ELDER E-Bülten

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, kamu binalarında enerji verimliliğiyle sağlanan tasarruf miktarını 2023'e kadar 870 milyon liraya çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Marmara Üniversitesi Rektörlüğü arasında Enerji Verimliliği Kapsamında Ulusal ve Uluslararası Projelerin Geliştirilmesine Yönelik İş Birliği Protokolü, üniversitenin Maltepe'de inşa edilen Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi'nde imzalandı. İmzalar, Bakan Dönmez ve Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Özvar tarafından atıldı.

Dönmez, burada yaptığı konuşmada, Marmara Üniversitesi'nin İstanbul'un çeşitli bölgelerinde hizmet veren birimlerinin tek çatı altında toplanacağını ve Türkiye'nin en büyük yerleşkelerinden biri olacağını dile getirdi. Bu yerleşkenin "yeşil bir külliye" olacağını kaydeden Dönmez, buradaki binaların tükettiği enerjiyi yenilenebilir kaynaklardan üreteceğini ve sıfır atık hedefiyle atıkları geri dönüştürecek tesislerin faaliyete geçeceğini ifade etti.

Dönmez, enerji verimliliğinin en ucuz enerji kaynağı olduğunu anımsatarak, şöyle konuştu: "Kamu binalarında geçen yıl yüzde 15 enerji verimliliği hedefi belirledik. Bu kapsamda, kamu binalarımız, eğitim kurumlarımız, yerel yönetimlerin binaları dahil bu hedef için çeşitli projeler yapıyorlar ve biz de destek oluyoruz. Üniversitemizle yaptığımız protokol çerçevesinde sahadaki tecrübemizi de paylaşacağız. Protokolün kapsamı ulusal ve uluslararası fonlardan yararlanmaya yönelik çalışmalardır. Proje yazılım ve yönetim tecrübesinin geliştirilmesini amaçlıyoruz. Ortak projeler geliştireceğiz ve organizasyonlar düzenleyeceğiz. Bu konuda görünürlüğü artırmayı amaçlıyoruz."

Türkiye'de son 4 yılda enerji verimliliği için 4,8 milyar dolar yatırım yapıldığı anımsatan Dönmez, "Buna karşılık 1,2 milyar dolar tasarruf sağlandı. Sadece geçen yıl 635 milyon dolar enerji verimliliği yatırımı yaptık ve 158 milyon dolar tasarruf sağladık. Sanayi ve imalat sektöründe enerji verimliliğinin artırılmasına yönelik proje desteğimizi 300 bin liradan 1,5 milyon liraya çıkardık. Nisan 2021 itibarıyla destek verdiğimiz proje sayısı 325'e, destek miktarı da 43 milyon liraya ulaştı." diye konuştu.

Dönmez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Ekonomi Reform Paketi çerçevesinde verimlilik artırıcı projelerin kapsamının genişletileceğini ifade ederek, "Kamu binalarında enerji verimliliğinden sağlanan tasarruf miktarını 2023'te 870 milyon liraya çıkarmayı hedefliyoruz. Emisyonların azaltılması ve yutak alanlarının genişletilmesi için son 3 yılda enerji sektörü olarak 2 milyon 645 bin ağaç diktik." diye konuştu. Dönmez, imza töreninin ardından yerleşkeyi dolaştı ve sonrasında ağaç dikti.

Kaynak: Anadolu Ajansı

Enerjim Sensin Hızlandırma Programı Eğitimlerle Devam Ediyor

Enerjim Sensin Hızlandırma Programına devam hakkı kazanan 24 proje, elektrik piyasası konusunda bilgi sahibi olmak amacıyla regülasyon eğitimi aldı. 

EPDK koordinatörlüğünde, Elder ve ODTÜ TEKNOKENT iş birliğinde başlatılan Enerjim Sensin Hızlandırma Programında yapılan çok sayıda başvurulardan ön mentorluk sürecine geçen 42 projenin katıldığı ön mentorluk ve değerlendirme aşamasının ardından 24 proje, programa devam hakkı kazandı. Enerji sektörü özelinde yenilikçi iş fikirlerinin hayata geçirilmesine destek olunması amacıyla başlatılan programda, seçilen projelerin elektrik piyasası konusunda bilgi ve deneyim sahibi olmaları, geliştirmekte oldukları çözümleri doğru ve sektör odaklı kurgulayabilmeleri amacıyla regülasyon eğitimi düzenlendi.

Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş. Yönetim Kurulu ve İcra Başkanı Necmi Odyakmaz, verdiği eğitimde elektrik dağıtım şirketlerinin tamamen regülasyona tabi bir alanda hizmet verdiklerini belirtti. Odyakmaz, dağıtım şirketlerin işleyişinden bahsederek, sosyal, ekonomik ve idari olmak üzere 3 tip regülasyon çeşidi olduğuna vurgu yaptı. Türkiye ve dünyadaki örnekler üzerinden regülasyon ve deregülasyon süreçlerini anlatan Odyakmaz, elektrik piyasasında tam rekabetin sağlanmasının zor olduğunu ifade ederek “Fiyatlar fayda ve maliyetleri yansıtmıyorsa piyasa ekonomisinin işlemesinde aksaklıklar ortaya çıkacaktır. Bu durumda fiyat regülasyonu önemlidir. Fiyat regülasyonu, aşırı karı ortadan kaldırır, tekelci fiyatlandırmanın yol açtığı toplumsal refah kaybını azaltır, firmalara makul getiri imkanı sunar.” diye konuştu.

Fiyat regülasyonu yöntemlerinde dünya genelinde maliyet esaslı fiyat belirleme yöntemlerinin uygulandığını dile getiren Odyakmaz, “Maliyet esaslı fiyat belirleme, benchmarking sistemi, performans esaslı fiyat belirleme ve imtiyaz ihaleleri gibi fiyat regülasyonu yöntemleri var. Bunun bileşenleri arasında varlık tabanı, planlanan yatırımlar, itfa, getiri oranı, işletme giderleri ve diğer faktörler yer alıyor.” dedi.  

Elder’den 300 Bin Lira Ödül

Seçilen 24 projenin devam edecek mentorluk süreciyle firmaların globalleşme potansiyelinin yanı sıra, iş planlarındaki ilerlemeler takip edilecek. Talep ve ihtiyaç doğrultusunda akademisyen ve danışman desteği sağlanacak. Son aşama olan DemoDay organizasyonunda ise katılımcı firmalar projelerini getirdikleri aşama doğrultusunda potansiyel yatırımcı firmalara sunumlar yapacak. Katılımcı şirketlerle yapılan anlaşmalar ve ödüler bu aşamada açıklanacak. Haziran ayında gerçekleştirilmesi planlanan DemoDay organizasyonunda, başarılı olan girişimlere Elder tarafından toplamda 300 bin TL para ödülü verilerek yenilikçi iş fikirlerinin ve Ar-Ge projelerinin desteklenmesi sağlanacak. Diğer kurumlar tarafından verilecek ödüller ileri bir tarihte duyurulacak.

 Yatırımcılarla Yüz Yüze Görüşmeler

Enerjim Sensin Hızlandırma Programı kapsamında, programa devam hakkı kazanan girişimler ve mentorların potansiyel yatırımcılarla bir araya geldiği yüz yüze buluşmalar da düzenlenecek. Süreç tamamlandıktan sonra karşılıklı anlaşıldığı takdirde, ilk müşteri garantisi, ulusal ve uluslararası proje yazım desteği, patent desteği, global fuar, etkinlik ve hızlandırma programlarına katılım sağlanması, yatırım imkanı ve desteği gibi çeşitli avantajlar ve destekler sunulacak.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, Türkiye'nin, yenilenebilir enerji kurulu gücüyle geçen yıl dünyada 12'nci, Avrupa'da 5'inci sıraya yükseldiğini belirterek, "YEKDEM'in son 10 yılında sağlanan destek 27 milyar dolar. Bu desteği yatırımcılara karbon emisyonlarını azaltmalarını için sağladık." dedi.

Bayraktar, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen "İklim Değişikliği ile Mücadele ve Enerji Sektörünün Dönüşümü" başlıklı çevrim içi toplantıda, Türkiye'nin enerji sektöründe son 20 yılda arz güvenliği, rekabetçilik ve sürdürülebilirlik konusunda büyük başarı elde ettiğini söyledi. Elektrik kurulu gücünün 100 bin MW’a yaklaştığını anımsatan Bayraktar, sektörün yeni bir döneme evrildiğini ve bu dönemde farklı zorlukların ortaya çıkabileceğini ifade etti.

Bayraktar, Türkiye'nin bu dönemde de yeni bir başarı hikayesi yazması gerektiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Sektörün yapısına ve dinamizmine baktığımızda bu dönemde yeşil ekonomiye geçişi de başaracağız. Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadele ve arz güvenliğini birlikte götürebilmek için yoğun bir çaba içinde. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansının yeni raporuna göre, Türkiye yenilenebilir enerji kurulu gücüyle geçen yıl İngiltere'yi geçerek dünyada 12'nci, Avrupa'da 5'inci sıraya yükseldi. Bunlar büyük bir mücadele ve milyarlarca dolarlık yatırımla oluyor. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamında sadece geçen yıl 6 milyar dolar, yenilenebilir enerjiyi desteklemek için sağladık. YEKDEM'in son 10 yılında sağlanan destek 27 milyar dolar. Bu desteği yatırımcılara karbon emisyonlarını azaltmalarını için sağladık."

Bayraktar, Türkiye'nin, Paris Anlaşması'nda adil bir şekilde konumlandırılmadığını ve bu hatanın düzeltilmesi gerektiğini dile getirdi. Bayraktar, enerji sektöründeki dönüşüm sürecinde Karadeniz'deki doğal gaz keşfinin önemli bir yer tutacağını belirterek, "Sakarya Gaz Sahası'nda keşfettiğimiz 405 milyar metreküplük doğal gaz ilk olarak 2023'te kullanılmaya başlandıktan sonra Türkiye 2025-2026'da yıllık 15-16 milyar metreküplük kendi doğal gazını kullanabilecek. Burası daha yüksek bir potansiyeli de içinde barındıran bir bölge." diye konuştu.

Türkiye'nin yenilenebilir enerjide daha büyük hedefler gerçekleştirebilmesi için daha esnek şartlarda çalışabilen gaz santrallerine ihtiyacı olduğunu aktaran Bayraktar, "Bugün Türkiye'deki gaz santralleri ciddi bir sıkıntı içindeler. Daha ucuz gaz verebilirsek, bu santraller daha fazla çalışabilecek ve biz daha fazla yenilenebilir kaynağı sisteme sokabileceğiz. Dolayısıyla Türkiye'nin bir gaz devrimiyle hedeflerine ulaşması söz konusu olabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Bayraktar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Ekonomi Reform Paketi'ndeki doğal gaz piyasasına yönelik hedeflere de değinerek, doğal gaz sektörünün dönüşümüyle ilgili ciddi bir çalışma içinde olduklarını ve 2021'in bu anlamda bir dönüşüm yılı olmasını umduğunu belirtti. Bu yıl Türkiye'nin uzun vadeli doğal gaz kontratlarının önemli kısmının süresinin dolduğunu anımsatan Bayraktar, "Kontratlar, bu dönüşümün önündeki en önemli engellerden biri. Dolayısıyla, elektrikte yaptığımız gibi doğal gazda da bu yıl bu dönüşümü yapabilirsek, önemli bir aşamayı geçeceğimizi düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

TÜSİAD Başkan Yardımcısı ve Enerji ve Çevre Yuvarlak Masa Başkanı Murat Özyeğin, ekonomide enerji yoğunluğunun azaltılmasında ve karbon emisyonunun asgari seviyeye indirilmesinde etkili araç olarak Türkiye'ye has Emisyon Ticaret Sistemi’nin hayata geçirilmesini önemli bulduklarını dile getirdi. Özyeğin, böyle bir sistemin özel sektörün yeşil dönüşüm sürecini hızlandıracağını ifade ederek, "Türkiye olarak Akdeniz havzasında yer alıyoruz, bu havza iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölgelerden biri. Bu anlamda çevresel, toplumsal ve ekonomik sorunlar için çözümlerin, yeşil ekonomik dönüşümle ilerlemesi önemli." dedi.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Yatırım Ortamı Yuvarlak Masa Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu da sürdürülebilir kalkınma konusunun iş dünyasının dikkate alması gerektiği bir inisiyatif haline dönüştüğünü söyledi. Ebiçlioğlu, karbon nötr ekonomiye katkı sağlamak için enerji verimliliği yüksek ürünler üretmek noktasında Türk iş dünyasının önemli adımlar attığını kaydetti.

Kaynak: Anadolu Ajansı

Türkiye’nin elektrik üretim kapasitesi mart ayında 360,1 MW 2021’nin ilk üç aylık döneminde de 1.179,1 MW artış göstererek toplamda 97.069,70 MW’a yükseldi.

Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) tarafından açıklanan verilere göre yılın ilk çeyreğindeki artışta en büyük pay 528,2 MW ile rüzgar enerjisi yatırımlarının oldu.

İkinci sırada 311,6 MW ile barajlı hidroelektrik santrali yatırımları, üçüncü sırada ise 296,6 MW ile güneş enerjisi yatırımları geldi.

Bu dönemde Türkiye’nin biyokütle alanındaki kurulu gücü 32,3 MW, jeotermal enerji alanındaki kurulu gücü ise 10,7 MW arttı. Bununla birlikte doğal gazda 24,9 MW artışa karşın, fuel oil santral gücünün 54 MW azalması ile de fosil yakıtlar 29,1 MW’lık net azalış gösterdi.

Kaynak: Yeşil Ekonomi

2020’de pandeminin etkisiyle Avrupa Yakası’nda elektrik tüketimi yüzde 3,7 düştü.

Pandemi gölgesinde geçen 2020 yılında İstanbul Avrupa Yakası’nda elektrik tüketimi bir önceki yıla göre yüzde 3,7 geriledi. Bu düşüşte salgına karşı alınan önlemler kapsamında bazı ticari işletmelerin kapalı kalması ve iş hacminin düşmesi etkili olurken sokağa çıkma kısıtlamaları, uzaktan çalışma ve eğitimle evde geçen süre artınca mesken abonelerinin elektrik tüketimi ise yüzde 7,2 arttı.

BEDAŞ Genel Müdürü Murat Yiğit, “Pandemi sürecinde çalışanlarımız ve abonelerimizin sağlığı için her türlü önlemi alırken iş planlarımızda da bazı değişikliklere gittik. Gündüz saatlerinde elektriğe yoğun ihtiyaç olduğundan hareketle bakım ve yatırım kaynaklı kesintilerimizin yüzde 80’ini gece 00.00-06.00 saatlerine kaydırdık” diye konuştu.

Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin (BEDAŞ) her yıl düzenli olarak açıkladığı “Yılın Enleri Raporu”, 2020 yılında pandeminin elektrik tüketimindeki etkisini gözler önüne serdi. Mart 2020 itibarıyla Türkiye’de de görülen Kovid-19 salgının yayılmasını engellemek için alınan önlemler mesken, ticarethane ve sanayi abonelerinin elektrik tüketimlerine farklı yansıdı. Uzaktan çalışma ve uzaktan eğitimin yanı sıra sokağa çıkma kısıtlamalarının da etkisiyle 2020 yılında mesken abonelerinin elektrik tüketimi yüzde 7,2 artarken diğer abone gruplarında düşüşler yaşandı.

BEDAŞ’ın verilerine göre 2019 yılında toplam 26,9 milyar kWh olan İstanbul Avrupa Yakası’ndaki elektrik tüketimi, yüzde 3,7’lik bir gerileme ile 25,9 milyar kWh’a indi. 2019 yılında Türkiye’de toplam 303,3 milyar kWh olan elektrik tüketimi ise 2020’de yine pandeminin etkisi ile 304,8 milyar kWh’ta kaldı. Yıl içinde toplam tüketimin yüzde 8,5’i Türkiye’nin en kalabalık bölgesi İstanbul’un Avrupa Yakası’ndan geldi.

“Yılın En”leri-2020 Raporu’nu açıklamak için basın mensupları ile online toplantı ile bir araya gelen BEDAŞ Genel Müdürü Murat Yiğit, “Dünya, daha önce benzerine tanık olmadığımız bir dönemden geçiyor. Hepimizin hayatını bir şekilde etkileyen pandemi sürecinde abonelerimizin sağlığını korumak için hızlı aksiyon aldık. Abone grupları bazında tüketimde yaşanan değişime göre iş planlarımızı yeniledik. Bu süreçte pek çok kişi evden çalışırken çocuklarımız da uzaktan eğitim aldı. Biz de tüketicilerimizin enerjisiz kalmaması için bakım ve yatırım kaynaklı kesintilerin yüzde 80’ini gece 00.00-06.00 saatlerine kaydırdık.  Şirket olarak nihai hedefimiz müşterilerimize kesintisiz ve kaliteli elektrik dağıtım hizmeti sunmak. Bu yönde attığımız adımlarla geçen yıla göre kişi başı ortalama kesinti süresinde yüzde 39, kişi başı ortalama kesinti sayısında ise yüzde 9,6 iyileşme yakaladık. İşin doğası gereği sıfır arıza ve kesintinin olamayacağı malum. Ancak amacımız arıza sayı ve sürelerini olabilecek en düşük seviyelere çekmek” diye konuştu.

BEDAŞ Genel Müdürü Yiğit’in detaylarını paylaştığı “Yılın Enleri Raporu”na göre 2013 yılında özelleştirme süreci tamamlanan BEDAŞ’ın o tarihte toplam abone sayısı 3 milyon 715 bin iken 2020 yılı sonunda bu rakam 5 milyon 236 bine ulaştı. Aradan geçen dönemde 1,5 milyon yeni abone sisteme dahil olarak elektrik hizmeti almaya başladı. Pandeminin etkisinde geçen 2020 yılında dahi BEDAŞ’ın abone sayısı artmaya devam etti ve toplam 71 bin 257 yeni abone geldi.

Bu arada 2020 yılında Avrupa Yakası’nda en yüksek tüketim, pandeminin henüz Türkiye’de görülmediği ocak ayında yaşandı. Hava koşullarının da etkisi ile Ocak 2020’de Avrupa Yakası’nda 2 milyar 560 milyon kWh elektrik tüketildi. Yılın en çok elektrik tüketildiği günü ise 8 Ocak Çarşamba’ydı. Mart ayından itibaren Türkiye’yi de etkisi altına alan salgınla tüketim rakamları da hızla düşmeye başladı. Yılın en düşük elektrik tüketimi mayıs ayında gerçekleşti. Mayıs 2019’da 2 milyar 128 milyon kWh tüketen Avrupa Yakası’nda bu rakam Mayıs 2020’de 21,9’luk bir düşüşle 1 milyar 662 milyon kWh seviyesine geriledi. Yılın en düşük tüketimi de Ramazan Bayramı’nın ikinci gününe denk gelen 25 Mayıs günü oldu.

Raporda ilçe bazında elektrik tüketim rakamlarına da yer verilirken Avrupa Yakası’nda 484 bini aşkın abonesi ile ilk sırada yer alan Esenyurt, tüketimde de yine birinciydi. 2020 yılında Esenyurt’ta toplam elektrik tüketimi 2 milyar 503 kWh seviyesinde gerçekleşirken Avrupa Yakası’ndaki elektrik tüketiminin yüzde 10’u bu bölgeden geldi. Esenyurt’u 1 milyar 345 milyon kWh ile Bağcılar, 1 milyar 302 milyon kWh ile de Küçükçekmece izledi. Yıl içinde en düşük tüketim Çatalca, Esenler ve Güngören’de yaşandı. Geçmiş yıllarda ön sıralarda yer alan Beyoğlu, yıl boyunca pek çok işletmenin kapalı olmasının da etkisi ile en düşük tüketimin yaşandığı ilçeler arasında dördüncü oldu.

Kesintisiz ve kaliteli elektrik hizmeti sağlama hedefi ile faaliyet gösteren BEDAŞ’ın özelleştirme sonrasında bölgeye yaptığı yatırımlar, bunların müşteri memnuniyetine nasıl yansıdığını gösteren rakamlar da raporda yer aldı. 2013-2020 yılları arasında İstanbul Avrupa Yakası’na yaptığı yatırımların toplamı 3,3 milyar TL’yi aşan BEDAŞ; bu kapsamda 16 bin 431 kilometre hat tesisi, 134 bin 578 adet alçak gerilim ve orta gerilim enerji nakil hattı ve aydınlatma direği, 173 bin 873 adet aydınlatma armatürü, 876 yeni trafo merkezi ve 1.037 adet de trafo merkezine yatırım yaptı. Şirket bölgeye 2021 yılı içerisinde 1,2 milyar TL, dördüncü uygulama dönemini kapsayan 2021-2025 yıllarında ise toplam 5 milyar TL’ye yakın yatırım yapmayı planlıyor.

Avrupa Yakası’ndaki elektrik altyapısını güçlendiren BEDAŞ’ın yaptığı yatırımlar, arıza ve kesintilerde de büyük düşüş getirdi. Geçen sene Avrupa Yakası’ndaki kişi başı ortalama kesinti süresi 1.300 iken bu rakam yüzde 39 iyileşme ile 2020’de 793 olarak gerçekleşti. Ayrıca geçen sene 12,93 olan kişi başı ortalama kesinti sayısı ise 2020’de yüzde 9,6 düşüş göstererek 11,69 oldu. Alınan bu sonuçlar müşteri memnuniyetine de yansıdı. Pandemi dönemi boyunca çalışmalarına ara vermeden devam eden BEDAŞ’ın müşterilerinin sorunlarına hızla çözüm üretme gayreti, 2020’de çağrı merkezi rakamlarında kendini gösterdi. 2019’da çağrı sayısı 3 milyon 259 bin iken bu rakam yüzde 16’lık bir iyileşme ile 2020’de 2 milyon 735’e geriledi.

Tüm dünyayı ve ülkemizi de etkisi altına alan Koronavirüs (KOVİD-19) pandemi sürecinde çalışanlarının ve müşterilerinin sağlığını koruyarak müşteri hizmetlerinde dijitalleşme çalışmalarına hız veren TREDAŞ, Türkiye’de elektrik dağıtım sektöründe bir ilk olan “Gönüllü Sayaç Okuma” uygulamasını başlattı.

TREDAŞ, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ illerinin genelini kapsayan, 20 bin kilometrekare alanda, yaklaşık 2 milyon müşteriye elektrik dağıtım hizmetini, kesintisiz, kaliteli ve sürekli ulaştırılmasını sağlarken, pandemi sürecinde de saha çalışanları ile müşterilerinin temas riskini minimize etmek için dijitalleşmeye önem veriyor.

Enerji dağıtım sektörü uzmanlığı ve yetkin yazılım geliştirme ekibi ile uçtan uca çözümler sunan Golive iş ortaklığında, SAP bulut teknolojilerini kullanarak geliştirilen Gönüllü Sayaç Okuma Uygulaması ile pandemi döneminde saha çalışanları ve aboneler arasında temasın minimuma indirilmesi, sayaç okuma süreçlerinin pratik ve daha hızlı hale getirilmesi ile müşteri deneyiminin iyileştirilmesi, gelişen teknolojinin hızına ayak uydurarak çalışmaların dijital platformlarda yürütülmesi hedeflendi.

TREDAŞ Genel Müdürü Reşit Bilgili, müşteri hizmetleri alanında son yıllarda büyük teknolojik yatırımlar yaptıklarını ifade eden Bilgili, sözlerine şöyle devam etti: “Müşteri memnuniyetini ön planda tutarak, müşterilerimize dijital deneyim sunmak için tüm ekip arkadaşlarımızla büyük gayret gösteriyoruz. Şirketler için gelecek, dijitalleşmeden bağımsız düşünülemez. Yeni teknoloji ve trendleri yakalamak için müşterilerimize, verimlilik ve dijitalleşmeyi maksimum kullandırmayı hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıl, müşteri hizmetlerinde Avrupa’daki ilk olan yapay zeka destekli dijital asistan uygulamamızı devreye almamızın ardından, bu yılın ilk çeyreğinde de Türkiye’de ilk ‘Gönüllü Sayaç Okuma’ uygulamamızı başlatmanın mutluluğu içerisindeyiz. Yakın gelecekte enerji sektöründe dijital dönüşümün daha da hızlanarak gelişeceğini bekliyoruz.”

TREDAŞ Bilgi Teknolojileri Müdürü Yavuz Altınışık da gelişen teknolojinin hızına ayak uydurarak çalışmaların dijital platformlarda yürütülmesini önemsediklerini belirtti.

“Gönüllü sayaç okuma uygulamamız, saha ekiplerinin daha efektif kullanılmasına, müşterilerimizin de sürece dahil edilmesiyle, faturalama süreçlerinin daha hızlı olmasına fayda sağlayacaktır.” şeklinde konuştu.

Uygulamayı telefonlarına veya tabletlerine ücretsiz bir şekilde indiren kullanıcılar, ister kendi sayaçlarını, isterlerse kayıtlı oldukları bölgedeki diğer sayaçları uygulama üzerinden sisteme hızlı ve kolayca iletebilecek.

Müşteriler, T.C. kimlik numarası, aboneliğine ait sayaç numarası ve sistemde kayıtlı olan cep telefonu numaralarına anlık gelen şifre ile uygulamaya giriş yapabiliyor. Uygulama, abonenin kendi sayacını ve sokağında bulunan tüm sayaçlarının okunabilmesine imkan sağlıyor. Uygulama içerisinde Optik Karakter Tanıma (OCR) teknolojisi kullanılarak, mobil cihaz ile çekilen fotoğraf üzerinden endeks değerlerini uygulamaya otomatik yazabiliyor. Müşteriler, sayaç üzerinde bulunan endekslerin fotoğraflarını çekerek ve uygulamaya endeks değerlerini yazarak TREDAŞ sistemine sayaç okuma sonuçlarını gönderebiliyorlar.

Android işletim sistemine sahip cep telefonu ve tabletten kullanıma sunulan mobil aplikasyon “Gönüllü Sayaç Okuma” uygulaması, kullanıcılara benzersiz bir müşteri deneyim hizmeti sunarken, yakın zamanda IOS işletim sistemine de entegre edileceği ifade edildi.

Norveç’in 1,3 trilyon dolarlık petrol fonu, yenilenebilir altyapıya ilk yatırımını yaparak, rüzgar enerjisi projesi satın aldı.

Petrol fonundan yapılan açıklamaya göre, projenin işletmecisi olarak kalacak Danimarkalı yenilenebilir enerji devi Orsted’e ait Hollanda açık deniz rüzgar santralinin yüzde 50 hissesi için 1,4 milyar avro ödenecek. Böylece, daha önce fosil yakıtları desteklemeyeceğini açıklayan fonun yenilenebilir enerji sektöründeki ilk yatırımı rüzgar enerjisine olacak.

Dünyanın en büyük devlet fonu olan ve “Petrol Fonu” olarak da bilinen Norveç Varlık Fonu, Norveç parlamentosunun yetkisi altında, yenilenebilir altyapıya 14,2 milyar dolara kadar yatırım yapabilir. Norveç, petrol gelirlerini çeyrek asırdan fazla bir süredir fona aktararak, yakın zamana kadar sadece kamu menkul kıymetlerine sahip olan dünyanın en büyük bağımsız servet yatırımcısını inşa etti.

Fon, son 10 yılda Londra, New York ve Tokyo gibi şehirlerde çok sayıda birinci sınıf gayrimenkulün sahibi olarak dünyanın en büyük emlak yatırımcılarından biri haline geldi.

Kaynak: Financial Times

Avrupa Birliği’nde (AB) inşaat halinde ya da proje aşamasında 87 milyar avro değerinde doğal gaz altyapısı atıl kalma riski taşıyor.

Bağımsız bir düşünce kuruluşu olan Global Energy Monitor tarafından hazırlanan “Avrupa Doğal Gaz Takibi 2021” raporuna göre, kamu ve özel sektörün mevcut doğal gaz yatırımlarını hayata geçirmesi durumunda, AB’nin iklim hedeflerine ulaşma olasılığı azalacak ya da kapasitesinden çok daha az kullanılacak bu projelere milyarlarca dolar harcaması gerekecek.

Geçtiğimiz aralık ayında AB, emisyon taahhüdünü 2030 yılına kadar yüzde 55 azaltım şeklinde yeniledi. Avrupa Komisyonu tarafından 2020’de yayınlanan bir analiz, bu hedefe ulaşmak için bir fosil yakıt olan doğal gaz tüketiminin 2020 ile 2030 yılları arasında yüzde 36 düşmesini gerektiğini gösteriyor. AB’ndeki doğal gaz kurulu gücünün arz fazlası oluşturmasına rağmen, bu doğal gaz projelerine finansal akış sürüyor.

İnşaat halindeki veya planlama aşamasındaki tüm projelerin tamamlanması durumunda, mevcut durumda zaten tamamı kullanılamayan kapasitenin yüzde 35 artması öngörülüyor. Kapanan kömür santrallerinin doğal gazla ikame edilmesi iklim hedefleriyle tutarsızlık barındırıyor. Çünkü doğal gaz boru hatları, LNG terminalleri ve termik santraller gibi altyapıların uzun kullanım ömürleri var ve durum Avrupa’nın enerji sistemini fosil yakıtlara bağımlı hale getirme riski taşıyor.

Raporun baş yazarlarından ve Global Energy Monitor Petrol ve Doğal Gaz Programı Direktörü Mason Inman, “Araştırmamız, AB’deki doğal gaz altyapısının, AB’nin doğal gaz ithalat kapasitesini yüzde 35 artırma potansiyeline sahip hızda inşasına ve planlamasına devam ettiğini gösteriyor. Ancak AB’nin iddialı iklim hedefleri, doğal gaz tüketiminin 2030 yılına kadar keskin düşüşünü, 2050’ye kadar ise bu düşüşün devamını gerektiriyor. Dolayısıyla AB’nin emisyonlarının, iddialı iklim hedefleriyle uyuşmayan şekilde artması ya da AB’nin ihtiyaç duyulmayan doğal gaz altyapısına milyarlarca avro harcaması olası görünüyor.” dedi.

Kaynak: Euractiv

Bank of America, 2030 yılına kadar çevreci iş girişimlerine 1 trilyon dolar finansman sağlayacağını duyurdu.

Amerika merkezli çok uluslu finansal hizmet ve bankacılık şirketi Bank of America, yeşil finansmanı desteklemek için başlattığı proje kapsamında 2019’da 300 milyar dolarlık bir paket açıklamıştı.

Bankanın son olarak açıkladığı 1 trilyon dolarlık sürdürülebilir finansman taahhüdü ile bu alana sağlayacağı finansman miktarı 1,5 trilyon dolara yaklaştı.

ABD’nin ikinci büyük bankası konumunda bulunan ve 2050’ye kadar net sıfır emisyon bir kuruluş haline gelme hedefi koyan Bank of America, proje kapsamında çevreci iş modelleri ve girişimlerini çeşitli finansal araçlar yoluyla destekleyecek.

Kaynak: Reuters

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdülaziz bin Salman, 600 MW kapasiteyle kurulacak Shuaibah güneş enerjisi santralinin kWh başı 1,04 dolar/cent ile elektrik satışı gerçekleştireceğini ve bu rakamın güneş enerjisinde dünyadaki en düşük fiyat olduğunu açıkladı.

Suudi Arabistan’ın ilk büyük ölçekli güneş enerjisi santrali olan Sakak santralinin tam kapasite devreye girmesi vesilesiyle düzenlenen ve bin Salman’ın da katıldığı törende, toplam kurulu güçleri 2 bin 970 MW olan 7 güneş enerjisi santrali için anlaşma imzalandı.

Bin Salman, burada yaptığı konuşmada, anlaşması imzalanan Shuaibah güneş enerjisi projesinin elektrik satış fiyatının kWh başına 1,04 dolar/cent ile dünyada güneş enerjisinde en düşük fiyat olduğu bilgisini paylaştı. Toplamda 600 MW kurulu güce sahip olacak Shuiabah santrali, ACWA Power, Al-Babtain Holding ve Körfez Yatırım Kurumu konsorsiyumu tarafından inşa edilecek ve 25 yıl boyunca söz konusu fiyattan alım garantisi elde edecek.

Öte yandan, törende anlaşmaları imzalanan diğer güneş santrallerinin fiyatlarının ise kWh başına 1,23 dolar/cent ile 13,07 dolar/cent arasında olduğu açıklandı.

Kaynak: pv magazine

Elektrikli Araçlar ve Mobilite için 4 Temel Trend

Uluslararası danışmanlık şirketi Mckinsey’in analizine göre, temiz ve yazılım odaklı mobilite araçlarının arkasındaki rüzgar durdurulamaz gibi görünüyor. Bu hız ve değişim şirketler ve tüketiciler için neler getiriyor? Bu konuda 4 temel trend var; sermaye piyasalarının artan desteği, bu araçların özellikleri, Çinli tüketicilerin talebi ve iklim değişikliğiyle mücadelede ihtiyaç duyulan enerji dönüşümünün hızı.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.