gezme fırsatı sunuyor.
Avrupa Yatırım Bankası (EIB) ve Elia Transmission Belgium (ETB), dünyanın ilk yapay enerji adası Princess Elisabeth Island projesinin ilk aşamasının gerçekleştirilmesi için 704 milyon dolarlık (650 milyon Euro) yeşil kredi anlaşması imzaladı. Bu önemli proje, Belçika kıyılarının yaklaşık 45 kilometre açığında, Princess Elisabeth rüzgar bölgesinde 2024 ile 2027 yılları arasında inşa edilecek.
Princess Elisabeth Island, yüksek voltajlı doğru akım (HVDC) ve alternatif akım (HVAC) altyapısını barındıran dünyanın ilk yapay enerji adası olacak. Adanın ilk kesonları veya temelleri diyebileceğimiz yapılar halihazırda Hollanda'da inşa ediliyor ve kısa süre içinde denize indirilecek. Bu yapıların kumla doldurulmasıyla adanın temelleri oluşturulacak.
Tam Boyutta GörAdada kurulacak yüksek voltaj altyapısı, Princess Elisabeth bölgesi rüzgar santrallerinin ihracat kablolarını bir araya getirmenin yanı sıra, Belçika'yı Birleşik Krallık ve diğer ülkelerle bağlayacak gelecekteki bağlantılar için bir merkez işlevi görecek. Bu hibrit bağlantılar, aynı anda iki işlevi yerine getirecek şekilde tasarlandıkları için mevcut çoğu bağlantıdan daha verimli bir yapıya sahip olacak.
Bu sayede, Belçika ile komşuları arasında enerji alışverişi sağlanacak ve Kuzey Denizi'ndeki büyük açık deniz rüzgar santralleriyle de bağlantılı olacak. Princess Elisabeth Island, Belçika'nın elektrik şebekesine ek olarak 3,5 GW kapasiteli açık deniz rüzgar enerjisi entegre ederek, 3 milyon haneye yetecek kadar enerji sağlayacak.
Avrupa Yatırım Bankası Başkan Yardımcısı Robert de Groot, “Princess Elisabeth Island projesi Belçika'nın ve Avrupa'nın enerji güvenliği ve bağımsızlığının arttırılması için bir mihenk taşıdır” dedi.
Kaynak: Donanım Haber
Yerel kaynakların aktarımına göre İzlanda, 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynaklarına uzaydan elde edilecek güneş enerjisini de eklemeyi hedefliyor. Uzaydan sağlanacak bu enerji, yeryüzünde elde edilenden 100 kat fazla potansiyele sahip.
İngiltere merkezli Space Solar adlı havacılık firması, İzlanda’nın iklim sürdürülebilirliği alanında faaliyet gösteren Transition Labs ile birlikte, Reykjavik Energy ile iş birliği yaparak dünyanın ilk uzay tabanlı güneş enerjisi santralini kurmayı planlıyor. Bu teknoloji, güneş enerjisinin 7/24 toplanmasını sağlayarak kesintisiz bir enerji kaynağı sunma potansiyeline sahip.
Maliyet yüksekliği ise bu teknolojinin önündeki en büyük engel. Space Solar’ın planladığı 2 bin ton ağırlığında ve 1,7 kilometre genişliğindeki uydu, düşük maliyetle dev yapılar inşa edebilen SpaceX’in Starship roketine güveniyor. Starship’in yeniden kullanılabilir yapısı, fırlatma maliyetlerini düşürmeyi vaat ediyor. Ancak bu roketin çevreye etkisi ve uzay çöpleri riski gibi zorluklar da dikkate alınması gereken unsurlar.
Space Solar’ın planına göre, uydu güneş ışığını mikrodalgaya dönüştürerek yeryüzündeki “rectenna” denilen alıcıya yönlendirecek. Alıcı, mikrodalga sinyallerini elektriğe çevirip şebekeye aktaracak. Enerji ışınının düşük yoğunlukta olması nedeniyle insanlar veya kuşlar için herhangi bir tehlike oluşturmayacağı belirtiliyor.
Kaynak: Temiz Enerji
Offshore Energy’nin aktarımına göre, ABD merkezli US Sperra, Güney Kaliforniya açıklarında 10 metre çapında ve 500 kW/600 kWh kapasiteli bir deniz altı enerji depolama ünitesi tasarlayıp üretmek için ABD Enerji Bakanlığı’ndan (DOE) 4 milyon dolarlık hibe almaya hak kazandı. Bu hibeyle, pompalı depolamalı hidroelektrik teknolojilerindeki yeniliklerin test edilmesi amaçlanıyor.
Bu projeye Almanya’dan da destek geliyor. Almanya Ekonomi ve İklim Eylem Bakanlığı (BMWK), Fraunhofer IEE ve PLEUGER Industries tarafından yürütülen paralel bir pompa ve türbin geliştirme projesi için 3,7 milyon dolar kaynak sağladı. İki ülkenin bu iş birliğiyle, düşük maliyetli bir deniz altı enerji depolama teknolojisi geliştirilerek elektrik şebekelerinin karbonsuzlaştırılmasına katkı sağlanması hedefleniyor.
US Sperra’ya göre, deniz altı pompalı depolama hidroelektrik (SPSH) sistemi, enerjiyi ABD’nin büyük şehirlerine yakın deniz tabanında saklayarak, geleneksel kara tabanlı depolama sistemlerinin karşılaştığı zorlukların çoğunu ortadan kaldırıyor. Görünmez bir altyapı olarak konumlanan bu sistem, hem pil üretiminde ihtiyaç duyulan kritik malzemelere bağımlılığı azaltıyor hem de beton gibi yerel kaynaklarla üretilebilmesi sayesinde ekonomik bir çözüm sunuyor. ABD’nin 75 TWh’lik kullanılmayan açık deniz potansiyeli, bu teknolojiyi büyük ölçekte uygulamak için cazip bir fırsat olarak öne çıkıyor.
Proje ekibi, projeyi WSP ABD, Purdue Üniversitesi ve Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuvarı’nın (NREL) katkılarıyla genişletilirken, çeşitli paydaşlardan oluşan bir danışma kurulu da projeye destek veriyor.
Fraunhofer IEE Kıdemli Proje Yöneticisi Dr. Bernhard Ernst, deniz altı pompalı depolama santrallerinin enerji depolamada büyük bir potansiyel sunduğunu ve bu teknolojinin kara projelerine kıyasla çevresel sınırlamaların daha az olduğu deniz tabanında geniş bir kabul göreceğini belirtiyor.
Kaynak: Temiz Enerji
Alman sanayisi, geçen yıl enerji yoğun sektörlerdeki üretimin düşmesiyle daha az enerji tüketti. Almanya Federal İstatistik Ofisi'ne göre, 2023'te sanayi de enerji kullanımı geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 7,8 azalarak 3 bin 282 petajul oldu. Sanayinin enerji kullanımında 2022’de de bir önceki yıla kıyasla yüzde 9,1'lik bir düşüş yaşanmıştı.
Destatis açıklamasında, "Sanayide enerji tüketimindeki düşüş, 2023’de üretimdeki düşüşle doğrudan bağlantılıdır. Enerji yoğun sektörler özellikle ağır darbe aldı ve üretim yüzde 11,2 düştü” ifadeleri yer aldı.
Doğal Gaz Sanayide En Çok Kullanılan Enerji Kaynağı
Bir önceki yıla kıyasla yüzde 6,4'lük bir düşüşe rağmen doğal gaz yüzde 28'lik payla sanayide en çok kullanılan enerji kaynağı olmaya devam ederken, onu yüzde 21 ile elektrik, yüzde 16 mineral yağlar ve mineral yağ ürünleri ve yüzde 15 ile kömür takip etti. Sanayi sektörleri arasında en büyük enerji tüketicisi yüzde 26,5'lik payla kimya sanayi olmayı sürdürürken, kimya sanayisini yüzde 23,9 ile metal üretimi takip etti.
Alman imalat sektörü, Alman ekonomisinin beşte birinden fazlasını oluşturuyor. İhracata bağımlı olan Alman imalat sanayisi, küresel ekonomideki yavaşlamadan, artan Çin rekabetinden ve Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası yüksek enerji fiyatlarından olumsuz etkileniyor.
Kaynak: Dünya
Enerji Teknolojisi Perspektifleri 2024
Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) Enerji Teknoloji Perspektifleri 2024 (ETP 2024) raporuna göre, dünyada güneş ve rüzgar enerjisi, elektrikli araçlar, bataryalar ve ısı pompaları gibi temiz enerji teknolojilerinin mevcut pazar büyüklüğü 700 milyar dolar seviyesinde bulunuyor.
Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.