ELDER E-Bülten

Erzincan’ın İliç ilçesinde bir maden ocağında meydana gelen toprak kaymasının ardından yürütülen çalışmalar devam ediyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile ilk kez maden ocağının bulunduğu bölgede basın toplantısı düzenledi.

Bakan Bayraktar, 9 işçiyle ilgili arama faaliyetiyle büyük bir fedakarlık ve uyum içerisinde devam ettiğini kaydederek, “Gerek radar gerek diğer detektörlerle gerekse dronlarla yaptığımız MTA’nın, AFAD’ın çalışmaları var. Orada tespit ettiğimiz lokasyonlar var. Bölüm bölüm, kısım kısım o tespit edilen lokasyonlara doğru çalışıyor şu anda ekiplerimiz. Oraya yoğunlaşmış durumdayız. Bu sayede de hem aileleri hem bütün milletimizi bir neticeye ulaştırmış oluruz” dedi.

Yaşanan heyelanda toprak kütlesinin üç ayrı noktaya aktığını belirten Bayraktar, “İçinde bulunduğumuz alana, dere yatağına ve arka tarafta da mangan ocağına akış olduğunu görüyoruz. Burada koordinasyon süreci içerisinde özellikle toprak kütlesinin taşınacağı alanın tespiti ve hazır hale getirilmesi önemliydi. Bu bölge şu anda tahliye edilmeye başlanmış durumda” diye konuştu.

Bakan Bayraktar, çevreyle alakalı gereken her türlü tedbiri aldıklarını vurgulayarak, “Özellikle DSİ, buradaki su hareketini kontrol edip bu sahaya tekrar suyu sokmadan bunu farklı alanlara yöneltmekle alakalı ciddi bir çalışma yürütüyor. Aşağıdaki sedde ile ilgili çalışmamız da büyük oranda tamamlanmış durumda. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız sürekli ölçümler alıyor. Şu anda gözüken hem suda hem toprakta burada halk sağlığına zarar verebilecek herhangi bir şeyin olmadığı yönünde” ifadesini kullandı. 

Madenin, “Çevre İzin Belgesinin” iptal edildiği anımsatan Bayraktar, “Çevre İzin Belgesi olmayan herhangi bir madenin çalışması söz konusu değildir” dedi.

Kaynak: ETKB

Elder’de Genel Sekreterlik Görevini Fakir Hüseyin Erdoğan Üstlendi

Türkiye’nin her noktasında vatandaşlara hizmet sağlayan, kesintisiz, kaliteli ve düşük maliyetli elektrik hizmeti sunmak için samimiyetle çalışan elektrik dağıtım sektörünün çatı kuruluşu Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği’nde (Elder) Genel Sekreterlik görevine, sektörde 25 yıllık tecrübeye sahip olan Fakir Hüseyin Erdoğan getirildi.

Konuyla ilgili olarak Elder’den yapılan açıklamada, “Derneğimizin genel sekreterlik görevini, kamuda bu alanda uzun yıllar çalışmış ve emekliye ayrılmış sektörümüzün tecrübeli ismi Fakir Hüseyin Erdoğan’ın üstlenmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz. Elder olarak tüketicilerin tümüne fayda sağlayacak, elektrik piyasalarının gelişimine destek sunacak araştırmaları ve projeleri üretmek, elektrik dağıtım faaliyetlerinde katma değeri artırmak, hizmet kalitesini yükseltmek ve ekonomik faydayı büyütmek her zaman en büyük hedefimiz. Bu hedefler doğrultusunda Erdoğan’ın Derneğimize büyük katkı sunacağına, hep birlikte başarılı çalışmalara imza atacağımıza inanıyoruz. 2021-2024 yılları arasında Elder Genel Sekreterliğini yürüten Mustafa Özge Özden’e de bugüne kadar derneğimize kattığı değer ve sunduğu vizyon için teşekkürlerimizi sunuyor, Dünya Bankası Türkiye’deki yeni görevinde başarılarının devamını diliyoruz” denildi.

Elder’in yeni Genel Sekreteri Fakir Hüseyin Erdoğan; Hacettepe Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği bölümünden mezunu olduktan sonra Ankara Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi alanında yüksek lisans yaptı. Çalışma hayatına 1992 yılında adım atan Erdoğan, enerji sektöründe Türkiye Elektrik Üretim İletim AŞ ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda çeşitli kademelerde görev yaptı. 2002-2024 yılları arasında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nda (EPDK), elektrik piyasasın izlenmesi, mevzuat geliştirilmesi, sektörel analizler ve dış ilişkilerin koordinasyonu alanlarında çalışmalarda bulunan Erdoğan 2024 yılında EPDK’dan emekliliğe ayrıldı. Fakir Hüseyin Erdoğan enerji düzenlemesi alanında uluslararası en önemli etkinlik olan ve 2015 yılında İstanbul’da gerçekleştirilen 6. Dünya Enerji Düzenleme Forumu’nun teknik sekreteri olarak görev yaptı.  İngilizce bilen Erdoğan evli ve iki çocuk babası.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılına ilişkin “Hanehalkı Nihai Enerji Tüketim İstatistiklerini” yayımladı. TÜİK tarafından ilk kez yayımlanan istatistiğe göre, 2022’de hanelerin toplam nihai enerji tüketimi 1 milyon 287 bin 738 terajoule olarak gerçekleşti. Hanelerde tüketilen enerji kaynakları arasında en büyük pay yüzde 48,3 ile doğal gazın oldu. Bunu, yüzde 17,1 ile elektrik ve yüzde 14,3 ile kömür izledi.

Söz konusu dönemde, doğal gazın yüzde 76,3’ü alan ısıtma, yüzde 14,5’i su ısıtma, yüzde 9,2’si ise pişirme amaçlı tüketildi. Elektrikte ise kullanım amacına göre aydınlatma ve elektrikli ev aletleri yüzde 82,4 ile ilk sırayı alırken, alan soğutma ve su ısıtmanın payları yüzde 5,4 olarak gerçekleşti.

Hanehalkı toplam nihai enerji tüketimi kullanım amacına göre incelendiğinde, 2022’de alan ısıtma amaçlı tüketim, toplam tüketimin yüzde 65,3’ünü oluşturdu, aydınlatma ve elektrikli ev aletleri kullanımı ise yüzde 14,1 ile ikinci sırayı aldı. Su ısıtma amacıyla enerji kullanımı yüzde 11,9 ile üçüncü sırada yer alırken, bunu yüzde 7,7 ile pişirme amaçlı tüketim ve yüzde 0,9 ile alan soğutma ve diğer amaçlı tüketimler takip etti.

Hanelerde alan ısıtma, su ısıtma ve yemek pişirme amacıyla en çok doğal gaz tüketildi. Doğal gazın su ısıtma amacıyla kullanımı yüzde 58,8 olurken, bunu yüzde 57,5 ile pişirme ve yüzde 56,4 ile alan ısıtma izledi.

Alan ısıtmada kullanılan kaynakların yüzde 21,6’sını kömür ve yüzde 16,9’unu katı biyokütle oluşturdu. Su ısıtmada doğal gazdan sonra en çok yüzde 28,2 ile güneş enerjisi ve yüzde 7,8 ile elektrik tercih edildi. Pişirmede, LPG’nin payı yüzde 31,7 ve elektrik enerjisinin payı yüzde 8,2 oldu.

Kaynak: AA

Brüksel merkezli Avrupa doğal gaz endüstrisi temsilcisi Eurogas’in Başkanı Didier Holleaux, AA muhabirine, doğal gazın küresel enerji piyasasındaki önemine ve Avrupa ile Türkiye’nin bu alandaki iş birliğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Elektrik üretiminde doğal gazın kömürün yerini doldurmada geçiş yakıtı olarak önemini gösterdiğini ifade eden Holleaux, yenilenebilir enerjiye geçişte de gazın uyumuna dikkati çekerek doğal gazın önemli bir enerji kaynağı olduğunu vurguladı. Holleaux, gazın öngörülebilir gelecekte enerji sepetinin önemli bir parçasını oluşturacağının altını çizerek, geliştirilen çözümlerle de doğal gazın sistemde rol sahibi olacağını kaydetti.

Avrupa’nın enerji tedarikinde Rusya’dan uzaklaşma amacında başarılı olduğunu vurgulayan Holleaux, “Çok sayıda AB ülkesi Rus gazı ithalatını önemli ölçüde azalttı. AB, Rusya’dan gaz ithalatını şimdiden yılda 50 milyar metreküpün altına indirdi. Bu, savaştan önce 155 milyar metreküp olan miktarla kıyaslandığında oldukça düşük bir rakam. Elbette ortaklarımızla yakın ilişkilerimizi sürdürmemiz ve siyasi kararların gaz ve LNG akışını tehlikeye atmamasını sağlamamız gerekiyor” diye konuştu.

Holleaux, Avrupa’nın daha uzun vadeli LNG sözleşmeleri yaparak spot piyasa risklerini azaltması gerektiğini söyledi. Avrupa’nın enerji kaynaklarını çeşitlendirmek ve Rus gazından uzaklaşmak bağlamında Türkiye ile daha fazla iş birliğine ihtiyacı olduğuna dikkati çeken Holleaux şöyle devam etti:

“Gaz için bir taşıma merkezi olan Türkiye, ithalat yaptığımız kaynakları çeşitlendirmemize olanak tanıyan lojistik yapbozun önemli bir parçasını temsil ediyor. TAP, Avrupa’yı daha doğudan gelen gaza bağlayan umut verici bir faktör. Bulgar ve Türk şirketleri arasında Türkiye’deki terminaller aracılığıyla LNG ithalatına yönelik anlaşmayı da memnuniyetle karşıladık. Eurogas olarak Türkiye’nin gaz tedarikini kolaylaştırmadaki öneminin farkındayız.”

Holleaux, LNG ithalatının Avrupa’nın gaz arzı için çok önemli olduğunun altını çizerek, LNG’nin artık Avrupa için ana tedarik kaynağı olduğunu ve üye devletlerin yeni akışları karşılamak için gerekli altyapıyı hızla sağladığını söyledi. Avrupa’nın Rus gazı kullanımını önemli ölçüde azalttığı için LNG’nin Avrupa arz güvenliği portföyünde temel unsur hale gelmesinin muhtemel olduğuna değinen Holleaux, “Bu amaçla, Avrupa’nın LNG hacmi için istikrarı sağlamalı ve 2022’deki talep durumunun tekrarlanmasını önlemeliyiz” ifadesini kullandı.

Holleaux, AB’nin gaz arz tedariğini çeşitlendirmek, temiz enerji geçişini hızlandırmak ve talebi karşılamak için 35 milyar metreküp biyometan ve 10 milyon ton hidrojen üretmesi gerektiğine dikkati çekerek, “Bu konuda Avrupa düzeyinde baskı yapıyoruz ve Türkiye de bu konuda bir rol oynayabilir. Şu anda taslağı hazırlanmakta olan 2040 hedefinin bize bu hedefleri destekleyecek araçları sağlayacağını umuyoruz” dedi.

Kaynak: AA

Uludağ Elektrik Dağıtım AŞ (UEDAŞ) tarafından kırsalda öğrenim gören öğrencilerin kışlık kıyafet ihtiyacının karşılanıp, etkinliklerle eğlenceli bir gün geçirmelerini hedeflemek amacıyla hayata geçirilen “Kardeşim Üşümesin” projesinin yeni durağı Orhaneli Demirci İlkokulu oldu. Bursa Uludağ Üniversitesi Maliye Topluluğu ve Çağdaş Eğitim Kooperatifi öğrencilerinin de katıldığı programda yüz boyama ve dans gibi çeşitli etkinliklerle öğrencilerin eğlenceli vakit geçirmeleri sağlanırken, öğrencilere kışlık kıyafetlerde dağıtıldı. UEDAŞ tarafından 2013’te başlatılan “Kardeşim Üşümesin” projesi çerçevesinde her yıl bin öğrenciye kışlık kıyafet yardımı yapıldı. Projenin başladığı tarihten bugüne kadar 10 binin üzerinde öğrencinin kışlık giysi ihtiyacı giderildi.

Her yıl binlerce öğrenciye yardım eli uzatılan “Kardeşim Üşümesin” projesinin önemine dikkat çeken UEDAŞ Genel Müdürü Gökay Fatih Danacı, "2013 yılından bu yana sürdürdüğümüz bu hareketi İl Milli Eğitim Müdürlüklerimizin işbirliği ile gerçekleştiriyoruz. Okullarımızda yavrularımızın eğlenceli bir gün geçirmelerini sağlamak için çaba gösteriyoruz. Bu projeyi gerçekleştirirken lise ve üniversitede okuyan öğrencilerle birlikte ilerliyoruz. Gün boyu süren bir etkinliğe imza atıyoruz. Biz bu projeyi sadece hizmet bölgemiz olan Güney Marmara’da değil aynı zamanda Çağrı Merkezimizin yer aldığı Kars’ta da gerçekleştiriyoruz. Projemize katılan destek olan herkese teşekkürlerimizi sunuyorum" dedi.

Elektrik dağıtım şirketi Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ (OEDAŞ), kar amacı gütmeyen Londra merkezli uluslararası kuruluş CDP (Carbon Disclosure Project) tarafından yapılan İklim Değişikliği Programı’nın 2023 yılı değerlendirmesinde “B” derecelendirme notu aldı. 

2020 yılında katıldığı programla Türkiye’de faaliyet gösteren elektrik dağıtım şirketleri içerisinde bir ilke imza atan OEDAŞ, 2021 yılında elde ettiği “B” notunu, 2022 derecelendirmesinin ardından 2023 yılında da korumayı başardı. OEDAŞ bu notla programın “Yönetim” seviyesinde yer alıyor.

OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, “İklim değişikliğiyle mücadelede kapsamında enerji verimliliğini önceleyen, yenilenebilir enerji kaynakları ile kaynak çeşitliliğini artıran projeler gerçekleştiriyoruz. CDP’den aldığımız yüksek derecelendirme notu, sürdürülebilirlik konusundaki kararlılığımızın göstergesidir. Ancak bundan daha da önemlisi gelecek nesillere temiz bir çevre, yaşanabilir bir dünya bırakma taahhüdümüzün bir ifadesidir” dedi.

Kar amacı gütmeyen Londra merkezli uluslararası bir kuruluş olan CDP, OEDAŞ’ın “B” derecelendirme notu aldığı 2023 listesi kapsamında dünya genelinde 24 binin üzerinde şirket çevresel verilerini CDP aracılığıyla açıkladı. OEDAŞ iklim değişikliğinin yanı sıra tedarik zinciri programı kapsamında da değerlendiriliyor.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu yaptığı açıklamada, yenilenebilir hidrojen arzını artırmaya yönelik altyapı projelerine yönelik 6,9 milyar Euro’luk (7,4 milyar dolar) devlet yardımını onayladığını bildirdi.

Komisyon, yedi ülke tarafından sağlanan yardımın, 32 şirketin 33 projeye katılmasıyla özel yatırımlara 5,4 milyar Euro’luk ilave bir kaynak yaratmasının beklendiğini belirtti. Projeler, yenilenebilir hidrojen üretmek için büyük ölçekli elektrolizörlerin ve onu taşımak için boru hatlarının konuşlandırılmasını destekleyecek. Aynı zamanda büyük ölçekli hidrojen depolama tesislerinin geliştirilmesine ve sıvı hidrojen taşıyıcıları için elleçleme terminalleri ve liman altyapısının inşasına da yardımcı olacak.

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Komisyon Üyesi Margrethe Vestager, “Bu, birçok üye ülkede ilk bölgesel altyapı kümelerini oluşturacak ve Avrupa Hidrojen Stratejisi doğrultusunda Avrupa genelinde gelecekteki ara bağlantılara zemin hazırlayacak” dedi.

Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Polonya, Portekiz ve Slovakya tarafından sağlanan yardımın onaylanması, hidrojene yönelik “Avrupa’nın ortak çıkarına yönelik önemli proje” olarak adlandırılan üçüncü projeye işaret ediyor.

Kaynak: REUTERS

Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) üye ülkelerin bakanları, Hindistan’ın küresel enerji ve iklim sorunlarıyla mücadeledeki stratejik önemini kabul ederek, Hindistan hükümetinin IEA'ya tam üye olma talebi üzerine görüşmelere başlama kararı aldı.

IEA Ailesine 2017 yılında ortaklık ülkesi olarak katılan Hindistan, Ekim 2023'te IEA bakanlarına tam üyelik için resmi bir talep gönderdi. IEA’nın 31 üye ülkesinden bakanlar; 13-14 Şubat tarihlerinde Paris’te düzenlenen 2024 Bakanlar Toplantısı ve 50. yıldönümü etkinliklerinin ardından ortak bir bildiri yayınlayarak görüşmeye başlama kararını duyurdular.

Hindistan’ın IEA üyesi olmasının, uluslararası enerji yönetişiminde büyük ve önemli bir değişikliğe işaret edeceği ifade ediliyor. Dünyanın en kalabalık ülkesi olan Hindistan, enerji güvenliğini koruma, kapsayıcı enerji geçişlerini sağlama ve iklim değişikliğiyle mücadele çabalarında giderek daha merkezi bir rol oynamaya hazırlanıyor.

Önümüzdeki otuz yıl içinde Hindistan, sanayileşme ve kentleşmenin artması ve kişi başına düşen gelirin hızla yükselmesi nedeniyle dünyadaki tüm ülkeler arasında en büyük enerji talebi artışını görmeye hazırlanıyor.

Kaynak: IEA

Avrupa Komisyonu, AB Emisyon Ticaret Sistemi’ne (ETS) tabi olan şirketlerin endüstriyel üretim süreçlerini karbondan arındırmalarına yardımcı olmak amacıyla, AB Devlet yardımı kuralları çerçevesinde, kısmen Kurtarma ve Dayanıklılık Tesisi (RRF) aracılığıyla sağlanan 4 milyar Euro’luk bir Alman programını onayladı. Bu adımın, Almanya’nın iklim ve enerji hedeflerinin yanı sıra AB’nin Avrupa Yeşil Anlaşması’nın stratejik hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunacağı ifade ediliyor.  

Alman endüstrisinin üretim süreçlerindeki sera gazı emisyonlarını azaltmasına yardımcı olmayı amaçlayan program kapsamında desteklenen projeler, elektrik kullanarak cam üretimi için eritme tanklarının inşasından geleneksel çelik üretim süreçlerinin doğrudan indirgemeli hidrojenle çalışan tesislerle değiştirilmesine kadar uzanıyor. Tedbirlerden yararlanacakların kimya, metal, cam veya kağıt sektörleri gibi AB ETS'ye tabi sektörlerde faaliyet gösteren şirketler olacağı belirtiliyor. Projelerin uygun olabilmesi için, ETS kriterlerine göre mevcut en iyi geleneksel teknolojilere kıyasla 3 yıl içinde yüzde 60 ve 15 yıl içinde yüzde 90 emisyon azaltımı sağlaması gerekiyor.

Kaynak: EC.EUROPA.EU

Pazar araştırma firması Rho Motion yaptığı açıklamada, küresel elektrikli araç satışlarının Ocak ayında bir önceki yıla göre yüzde 69 arttığını, ancak Almanya ve Fransa'daki sübvansiyon kesintileri veya daha sıkı kurallar ve Çin’deki mevsimsel olarak daha zayıf satışları yansıtarak Aralık ayına göre yüzde 26 düştüğünü bildirdi. Tam elektrikli ya da bataryalı elektrikli araç ‘(BEV) ve plug-in hibrit araç satışları Ocak ayında 1,1 milyona ulaşırken, Ocak 2023’te bu rakam 660 bin düzeyindeydi.

Rho Motion veri yöneticisi Charles Lester, Almanya ve Fransa’daki elektrikli araç satışlarının, Almanya’nın sübvansiyonlarını kaldırması ve Fransa’nın sübvansiyon şartlarını sıkılaştırmasının ardından Ocak ayında Aralık ayına göre yaklaşık yüzde 50 gerilediğini söyledi. Ancak Lester, Avrupa Birliği için 2025 yılında yürürlüğe girecek olan yeni CO2 limitlerinin, otomobil üreticilerinin bu yılı BEV ve hibrit model tekliflerini güçlendirmek için harcayacakları anlamına geldiğini de sözlerine ekledi. Lester, “Satışları gerçekten teşvik edecek olan şey 2025 AB emisyon standartlarıdır” dedi.

Kaynak: INVESTING

Küresel Enerji Yetenek Endeksi 2024

Küresel Enerji Yetenek Endeksi 2024’e (GETI) göre, yenilenebilir enerji sektörü, yapay zekanın benimsenmesine büyük bir olumlu yaklaşım sergiliyor ve gelecekteki iş ilişkilerinde teknoloji ile uyumlu bir gelecek öngörüyor. Airswift tarafından yapılan ankete katılan yaklaşık 12 bin enerji profesyonelinin verilerine göre, yenilenebilir enerji uzmanlarının yüzde 32’si şu anda yapay zeka kullanıyor ve bu oran, diğer sektörlerin yüzde 27’liik ortalamasının oldukça üzerinde. Ayrıca, rapor, yenilenebilir enerji uzmanlarının yüzde 13’ünün yakın gelecekte yapay zekayı benimseyeceğini tahmin ediyor.

Anket sonuçlarına göre, enerji profesyonellerinin yaklaşık yüzde 90’ı yapay zekanın gelecekteki etkisi konusunda iyimser ve yüzde 78’i yapay zekanın daha yaygın kullanımının üretkenliği artıracağını düşünüyor. Ayrıca, ankete katılanların neredeyse üçte ikisi kariyer ilerleme fırsatlarının artacağını tahmin ederken, yüzde 78’i bu artışın oldukça belirgin olacağına inanıyor.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.