SEKTÖRDEN HABERLER
Bakan Dönmez: Karadeniz Gazı Mayıs Ayında Evlerde Kullanılacak

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, CNN Türk Hafta Sonu programında Türkiye tarihinin en büyük enerji projesi olan Sakarya Gaz Sahası'na ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Dönmez, keşfin 710 milyar metreküpe ulaştığına vurgu yaparak “35 yıl süreyle tüm konutların doğalgazını sağlayacak bir keşiften bahsediyoruz” diye konuştu.

Karadeniz gazının mayıs ayında evlerde kullanılacağını da açıklayan Dönmez “Cumhurbaşkanımız 20 Nisan'da vatandaşlarımızın büyük bir kısmını memnun edecek müjdeler paylaşacak. Gündemi değiştiren bir müjde olur” ifadesini kullandı.

ABD merkezli Bloomberg bu gelişmeyi “Türkiye, kendi bulduğu gazı Mayıs ayından itibaren evlere ulaştırmayı hedefliyor” başlığı ile okurlarına duyurdu. “Sakarya sahası başta olmak üzere açık deniz sahalarında yaklaşık 710 milyar metreküp doğal gaz rezervinin keşfedildiği tahmin edilmektedir” denilen haberde Dönmez'in keşfin ekonomik değerinin mevcut fiyatlar baz alındığında 500 milyar dolar olduğunu aktardığı belirtildi. Haberinde Dönmez’in açıklamalarına geniş yer veren Bloomberg, “Dönmez 8 Nisan günü özel yayın kuruluşu CNN Türk'e verdiği demeçte, Türk devlet enerji ithalatçısı BOTAŞ'ın, kontrolleri tamamlandıktan sonra gazı gelecek ay hanelere dağıtacağını söyledi” dedi.

“Bakan ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden seçilmek istediği 14 Mayıs genel seçimleri öncesinde elektrik faturalarında olası indirimlere de işaret etti” ifadesine yer veren Bloomberg, 20 Nisan’da Erdoğan'ın bir müjde açıklayacağını belirttiğini aktardı. Rusya'nın Türkiye'nin doğal gaz ihtiyacının yaklaşık üçte birini karşıladığına vurgu yapılan haberde, Türkiye'nin geçen yılki 350 milyar dolarlık ithalat faturasının yüzde 30'unun ise enerjiye ait olduğunu belirtildi.

Kaynak: HÜRRİYET

EPDK Başkanı Yılmaz: 1,5 Milyar Dolarlık Yatırım Bekleniyor

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi santrali kurmak için rekor düzeyde başvuruların ardından ilk ön lisans sürecinin tamamlandığını belirterek, “Kurulumuz 12 adet ve toplamda 744 MW kurulu gücündeki depolamalı rüzgar enerji santrali (RES) ve güneş enerji santrali (GES) için ön lisans verilmesine karar verdi. Bu rakam yaklaşık 1,5 milyar dolarlık bir yatırımın sahaya yansıması demek. Sektörümüz ve milletimiz için hayırlı olsun” dedi.

Yılmaz, EPDK tarafından hazırlanan ve 19 Kasım 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yenilenebilir enerji alanındaki elektrik depolama düzenlemesi sonrasında, depolamalı rüzgar ve güneş santrali kurmak için yapılan başvurulara ilişkin son gelişmeleri AA muhabirine değerlendirdi. Kurulacak depolama tesisleri ile yenilenebilir enerji kaynaklarından maksimum düzeyde yararlanılacağını ve bu sayede Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılığının da azaltılacağını dile getiren Yılmaz, başvurulara ilişkin şu verileri paylaştı:

“Kurulumuz 12 adet ve toplamda 744 megavat kurulu gücündeki depolamalı RES ve GES için ön lisans verilmesine karar verdi. Sektörümüz ve milletimiz için hayırlı olsun. Bu rakam yaklaşık 1,5 milyar dolarlık bir yatırımın sahaya yansıması demek. Henüz işin başındayız ve bu rakam önümüzdeki haftalarda katlanarak artacak. Bu düzenlememizin hayata geçmesinde bize destek veren başta Sayın Cumhurbaşkanımız ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız olmak üzere herkese teşekkür ederiz. Bu yatırımlarla birlikte rüzgar türbini ve güneş paneli üretiminin yanı sıra batarya teknolojilerinin gelişiminde de büyük bir ivme yakalayacağız. Sahaya yansıyan yatırımların istihdama da çok önemli katkısını göreceğiz. Yerli batarya teknolojilerinin gelişimi elektrikli araç sektörünün gelişimini de etkileyecek. Kısaca hem milletimiz hem sektörümüz kazanacak.”

Yılmaz, henüz işin başında olduklarının altını çizerek, “Bu rakam önümüzdeki haftalarda katlanarak artacak. Daha önce de açıkladığımız gibi mevcut kapasite dikkate alındığında 40-45 milyar dolar düzeyinde bir yatırımın önümüzdeki süreçte sahaya yansımasını göreceğiz” diye konuştu.

Depolama tesisleri kurmak için sektörün ortaya koyduğu yatırım iştahının çok değerli olduğuna dikkati çeken Yılmaz, “Depolama düzenlememizin yenilenebilir enerjide çığır açacak bir düzenleme olduğunu söylemiştik. Sektörümüzün 270 milyar doları aşan yatırım talebi, bu öngörümüzün doğruluğunu tescillemiş oldu” ifadelerini kullandı.

19 Kasım 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ikincil mevzuat değişikliklerinin ardından EPDK, depolamalı elektrik üretimi kapsamında başvuruları almaya başladı. Bu kapsamda depolama tesisi kurmayı taahhüt eden yatırımcılar ‘kuracakları depolama kapasitesi kadar’ rüzgar ve güneş enerjisi santrali kurmak için Türkiye Elektrik İletim AŞ tarafından herhangi bir yarışma yapılmaksızın EPDK'ye ön lisans başvurusunda bulunabiliyor. 19 Kasım 2022 itibarıyla alınmaya başlanan depolamalı RES ve GES başvuruları kapsamında EPDK’ye 4 bin 369 adet ve toplamda 221 bin megavat kurulu gücünde başvuru yapıldı. Bu başvuruların 113 bin 500 megavatı depolamalı RES başvurusu, 107 bin 500 megavatı ise depolamalı GES başvurusu olarak gerçekleşti.

Yapılan incelemelerin ardından 22 Aralık 2022'ye kadar eksiksiz yapıldığı tespit edilen başvurular, bağlantı görüşlerinin oluşturulması için Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) ve ilgili dağıtım şirketlerine gönderildi. Bu başvurulardan olumlu bağlantı görüşü alan başvurular da halihazırda teknik açıdan değerlendirme yapılması için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına gönderiliyor. Böylece teknik değerlendirmesi uygun bulunan başvurulara “teminat yeterliliğinin de sağlanması halinde” ön lisans verilebiliyor.

19 Kasım 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan elektrik depolamalı rüzgar ve güneş santrallerine ilişkin düzenleme, söz konusu santrallerin kesintili kaynak kapasitesinden bağımsız olarak değerlendirilmesi, herhangi bir kapasite tahsis yarışmasından bağımsız olarak bağlantı görüşü oluşturulabilmesi ve rüzgar santralleri için ölçüm zorunluluğunun aranmaması gibi değişiklikleri içeriyor.

Kaynak: AA

Hazine’nin Yeşil Tahvil İhracına 3 Kattan Fazla Talep Geldi

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından uluslararası sermaye piyasalarındaki ilk Çevresel, Sosyal ve Yönetişim-Environmental, Social and Governance (ESG) tahvil ihracında 2,5 milyar dolarlık satış gerçekleştirildi.

2023 yılı dış finansman programı çerçevesinde, dolar cinsinden 2030 vadeli yeşil tahvil ihracı için dün Bank of America, ING, JPMorgan ve Standard Chartered'a yetki verilmişti.

Söz konusu ihraç aynı gün sonuçlanırken ihraç tutarı 2,5 milyar dolar olarak gerçekleşti.

13 Nisan 2030 vadeli yeşil tahvilin kupon oranı yüzde 9,125, getiri oranı yüzde 9,30 oldu. İhraca yaklaşık 200 yatırımcı, ihraç tutarının 3 katından fazla talep gösterdi. Tahvilin yüzde 31'i Birleşik Krallık, yüzde 19'u Türkiye, yüzde 18'i ABD, yüzde 16'sı Orta Doğu, yüzde 15'i diğer Avrupa ve yüzde 1'i diğer ülkelerdeki yatırımcılara satıldı.

Söz konusu işlem, Hazine tarafından uluslararası sermaye piyasalarında ihraç edilen ilk ESG tahvil ihracı oldu. Bu yeşil tahvil ihracıyla birlikte 2023 yılında uluslararası sermaye piyasalarından toplam 7,5 milyar dolar tutarında finansman sağlandı.

Kaynak: BLOOMBERGHT

“Yeşil OSB” Tanımı Kanuna Eklendi

Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanunla, Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) denetçisi pozisyonuna, genel ve özel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin müfettiş, denetçi, denetmen ve kontrolör kadro veya pozisyonlarında görev yapanlar arasından atama yapılabilecek. Bu şekilde atananların sayısı 5'i geçemeyecek. Madencilik faaliyetleri kapsamında ihtiyaç duyulan elektrik enerjisi tüketimini karşılamak için kurulacak yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı lisanssız elektrik üretim tesisleri de “altyapı tesisi” kapsamına alınacak.

Kanunda, Organize Sanayi Bölgelerinin (OSB) planlama, kuruluş ve kamulaştırma süreçlerinin hızlandırılmasına ilişkin düzenlemeler de yer aldı. Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'na “Yeşil OSB” tanımı eklendi. Yeşil OSB, kaynak ve enerji verimliliği, yalın üretim, endüstriyel atık iş birliği ve çevreye duyarlı uygulamaları ile öne çıkan çevresel, ekonomik, sosyal ve yönetimsel açıdan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca belirlenen kriterler çerçevesinde Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından sertifikalandırılan OSB’leri kapsayacak. Yürürlükteki imar planlarında sanayi alanı olarak belirlenen yerlerde, planı onaylayan idarenin görüşünün alınması ve imar planına esas jeolojik ve jeoteknik etüt yapılması kaydıyla OSB yer seçimi işlemi yapılmadan OSB alanı kesinleştirilecek.

Yönetmelikte belirtilen şart ve sürelerde yatırım yapmayı taahhüt eden parsel maliklerine, kamulaştırma yapılmadan seçilen alanda OSB tarafından yer verilebilecek. Taahhüdü yerine getirmeyenlerin taşınmazları kamulaştırılacak. OSB yer seçimi kesinleştirilen alanın bulunduğu büyükşehir belediyesi, il belediyesi, ilçe belediyesi, belde belediyesi, ticaret ve sanayi odası, il özel idaresi veya yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı, konuyla ilgili mesleki kuruluş ve teşekküllerin temsilcileri Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının uygun görüşüne istinaden OSB kuruluşunda yer alabilecek. OSB, kuruluşunda yer alan kurum ve kuruluşların temsilcileri ve vali tarafından imzalanmış kuruluş protokolünün Bakanlıkça onaylanması ve sicile kaydı ile OSB tüzel kişilik kazanacak.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca OSB olarak sınırları kesinleştirilen alanlarda, acele kamulaştırma kararına istinaden mahkemece takdir edilen taşınmaz bedelinin banka hesabına yatırılması ve acele el koyma kararı verilmesinin ardından yatırımların gecikmemesi için OSB tarafından altyapı inşaatı ve tahsis yapılabilecek, yatırımlar için ruhsat ve izinler verilebilecek.

Yeşil OSB olmak için hazırlanan projeler, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca kredilendirilecek ve öncelikli olarak değerlendirilecek. Arsa satışları, müteşebbis heyetin belirleyeceği ve şeffaflık ilkesi kapsamında yönetmelikte belirlenen esas ve usullere uygun gerçekleştirilecek. OSB içinde parsel tahsisleri, şeffaflık ilkesi kapsamında yapılacak. OSB tüzel kişiliği, sanayi veya hizmet destek alanında bulunan parsellerde üstyapı inşa edebilecek, üretime geçme şart ve taahhüdü veren katılımcılara parselleri üst yapılı kiralayabilecek veya üst yapılı satabilecek. Katılımcılar tesislerini üretim amaçlı olmak üzere bir veya birden fazla kiracıya kiralayabilecek.

Bu arada pompaj depolamalı hidroelektrik santralleri, rezervuar alanına bakılmaksızın Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) ve yerli katkı fiyat desteğinden yararlanabilecek.

Yeni kanun ile şarj ağı işletmeci lisansı iptal edilen tüzel kişi, bu tüzel kişilikte yüzde 10 veya daha fazla paya sahip ortaklar ile lisans iptal tarihinden önceki 1 yıl içinde görevden ayrılanlar dahil yönetim kurulu başkan ve üyeleri, lisans iptalini takip eden 3 yıl süreyle şarj ağı işletmeci lisansı alamayacak, lisans başvurusunda bulunamayacak, lisans başvurusu yapan tüzel kişiliklerde doğrudan veya dolaylı pay sahibi olamayacak, yönetim kurullarında görev alamayacak. ​​​​​​​

Depremden etkilenen 11 il ile Elazığ'da il özel idareleri, belediyeler ile sanayi ve ticaret odaları, Kalkınma Ajanslarına ödeyecekleri paylardan 2023 ve 2024 yılları için muaf olacak. Depremden etkilenen 11 kentte il özel idareleri, belediyelerle sanayi ve ticaret odalarının muaccel borçlarına ilişkin olarak Hazine ve Maliye Bakanlığının veya İller Bankasınca pay borcunun kesilmesine yönelik olarak yapılan işlemler ile genel hükümler çerçevesinde Kalkınma Ajansları tarafından başlatılan takipler durdurulacak. 2025 yılı haziran ayı sonuna kadar muaccel borçlara faiz işletilmeyecek, zamanaşımı süreleri işlemeyecek, bu borçların tahsiline yönelik bu tarihe kadar herhangi bir işlem yapılmayacak. 2023 yılı için tahakkuk eden katkı payı borcunu ifa eden il özel idareleri, belediyeler ile sanayi ve ticaret odalarına, ödenen katkı payı faiz işletilmeksizin ya da yeniden değerlemeye tabi tutulmaksızın kanunun yayımlandığı tarihten 30 gün içinde kalkınma ajansı tarafından iade edilecek.

Kaynak: TRTHABER

SEDAŞ, İspanya’da Uluslararası Çevre Sürdürülebilirlik Toplantısına Katıldı

Sakarya Elektrik Dağıtım AŞ (SEDAŞ), Avrupa Birliği'nin (AB) Horizon programı tarafından desteklenen “Flexindustries” isimli çevre sürdürülebilirlik konulu proje için İspanya'da gerçekleştirilen ikinci 6 aylık değerlendirme toplantısına katıldı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, 4 gün boyunca proje aşamalarının masaya yatırıldığı toplantıda buluşan paydaşlar, fikir alışverişinde bulunarak deneyimlerini paylaştı.

Türkiye, Almanya, İsviçre, İtalya, İspanya, Portekiz, Yunanistan, Bulgaristan ve Polonya konsorsiyumu tarafından geliştirilen AB destekli “Flexindustries” çevre ve sürdürülebilirlik konulu projenin ikinci 6 aylık değerlendirme toplantısına SEDAŞ Regülasyon ve Uyum Direktörü Mustafa Yılmaz ve AR-GE ekibi katıldı. Flexindustries projesi kapsamında 7 farklı sektördeki uygulamalarla, birincil enerjiden tasarruf, yaşam döngüsü maliyetlerinin düşürülmesi ve karbondioksit emisyonlarının azaltılması hedefleniyor. Proje bütçesinin Horizon programı ile AB tarafından karşılandığı ifade edilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

“Flexindustries projesi disiplinler arası yaklaşım otomotiv, biyoyakıt, polimer, çelik, kağıt, farmasötik ve çimento endüstrisinde enerji verimliliğine katkı sağlamak için hayata geçirildi. Projenin temel amacı enerji üretimi ve depolama varlıklarının, işletim ve kontrol için akıllı dijital araçların ve endüstriyel esneklik için yeni iş modellerinin entegrasyonunun sağlanması olarak açıklanıyor. Projede 9 farklı ülkeden 16 büyük endüstri kuruluşu, 6 araştırma enstitüsü, 8 küçük ve orta büyüklükte işletme, 2 üniversite ve 3 kar amacı gütmeyen kuruluş yer alıyor.”

Elektrik Direklerine Leylekler için Özel Yuva

Binlerce kilometre yol kat ederek Türkiye'ye gelen leyleklerin ölümlerini azaltma ve popülasyonunun sürmesi amacıyla Sinop'ta elektrik direklerine özel yuvalar yerleştirildi.

Sinop'un Saraydüzü ilçesinde bulunan Cuma Ovası'nda elektrik çarpması veya yangınlar nedeniyle telef olan leylekler için Saraydüzü Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi, Yeşilırmak Elektrik Dağıtım AŞ (YEDAŞ) ve Sinop Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü Doç. Dr. Öğretim Üyesi Evrim Sönmez tarafından proje yürütülüyor.  2022 yılında başlayan proje ile ilk olarak Cuma Ovası'nda 56 leylek yuvası takip edildi. Bu yuvalarda 130 üzerinde yavru üredi. Yaşanan ölümler sonucunda ise yaklaşık 100 yavru göç etti. Yavru ölümlerinin elektrik direklerinden ve yaşanan diğer olaylardan kaynakladığını düşünen lise görevlileri ve Doç. Dr. Öğretim Üyesi Evrim Sönmez durumu YEDAŞ ile paylaştı. Yapılan değerlendirmeler sonucunda elektrik direklerine YEDAŞ ekipleri tarafından leyleklerin tellerden etkilenmeyecekleri şekilde özel platformlar takıldı. 

Proje hakkında bilgi veren Saraydüzü Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi Okul Müdürü Orhan Okur, " Geçen yıl projemizde yaklaşık 56 yuvayı takip ettik ve 130 üzerinde yavru üredi. Bu yuvalarda kayıplar gözlemlendi. Gözlemlenen kayıplarla birlikte 100'e yakın yavru göç yolculuğuna başladı. Kayıpların nedenleri araştırıldığında önemli bir kısmının elektrik telleri ve yangınlardan kaynaklandığı tespit edildi. Zaten YEDAŞ'ın çevre bilinci ile konuya büyük hassasiyet göstermesi ile proje hızlı bir şekilde ilerledi. YEDAŞ ile ilk aşamada parça parça olmak üzere yapay platform takalım istedik.  Bu sene 5 tane ölçüleri belli olan, Türkiye'de patenti alınan şekilde yapay platformlar taktık. Platformlar için seçimlerimizi yaparken bazı detayları göz önüne aldık. Küçük, sağlam ve yangın riski olan yuvalara takmaya özen gösterdik. Yine YEDAŞ ın ekiplerinin öncülüğünde bu sene 5 yuvayı bu şekilde risk altından kurtaracağız" dedi.

2022 yılı Haziran ayı sonunda leyleklere halka takıldığı belirten ve bu şekilde büyüyen yavruların takip edildiği ifade eden Müdür Okur, "Bu sene de halka takılma çalışması yine yapılacak. Haziran ayında yavrular büyüdüğünde 5 yıl devam edecek bir projedir.  Buradaki gerek leylek popülasyonunun takip edilmesi gerek çevresel şartların incelenmesi gerekse YEDAŞ’ın aktif rol almasıyla elektrik tesisatlarında zarar vermeden leylekleri düşünerek böyle bir çalışma yapıyoruz. Dediğimiz gibi proje uzun solukludur. Daha bu projemiz kapsamında bu sene öğrencilerimize sahada eğitim verecek akademisyenler, halkı bilgilendireceğiz. Halka seminerler vereceğiz. Bunlarla alakalı halkı bilgilendireceğiz. Yani proje projemiz bu bölgede ilk yapılan bir proje Sinop'tadır" diye konuştu.

DÜNYADAN HABERLER
Almanya, 2030’a Kadar Enerji Tüketimini Yüzde 26,5 Azaltmayı Planlıyor

Almanya, 2008 yılına kıyasla 2030 yılına kadar enerji tüketimini yüzde 26,5 oranında azaltmayı hedefliyor. Ülkenin iktidar koalisyonu tarafından hazırlanan bir yasa taslağında ortaya konan plan hem özel sektör hem de kamu sektörü için geçerli. Ülke, Rusya yaptırımlarının Avrupa'yı bir enerji krizine sürüklemesinin ardından geçen yıldan bu yana daha iddialı enerji tasarrufu önlemlerini zorluyor.

Geçen yıl Avrupa Birliği, Ukrayna'nın işgaline tepki olarak Rusya'nın petrol ve doğal gaz ithalatına yaptırımlar getirdi. Bu, Avrupa'nın birçok ülkesinde elektrik kesintisi korkusuna yol açtı. Ülkeler, yenilenebilir enerji üretimini artırmanın yanı sıra, kıtlığı önlemek için enerji tasarrufu önlemlerini uygulamaya koydu.

Bir hükümet kampanyası, Almanları kışın enerji kullanımını yüzde 20 oranında azaltmaya çağırdı. Ülkede özel yüzme havuzlarının ısıtılması yasaklandı ve insanlar evden çalışmaya teşvik edildi. Krizden önce, 2008 ile 2020 arasında, Almanya'nın enerji tasarrufu yüzde altının altındaydı. Bu ay, Alman kabinesi daha da fazla enerji tasarrufu gerektiren yeni bir yasa çıkaracak. Kanun taslağına göre, kamu ve özel sektörün enerji tüketimini on yılın sonuna kadar 2008 seviyelerine göre yüzde 26,5 oranında kısması zorunlu olacak. Belirli bir miktarda enerji kullanan şirketlerin, tüketimi uzun vadede planlamak için "enerji yönetim sistemlerini" kullanmaları gerekecek.

Almanya hükümeti yılda 45 terawatt saat (TWh) tasarruf yapmayı hedefliyor. Federal eyaletler, Almanya'nın 2045 yılına kadar net sıfır hedefine ulaşmak için toplu olarak yılda 5 TWh kesinti yapması gerektiğini düşünüyor.

Yasa taslağı ayrıca 2040'a kadar yüzde 39 ve 2045'e kadar yüzde 45'lik bağlayıcı olmayan azaltma hedefleri koyuyor.

Kaynak: EURONEWS

Tesla, Enerji Depolama Ünitesi "Megapack" için Çin'de Fabrika Kuracak

ABD'li elektrikli otomobil ve pil üreticisi Tesla, enerji depolama ünitesi üretimi için Çin'in Şanghay şehrinde büyük ölçekli bir tesis kuracak. Bu yılın üçüncü çeyreğinde temeli atılacak proje için Şanghay'da imza töreni yapıldı.

Şirket, 2024'ün ikinci çeyreğinde faaliyete başlaması planlanan fabrikada, "Megapack" adı verilen, yaklaşık 4 MWh elektrik depolayabilen lityum-iyon batarya üniteleri üretilecek. Fabrikada yılda 10 bin ünite ile toplam 40 GWh enerji depolama kapasitenin üretilmesi hedefleniyor. Tesla'nın halen ABD'nin California eyaletinin Lathrop şehrinde yılda 10 bin Megapack üretme kapasitesine sahip bir "mega fabrikası" bulunuyor. Şirket, Şanghay'daki yılda 1 milyon elektrikli otomobil üretebilen "giga fabrikasını" da 450 bin ilave kapasite ile genişletmeyi planlıyor.

Kaynak: AA

Dünyanın En Büyük Tuzlu Su Yüzer Enerji Santrali Kuruluyor

Afrika'nın doğusundaki adalar ülkesi Seyşeller'de, dünyanın en büyük tuzlu su yüzer güneş enerjisi santralini kurulacak. Fransız yenilebilir enerji şirketlerinden biri, ülkenin en büyük adası Mahe'nin doğu kıyısındaki Providence bölgesine yüzer enerji santrali kurmak için çalışmalara başladı. 5 MW’lik fotovoltaik güneş enerji sistemlerinin kurulacağı projeyle Seyşeller, dünyanın en büyük tuzlu su güneş enerjisi santraline sahip olacak. 99 bin nüfuslu turizm ülkesi, projeyle sıfır emisyon hedefine bir adım daha yaklaşmayı amaçlıyor. Seyşeller hükümetinin destekleyeceği projenin 7 ay içinde tamamlanması planlanıyor. Santralin su altı yaşamına ve çevreye olumsuz etkisinin olmayacağı bildiriliyor. Ülke şu anda enerji ihtiyacının büyük çoğunluğunu fosil yakıttan sağlıyor.

Kaynak: TİMETÜRK

Çin'den 400 Kilometrelik Hidrojen Boru Hattı Projesi

Çin'in ülkenin kuzeyinden başkent Pekin'e uzunluğu 400 kilometreyi aşkın hidrojen boru hattı inşa edeceği bildirildi. Çin'in petro-kimya şirketi SINOPEC, ülkenin mesajlaşma ve sosyal medya platformu WeChat'teki hesabından yaptığı açıklamada, ülkenin ilk hidrojen taşıyacak boru hattını inşa edeceklerini duyurdu.

Ülkenin kuzeyinde bulunan İç Moğolistan Özerk Bölgesi'nden başlayacak boru hattı Hıbey eyaletinden geçerek başkent Pekin'e ulaşacak.

Uzunluğu 400 kilometreyi aşacak boru hattının ilk başta yıllık 100 bin ton hidrojen taşıması, uzun vadede hattın kapasitesinin yıllık 500 bin tona çıkarılması hedeflenirken, Pekin ve Tiencin kentleriyle Hıbey eyaletinde kullanılan fosil yakıtların hidrojenle değiştirileceği kaydediliyor.

Açıklamada, boru hattının inşasının ne zaman başlayacağına ve ne kadar sürede tamamlanacağına ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Nüfusun ve sanayi üretiminin büyük şehirlerde yoğunlaştığı Çin, dünyada hava kirliliği probleminin an fazla olduğu ülkelerin başında geliyor. Hükümet, son yıllarda sanayi bölgelerinin Pekin'den civar kentlere taşınması, ısınmada kömür yerine doğalgaz kullanımının teşvik edilmesi, fabrikalarda emisyon standartlarının sıkılaştırılması gibi bazı tedbirlerle hava kirliliğini azaltmaya çalışıyor.

Kaynak: BLOOMBERGHT

HAFTANIN RAPORU

Yükseliş ve Çöküş 2023: Kömürlü Termik Santrallerinin Küresel Takibi

Uluslararası düşünce kuruluşu Global Energy Monitor tarafından bu yıl 9'uncusu yayımlanan "Yükseliş ve Çöküş 2023: Kömürlü Termik Santrallerin Küresel Takibi" raporuna göre; kömür santrallerinin kullanımdan kaldırılması ve yeni projelerin iptal edilmesi nedeniyle Çin hariç hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde 2022'de faaliyette olan ve planlanan kömürlü termik santrallerin sayısı düştü.

Ancak, Paris iklim anlaşmasının hedeflerine ulaşmak, dünyayı 2040 yılına kadar kömür enerjisini kademeli olarak bırakma yoluna sokmak için küresel emeklilik hızının dört buçuk kat daha hızlı ilerlemesi gerekiyor.

Rapora göre Avrupa Birliği'nin 2021'de 14,6 GW'lık rekor bir kömür kapasitesini emekliye ayırmasının ardından, gaz krizi ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, geçen yıl yalnızca 2,2 GW'lık kullanım dışı bırakılarak kömür kullanımdan çıkışlarında bir yavaşlamaya yol açtı. Geçici yeniden başlatmaların ve uzatmaların genellikle önümüzdeki birkaç yıl içinde azalması bekleniyor ve kömür kapasitesinde ani bir artış gibi görünen bu artış, 2022'de toplam AB kömür üretimine yalnızca yüzde 1'lik bir katkı sağladı.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK