SEKTÖRDEN HABERLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 20 Bin Aileyi Daha Elektrik Desteği Kapsamına Alıyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 19 Ocak Perşembe günü Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Ekonomi Koordinasyon Kurulu, Finansal İstikrar Komitesi ve Fiyat İstikrarı Komitesi gibi yapıları etkin şekilde çalıştırdıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye Ekonomi Modeli çerçevesinde hazırlıklarını sürdürdüğümüz çalışmaları ilgili taraflarla beraber olgunlaştırarak kamuoyuyla paylaşmayı ve hayata geçirmeyi sürdüreceğiz. Ülkemizin bir daha geçtiğimiz aylardakine benzer dalgalanmalar yaşamaması için gereken her türlü tedbiri alıyoruz. Kendi ülkesinin ve ekonomisinin felaketi pahasına açgözlülük yapanlara hareket alanı bırakmamakta kararlıyız. Kısır hesaplarla hareket ederek içinden geçtiği kritik süreçte ülkemize zarar verenleri, kusura bakmasınlar affetmeyeceğiz. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası yolunda sabrıyla, fedakarlığıyla, gayretiyle, emeğiyle, üretimiyle, dirayetiyle bize destek veren her bir vatandaşıma şükranlarımı sunuyorum. Nice büyük mücadelelerden alnının akıyla çıkan, nice aşılmaz gözüken engelleri geride bırakan, nice olmaz denilenleri gerçekleştiren bir millet olarak inşallah bu ekonomi programımızı da başarıya ulaştıracağız. Türkiye'yi çift paralı bir ülke olmaktan çıkartarak dış ticaretle iştigal edenler dışında herkesin işini de tasarrufunu da Türk Lirasıyla yaptığı bir yer haline getirmek için herkesten destek istiyoruz. Ülkemizde döviz mevduat hesapları hala oldukça yüksek seviyelerdedir. Vatandaşlarımızı, kurumlarımızı, yatırımcılarımızı sağladığımız imkanlardan faydalanarak dövizden kendi paramıza ve kendi paramızla yürütülen finansal enstrümanlara geçmeye davet ediyoruz."

Erdoğan, hükümet olarak devletin tüm kaynaklarını milletin hizmetine tahsis ettiklerinden kimsenin şüphesinin olmaması gerektiğini getirerek, "Geçtiğimiz yıl sadece milletimize daha uygun fiyatlarla doğal gaz, elektrik ve akaryakıt vermek için yaptığımız fedakarlığın tutarı 165 milyar liradır. Bu tutarın bütçenin neredeyse onda biri kadar olduğunu hatırlatmak istiyorum. Yılbaşından itibaren bu ürünlerin fiyatlarında yaşanan artışlar da mümkün olabilecek en alt seviyede yapılmıştır. Bir başka ifadeyle devlet bu alanlarda fedakarlık yapmayı sürdürmektedir. Yanı başımızdaki Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyayı takip eden herkes bu gerçeği teslim edecektir. Üstelik tüm bunları salgından tabii afetlere kadar yaşadığımız nice badireye rağmen başardık. Aynı şekilde asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar çalışanlarımızın gelirlerinde yaptığımız artışları da bütçe imkanlarını sonuna kadar zorlayarak gerçekleştirdik. Amacımız ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyütmek, böylece ortaya çıkacak artı değeri tekrar insanlarımızın hizmetine vermektir.

Dünyadaki değişimlerin ekonomide de yeni yaklaşımları, yeni çözümleri, yeni politikaları gerektirdiği gerçeğini ilk gören ülkelerden biriyiz. Türkiye'nin izlediği bu yol şimdi birçok ülke tarafından konuşulmakta, değerlendirilmekte, yavaş yavaş uygulanmaya başlanmaktadır. Bir asırlık, yarım asırlık çözümleri, ülkemize tek hakikat, tek kurtuluş yolu olarak dayatanlar da elbette bir gün efsunlu uykularından uyanacaklardır. Biz o güne kadar inşallah ülkemizi her alanda olduğu gibi ekonomide de hak ettiği seviyeye getirmiş olacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, elektrik tüketim desteği programı kapsamında yapılan ödemelere ilişkin de şunları kaydetti:

"Bu kapsamda ülkemizde son 3 senede yıllık ortalama 2,1 milyon haneye toplamda 6,4 milyar lira kaynak tahsis edilmiştir. Elektrik desteği programının kapsamını, kronik hastalığı sebebiyle cihaz kullanan, maddi imkanı yetersiz vatandaşlarımızın elektriğe erişiminde sıkıntı yaşamalarının önüne geçecek şekilde genişletiyoruz. Bu şekilde 50,4 milyon liralık ilave kaynakla 20 bin aileyi daha elektrik desteği kapsamına alıyoruz. Kömür yardımı alan hanelerden isteyenlerin bunu doğal gaz olarak da kullanabilmelerini sağlayacak düzenleme tamamlandı. Doğal gaz desteğinden yaklaşık 4 milyon hane yararlanacak. Sosyal destek yelpazesini genişleten bir başka çalışmayı da bitirmek üzereyiz. Tüm bu hususların da milletimize hayırlı olmasını diliyorum."

Kaynak: AA

Depolar Kışa Dolu Girdi İran’a Borcumuz Yok

Habertürk TV'de Açık ve Net Programında Kübra Par'ın sorularını yanıtlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez önemli açıklamalarda bulundu. İran'dan yapılan doğal gaz kesintisiyle ilgili olarak konuşan Bakan Fatih Dönmez, sorunun geçici olduğunu belirtti. Dönmez'in konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

  • İran'da kendi taraflarında bir istasyonda kaçak söz konusu. 20 Ocak itibarıyla akışı sonlandırmış oldular. 3 gündür böyle sıkıntı ile karşı karşıyayız. İlk etapta sanayi ve işverenlerimizle temasa geçmek suretiyle 10 günlük süreci biraz fedakarlık yaparak nasıl atlatırız, onun planlamasını yaptık. Şu anda hamdolsun sanayimiz de üretim kapasitesi açısından oldukça iyi bir seviyeye geldi. Tabii bizim de kontrol edemediğimiz durum oldu. Hafta sonu bakan yardımcımızın başkanlığında bir ekibimizi İran'a gönderdik. 'Mümkünse tehir edelim, kış sonrasına bırakalım, mümkün olursa kısaltalım akış başlasın' dedik. Onlar da mümkün olduğunca çalışacaklarını belirttiler. Tekrar bir gaz akışı olabilir mi diye şartları değerlendiriyorlar. Biz mümkün olduğu kadar kısa süre içinde sorunun kaldırılması için girişimde bulunduk. Benzer hava koşulları İran'ın batı tarafını etkiliyor. Bakalım inşallah en kısa sürede hal çaresini buluruz.
  • İran'a herhangi bir borcumuz söz konusu değil. Zaten karşı taraftan da böyle bir açıklama yapılmış değil. İran'da iç talebin arttığı ve böyle bir kesinti olduğuna dair duyumları aldık ama resmi olarak bunu doğrultma durumumuz yok. İran da iç tüketimini planlamaları gerekiyor. Eğer mücbir sebep yoksa, alıcının sözleşmeden kaynaklı bir takım yaptırım ve müeyyide hakları var. Karşı taraf kabul etmediğinde uluslararası tahkime taşınıyor konu. İnşallah o boyuta gelmeden çözülür. Sözleşmede her iki tarafın yükümlülüğü var. Bunlara uyulmadığı takdirde hangi yaptırımlar uygulanacağı belli. Hem aradaki yazışmalar hem de görüşmelerde İran tarafı 10 gün içinde bu işin çözüleceğini deklare etti. Biz daha da kısa sürede yapılması uyarısını yaptık. Biz ülkenin gelişmesi, kalkınmasına paralel olarak talep artışı olduğunu yıllar önce öngörmüştük. Yeraltı depolama kapasitelerinin arttırılmasına ilişkin bir dizi hazırlık yapmıştık. Şu anda iki tane FSRU yüzer gemimiz var. Burada depolama hacmi kadar önemli olan ne kadarını basabiliyor? Biz normal akışımızı yapıyoruz.
  • İzmir'de FSRU gemileri günlük 22 milyon gazı sisteme verebiliyor. Aynısını Hatay Dörtyol'daki gemimizden de alabiliyoruz. Aliağa'da Ege terminali var. Oradan da günlük sevkiyat kapasitesini arttırdık. Yaklaşık şu anda 40 milyon metreküpe çıktı kapasite. Marmara Ereğlisi'nde bir terminalimiz daha var. Oradaki kapasitemizi 38 milyon metreküpe çıkardık. 4 tane terminalden 100 milyon metreküp üzerinden gazı sisteme verebilir hale geldik. İran'dan yıllık 10 milyar metreküp gazla; günlük 30 milyon metreküp akış söz konusuydu. Sistemde dengesizlik hali varsa depolardan karşılamanız gerekiyor ki, bizim Silivri ve Tuz Gölü'nde depolarımız normal planlanan şekilde veriyor. Oralarda bir sıkıntı yok. Daha önce Azerbaycan'dan kaz alırken şimdi TANAP'tan gaz alıyoruz. Rusya'dan aldığımız gaz Ukrayna üzerinden geliyordu. Sistemde kendi olağan akışına uygun planlamamız var. Yaklaşık İran yüzde 15-20 oranında gazımızı karşılıyor toplamda.
  • Kışa girerken depolardan bir miktar kullanmaya başlarsınız, kış çıkıncaya kadar üretim planı vardır. O planda ciddi sıkıntısı söz konusu değil. Ancak içinde bulunduğumuz olağanüstü kış şartları var. 81 ilin 73'ünde geçmiş yıllarda olmayan tüketim yaşanıyor. İran'daki sorun aşılınca burayı daha rahat çözmüş olacağız. Şehirlerde başka mesken olmak üzere kritik imalat sektöründen bahsediyorum, onların enerji çekişinde sınırlama yapmadık. Bu süreçten daha az etkilenecek olan sanayi kuruluşlarıyla bu planlamayı yaptık. Yoksa herkes etkilenmiş olacaktı. Bunu sanayi kesiminde birkaç günlük kısıntıyla yaparak vatandaşımızın etkilenmemesine gayret ediyoruz.
  • Sanayicimizle konuştuk. Büyük çoğunluğu tamamen kısalım, birkaç gün sonra çalışalım dedi. Bir kısım da asgari düzeyde kullanalım dedi. Şu anda her iki kesimin talebine göre ilerliyor. Hammadde veya teçhizat zayiatına neden olmayacak şekilde ilerliyoruz. Diyelim ki üretim hattı başlamış, devam ediyor, onlara o istisnalar, müsaadeler tanınıyor. 2-3 günlük kesintiden bahsediyoruz. Sektörümüzün önemli kısmı belli stok seviyesiyle giden firmalarımız. Özellikle gıda gibi temel ihtiyaç maddelerini sürecin dışında tutuyoruz. Dolayısıyla fiyatlara olumsuz etkisini beklemiyoruz. Biz son 1,5 yıldır pandemi şartlarında başta esnafımız olmak üzere sanayicilerimizi hükümet olarak ciddi anlamda destekledik. Hem ihracat ayağında hem de tedarik sürecinde bu destekler yapıldı. Yatırım, ARGE destekleri var.
  • En son Rusya ile biten anlaşmalar vardı, yılsonu itibariyle yenilenmiş oldu. Azerbaycan'la Erzurum hattı üzerinden aldığımız gazın yenilenmesi söz konusu. Yeni sıvı doğalgaz anlaşmaları da yapıyoruz. İnşallah Karadeniz gazı da geldiğinde kısa, orta, uzun vadede arz talep dengesini bozmayacak şekilde, bir kısmını yurt dışından olmak üzere tedarik programını belirliyoruz. Biz daha önceki boru gazı anlaşmalarımız uzun süreliydi, 20-30 yıllık. Şimdi biraz daha kısa, orta vadeli anlaşmalarla gidiyoruz. Büyük süreli anlaşmaların arz güvenliği tahkimi açısından elbette önemi var. Şimdi kısa, orta vadeli anlaşmalarda fiyatı revize etmemiz gerekiyor. Süresi devam eden başka kontratlarımız da var. O dönemler geldikçe, kendi gazımızın ne kadar üreteceğimiz netleşmiş olacak. Eksik kısmını yine tedarik noktalarından karşılayacağız. Şu anda Avrupa'da da arz sıkıntısı had safhada. Onlar da enerjide büyük oranda dışa bağımlı. Bugün sanki fiyattan daha fazla arz güvenliği daha öne çıkmış durumda.
  • Biz ülke olarak enerjide dışa bağımlı ülkeyiz. Birincil enerji petrol, doğalgaz, kısmen kömür ithal eden ülkeyiz. Yüzde 70'i dışarı bağımlı. Petrol ve doğalgaz aramalarına niçin ağırlık veriyoruz. Bu ürünlerin fiyatları uluslararası piyasalarda belirleniyor. Doğal gazı 8-10 ithal ediyoruz, petrolün yüzde 90'ını ithal ediyoruz, yine kömürü ithal ediyoruz. Doğal gaz ve kömürün önemli kısmını elektrik üretiminde kullanıyoruz. Yenilenebilirden ürettiğimiz elektrik toplam ihtiyacımızın yüzde 40'ı oranında. Elektrik üretiminde de yarı yarıya dışa bağımlısınız. Bu hammaddeler elektrik üretim maliyetlerimizi etkiliyor. 115 dolar iken geçtiğimiz yıl doğal gazın ortalama fiyatı uluslararası piyasalarda 570 dolar civarında seyrediyor. Kömürde pandemi öncesinde yaklaşık tonu 50 dolar iken şu anda 170 dolarlarda seyrediyor. Bir ara 270 dolar mertebesine kadar çıktı. Hatta Çin kömür alımını bir müddet durduracağım dedi, döndü sanayicilerine 'belli dönemlerde çalışıp, belli dönemlerde çalışmayacaksınız' dedi.
  • Demir çelik, emtia fiyatları, bakır, alüminyum gibi fiyatlarda olağanüstü artışlar yaşandı. Bunlar tüm ülkelerin enerji maliyetlerini etkiledi. Buna rağmen vatandaşımıza oluşan yüksek maliyetleri tam yansıtmadık. Geçtiğimiz yıl itibariyle baktığımızda doğalgazda sübvansiyonlarımızın tutarı 80 milyardı. Elektrik ve gazda kamunun üstüne almış olduğu yük 100 milyar civarındaydı. Kur 1 Ocak 2021-2022 arasında yaklaşık yüzde 70 artmış. Elbette kurdaki dalgalanmanın etkisini yaşadık. Gerçekte ürünün kendisinin döviz başındaki artışının etkisini görüyoruz. Petrolde 40 dolarların altını gördük. Bugünlerde 90 dolarlar seviyesine çıkmış oldu. Avrupa'da da bu fiyatlara yansıdı. Bazı ülkelerde yüzde 100'ün üzerinde, konut fiyatları açısından söylüyorum yılbaşından yılsonuna artış yaşandı. Elektrikte de benzin fiyatlamaları görebiliyoruz. Doğal gaz ile elektrik sektörü içli dışlı. Yakıtı harcayarak elektrik üretmiş oluyorsunuz. Bunun etkisi var.
  • İklim değişikliğiyle ilgili bir hususun altını çizelim. Geçtiğimiz yıl bayağı bir kurak mevsim geçirdik. Geçtiğimiz yıl yüzde 20'ler civarında üretim yapabildik. Doğalgaz santrallerini bir miktar daha fazla çalıştırmak zorunda kaldık. Elektriği dengeli bir şekilde götürmemiz gerekiyor. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızı arttırmamız gerekiyor.
  • Kademeli elektrik, kademeli faturalandırmada temel amacımız özellikle dar gelirli ailelerin, zaruri ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir kademe oluşturalım. Burada da sübvansiyon söz konusu. Ortalama 90-100 metrekarelik evde elektrikli cihazlarını çalıştırabilecekleri hesaplama yapıldı. Türkiye genelinde hanelerde üretilen toplam elektrik miktarı ve konut sayısını karşılaştırdık. 140-150 kWh çıktı. Biz de bunun üzerine 150 kWh belirledik. Çoğunlukla olumlu tepkiler var. Hali vakti yerinde olan vatandaşlarımız burada ekstra bir desteğe ihtiyaç duyan vatandaşlarımız değil. Bizim dar gelirli ailelere ne yapabiliriz konusu var. Düzensiz geliri olan, asgari ücretin altında olan hanelere verdiğimiz başka destekler de var. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vasıtasıyla. Diyelim ki 150 kWh tüketmiş, onu devlet vakıflar üzerinden karşılıyor.
  • Benzer bir durumu doğal gazda da başlatacağız. Şu anda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız tespit edip destekliyor. Sosyal yardımlaşma vakıflarımız ilçelerde, yerelden de insanların katıldığı, gerektiğinde evine gidip ziyaret ederek o incelemeleri yaparak 2 milyon 100 bin haneden bahsediyoruz. Doğal gazda bu rakam daha fazla olacak. e-devlet üzerinden ya da sosyal yardımlaşma vakıflarımıza müracaat etmek suretiyle, kısa sürede değerlendirilerek bu destek kapsamına alınabiliyorlar. Sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirmiş oluyoruz. Bundan sonra doğalgazı farklı bir destek durumuna almış olacağız.
  • Bu yıl içerisinde verileri alacağız. Vatandaşımızın 150 kWh’nin altında kalan tüketimleri ne kadar? Kaç hane altında kalmış, kaç hane bu verilerin üzerine çıkmış. Hakikaten ihtiyaç varsa miktar değişikliğine gidebiliriz. İlk aydayız şimdi. Şubat'ta uygulamanın ilk etkilerini ve sonuçlarını almış olacağız. Zaman içerisinde ihtiyaç tabii ki güncellenebilir.
  • Fatura denetim sistemi tüketicilerimize açık sistem. Sayacına bakarak faturasında yazılı olan son tüketim değerine bakmak suretiyle basit usulde kontrol yapabilir. Okuma elemanının sehven gireceği rakam olabilir. Şimdi dijitalleşti, ellerindeki mobil aracı yaklaştırarak o veriyi sağlıklı olarak alabiliyor. Hesaplamayı kendisi yapabileceği gibi çok basit uygulamamız var. EPDK web sitesinde faturamı nasıl denetleyebilirim, kontrol edebilirim diye uygulama var. Son dönemdeki faturasını orada sağlamasını yapma imkanına sahip olacak. Bizde sayaç okuma dönemlerinde her gün okuma planı var. 150 kilovatsaat deyince ortalama 1 aylık tüketimden bahsediyoruz. 1 gün önce gelinmiş, okunmuş olabilir veya birkaç gün sonra olabilir. Günlük 5 kWh dikkate alınıyor. Burada bir hata yok. Bir diğer husus da 15 Aralık'ta okunmuş diyelim, şimdi 15 Ocak'ta okunacak. Ama Aralık'ın sonuna kadar birim fiyatlar farklıydı, Ocak'ın başından itibaren yeni fiyatlar var. Mevzuat oransal bir hesaplama yöntemi var. Bunu program otomatik olarak yapıyor. Vatandaşımız ortalama birim fiyatlarına bakmak suretiyle. Birinci kademede şu anda 1 kWh 137 kuruş. Geçmiş dönemde kalan tüketiminden dolayı 137 kuruştan daha alt bir birim fiyatı görecek. Muhtemel hataları önlemek için EPDK'nın sitesine girerek bu kontrolü yapabilir. Hatta şikayet anlamında söylüyorum; bir itirazı varsa Bakanlığımıza, EPDK'ya ve dağıtım şirketine yapabilir. EPDK'ya başvurabilir. İlgili bölge dağıtım şirketine de başvurabilir. Bunları elektronik ortamda da yapabilir. Bunların hepsini takibini yaparız.
  • Biz hükümet olarak 2022 yılında da hem gaz hem elektrikte özellikle hane halkını desteklemeye devam edeceğiz. Beklenmedik artışları Hazine imkanlarıyla taşımaya çalışacağız. Bugünden itibaren yarın zam olacak açıklamasını yapmıyoruz prensip olarak. Gönlümüz açıkçası biz de isteriz ki bunları makul, ekonomik fiyatlarla vatandaşımıza sunabilelim.
  • Elektrikte her üç ayda bir tarife güncellemesi yapılması gerekiyor. Doğal gazda ise aylık güncelleme yapılabiliyor. Bu yasadan gelen tarife. Geçtiğimiz yıl 100 milyar destekten bahsettik. Muhtemelen bu yıl da destek olacak. Makul bir denge ile hareket ediyoruz. Elektrik ve gazda bu destekler hane halkına ve dar gelirliye devam edecek. Sanayi gibi sınıflarda maliyetler neyse o seviyeden fiyatlama söz konusu olacak.
  • Akaryakıtta da petrolün yüzde 92'sini yurt dışından ithal ediyoruz. Son 1 yılda 40 dolardan 90 dolarlar seviyesine geldi. Ağırlıklı özel sektörün piyasada olduğu bir yapıdan bahsediyoruz. Tedarik zincirinden pompaya kadar yansıyan fiyatlama. Son ekonomik paket açıklandıktan sonra kurdaki artışlar büyük oranda dizginlendi. Son dönemde artışların temel nedeni ham petrol fiyatlarındaki artış. Geçtiğimiz yıl 60-65 milyarlık fedakarlık yapıldı. Bütçe dengeleri açısından bir miktar ÖTV'nin devam etmesinin bu dönem için uygun olacağını ifade ettiler. Şu anda Avrupa'daki fiyatlara baktığımızda benzini en ucuz kullanan ülkelerden birisiyiz. Herkes petrolü aynı fiyattan alıyor. Pompalara yansıma konusu vergiler açısından baktığımızda ülkelerin vergi politikaları dikkate alınarak yapılıyor. Şu anda Avrupa'da pompa fiyatları. Türkiye'de litresi 14 lira. Ortalama 1,5 Euro civarında fiyat görüyoruz Avrupa ülkelerinde. Hollanda, Norveç, Finlandiya, Almanya gibi ülkelerde TL bazında 26 lira. Benzer durum elektrik ve doğalgazda da var. Avrupa'da başkentlere baktığımızda, Avrupa'da en ucuz kullanan üçüncü ülkeyiz. Sırbistan ve Ukrayna'dan sonra. Doğalgazı, petrolü aynı fiyatlardan alıyoruz ama vatandaşımıza dörtte biri oranında yansıtıyoruz. Dörtte üçü kamu hazinesi yükleniyor.
  • Karadeniz gazında mutlu sona doğru yaklaşıyoruz. 2020-2021'de büyük keşif yaptık. Sahada şu anda 9. kuyuyu açıyoruz. Orada üç gemimiz var. Bir gemimiz üretim kuyuları açarken diğer gemilerimiz üretime hazırlık aşamasına geçiyor. Şu anda gemilerimiz Türkali 7'ye geçti. Fatih gemisi sondajları yapıyor. Bir de Kanuni sondaj gemimiz var. O da Fatih'in açtığı sondaj kuyuların üretime hazırlığını yapıyor. Bütün yaptığımız işlemler ilk açıkladığımız rakamları teyid ediyor. Aşağıda kalite ve miktarıyla kendini doğrulayan bir rezerv var. Sakarya gaz sahasında çalışmaları yaparken, sahanın mevcut sahaya göre doğu ve kuzeyinde Amasra 1 kuyusunu açmıştık. İnşallah önümüzdeki aylarda Sakarya gaz sahasının güneybatısında keşif amaçlı bir sondaj daha yapacağız.
  • Arkadaşlarımız her kuyu açışta sahayı daha iyi çözüyorlar. Tuna 1'de keşif amaçlı sondaja çıktığımızda yüzde 15-20 arasında denmişti. Amasra 1'i açtıklarında benzer değerlendirmeyi yaptılar. Arkadaşlar 'Yüzde 80 burada var' demişti. Sahayı tanıdıkça keşifler geliyor. 2023'e inşallah yetiştirmeyi planlıyoruz. Gayretimiz 2023 yılının mümkünse ilk çeyreğinde süratle hareket ederek bu çalışmaları tamamlamak istiyoruz. Suyun altından çelik borular Filyos'a gelmeye başladı. Burada büyük bir işleme terminali yapıyoruz. Gazı işledikten sonra ulusal şebekemize basacağız. Edirne'den Kars'a kadar yerli gazla tanışmış olacağız. 2023'ün özellikle ilk çeyreğinde bu işi tamamlamaya çalışıyoruz. Hem vatandaşımız kazanacak hem de devletimiz kazanmış olacak. Kendi gazımız olduğu için daha ekonomik olacak.
  • Ukrayna üzerinden bir gaz hattımız yok şu anda. Doğrudan Türk Akım üzerinden gaz aldığımız için burada bir risk söz konusu değil. Geçmişte bir uçak düşme hadisesi yaşanmıştı. O dönemde ilişkiler gerilmişti. O dönemde Rusya gaz sevkiyatında bir sorun yaşatmamıştı bize.
  • Türkiye'de şu anda 10 bin MW’nin üzerinde kurulu rüzgar santralimiz var. Yaklaşık yüzde 10 civarında tüketim söz konusu. Hala inşaatı devam eden birçok rüzgar santrali projesi var. Son birkaç yıldır hanelere dönük olarak 'kendi elektriğini kendi üret' diyoruz. Çatınıza güneş paneli koyabilirsiniz. Bunun için de işlemleri mümkün mertebe basitleştirdik. Sanayicilerimiz de artık çatılarına güneş santrali kurabilecekler. Tarımsal sulama amaçlı güneş santrali kurmak isteyen çiftçilerimiz var. Onlara da bir paket hazırlıyoruz. Jeotermalde Avrupa'nın bir numarasıyız. Dünyada ikinciyiz. Ciddi potansiyelimiz var. Bundan sonra kurmak isteyenler varsa, destek mekanizmamız çalışıyor. Bunlar hakikaten çevreci, düzenli üretim yapma imkanına sahip santraller.
  • Bu geçici arızi durum, bizden kaynaklanan durum değil. Hedeflerimize engel olmaz hem sanayicimizi hem ihracatçımıza uygun miktarda arz güvenliğini tahkim etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Sorun kurulu güç kapasitesinin yetersizliği değil, anlık olarak İran'dan gelen gazın kesintiye uğraması durumudur. Bunu da birkaç gün sonra atlatacağız. Önümüzdeki dönem 4 reaktörü almış olacağız. Dünyada 450 çalışan reaktör var. 50'nin üzerinde inşaatı devam eden reaktör var. Avrupa şu anda kömüre dayalı elektrik sisteminden çıkıyor. Yenilenebilir santraller bir yere kadar ihtiyacınızı karşılayabilir. Çünkü bunlar kesintili kaynaktan ihtiyacını karşılıyor. Rüzgar estiğinde oluyor, gece güneş yok. Öne çıkan çevreci santrallerden birisi de nükleer santral olacakmış gibi gözüküyor. AB nükleer santrali yeşil etikete alabilir miyiz diye tartışıyor. Önümüzdeki yıllarda nükleerin payının artacağını düşünüyorum. Bu teknoloji giderek güvenlik başta olmak üzere ekstradan güvenlik önlemleri alıyor. Bir sıkıntı yaşamadan insanoğlu bunları görecek. Belki daha farklı enerjiler gelebilir. Bunu da güvenli ve temiz kaynaklardan karşılamamız gerekiyor.
  • Elektrik depolama konuları sıkça önümüze gelecek konulardan birisi. Elektrikte ciddi değişim, dönüşüm yaşanıyor. Biz de ülkemizde vatandaşımıza en temiz kaynaklardan elektrik sağlamanın gayreti içinde olacağız. Gizlimiz saklımız yok. Şeffaf bir piyasa içindeyiz. Vatandaşımızı karanlıkta, soğukta bırakmamak için gece gündüz çalışan bir enerji camiasının bulunduğunu söylemek istiyorum. Bu fırtınada direğin tepesinde, altında çalışan emekçi kardeşlerimiz var. Aslında gizli kahramanlarımız onlar. Onlar bu gayretleri ortaya koymasalar bizim çok fazla söyleyeceğimiz bir şey olmaz. Onları da şükranla anıyoruz.

Kaynak: HABERTÜRK

Elder’den ‘Kademeli Elektrik Tarifesi’ ile İlgili Sıkça Sorulan Sorulara Yanıtlar

Türkiye genelinde hizmet veren 21 elektrik dağıtım şirketinin çatı kuruluşu olan Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder); 1 Ocak 2022 tarihi itibarıyla ‘mesken tek zamanlı alçak gerilim abone grupları’ için başlatılan Kademeli Elektrik Tarifesi ile ilgili tüketicilerden çok fazla soru gelmesi üzerine ‘Sıkça Sorulan Sorular’ı bir başlık altında toplayarak yanıtladı.

Elder, “Kademeli tarife nedir, günlük ortalama tüketim nasıl hesaplanır, kademeli tarifeden çıkma hakkı var mı, abone grubu nasıl öğrenilir?” gibi birçok sorunun yanıtının yer aldığı çalışmaya https://www.elder.org.tr/tr/bilgi-bankasi/sikca-sorulan-sorular-7 adresinden yer verirken sosyal medya hesaplarında da paylaşımda bulundu.

  • Kademeli elektrik tarifesi nedir?

Kademeli elektrik tarifesi; “mesken tek zamanlı alçak gerilim aboneleri”’nin tükettiği elektriğin bedelinin iki kademe halinde belirlenmesini ifade eden bir tarife sınıfıdır.  Bu tarifeye göre günlük 5 kWh (kilovatsaat) ve altında olan tüketimler düşük kademeli, bu miktarın üzerindeki kalan tüketimler ise yüksek kademeli tarife birim fiyatından hesaplanmaktadır.

  • Kademeli elektrik tarifesi hangi abone grupları için geçerlidir?

Kademeli elektrik tarifesi, sadece mesken tek zamanlı alçak gerilim abone grubunu kapsamaktadır. Mesken AG (alçak gerilim) Çok Zamanlı, Mesken OG (orta gerilim), Ticarethane, Tarımsal Sulama veya Sanayi abonelerinde kademeli elektrik tarifesi uygulaması bulunmamaktadır.

  • Kademeli elektrik tarifesi hangi tarihten itibaren geçerli?

Kademeli elektrik tarifesi; Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (EPDK) 31.12.2021 tarihli 10707 no’lu kararı ile  01.01.2022 tarihi itibarıyla mesken tek zamanlı alçak gerilim abone grubunda olan tüm tüketiciler için geçerli olmak üzere başlatılmıştır.

  • Kademeli tarifede tüketim sınırı nedir?

EPDK, 2022 yılı için kademeli elektrik tarifesi sınırını günlük 5 kWh (kilovatsaat) olarak belirlemiştir. Bu tüketimin altında kalan bölüm düşük, üstünde kalan bölüm ise yüksek kademe olarak kabul edilmiştir. Belirlenen günlük 5 kWh (kilovatsaat) sınır değerinin okuma periyoduna esas gün sayısı ile çarpılması ile dönemsel düşük kademeli tüketim ve yüksek kademeli tüketim miktarları belirlenir.

  • Kademeli elektrik tarifesinde fatura hesaplaması nasıl yapılmaktadır?

Abonelerin tüketim miktarları baz alınarak hesaplama yapılan bu tarifede, günlük ortalama 5 kWh’ya (kilovatsaate) kadar olan tüketimler birinci kademe olan Düşük Tüketimli Kademe'den, bu limitin üzerinde kalan tüketimler ise ikinci kademe olan Yüksek Tüketimli Kademe'den hesaplanarak faturalandırılmaktadır. İki tüketimin toplamına, dağıtım bedeli ve mevzuat gereği alınması zorunlu vergi kalemleri dahil edilerek toplam fatura oluşturulur.

  • Okuma periyotları kaç gün olarak belirlenir?

EPDK mevzuatına göre okuma periyotları 25 ve 35 gün arasında olmak zorundadır. Örnek vermek gerekirse; 25 günlük okumalarda düşük kademeli tarife miktarı 25x5=125 kWh (kilovatsaat), 35 günlük okumalarda ise 35x5=175 kWh (kilovatsaat) olarak hesaplanır.

  • Vergi ve fonlar da kademe hesabına göre mi hesaplanacak?

Hayır; vergi ve fonlar için herhangi bir kademe hesabı yapılması söz konusu değildir. Bu kalemler toplam enerji bedeli üzerinden, Belediye Tüketim Vergisi (BTV) ve Katma Değer Vergisi (KDV) için belirlenen mevcut oranlar ile hesaplanmaya devam edecektir.

  • Faturada kademeli elektrik tarifesi tüketim miktarımı ve uygulanan birim fiyatları görebilecek miyim?

Kademeli elektrik tarifesi, elektrik faturalarının Fatura Detayı / Enerji Bedeli bölümünde, ‘Düşük Kademe’ ve ‘Yüksek Kademe’ olmak üzere iki ayrı şekilde gösterilmektedir. Bu bölümde, her iki kademede tüketilen elektrik kWh (kilovatsaat) miktarı ve uygulanan birim fiyatları yer almaktadır.

  • Her iki kademe için uygulanan birim fiyatlar nedir?

EPDK tarafından belirlenen kademe birim fiyatları ve tüm abone grupları için geçerli ulusal tarife tablolarına https://www.epdk.gov.tr/Detay/Icerik/3-1327/elektrik-faturalarina-esas-tarife-tablolari ulaşabilirsiniz.

  • Kademeli tarifede elektriğin birim fiyatını kim belirliyor?

Elektrik birim fiyatlarını belirleme yetkisi mevcut yasa ve düzenlemelere göre Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) aittir. EPDK, elektriğin üretiminden, tüketiciye ulaşana kadar olan her aşamasındaki maliyetleri dikkate alarak kademeli tarife de dahil olmak üzere Türkiye genelindeki tüm tarifeleri oluşturmakta ve üçer aylık dönemlerde geçerli olmak üzere kamuoyu ile paylaşmaktadır. Elektrik Dağıtım ve Görevli Tedarik Şirketlerinin birim fiyatın belirlenmesi hususunda hiçbir tasarrufu bulunmamaktadır.

Elektrik Dağıtım ve Görevli Tedarik Şirketlerinin faaliyetleri, özel sektör marifetiyle yürütülen kamu hizmeti niteliğindedir. Bu faaliyetler düzenlemeye tabi olup, şirketlerin gelirleri EPDK tarafından, rasyonel maliyetler ve tüketici faydası gözetilerek ‘şeffaf’ bir şekilde 5’er yıllık dönemler halinde belirlenmektedir.

  • 2021 ve 2022 döneminden günleri kapsayan faturalarda hesaplama nasıl yapılacak?

Böyle bir durumda, toplam tüketimin 31 Aralık 2021 tarihine kadar olan bölümü 2021 4. Çeyrek boyunca geçerli olan eski tarife birim fiyatından, 1 Ocak 2022 tarihinden sonraki bölümü 2022 1. Çeyrek boyunca geçerli olan kademeli yeni tarife birim fiyatından hesaplanmaktadır. 1 Ocak öncesine ait dönem için herhangi bir fark yansıtılması söz konusu değildir.

  • Elektrik faturam Aralık 2021 - Ocak 2022 dönemini kapsıyor. Aralık ayına ait tüketimim faturada neden iki kademe görünüyor?

Kademeli elektrik tarifesi 01.01.2022 tarihi itibarıyla yürürlüğe girdiğinden faturalardaki tüketimler her koşulda kademeli olarak gösterilmektedir. Ancak 2022 öncesine ait tüketimler eski tarifeden, 01.01.2022 itibarıyla gerçekleşen tüketimler ise EPDK tarafından yeni uygulamaya alınan kademeli tarife birim fiyatlarından hesaplanmaktadır.

  • Günlük ortalama tüketim nasıl hesaplanıyor?

EPDK mevzuatı gereği elektrik sayaçları 25-35 gün aralığında okunur ve aylık toplam tüketimin okuma gün sayısına bölünmesi ile ortalama günlük tüketim miktarı belirlenir. Kademeli tarife hesaplamasında günlük ortalama tüketim miktarı baz alındığından okuma gün sayısından bağımsız faturalama yapılmaktadır. Örneğin faturada gün sayısı 28 ise toplam tüketim 28’e, 32 gün ise toplam tüketim 32’ye bölünerek ortalama günlük tüketim miktarı hesaplanmaktadır.

  • Günlük ortalama tüketimim 5 kWh’yi (kilovatsaati) geçmezse faturam hangi kademeden gelecek?

Günlük ortalama tüketiminizin 5 kWh’yi (kilovatsaati) geçmemesi durumunda, faturanız sadece “düşük kademe birim fiyatından” hesaplanacaktır.

  • Kademeli elektrik tarifesine geçiş için herhangi bir işlem yapmam gerekiyor mu?

01.01.2022 tarihinden itibaren devreye giren kademeli elektrik tarifesi, abonelerin tercihine bağlı olmayıp Türkiye genelindeki tüm mesken tek zamanlı alçak gerilim aboneleri için geçerlidir. Bu gruba dahil abonelerin geçiş için herhangi bir işlem yapmasına gerek yoktur.

  • Kademeli tarifeden çıkma hakkım var mı?

Kademeli elektrik tarifesi; EPDK’nın 31.12.2021 tarihli 10707 no’lu kararı ile, 01.01.2022 tarihi itibarıyla mesken tek zamanlı alçak gerilim abone grubunda olan tüm tüketiciler için geçerli olmak üzere başlatılmıştır. Mesken alçak gerilim abonelerinin tek zamanlı tarifeden çok zamanlı tarifeye geçiş yapması durumunda kademeli tarife uygulaması sona erer. Çok zamanlı tarifede elektrik tüketimi, günün 3 ayrı zaman diliminde, 3 ayrı birim fiyat üzerinden hesaplanmaktadır. Bu nedenle tüketim zamanlarınızı dikkate alarak değerlendirmenizi tavsiye ederiz.

  • Kademeli tarife Şehit Aileleri ve Muharip Malul Gaziler abone grubuna uygulanacak mı?

Hayır, Şehit Aileleri ve Muharip Malul Gaziler abone grubu kademeli tarife kapsamı dışındadır.

  • Abone grubumu nasıl öğreneceğim?

Abone grubunuzu faturanızda yer alan ‘tüketici bilgileri’ bölümünde görebilirsiniz.

Şehirlerarası Yollardaki Şarj İstasyonlarının En Az Yüzde 75'i 'Hızlı' Olacak

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), Şarj Hizmeti Yönetmeliği taslağını kamuoyunun görüşüne açtı. Anadolu Ajannsı muhabirinin yönetmelik taslağından derlediği bilgilere göre, elektrikli araç kullanıcılarının şarj hizmeti sunacak istasyonlardan kaliteli ve sürekli hizmet alması ve istasyonları EPDK'nin hazırladığı mobil uygulama üzerinden görebilmesi sağlanacak. Uygulamada, hizmet veren tüm şarj istasyonlarının anlık fiyat, müsaitlik, ünite gücü ve konum gibi bilgileri yer alacak. Uygulama sayesinde elektrikli araç sahipleri, yolculuk öncesinde veya sırasında söz konusu bilgileri görerek istasyon seçebilecek, rezervasyon yaptırabilecek.

Şarj ağı işletmeciliği, lisans kapsamında yapılacak ve asgari sayıda hızlı şarj ünitesi kurulması lisans koşulu olacak. Otoyol ve şehirlerarası yollarda kurulacak şarj istasyonlarının en az yüzde 75'inin hızlı şarj ünitesi bulunacak. Tüm şarj istasyonları, tüm elektrikli araç kullanıcılarının kullanımına açık olacak.

Şarj hizmeti fiyatı, kilovatsaat cinsinden tüketilen birim enerji bedeli üzerinden olacak. Şarj hizmeti kapsamında araç sahibinden ilave ücret talep edemeyecek. Fiyatların, şarj ağı işletmecilerinin internet sayfalarında, dijital mecralarda ve istasyonlarda ilan edilmesi zorunlu olacak ve fiyatlar EPDK'nin hazırladığı mobil uygulamadan da görülebilecek.

EPDK, şarj hizmetine ilişkin taban veya tavan fiyat tespitiyle gerekli tedbirleri almaya yetkili olacak. Ayrıca, ihtiyaç olması halinde EPDK tarafından asgari ve azami limit uygulaması yapılabilecek. Şarj istasyonu işletmecileri, farklı güç ve tipteki üniteler için farklı fiyat uygulayabilecek ve araç sahipleri bedeli karşılığında hızlı veya yavaş şarj tercih edebilecek. Şarj ağı işletmecileri, düzenleyecekleri sertifikalarla üçüncü taraflara şarj istasyonu kurdurup işletilmesini sağlayabilecek. Şarj ağı işletmecilerinin araç kullanıcılarıyla sadakat sözleşmesi yapmasına imkan tanınacak.

Şarj istasyonlarında elektrik depolama ve üretim tesisi kurulması mümkün olacak. Böylece, yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektrik doğrudan istasyonlarda kullanılabilecek. EPDK, elektrikli araç kullanımının gelişimi ve şarj altyapısı ihtiyacına yönelik her iki yılda bir projeksiyon hazırlayacak ve bu kapsamdaki teşvik önerilerini ilgili bakanlıklara bildirecek. EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, söz konusu taslağın kamuoyunun görüşüne açılacağını belirterek, "Bu, yönetmeliğin nihai hali değil. Burada, ilgili tüm paydaşların görüşünü ve katkısını bekliyoruz" dedi.

Yılmaz, şarj istasyonlarında yenilenebilir enerji tesisi kurulmasına da imkan sağlanacağına dikkati çekerek, "Ülkemizin yenilenebilir enerji kapasitesi her geçen gün artıyor ve bu alandaki potansiyelimiz çok yüksek. Elektrikli araçların temiz kaynaklardan üretilen enerjiyle şarj edilmesi sağlanarak hem bu potansiyel kullanılacak hem de emisyonların azaltılması mümkün olacak” diye konuştu.

Kaynak: AA

Dicle Elektrik’ten Kış Seferberliği

Kar yağışı ve fırtına Dicle Elektrik’in dağıtım bölgesini oluşturan Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak’ta oldukça etkili oldu. Hava sıcaklığı yer yer eksi 14 dereceyi buldu. Buzlanmayla birlikte sert esen rüzgar yüzünden özellikle kırsalda direkler devrildi, birçok yerde elektrik iletim hatları koptu. Sert kış koşulları nedeniyle 1.663 yerleşim birimi enerjisiz kaldı. Dicle Elektrik, 1.860 kişiden oluşan 427 acil müdahale ekibi kurarak bölge genelinde arızalara müdahale etti. Dicle Elektrik tarafından olağanüstü durumlar için oluşturulan acil müdahale ekipleri, kısa sürede harekete geçerek olumsuz koşullara rağmen büyük çaba gösterdi.

Dicle Elektrik’ten verilen bilgiye göre, 19 Ocak 2022 tarihinde bölge genelinde etkili olan yoğun kar yağışı ve fırtına nedeniyle dağıtım şebekesinde oluşan tüm arızalara, yer yer ulaşım sıkıntısı yaşanmasına rağmen teknik saha ekipleri tarafından müdahalelerde bulunuldu.  Olumsuz hava koşulları sebebiyle 7/24 esasına göre 427 acil müdahale ekibi oluşturuldu. 1.860 personelden oluşan ve 3 vardiya şeklinde görev yapan ekipler, bölge genelinde 350 araç ile yaşanan elektrik arızalarına müdahale etti.

Olumsuz hava şartları yüzünden ilk anda dağıtım bölgesinde yer alan 6 ilde toplam 1.663 yerleşim noktası enerjisiz kalırken, şehir ve ilçe merkezlerinde gerekli çalışmalar yapılarak, sorun giderildi. Ekiplerin olumsuz koşullara rağmen yoğun ve özverili çalışması sonucunda 1.050 adet yerleşim noktasına aynı gün içerisinde enerji verildi.

Başkent EDAŞ Ekipleri Sahada

Batı Karadeniz’de etkili olan yoğun kar yağışı nedeniyle enerji nakil hatlarında meydana gelen arızalar, Başkent EDAŞ ekiplerinin zorlu şartlarda yürüttüğü çalışmalarla onarılıyor. Kar yağışının yoğun olduğu Zonguldak’ta Başkent EDAŞ ekipleri 538 saha çalışan ve 252 araçla merkez ve köylerdeki trafolara enerji verebilmek için 24 saat esasına göre çalışma yürütüyor. Dondurucu soğukta metrelerce yükseklikteki direklerin üzerinde çalışma yapan ekipler, hat üzerindeki arızaları gideriyor. Yer yer 1,5 metreyi bulan karda arazi ve paletli kar araçlarının ulaşamadığı noktalara ekipler, malzeme ve ekipmanları taşıyarak arızalara müdahale ediyor. Zonguldak’ta özellikle merkez ve ilçede kırsal kesimin enerjisinin sağlandığı trafo arızalarının giderilmesi için çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor.

DÜNYADAN HABERLER
AB'nin Enerji Dönüşümüne Yıllık 360 Milyar Euro Yatırım Gerekiyor

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen, Avrupa'nın, enerji sistemini dönüştürmek için her yıl 360 milyar Euro’luk ilave yatırım yapması gerektiğini söyledi. Von der Leyen, Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) çevrim içi düzenlenen "2022 Davos Gündemi" toplantısında konuşma yaptı. Covid-19 salgınının henüz sona ermediğini anımsatan Von der Leyen, aşılar sayesinde virüse karşı 2 yıl öncesine kıyasla daha hazırlıklı bir durumda olunduğunu belirtti. Von der Leyen, Avrupalılara şimdiye kadar 1,2 milyar doz aşı tedarik ettiklerini anımsatarak, AB ülkelerindeki yetişkin nüfusun yüzde 80'den fazlasının çift doz aşı olduğunu bildirdi. Salgın boyunca Avrupa'nın aşı ihracatına devam ettiğini belirten Von der Leyen, "Avrupa'da üretilen 1,6 milyar doz aşı 150 ülkeye gönderildi. Avrupa'da her ay 300 milyon dozdan fazla aşı üretimi gerçekleştiriliyor" diye konuştu.

Von der Leyen, Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde 2050 yılına kadar kıtayı iklim dostu bir hale getirmeyi amaçladıklarını aktararak, "Avrupa'nın, enerji sistemini dönüştürmek için her yıl 360 milyar avroluk ek yatırım yapması gerekiyor" dedi.

Bu rakamın yüksek olduğunu vurgulayan Von der Leyen, enerji alanındaki yeşil ve çevre dostu yatırımlara özel sektörün de katkıda bulunmasının önemine işaret etti. Ursula Von der Leyen, günümüzde bir doğal gaz krizi yaşandığını hatırlatarak, enerji konusunda geçmişe kıyasla çok daha fazla seçenek bulunduğunu kaydetti.

1970'lerdeki petrol krizi sırasında küresel çapta elektrik üretiminin sadece yüzde 1'inin yenilenebilir kaynaklardan sağlandığını hatırlatan Von der Leyen, bugün yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretim oranının üçte bir seviyesine kadar çıktığını söyledi. Von der Leyen, "Bugün fosil yakıttan temiz enerji sistemine geçiş yapmak için ihtiyaç duyduğumuz teknolojilere sahibiz" ifadesini kullandı.

Kısa vadede doğal gaz krizinin hanelere ve işletmelere olan etkilerinin ele alınması gerektiğini belirten Von der Leyen, "Temel olarak bugünün doğal gaz krizi temiz enerjiye geçişi hızlandırmaya yardımcı olmalı ve enerji piyasamızı daha entegre hale getirmek için ihtiyaç duyduğumuz ivmeyi sağlamalıdır" diye konuştu.

AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen, yarı iletkenlerin kritik bir sektör olduğunu vurgulayarak, "Çiplere olan talep hızla artıyor. Bugün sadece bilgisayarlarımız ve akıllı telefonlarımızda değil, arabalarımızda, evlerimizin ısıtma sistemlerinde, hastanelerimizde, hayat kurtaran cihazlarda da mikroçipler var" dedi. Çipsiz bir dijital hayatın mümkün olmadığını belirten Von der Leyen, "Avrupa'nın çip ihtiyacı önümüzdeki 10 yılda ikiye katlanacak. Bu nedenle bu önemli teknolojinin geliştirilmesi, üretimi ve kullanımı konusunda Avrupa'nın rolünü artırmamız gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu. Von der Leyen, 2030 yılına kadar dünya mikroçip üretiminin yüzde 20'sinin Avrupa'da olmasını amaçladıklarını belirterek, "Kaybedecek zamanımız yok. Bu nedenle şubat ayı başlarında Avrupa Çip Yasası teklifini duyuracağız" ifadesini kullandı.

Kaynak: AA

İklim, İş Dünyası için En Büyük Risk Faktörlerinden Oldu

Danışmanlık ve denetim firması Ernst & Young (EY) dünya genelinde 2.000’den fazla şirketin üst yöneticisinin katıldığı “EY 2022 CEO Görünüm Araştırması” başlıklı anket çalışmasını yayınladı. Çalışmanın sonuçlarına göre iklim değişikliği şirketler için en büyük risk faktörlerinden biri haline gelirken, şirketlerin üst yöneticileri sürdürülebilir dönüşüme yönelik adımlarında yatırımcı ve hissedarların ters yönlü baskısını hissediyorlar.

Çalışmaya göre iklim değişikliği şirketlerin büyüme planları için yüzde 17 ile en büyük ikinci risk faktörü konumuna yükselmiş durumda. Artan jeopolitik gerilimler, ticari çatışmalar, korumacı politikalar ve yaptırımlar ise şirket yönetimleri için yalnızca bir puan fazla olarak yüzde 18 ile ilk sıradaki risk olarak geliyor. Üçüncü sırada ise yüzde 13 ile zorlu rekabet koşulları yer alıyor.

EY’nin çalışması Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetişim (ESG) ile sürdürülebilirlik ilkelerinin şirketlerin üst yönetimi için artan şekilde önem kazandığını gösteriyor. Ankete katılan üst yöneticilerin yüzde 82’lik bölümü bu ilkelerin stratejik kararları için “son derece önemli” veya “önemli” olduğunu belirtirken, yüzde 28’i ise sürdürülebilirlik alanında lider olmanın şirketleri için rekabet avantajı sağladığını düşünüyorlar. Gelecek 12 aylık iş planlarında çevresel, sosyal ve yönetişimsel alanda ilerleme sağlamayı önceliklendiren yöneticilerin oranı ise yüzde 20.

Yöneticilerin yüzde 99’u satın alma kararlarını verirken bu ilkeleri göz önünde bulundurduğunu söylerken, yüzde 6’lık bölümü ise bu ilkelerin karşılanmadığı durumda kararlarının olumsuz olduğunu söylüyorlar.

Kaynak: YEŞİL EKONOMİ

İngiliz Ovo Energy, Çalışan Sayısını Dörtte Bir Azaltacak

İngiltere'nin üçüncü büyük enerji şirketi Ovo Energy, çalışan sayısını yüzde 25 azaltacak. Artan doğal gaz ve enerji fiyatlarının 24 enerji dağıtım şirketinin iflasına yol açtığı İngiltere'de, ülkenin üçüncü büyük elektrik ve gaz tedarikçisi Ova Energy maliyetleri kısmak için çalışan sayısını azaltacak. İngiliz enerji sektörünün karşı karşıya olduğu en büyük krizlerden birini atlatmaya çalışan Ovo, 6.200 olan iş gücünün yüzde 25'ini oluşturan 1.700 kişiyi işten çıkaracak. Şirket, çalışanlara gönderdiği yazıda ayrıca personele firma genelinde asgari ücreti saatte 12 sterline çıkaracağını da belirtti.

Kaynak: ENERJİ GÜNLÜĞÜ

Moldova Parlamentosu, Doğal Gaz krizi Nedeniyle Olağanüstü Hal Kararı Aldı

Moldova hükümetinin önerisi üzerine parlamento genel kurulunda, 101 milletvekilinden 58’inin oyu ile ülkede 20 Ocak tarihinden itibaren 60 günlük olağanüstü hal ilan edilmesi kararı alındı.

Moldova Başbakan Yardımcısı Andrey Spınu, 17 Ocak'ta yaptığı açıklamada, Gazprom'dan alınan doğal gaz fiyatının geçen ay bir önceki aya kıyasla yüzde 44 arttığını ve yürürlükteki sözleşmenin müzakere edilmesi gerektiğini söylemişti. Gazprom ise yaptığı yazılı açıklamada, sözleşme koşullarında herhangi bir değişiklik olmayacağını ve gerekli ödemelerin 20 Ocak'a kadar yapılmaması halinde doğal gaz sevkiyatının durdurulacağını bildirmişti.

Moldova ile Gazprom arasında Ekim 2021'de yaşanan benzer bir krizde Moldova'da olağanüstü hal ilan edilmişti. Taraflar arasında yapılan toplantılar neticesinde, Gazprom'un Temsilcisi Sergey Kupriyanov, 24 Kasım 2021'de yaptığı açıklamada, sözleşme kapsamında ödeme yapmayan Moldova'ya doğal gaz sevkiyatını durdurmama kararı aldıklarını duyurmuştu.

Kaynak: RFERL

HAFTANIN RAPORU

AB'nin nötr hedeflerine ulaşması adına ulaştırma sektörünün yol haritası oluşturuldu

Avrupa Yeşil Anlaşması, Avrupa Birliği'nin karbon nötr hedeflerine ulaşılması adına ulaştırma sektörü için bir yol haritası oluşturdu. Plana göre, ulaşım sektörü için sera gazı emisyonlarının 2050 yılına kadar yüzde 90 oranında azaltılması gibi iddialı bir hedef belirlendi. Bu sektörün elektrifikasyonu karbon hedefine ulaşılabilmesi adına en etkili ve en hızlı yöntemlerinden biri. Forum Energii’nin, ‘Dağıtım Şebekeleri ve e-mobilite’ başlıklı raporunda, e-mobilitenin geliştirilmesi ve uygulanmasının ulusal dağıtım şebekeleri üzerindeki etkisi Polonya örneği ile analiz edildi. Polonya'nın, kapsamlı bir şekilde ulaşımın elektrifikasyonuna başlaması, maliyetlerin düşürülmesi ve hem toplum hem de ekonomi için faydalarım maksimize edilmesi adına önemli olduğuna işaret edilen raporda, ulaştırma elektrifikasyonu ile ilgili dağıtım şebekelerindeki yatırım maliyetleri nispeten düşük olduğu ifade edildi. Raporda dağıtım şebekelerinde ihtiyaç duyulan yatırımların yenilenebilir kaynaklar ile de karşılanabileceğine de dikkat çekildi.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK