SEKTÖRDEN HABERLER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan Deprem Bölgesine 17,5 Milyar TL’lik Destek

Türkiye’yi sarsan ve asrın felaketi olarak nitelendirilen depremin üzerinden bir yıl geçti. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı; bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarıyla birlikte tüm kabiliyetlerini, insan kaynağı ile birlikte bölgeye seferber etti. Depremin hemen sonrasında 19 bin 906 personel, 3 bin 763 araçla birlikte bölgeye peyderpey intikal etti. Bakanlığa bağlı 9 bin 798 madenci, arama kurtarma faaliyetlerine katıldı. Bu faaliyetler sonucunda 324 depremzede enkazdan sağ olarak kurtarıldı.

Arama kurtarma faaliyetleriyle eş zamanlı olarak bölgenin doğal gaz iletim hatlarında meydana gelen hasarlar tespit edildi. Bu hasarlar bölgeye intikal eden uzman ekipler tarafından 4 gün içerisinde onarıldı. Onarımın çalışmaları yapılırken dağıtım şirketleri aracılığıyla LNG ve CNG ile bölgeye doğal gaz arzı sağlandı.

Deprem elektrik iletim hatlarına da büyük zarar verdi. TEİAŞ ekiplerimin çalışmaları sonucunda elektrik hatlarında yaşanan kesintiler, 2 hafta içerisinde sonlandırıldı.

Depremzedelerin en temel ihtiyaçları arasında yer alan konaklama konusunda da harekete geçen bakanlık, konteyner ve çadır kentler kurdu. Bakanlığın koordinasyonunda yolcu taşıyan iki gemi, İskenderun Limanı’na getirtildi. Depremzedelere tahsis edilen gemilerde binden fazla kişinin konaklaması sağlandı. Bakanlık ayrıca, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının inşa ettiği konteyner veya çadır kentlerin de elektrik altyapısını oluşturdu.

Bakanlık, depremzedelerin sıcak yemeğe erişebilmesi amacıyla yemek dağıtım merkezleri kurdu. Merkezlerde günlük 10 binlerce kişiye üç öğün yemek hizmeti verildi. Bölgede hayatın yeniden normale dönmesi amacıyla bakanlık, deprem bölgesine toplamda 17,5 milyar liralık destekte bulundu. Depremzedelerin 6 Şubat öncesine ait yaklaşık 1 milyar liralık elektik ve doğal gaz borçlarının silinmesini sağladı. Bakanlık, depremden etkilenen şehirlerin yeniden inşasında, yeni kurulan veya kurulacak sahalarda, yeni inşaat, toplu konut alanlarında enerji altyapısını kurmak için çalışmalarına devam ediyor.

Kaynak: ENERJİ BAKANLIĞI

Türkiye’deki Yeşil İstasyon Sayısı Elektrikli Araç Şarj İstasyonlarının 3’te 1’ini Geçti

AA muhabirinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) aldığı bilgiye göre, Türkiye’nin otomobili Togg başta olmak üzere elektrikli araçlara olan taleple doğru orantılı olarak şarj istasyonu sayısının da artmaya devam etmesi bekleniyor.

Türkiye’de elektrikli araçların ve şarj istasyonlarının sayısı artarken, bu araçların daha çevreci bir şekilde kullanılabilmesine imkan sağlayacak EPDK düzenlemesi ile şarj ağı işletmeci lisansı sahipleri kendi şarj ağında yer alan şarj istasyonlarından tamamını veya bir kısmını yeşil şarj istasyonu olarak belirleyebiliyor. Yenilenebilir enerji yatırımlarındaki artış hızı ve elektrikli araçlara olan talep de dikkate alındığında yeşil şarj istasyonlarının sayısında artış öngörülüyor.

EPDK verilerine göre, 2023 başında Türkiye çapında 1719 olan şarj istasyonu sayısı ocak sonu itibarıyla 6 bin 58’e, 3 bin 81 olan şarj noktası (soketi) sayısı ise 13 bin 160 adete yükseldi. Yeşil şarj istasyonu sayısı ise ocak sonu itibarıyla 2 bin 206’ya ulaştı. Böylelikle Türkiye’deki yeşil şarj istasyonu sayısı bu dönemde toplam elektrikli şarj istasyonu sayısının üçte birini geçti.

EPDK'nin düzenlemeleri ile araç üreticilerinden akaryakıt dağıtım şirketlerine, elektrik üretim şirketlerinden start-up’lara geniş bir yelpazede lisanslı oyuncular piyasaya dahil oldu. Elektrikli araçlara elektrik enerjisi temini sağlayan şarj ünitesi ve istasyonlarının kurulması, şarj ağı ve şarj ağına bağlı şarj istasyonlarının kurulması, şarj ağı ve şarj ağına bağlı şarj istasyonlarının işletilmesi ile şarj hizmetinin sunulmasına ilişkin usul ve esasları belirleyen “Şarj Hizmeti Yönetmeliği” çerçevesinde bugüne kadar 181 adet şirkete şarj ağı işletmeci lisansı verildi. Öte yandan, lisans başvuruları ve lisanslandırma işlemlerine devam ediliyor.

Yeşil şarj istasyonlarında araçlara temin edilen elektrik enerjisinin tamamının yenilenebilir enerji kaynakları ile üretildiğinin belgelendirilmesi EPİAŞ tarafından işletilen piyasada alış-satışı gerçekleşen, “Yenilenebilir enerji kaynak garanti belgesi (YEK-G belgesi)” ile gerçekleştiriliyor. Bu çerçevede elektrikli araç ekosistemi ile YEK-G sistemi arasında sinerji oluşturulmasına yönelik mevzuat çalışması tamamlandı.

Ayrıca, EPDK tarafından geliştirilen “Şarj@TR” mobil uygulaması ile şarj istasyonlarının coğrafi konumları, şarj ünitesi ve soket sayıları, tipleri ve güçleri, ödeme yöntemleri, müsaitlik durumları ve şarj hizmeti fiyatlarının anlık olarak görülebiliyor. Kurumun internet sitesinde de hangi şehirde kaç adet şarj istasyonu, ünitesi, soketi ve soket tipi olduğu gibi bilgiler de tüm vatandaşların erişimine açık olarak yayınlanıyor.

Kaynak: AA

Enerji Düzenlemesi Teklifi TBMM’de

Türkiye Büyük Millet Meclisi, enerji alanında düzenlemeler içeren kanun teklifi için mesai yapacak. Teklife göre, yerli üretim ve farklı kaynaklardan ithal edilen doğalgaz, Türkiye'de sıvılaştırılarak dünya piyasalarına LNG olarak pazarlanabilecek.

Enerji verimliliğini artırmak amacıyla hazırlanan projeler, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 15 milyon lirayı geçmemek kaydıyla bedellerinin en fazla yüzde 30'u oranında desteklenecek. Teklifle içme, kullanma suyu barajları haricindeki baraj, göl ve göletlerde güneş ile rüzgar enerji sistemlerinin kurulmasına izin verilecek.  Böylece, yenilenebilir enerji sistemlerinin kurulumu bu yerlerde de yapılabilecek. Ayrıca olağanüstü durumlarda vatandaşın enerjiye ulaşabilmesi için EPDK’ya yetki verilecek.

Kaynak: NTV

Depremzedelere 4 Milyar 83 Milyon TL Fatura Desteği Verildi

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan iki deprem, Türkiye'nin yüreğini dağladı. 'Asrın felaketi' olarak adlandırılan deprem, sadece 13,5 milyon kişiyi değil, 85 milyon vatandaşı derinden etkiledi.

Depremin üzerinden geçen bir yıl içinde, milyonlarca insanın bir araya gelerek ortak bir amaç için çalışmasıyla, devlet-millet el birliğiyle hareket etti. Yapılan insanüstü çaba sayesinde, depremin yaralarını sarmak için önemli adımlar atıldı.

Depremin üzerinden geçen bir yıl içinde, milyonlarca kişi tek yürek oldu. Devlet, bölgeye özel uygulamaları devreye sokarak depremzedelere destek oldu. İlk olarak, depremden önceki elektrik ve doğal gaz faturaları silindi, ardından aktif abonelerin fatura borçları ertelendi.

Depremzedelere yapılan doğrudan destek tutarı elektrikte 3 milyar 130 milyon lirayı buldu. Doğal gazda ise 953 milyon lira tutarında destek yapıldı. Böylece depremzedelere yönelik elektrik ve doğal gaz faturalarına verilen destek 4 milyar 83 milyon liraya ulaştı. Öte yandan abonelerin fatura borçlarına yönelik açılmış dava veya icra takipleri de kaldırıldı.

Kaynak: TRTHABER

Toroslar EDAŞ, Deprem Bölgesinde Elektrik Altyapısını Yeniden Kurdu

Enerjisa Dağıtım Şirketleri’nden Toroslar EDAŞ, kardeş şirketleri Başkent EDAŞ ve Ayedaş’ın da desteğiyle Hatay’da 2.150, Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde ise 184 saha çalışanı ile deprem öncesi şebeke değerlerini aştı.

Türkiye’de 22 milyonu aşkın kullanıcıya elektrik dağıtım hizmeti sağlayan Enerjisa Dağıtım Şirketleri’nin, Başkent EDAŞ ve Ayedaş’la birlikte 3 şirketinden biri olan Toroslar Elektrik Dağıtım AŞ (Toroslar EDAŞ), kardeş şirketlerinden gelen ekip ve ekipman desteğinin de gücüyle, başta depremin en yoğun etkisini gösterdiği Hatay’da olmak üzere, bölgede büyük bir mücadeleye imza atarak şebekesini deprem öncesi kapasiteye ulaştırdı. Şirket, depremin ilk gününden itibaren Adana, Gaziantep, Hatay, Kilis, Mersin ve Osmaniye ile birlikte 6 ilden oluşan hizmet bölgesinde, yeniden enerji sağlama çalışmaları kapsamında, depremin birinci yıl dönümü itibarıyla 1,9 milyar liralık yatırım yaptı.

Depremin akut döneminde ailelerinin emniyetini alarak görevlerine koşan Toroslar EDAŞ çalışanları, şirket envanterindeki tüm jeneratörleri, arama kurtarma çalışmalarında aletlerin çalıştırılması ve çalışmaların gece de sürdürülebilmesi adına aydınlatma sağlanması için seferber etmenin yanı sıra elektrik direklerine ulaşmak için kullanılan sepetli araçlarla da binalardan kurtarma çalışmalarını yürüttü.

Bölgedeki akaryakıt sıkıntısı göz önünde bulundurularak, jeneratörlere düzenli yakıt ikmali yapılabilmesi için pick-up araçlar akaryakıt tanklarıyla donatıldı. Getirilen merkezi tankerlerden sahada kurulan jeneratörlere bu pick-up araçlarla düzenli olarak yakıt ikmali yapılarak, şebekenin kullanım dışı kaldığı yerlerde jeneratörle enerji sağlandı.

Toroslar EDAŞ çalışanları aileleriyle Hatay’da kurulan tamamı gerekli eşyalarla donatılmış 232 konteynerlik, İskenderun’da ise aynı donanımla 32 konteynerlik, konteyner kentlere yerleştirildi. Kendi bahçe veya tarla gibi özel arazilerine yerleştirmek isteyen 236 çalışana da şirket tarafından konteyner teslim edildi.

Enerjisa Dağıtım Şirketleri Genel Müdürü Oğuzhan Özsürekci, Hatay’da depremin izlerinin silinmesi için hayata geçirilen yatırımlara ve son 1 yılda yürütülen çalışmalara ilişkin yaptığı değerlendirmede, deprem sonrasında bölgenin ekonomik, sosyal, kültürel, güvenlik ve sağlık başta olmak üzere hayati enerji ihtiyaçlarını karşılamak için yaklaşık 1,9 milyar TL tutarında deprem harcaması ile elektrik altyapısını yeniden oluşturduklarını kaydetti.  Özsürekçi, “Tarihte pek çok medeniyete ev sahipliği yapan kadim kentlerimizde depremin izleri silinip, yeniden inşa faaliyetleri devam ederken biz de yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Enerjisa Dağıtım Şirketleri olarak önümüzdeki süreçte de Toroslar EDAŞ ile hizmet verdiğimiz deprem bölgesinde üzerimize düşeni yapmaya, daha iyi bir gelecek için fark yaratmaya devam edeceğiz” dedi. 

Samsun'da Ar-Ge Maraton Hızlandırma Programı Tamamlandı

Samsun'da, Yeşilırmak Elektrik Dağıtım (YEDAŞ) ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Teknoloji Transfer Ofisi işbirliğiyle yürütülen Ar-Ge Maraton Hızlandırma Programı sona erdi.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) koordinatörlüğünde yürütülen program kapsamında 72 proje arasından başarılı bulunan projelerin sahiplerine ödülleri Samsun Büyükşehir Belediyesi Çok Amaçlı Salon’da düzenlenen törenle verildi.

OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, törende yaptığı konuşmada, proje ekiplerine katılımlarından dolayı teşekkür etti. Ar-Ge Maraton Hızlandırma Programı'nın örnek bir çalışma olduğunu belirten Ünal, “Söz konusu olan Ar-Ge’nin politikaya dönüştürülmesi için bu süreci yöneten bir yapının ortaya çıkması gerekiyor. Bu bağlamda kurumlar arasında en temel rolü üniversiteler üstleniyor. Özellikle YÖK başkanımızın himayelerinde üniversiteler şu anda kendileri ile rekabet halinde. Bu sayede üniversitelerin, bulunduğu bölge çerçevesinde ne yapması gerektiğini belirliyor” dedi.

Etkinliğin işbirlikleri açısından güzel bir örnek olduğunu dile getiren Ünal, “Özellikle yarışmacıların düşünce üreterek projeye çevirmesi büyük bir başarı. Şehrin değeri OMÜ olarak, şehre değer üretmek ve katmak için çalışıyoruz. Paydaşlarımızla eş zamanlı olarak hareket etmeyi ve imkanlarımızı paylaşmayı bir fırsat olarak görüyoruz. Ümit ediyorum ki bu etkinlik etki gücü çok daha yüksek yeni işbirliklerine de vesile olacaktır” diye konuştu.

YEDAŞ Dağıtım Direktörü Ümit Yaşar Kışla ise 12 üniversitenin katıldığı programa genç girişimcilerin yaratıcılığını ve özgün projelerini sergileme imkanı bulduğunu aktardı. Kışla, programla enerji ve enerji dağıtımıyla ilgili yenilikçi çözümler sunarak bu alanda devrim niteliğinde adımlar atmayı hedeflediklerini kaydetti. Törende konuşmaların ardından dereceye giren projelerin sahiplerine ödülleri verildi. Törene Sinop Üniversitesi Rektör Yardımcısı Muhitdin Yılmaz, Samsun Teknopark Müdürü Doç. Dr. Mevlüt Gürbüz de katıldı.

DÜNYADAN HABERLER
Depolama, 2040 Yenilenebilir Enerji Hedefleri için Kilit Unsur

Avrupa Komisyonu, 2040 yılına kadar AB’de yüzde 90 yenilenebilir elektrik hedefliyor. AB sızdırılan taslağa göre, enerji depolamayı bu hedefe ulaşılacak birkaç temel yatırım alanından biri olarak görüyor.

İlk olarak Fransız medyası Contexte tarafından ele geçirilen taslağa göre Avrupa Komisyonu, 2040 yılına kadar AB elektriğinin yüzde 90'ının yenilenebilir kaynaklardan elde edilmesini ve nükleer enerjiyle desteklenmesini hedefliyor. Bu koşullar altında Avrupa Birliği’nin daha akıllı ve daha esnek şebekelere geçerken elektrik şebekesini genişletmek için önemli yatırımlara ihtiyaç duyacağı belirtiliyor.

Taslak belgede, “Tüm enerji sisteminin esnekliğini ve arz güvenliğini sağlamak için yeni enterkonnektörlere, genişletilmiş dağıtım şebekelerine, enerji depolama tesislerine, sevk edilebilir enerji arzına, esnek piyasa çözümlerine ihtiyaç duyulacaktır” deniliyor.

Kaynak: ENERGY-STORAGE.NEWS

Çin'in Rüzgar ve Güneş Enerjisi Kapasitesinin 2024'te Kömürü Geçeceği Tahmin Ediliyor

Bir endüstri kuruluşunun yaptığı tahmine göre, Çin’in kurulu rüzgâr ve güneş enerjisi kapasitesi bu yıl ilk kez kömürü geride bırakacak.

Çin Elektrik Konseyi’nin (CEC) yıllık raporunda, şebekeye bağlı rüzgar ve güneş enerjisinin 2024 yılı sonunda kurulu elektrik üretim kapasitesinin yaklaşık yüzde 40’ını oluşturacağı, buna karşılık kömürün yüzde 37’de kalacağı belirtildi. 2023 yılı sonunda rüzgar ve güneş enerjisi kapasitenin yaklaşık yüzde 36’sını oluştururken, kömür yüzde 40’ın biraz altındaydı. CEC, Çin’in 2024 yılı sonuna kadar yaklaşık 1.300 gigawatt (GW) rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesi inşa etmiş olacağını, yani 2030 yılına kadar 1.200 GW’lık resmi hedefini çoktan aşmış olacağını öngörüyor. CEC’e göre elektrik tüketimi bu yıl yüzde 6 oranında artacak. Bu oran, pandeminin ardından talebin düşük bir tabandan toparlandığı 2023’teki yüzde 6,7’lik büyüme oranından çok az bir düşüş anlamına geliyor.

Kaynak: REUTERS

“Petrol ve Gaz Fiyatlarının İçinde Bulunduğu Durumu Tüm Şokların Anası”

Üst düzey ekonomist Kenneth Rogoff, pandemiden kaynaklanan arz-talep dengesizliğinin enerji piyasalarını sarsmaya devam etmesi nedeniyle petrol ve gaz fiyatlarının “tüm şokların anasının” neden olduğu bir roller coaster'da sıkışıp kaldığını söyledi.

Harvard profesörü ve Uluslararası Para Fonu’nun eski baş ekonomisti Rogoff, petrol ve gaz fiyatlarının son birkaç yıl içindeki seviyesine dikkat çekerek, pandeminin ardından enerji fiyatlarının düştüğünü ve Rusya’nın Ukrayna’yı geniş çaplı işgaline başlamasıyla birlikte hızla yükseldiğini belirtti. Rogoff, “Bir enerji şoku yaşandığında, piyasayı temizlemek için büyük bir fiyat değişikliği gerekebilir. Ve pandemi tüm şokların anasıydı, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana talepte en büyük sürekli değişimi getirdi” değerlendirmesinde bulundu.

Brent ham petrolü 2020 yılında varil başına 14 dolara kadar düştükten sonra Haziran 2022’de varil başına 133 dolara kadar yükseldi. Enerji Enformasyon İdaresi’ne göre, 2020 yılında galon başına 1,77 dolara kadar düştükten sonra 2022 yılında galon başına 5 dolar civarında zirve yapan ABD gaz fiyatlarında da benzer dalgalanmalar görüldü.

Brent petrolün varil fiyatının 80 dolar civarında işlem görmesi ve benzin fiyatlarının galon başına 3 dolar civarına gerilemesiyle birlikte enerji fiyatları son aylarda gevşedi. Bu durum büyük ölçüde ABD’de yaklaşan resesyon ve bunun talep üzerindeki potansiyel etkisine dair korkulardan kaynaklanıyor. Ancak uzun vadede, petrol ve gaz fiyatlarının yükselme eğiliminde olması bekleniyor ve pandemiden kaynaklanan benzeri görülmemiş şok piyasayı etkilemeye devam ettikçe fiyatlarda büyük dalgalanma nöbetleri görülmeye devam edecek. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, dünyanın toplam petrol talebinin geçen yıl günde 2.3 milyon varil arttığı tahmin ediliyor. Bir EIA tahminine göre de 2050 yılına kadar talep yüzde 42’ye kadar fırlayabilir.

Kaynak: BUSINESSINSIDER

ABD, Kripto Para Güç Kullanımı Üzerinde “Acil” Kontrol Başlatıyor

ABD yetkilileri, kripto para madencilerinin Amerika’nın elektrik enerjisi şebekesinden ne kadar enerji çektiğine ilişkin bir acil durum soruşturmasına imza attı. ABD Güç Bölümü’nün bir parçası olan Güç Bilgi İdaresi’ne, çok sayıda madencilik operasyonundan elde edilen şebeke kullanım bilgilerinin toplanması ve analiz edilmesini içeren, kripto para birimi güç kullanımına ilişkin altı aylık bir çalışma için finansman sağlandı.

Soruşturmanın acil niteliği, Bitcoin değerindeki son artışla birlikte ülke içinde devam eden sert soğukların ve dolayısıyla dijital paraya olan talebin, bu 12 ay içinde ABD enerji şebekesi üzerinde anlamsız bir sürüklenmeye neden olabileceğini ve bireylerin ödemelerini artırabileceğini savunarak gerekçelendirdi.

Bitcoin gibi kripto para birimleri, işlemleri doğrulamak ve bunları blok zincirine eklemek için genellikle “işgücü kanıtı” olarak adlandırılan bir sistem kullanıyor. Bu, öncelikle büyük miktarda elektrik enerjisi tüketen özel madencilik (donanım) tarafından gerçekleştirilebilecek giderek daha fazla sorun yaratan matematiksel bulmacaları çözmek için hesaplamaların tekrar tekrar yapılmasını gerektiriyor.

Kaynak: CRYPTONEWSBTC

HAFTANIN RAPORU

IEA, Hidrojene Dayalı Yenilenebilir Enerji Kapasitesi Tahminin Düşürdü

IEA’nın “Yenilenebilir Enerji 2023” raporuna göre, hidrojene dayalı yenilenebilir enerji kapasitesinin 2022 ile 2028 arasında 45 GW artması bekleniyor. Ancak, bu rakam bir önceki tahminden yaklaşık yüzde 35 daha düşük. IEA raporunda, hidrojen üretimi için beklenen yenilenebilir enerji kapasitesinin, aynı dönem için taahhüt edilen kapasitenin yalnızca yüzde 7’sini ve hükümetlerin 2030 hedeflerinin toplamının onda birini temsil ettiği belirtiliyor.Rapora göre Çin bu artışın yaklaşık yüzde 75’ini gerçekleştirirken onu Suudi Arabistan ve ABD izleyecek. Raporda belirsizlikler arasında, düşük emisyonlu hidrojen tanımlarının netlik eksikliği ve uluslararası hidrojen bazlı yakıt ticareti altyapısının 2028’e kadar faaliyete geçip geçmeyeceği de yer alıyor.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

İNFOGRAFİK / GRAFİK