SEKTÖRDEN HABERLER
“2023 Yılında 2 Bin 845 Megavatlık İlave Yenilenebilir Kurulu Güç Artışı Gerçekleştirdik”

Türkiye’nin artan enerji talebini karşılamak için enerji yatırımları 2023 yılında da hız kesmedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre geçtiğimiz yıl Türkiye’nin toplam kurulu gücü 2 bin 858 megavat artışla 106 bin 668 megavata yükseldi. Bu artışın neredeyse tamamı yenilenebilir kaynaklardan sağlandı.  Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, 2023 yılı kurulu güç verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

2053 karbon sıfır hedefleri doğrultusunda yaşanan enerji dönüşümünün en büyük destekçisinin yenilenebilir enerji kaynakları olduğuna dikkat çeken Bakan Bayraktar, “2023 yenilenebilirin yılı oldu. Geçtiğimiz yıl yaşanan 2 bin 858 megavatlık kurulu güç artışının yüzde 99,5’ini yenilenebilir kaynaklardan sağladık. Böylece yenilenebilir enerji kurulu gücümüzü 59 bin 236 megavata çıkarmış olduk” ifadelerini kullandı.

2023 yılında 326,3 teravatlık elektrik üretimi gerçekleştiğini belirten Bayraktar, “Yenilenebilir kaynakların üretim içindeki payı yüzde 42 oldu. Buna karşın kurulu güç içindeki payı ise yüzde 56 olarak gerçekleşti. Hedefimiz 2035 yılında yenilenebilirin kurulu güç içindeki payını yüzde 65’e, üretim içindeki payını ise yüzde 55’e yükseltmek” dedi.

Kaynak: ENERJİ BAKANLIĞI

“Türkiye Yenilenebilir Enerjide Muazzam Bir Potansiyele Sahip”

Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı ve Elder Yönetim Kurulu Başkanı Kıvanç Zaimler, Davos Zirvesi’nde Bloomberg HT’ye yaptığı değerlendirmede Türkiye'nin yenilenebilir enerjide muazzam potansiyele sahip olduğunu söyledi.

Bu yıl Dünya Ekonomik Forumu’nun ana temasının “güveni yeniden inşa etmek” olduğuna dikkat çeken Zaimler, “Güven yeniden inşa edilecekse, güven bozulmuş demektir. Bunu tedavi etmenin yolu esasında şeffaflıktan, hesap verebilirlikten, sorumluluk almaktan geçiyor. Bunun altında bu sene Davos’ta dört kategori var. Bunlardan ilki bu kadar parçalanmış bir dünyada, yeni savaşların olmaması, güvenliği ve iş birliğini sağlamak. İkincisi büyüme ve büyümeyle beraber istihdamı getirmek. Üçüncüsü yapay zekâ ve bunu insanlığın refahı için, büyüme için, ekonomi için kullanmak. Dördüncüsü ve olmazsa olmazı iklim, doğa ve enerji. Buraya dünyanın her yerinden gelen iş insanları, hükümet temsilcileri, sivil toplum örgütleri, akademi temsilcileri işte biz de programımızı ona göre yaptık. Burada hem panelleri hem de birebir görüşmeleri ona göre planladık ama benim odağım biraz daha iklim ve enerji üzerine olacak. Gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkelerin farkına baktığımız zaman, gelişmiş ülkeler bugün ticaretle ilgili konuları politikaları belirliyorlar. Gelişmekte olan ülkeler daha arkadan takip ediyorlar. Ben burada eşit uygulamalardan ziyade daha adil uygulamaların olması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

COP28’de ülkelerin yenilenebilir enerjiyi üç misline çıkarmak, verimliliği iki misli artırma gibi taahhütlerde bulunduğuna işaret eden Zaimler, “Bizim petrolümüz, doğal gazımız yok.

Yeni keşiflerle beraber oluyor ama biz ekonomisini bunun üzerine kurmuş bir ülke değiliz. Bugün petrolden daha değerli olan bir şey var dünyada, yenilenebilir enerji. Türkiye muazzam bir potansiyele sahip ve bu potansiyeli esasında daha kullanmamış vaziyette. Biz gelişmekte olan bir ülkeyiz ve çok önemli bir yenilenebilir enerji ihracatçısı olma potansiyelimiz var. Büyük projeleri hayata geçirmemiz gerekir. Avrupa'ya göre hızlıyız ama daha da hızlanmamız lazım. Yenilebilir enerjide ekipmanında dışa bağımlıyız. Finansman içi politikalarımızda şeffaflığı ve güveni oluşturmamız gerek. En önemli kaynaklarımızdan biri de insan kaynağımız. Biz bunu yapacak potansiyele sahibiz. Bunun için politikamızı hızlandırmamız gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan “Türkiye'nin Enerji Verimliliği 2030 Stratejisi ve 2024-2030 yılları arasında uygulanacak olan II. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı”na işaret eden Kıvanç Zaimler sözlerine şöyle devam etti:

“Verimlilik Türkiye’nin en önemli kaynaklarından, en önemli potansiyellerinden biri. Bunun dışında bu dönüşümün tabii maliyeti var. Dolayısıyla enerjinin maliyetlendirilmesi, fiyatlandırılması bugün sübvansiyonların kalkması, gerçek maliyetlerin yansıtılması bu yatırımların da devreye girmesini hızlandıracak. Gerçek maliyetleri verdiğimiz zaman verimlilik de tetiklenecek. Esasında bu bir kısır döngü. Sübvansiyon yaptığınız zaman verimliliği desteklemiyorsunuz. En önemli konu bununla ilgili taahhüt uzun vadeli olması ve bütün kurumların eş güdümlü hareket etmesi.”

Programda Enerjisa’nın hedeflerini de paylaşan Zaimler, “Pozitif bir yönde büyümemizi sürdürdük, en önemli büyüme kalemi şebeke yatırımları, ayağımızı gazdan çekmedik” diyerek şunları söyledi: “ Enerjisa Üretim tamamen yenilenebilir fabrika haline geldi. Devasa projeleri hızlıca hayata geçirmeye çalışıyoruz. Kapasitesi, operasyonları ve büyüme planlarıyla önemli bir yatırımcı hikayesi oluşturuyor. Şirketin değeri çok büyüdü.  Bu büyük değeri karşılayacak bir piyasa olması lazım. Halka arza her zamankinden daha hazırız.”

Kaynak: BLOOMBERGHT

IPCC Başkanı’ndan Küresel Isınmada “3 Derece” Uyarısı

Birleşmiş Milletlerin (BM) iklim değişikliğiyle ilgili bilimsel değerlendirme organı Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 60. oturumu Türkiye'nin ev sahipliğinde İstanbul'da düzenlendi. Program kapsamında İstanbul'da bulunan IPCC Başkanı Prof. Dr. Jim Skea, iklim değişikliğine karşı gösterilen küresel çaba ve toplantının önemi hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

IPCC’nin dünyanın giderek ısındığı ve buna bağlı aşırı hava olaylarının artacağı yönündeki uyarılara raporlarında sık sık yer verdiğini belirten Skea, “Ama 2023 herkesi çok şaşırttı çünkü beklenenin çok ötesinde bir yıldı. Orman yangınlarını, aşırı hava olaylarını ve okyanuslarda alışılmamış sıcaklık artışını gördük. Bu da tahminlerin çok dışında bir durumdu. Söz konusu aşırı hava olaylarından bazıları insan kaynaklı aktiviteler sonucu küresel sıcaklıklardaki artış nedeniyle, bazıları El Nino kaynaklı, bazıları ise yıldan yıla doğal olarak yaşanan değişimler sonucu görüldü. Tüm bunları hesaba kattığımızda bile yine çok olağan dışı bir yıldı” dedi.

İklim değişikliğiyle mücadelede ortaya konan net sıfır emisyon hedefi başta olmak üzere hükümetlerin geleceğe yönelik hedefler koymalarının önemini vurgulayan Skea, bununla birlikte tüm bu çabaların küresel ısınmayı durdurmada yeterli olmadığını dile getirdi.

Skea, “Var olan politikalara bağlı kalmamız halinde bu yüzyıl sonunda küresel ısınmanın muhtemelen 3 dereceyi bulacağı bir yolda ilerliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Enerji sektöründeki dönüşümün küresel emisyonların azaltılması noktasında azami derecede gerekli olduğunun altını çizen Skea, şöyle devam etti:

“Enerji sektörünün tüm sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 80'inden sorumlu olduğunu göz önünde bulundurursak bu sektördeki sorunu halletmediğimiz sürece iklim değişikliğiyle mücadele sorununu da gerektiği gibi ele alamayız. Bu noktada birçok fırsat bulunuyor. Yenilenebilir enerji yatırımlarının artırılması, her alanda enerji verimliliğinin hedeflenmesi, sanayi sektöründe yaşanan gaz sızıntıları sonucu artış gösteren metan emisyonlarının giderilmesi atılacak kritik adımlar arasında bulunuyor.”

İklim krizine karşı bireysel olarak da harekete geçebileceğine işaret eden Skea, bu noktada gerekli teknolojilerin ve alt yapıların oluşturulması gerektiğine dikkati çekti. Ulaşım sektörünün bireysel karbon emisyonlarının azaltılması konusunda örnek gösterilebileceğini ifade eden Skea, “Eğer otobüsler çalışmıyorsa insanlar toplu taşımaya yönelemezler. Yani insanların yapabileceği çok şey var ama doğru seçimleri yapabilmeleri için de hükümetlerin ve diğer paydaşların desteğine ihtiyaçları var” görüşünü paylaştı.

Skea, Paris Anlaşması’nda belirlenen 1,5 derecelik hedefe ulaşma konusunda hala yapılması gereken çok şey olduğunu, IPCC’nin de iklim değişikliğiyle mücadelede ihtiyaç duyulan bilimsel kanıtları sunma sorumluluğunu yerine getirmeye devam edeceğini bildirdi.

İstanbul’da gerçekleştirdikleri toplantıyı değerlendiren Skea, şunları söyledi:

“Bu, IPCC döngüsünün en önemli oturumlarından biri ve Türkiye Hükümeti'nin bu toplantıya ev sahipliği yapmasından memnunuz. IPCC’nin 7. Değerlendirme Döngüsü’nün rotasını belirlediğimiz bu toplantı gerçekten çok önemli. Döngü içerisinde hangi raporları ortaya koyacağımıza, bu raporları hangi konularda ve ne zaman oluşturacağımıza karar vermeyi hedefliyoruz.”

Kaynak: AA

Türkiye’de ATM’lerin Elektrik Tüketimi 4 İli Geride Bıraktı

Ekosfer Derneği, Türkiye’deki yaklaşık 53 bin ATM’nin elektrik tüketimine ilişkin yaptığı araştırmanın sonucunu açıkladı. Dernekten yapılan açıklamaya göre, ülke çapında bulunan 52 bin 682 ATM, günde ortalama 12 kWh elektrik tüketirken, toplam yıllık tüketimleri ise 230 milyon kWh’i aşıyor. Bu tüketim miktarı, Ardahan, Bayburt, Iğdır ve Tunceli’nin yıllık tüketimini geride bırakırken, Türkiye’nin en çok elektrik tüketen kentlerinden Antalya’nın tüketiminin de 40’ta 1’ine denk geliyor.

Dernek yaptığı bu araştırmayla ortak ve komisyonsuz ATM uygulamasına geçilmesi halinde, ciddi miktarda elektrik ve kaynak tasarrufu yapılabileceğini, cadde ve meydanlardaki görüntü kirliliğinin de önüne geçilebileceğini ortaya koyuyor.

Ekosfer Derneği Kampanyalar Direktörü Özgür Gürbüz, kullanıcılardan komisyon almayan ortak ATM’lere geçilmesiyle önemli bir elektrik tasarrufu sağlanacağına dikkati çekerek, “Mesele sadece elektrik tüketimi de değil. Bu cihazların neredeyse hepsi ithal, her bir ATM’de alarm, klima, güç kaynağı, ekran ve yazıcı gibi bakım-onarım isteyen birçok parça var. Para ekleme ve alma için düzenli bir şekilde ziyaret edilmeleri gerekiyor, bu da yakıt israfı demek. Biz bu çalışmada sadece makinelerin ne kadar elektrik tükettiğini hesapladık. Çevreye ve ekonomiye etkileri elektrik faturasıyla sınırlı değil” ifadelerini kullandı.

Gürbüz, ortak ATM, mobil bankacılık ve kredi kartının yaygınlaştığı ülkelerde ATM sayısının azaldığını belirterek, “Birleşik Krallık’ta ATM sayısı 8 yılda 70 binden 50 binin altına düştü. Türkiye’de sayısı 2 milyonu geçen POS makinalarının daha verimli kullanılması için özellikle büyük süpermarketlerde alışveriş sonrası kartla ödeme yapanlara, sınırlı miktarda da olsa nakit alma ve bunu da kart işlemine ekleme şansı verilirse ATM ihtiyacı daha da azalır. ATM’lere ayrılan alanları toplumun faydası için kullanabilir, ağaçlandırabiliriz. ATM sayısını yarıya indirerek 115 milyon kWh elektrik tasarrufu yapabiliriz. Enerji tasarrufuyla iklimi korur, ithal ürünlere ve dışa bağımlılığımızı azaltabiliriz” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: TEMİZ ENERJİ

SEDAŞ, Bolu’da 18 Yatırım Projesi Hayata Geçirecek

Sakarya Elektrik Dağıtım AŞ (SEDAŞ), yatırım çalışmalarına devam ediyor.  SEDAŞ, 2024 yılı için planladığı yaklaşık 3 milyarlık dev yatırım ile hizmet verdiği bölgelerdeki ihtiyaçlara göre hazırlanan program çerçevesinde kapasite artırımı, şebeke yenileme ve ana hatlarda devam eden yeraltı çalışmalarını tamamlayacak. Bu kapsamda Bolu’da, ilk etapta, 18 adet yatırım projesi hayata geçirilecek.

SEDAŞ İcra Başkanı Dr. Necmi Odyakmaz, elektrik hatlarının iyileştirilmesine destek olduklarını belirterek, “Ülkemizin önemli sanayi kuruluşlarına ev sahipliği yapan bölgemizde müşterilerimizin en güncel ihtiyaçlarını analiz ederek, beklentilerini karşılayacak yatırımlarımıza tüm gücümüzle devam ediyoruz. Yeni hissedar yapımız ile bölgemizdeki faaliyetlerimizi hızlandırıyor hem kırsalda hem de il ve ilçelerimizde elektrik şebekesi hatlarının iyileştirilmesine destek oluyoruz. Ekonomik ömrü dolan elektrik tesisleri için yenileme yatırımlarını, enerji talebinin artışı noktalarında iletken kesiti ve trafo güç kapasitelerindeki artışı, yatırım kapsamına alınan yerlerde de yeni şebeke yapım çalışmalarını gerçekleştiriyoruz” dedi.

OEDAŞ, 260,5 milyon TL’lik Bakım - Onarım Çalışması Yaptı

Afyonkarahisar, Bilecik, Eskişehir, Kütahya ve Uşak’ta elektrik dağıtım hizmeti sağlayan Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ (OEDAŞ) hem yatırım hem de bakım onarım çalışmaları yaparak bölgeye güvenli ve sürdürülebilir enerji arzı sunmaya devam ediyor. 2017-2022 yılları arasında 7,4 milyar TL ile bölge tarihinin en büyük elektrik dağıtım hizmetleri yatırımını yapan OEDAŞ, 2023 yılında ise bakım- onarım çalışmaları gerçekleştirerek bölge genelinde altyapısını daha da güçlendirdi.  OEDAŞ bu kapsamda 2023 yılında 8 bin 769 km alçak gerilim havai hat, 11 bin 795 km orta gerilim havai hat, 3 bin 12 adet dağıtım trafosu, 15 bin 352 adet saha dağıtım kutusu, 36 bin 263 adet aydınlatma armatürü ile 1.542 adet DM/İM/KÖK bakım-onarımını yaptı.

OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, 2023 yılında 260 milyon 507 bin TL tutarında bakım-onarım çalışması yaptıklarını söyledi. Bakım yaptıkları hat uzunluğunu bir önceki yıla göre yüzde 30 artırdıklarını belirten Yalçın şöyle devam etti:

“OEDAŞ olarak önceliğimiz hizmet verdiğimiz bölgede hayatına dokunduğumuz yaklaşık 3 milyon kişiye güvenli ve sürdürülebilir enerji arzı sağlamak. Bu nedenle planlarımız doğrultusunda yatırımlar yapıyor, bakım-onarım çalışmaları gerçekleştiriyoruz. 2017-2022 yılları arasında gerçekleştirdiğimiz büyük yatırımların ardından, 2023 yılında bakım onarım çalışmalarına ağırlık verdik. Yaklaşık 50 bin kilometrekarelik bir alana yayılan beş şehrimizin her bölgesinde toplam 1.200’ü aşkın çalışanımızla hizmet verdik. Bunun neticesinde planlı elektrik kesintilerini bir önceki yıla göre yüzde 12,5 azalttık. 2023 yılının son çeyreğinde ülkemizde bir ilke imza atarak devreye aldığımız seyir halindeki araçtan elektrik direklerindeki arızaları tespit eden sistemimiz ile birlikte planlı kesintileri daha da azaltacağız. Bundan sonra da bakım-onarım çalışmalarımız ve akıllı şebeke yatırımlarımızla sürdürülebilir değer yaratarak bölgemize katkı sunmaya devam edeceğiz.”

DÜNYADAN HABERLER
Normal Şartlarda Küresel Enerji Piyasalarında Rahat Bir Yıl Bekleniyor”

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) sırasında, dünya enerji piyasalarındaki gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı.

Kızıldeniz’de yaşanan gerilimin şu an itibarıyla petrol fiyatlarına ciddi sayılabilecek bir etkisi olmadığını aktaran Birol, “"Mevcut durum büyümezse ve özellikle büyük petrol üreticisi ülkelerden bir veya birkaçı bu duruma direkt olarak dahil olmazsa fiyatlarda çok büyük bir yükselme beklemiyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Birol, petrol piyasalarında bu yılın normal şartlarda rahat geçmesini öngördüğünü dile getirerek, ABD, Kanada ve Brezilya başta olmak üzere bu ülkelerden yüklü miktarda yeni üretim geldiğini söyledi.

Çin’de talebin yavaşlaması ve elektrikli araçların sayısının artmasıyla küresel petrol tüketimindeki büyümenin biraz zayıflayacağını anlatan Birol, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu açıdan normalde petrol piyasalarında makul bir fiyat seyri bekliyorum ama jeopolitik gelişmeler bunu değiştirebilir. Şu an duruma baktığımızda, İran olaya dolaylı olarak müdahil durumda. Umarım daha büyük bir eskalasyon olmadan durum kontrol altına alınır. Jeopolitik gerilimler tırmanmazsa, enerji piyasalarında rahat bir yıl bekliyorum. Özellikle Türkiye gibi enerji ithalatçısı ülkeler için aslında iyi bir yıl olabilir çünkü petrol ve doğal gazda yeteri kadar üretim var. Talep de o kadar güçlü değil, bu bakımdan fiyatların makul seviyede seyredeceğini düşünüyorum. Fiyatlar makul seviyede seyrederse, bunun enflasyon üzerinde aşağı yönlü etki yapabileceğini düşünüyorum. Bu da yine bizim gibi ülkeler için iyi bir haber. Ancak, her zaman olduğu gibi, jeopolitik gelişmeler olmazsa. Çünkü arz-talep dengesine baktığımızda, fiyatlar için rahat bir yıl olacağını öngörüyorum.”

Birol, Türkiye'nin tükettiği petrol ve gazın büyük bir kısmını ithal ettiğini anımsatarak, “Bu da bizim için en önemli baş ağrılarından birisi. Jeopolitik gerilimler olmazsa, petrol ve doğal gaz fiyatlarının makul seyretmesi Türkiye'nin cari açığını düşündüğümüzde oldukça güzel bir durum” dedi.

Türkiye'nin yenilenebilir enerjideki yüksek potansiyeline de dikkat çeken Birol, bu konuda çok ciddi adımlar atıldığını ancak hala potansiyelin küçük bir kısmının kullanıldığını söyledi.

Birol, sözlerini şöyle tamamladı:

"Dünyada temiz enerjideki büyüme çok güçlü. 2023'te temiz enerjideki büyüme yüzde 50'ye yaklaştı. Tarihi bir rekor oldu. 510 gigavattan fazla temiz enerji kapasitesi eklendi geçen yıl özellikle Çin'den, ama aynı zamanda Hindistan, Brezilya ve Avrupa'dan da geldi bu kapasite artışı. Türkiye de bu konuda çok ciddi adımlar attı, rüzgar, güneş ve hidroelektrikte ve şu anda yenilenebilir enerjide dünyada önde gelen ülkelerden biri. Ancak büyük bir potansiyelimiz var, yenilenebilir enerjiden daha fazla üretim sağlama ve yenilenebilir enerji ekipmanı imal edip çevredeki ülkelere satma konusunda. Bu alanda Türkiye ciddi bir rol oynayabilir.”

Kaynak: AA

AB, 2023’te 17 GW’lık Rüzgar Enerjisi Üretti

WindEurope verilerine göre AB, 2023’te 14 GW kara, 3 GW açık deniz olmak üzere 17 GW’lık yeni rüzgar santrali inşa etti. WindEurope bu rakamların 2022’ye göre biraz daha yüksek ve AB’nin bir yıl içinde şimdiye kadar ürettiği en yüksek rakam olduğunu belirtirken, AB’nin yeni 2030 iklim ve enerji güvenliği hedeflerine ulaşmak için inşa etmesi gereken yıllık 30 GW’ın oldukça altında olduğunu bildirdi.

Almanya en fazla yeni rüzgar kapasitesi inşa eden ülke oldu ve bunu Hollanda ve İsveç takip etti. Hollanda, şu anda dünyanın en büyük rüzgar santrali olan 1,5 GW “Hollandse Kust Zuid” dahil olmak üzere en yeni açık deniz rüzgar santralini inşa etti.

IEA, Avrupa’nın 2024-28 yılları arasında yılda 23 GW yeni rüzgar enerjisi inşa edeceğini tahmin ediyor. “AB Rüzgar Enerjisi Paketi”nde ortaya konulan eylemlerin yıllık kurulumda önemli bir artış sağlaması ve Avrupa’nın rüzgar enerjisi tedarik zincirini güçlendirmesi hedefleniyor.

Rüzgâr geçen yıl AB’de üretilen elektriğin yüzde 19’unu oluşturdu. Hidroelektrik yüzde 13, güneş yüzde 8 ve biyokütlenin payı ise yüzde 3 düzeyindeydi. Toplamda yenilenebilir enerji, üretilen elektriğin yüzde 44’ünü oluşturdu.

Kaynak: TEMİZ ENERJİ

ChatGPT CEO'su Yapay Zeka Enerjisi için Uyardı

OpenAI'nin CEO'su Sam Altman, insanların beklediğinden çok daha fazla güç tüketecek olan gelecekteki yapay zeka için bir enerji atılımının gerekli olduğunu söyledi.

Dünya Ekonomik Forumu'nun Davos'taki yıllık toplantısının oturum aralarında Bloomberg etkinliğinde konuşan Altman, daha iklim dostu enerji kaynaklarının, özellikle de nükleer füzyon veya daha ucuz güneş enerjisi ve depolamanın, yapay zeka için ileriye giden yol olduğunu kaydetti. "Bir atılım yapmadan oraya ulaşmanın yolu yok" diyen Altman, "Bu bizi füzyona daha fazla yatırım yapma konusunda motive ediyor” ifadesini kullandı. Altman, dünyanın nükleer fisyonu bir enerji kaynağı olarak da benimsemesini dilediğini belirtti.

ChatGPT şu anda günde yüz milyonlarca sorguyu işliyor ve tahminler bunun her gün yaklaşık 1GWh tükettiğini gösteriyor. Bu enerji tüketiminin yaklaşık 33 bin ABD hanesine eşdeğer olduğu ifade ediliyor.

Kaynak: REUTERS

Rüzgar Enerjisi Geçen Yıl Kuzey İrlanda’ya 243 Milyon Euro Tasarruf Sağladı

Yerel olarak üretilen rüzgar enerjisi, Kuzey İrlanda’nın 2023'te 243 milyon Euro tasarruf etmesini sağladı. Uzmanlar rüzgar enerjisi olmasaydı, elektrik üretmek için gaza ek olarak 176 milyon sterlin, onu yakmak için de yaklaşık 70 milyon sterlinlik karbon kredisi harcanması gerekeceğini ifade ediyorlar.

Başta rüzgar olmak üzere yenilenebilir enerji, Kuzey İrlanda’da üretilen elektriğin yaklaşık yarısını oluşturuyor. Stormont Ekonomi Departmanı’nın son rakamları, Eylül 2023’e kadar Kuzey İrlanda’daki toplam elektrik tüketiminin yüzde 47,4’ünün yenilenebilir kaynaklardan üretildiğini gösteriyor. Söz konusu bu üretimin yüzde 83,8'i ise rüzgardan elde edildi.

Bu arada Kuzey İrlanda’nın 2030 yılına kadar elektrik tüketiminin yüzde 80’ini yenilenebilir enerjiden üretme hedefine ulaşabilmesi için acilen bir çalışma grubunun kurulması çağrısında bulunuldu.

Kaynak: BBC

HAFTANIN RAPORU

Enerji Sektöründeki Birleşme ve Satın Almalar Raporu 2023

PwC Türkiye’nin hazırladığı “Enerji Sektöründe Birleşme ve Satın Almalar Raporu 2023”e göre, enflasyon, yüksek faiz oranları, jeopolitik krizler ve emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar gibi unsurlar, küresel enerji piyasalarında olduğu gibi Türkiye’de de satın alma ve birleşme müzakerelerinin tamamlanma süresini ve işlem değerlerini olumsuz yönde etkiledi.

2023 yılında söz konusu piyasada gerçekleşen tahmini toplam işlem değeri bir önceki yıla göre yüzde 10 geriledi. Rapora göre Türkiye enerji sektöründe toplam işlem sayısı 2023’te 29’da kalırken, tahmini toplam işlem değeri 2 milyar dolardan 1,8 milyar dolara düştü.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK