Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının payının artışıyla yılın ilk yarısında ekonomiye yaklaşık 4,8 milyar dolar katkı sağlandığını bildirdi.
Bakanlığın X sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, “Ülkemizin yenilenebilir enerjideki gücüyle enerjide ithalata bağımlılığı azaltıyoruz. Enerjimizi verimli kullanarak enerji arzını daha güvenli hale getiriyoruz.” ifadeleri kullanıldı.
Paylaşımda yer alan infografikte ise yılın ilk yarısında yenilenebilir enerjiden sağlanan elektrik sayesinde 14,5 milyar metreküplük doğal gaz ithalatının önlendiği ve ekonomiye yaklaşık 4,8 milyar dolarlık katkı sağlandığı kaydedildi.
Türkiye’de yenilenebilir enerjide bu gelişmeler yaşanırken, Ember’in çalışmasına göre, kömürden elektrik üretimi son on yılda iki katına ulaştı. 2023 yılında 118 TWh’lik kömürden elektrik üretimi Türkiye’nin en yüksek üretimi olarak kayıtlara geçti. Artan üretim sonucunda kömüre dayalı termik santraller 2023 yılında 111 milyon ton karbon emisyonuna neden oldu. Diğer bir ifadeyle, Türkiye’nin emisyonlarının beşte biri yalnızca kömüre dayalı termik santrallerden kaynaklandı.
Kömüre dayalı santrallerden kaynaklanan emisyonun yıllık artış hızı 2012-2023 yılları arasında yüzde 6,2 oldu. 2023 yılı içerisinde linyit yakıtlı santrallerde 1 MWh elektrik üretimi için ortalama 1.700 kg kömür tüketilirken ısıl değeri yerli kömüre göre yüksek olan ithal kömür yakıtlı santrallerde 1 MWh elektrik üretimi için 350 kg kömür kullanıldı. Isıl değerin yanı sıra, Avrupa Birliği’nde bulunan kömürlü termik santrallerin verimliliklerinin görece yüksek olması aynı miktarda elektrik üretimi için Türkiye’nin yüzde 50 daha fazla kömür tüketimine yol açtı.
Türkiye’de elektrik üretiminde kömürün yüzde 36’lık pay ile geçtiğimiz yıl rekor bir seviyeye ulaştı ve payı yüzde 60’a yükselen ithal kömüre 2023 yılında toplam 3,7 milyar dolar ödendi.
Kaynak: Temiz Enerji
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder) Yönetim Kurulu Başkanı Barış Erdeniz, Şanlıurfa'da Dicle Elektrik saha personellerine yapılan saldırıyı kınadı. Elder'in sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, Erdeniz'in konuya ilişkin değerlendirmelerine yer verildi. Şanlıurfa'da Dicle Elektrik saha personellerine yapılan saldırının üzüntü verici olduğunu ifade eden Erdeniz, saldırıyı esefle kınadıklarını ve benzer saldırıların yaşanmamasını umut ettiklerini belirtti.
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder) Yönetim Kurulu Başkanı Barış Erdeniz, Şanlıurfa'da Dicle Elektrik saha personellerine yapılan saldırıyı kınadı.
Elder'in X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Erdeniz'in konuya ilişkin değerlendirmelerine yer verildi.
Şanlıurfa'da Dicle Elektrik saha personellerine yapılan saldırının üzüntü verici olduğunu ifade eden Erdeniz, şunları kaydetti:
"Kesintisiz bir elektrik hizmeti sunmak için Türkiye'nin dört bir yanında hizmet veren elektrik dağıtım şirketlerimizin çalışanlarına yapılan saldırıyı esefle kınıyoruz ve bu davranışı kabul edilemez buluyoruz. Sahada gece gündüz büyük özveriyle çalışan ve bu kötücül saldırıyı yaşayan çalışma arkadaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Benzer saldırıların yaşanmamasını ümit ediyorum. Bir kez daha Elder ailesi olarak tüm elektrik dağıtım şirketlerimizin ve çalışanlarımızın yanında olduğumuzu ifade etmek istiyorum."
Kaynak: Sondakika
Uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember, Türkiye'de yerli kömürlü termik santrallerin sürekli elektrik üretebilme potansiyelini analiz etti.
Analizde, Türkiye'de baz yük olarak nitelendirilebilecek sürekli elektrik talebi yaklaşık 20 gigavat olarak tahmin edilirken, yerli kömüre dayalı elektrik üretim santrallerinin, düşük üretim performansı nedeniyle bu talebin karşılanmasında yetersiz kaldığı ifade edildi.
Yerli kömürün kapasite kullanım oranının ortalama yüzde 48 olarak gerçekleştiği aktarılan analizde, ithal kömür ve rüzgar enerjisi santrallerinde bu oranın sırasıyla yüzde 71 ve yüzde 34 olduğu kaydedildi.
Toplamda 4 gigavattan fazla kurulu güce sahip termik santrallerin, kapasitelerinin yüzde 50 altında çalıştığına işaret edilen analizde, bazı yerli kömür santrallerinde bu oranın yüzde 16'ya kadar düştüğü ve rüzgar santrallerinin, yerli kömür termik santralleri geride bıraktığı vurgulandı.
Analizde, rüzgar santrallerinin yaklaşık beşte birinin yüzde 40'tan fazla kapasite kullanım oranıyla çalıştığının hesaplandığı, en düşük orana sahip 10 santralin tamamını ise yerli kömür santrallerinin oluşturduğu aktarıldı.
Öte yandan analizde, emre amade kapasite oranını yüzde 75'in üzerinde tutabilen sadece 3 yerli kömür santrali bulunduğu, incelenen 10,4 gigavat yerli kömür kurulu gücünün 5,4 gigavatlık kısmının elektrik üretimine hazır olduğu dile getirildi.
Türkiye emisyonlarının 5’te 1’i kömürden elektrik üretimi kaynaklı
Analizde, geçen yıl kömürden üretilen 118 teravatsaatlik elektriğin Türkiye'nin en yüksek üretimi olarak kayıtlara geçtiği ifade edildi.
Artan üretim sonucunda kömüre dayalı termik santrallerin geçen yıl 111 milyon ton karbon emisyonuna yol açtığı belirtilen analizde, Türkiye'nin emisyonlarının beşte birinin yalnızca kömüre dayalı termik santrallerden kaynaklandığı ve 2012-2023 yıllarında yüzde 6,2 artış gösterdiği bilgisine yer verildi.
Ember Bölge Lideri Ufuk Alparslan, rapora ilişkin değerlendirmesinde, düşük kaliteli kömür yakan yaşlı santrallerin Türkiye'nin enerji arz güvenliği için risk oluşturduğunun altını çizerek, 'Türkiye'nin elektrik tüketimi yaz aylarında zirve yaptığı için özellikle güneş enerjisi artan sıcaklıklarla birlikte yükselen puant talebi karşılamada kritik bir öneme sahip. Kömür santrallerimizin en kötü performansa sahip olandan başlanarak temiz enerji kaynakları ile ikame edileceği bir plan oluşturmamız gerekiyor.' ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Türkiye'de artan elektrikli araç kullanımıyla birlikte şarj hizmetine bağlı elektrik tüketimi temmuzda önceki aya göre yüzde 25 artışla beklentileri aştı.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) alınan bilgiye göre, haziranda 20 bin 65 şarj soketinde 459 bin 579 saate karşılık gelen 579 bin 743 şarj işlemi gerçekleştirildi. Bu dönemde şarj hizmetine bağlı elektrik tüketimi yaklaşık 21 bin 350 megavatsaat olarak hesaplandı.
Temmuzda ise 21 bin 529 elektrikli şarj soketinde 557 bin 772 saate karşılık gelen 686 bin 279 şarj işlemi kaydedildi, 26 bin 655 megavatsaat elektrik tüketimi gerçekleştirildi.
Böylece, şarj işlemi sayısında yüzde 18,4, şarj hizmetine bağlı elektrik tüketiminde ise yaklaşık yüzde 25 artış kaydedildi.
Ocak 2023'te 3 bin 81 olan şarj soket sayısı yeni yatırımlarla bu yılın başında 12 bin 84'e, son verilere göre ise 21 bin 529'a yükseldi. Türkiye genelindeki şarj noktalarının 7 bin 722'si hızlı (DC), 13 bin 807'si yavaş (AC) nitelikte bulunuyor.
Araçlara temin edilen elektrik enerjisinin tamamının yenilenebilir enerji kaynakları ile üretildiğini gösteren YEK-G belgeli yeşil şarj istasyonları içinde bulunan şarj soket sayısı ise 8 bin 813 oldu.
Kaynak: AA
Türkiye’nin enerji dönüşümüne ‘Herkes için daha iyi bir gelecek’ vizyonuyla öncülük eden ve kaliteli, kesintisiz ve sürdürülebilir enerji hedefi ile çalışmalarını sürdüren Enerjisa Dağıtım Şirketleri Başkent EDAŞ, Ayedaş ve Toroslar EDAŞ Yaz Staj Programı SPARK ile bu yıl 170 üniversiteli gencin kariyerlerindeki ilk kıvılcımı yaktı. Enerji sektörüne yeni yetenekler kazandırılmasına ve ülke istihdamına katkı sağlayan SPARK Yaz Staj Programı ile üniversiteli gençler kariyer ve eğitim fırsatları ile destekleniyor.
Sürdürülebilirliği stratejisinin merkezine koyarak, insan ve teknoloji odağıyla projeler üreten ve yatırımlarını gerçekleştirerek Türkiye’nin enerji dönüşümüne öncülük eden Enerjisa Dağıtım Şirketleri Başkent EDAŞ, Ayedaş ve Toroslar EDAŞ, sektörün geleceğini şekillendirecek ve istihdama katkı sağlayacak kariyer programlarını sürdürüyor.
Enerjisa Dağıtım Şirketleri 2021 yılından bu yana yürüttüğü kişisel gelişim, koçluk desteği, proje çalışması, teknik gezi ve proje sunumu aşamalarını içeren yeni nesil yaz staj programı olan SPARK’ın 2024 yılı kapanış etkinliğini gerçekleştirdi.
SPARK’ın son gününde, yirmi gün boyunca devam eden staj programına katılan, 28 proje koçu ile projelerini hayata geçirip, çeşitli eğitimler ve teknik gezilerden faydalanan 170 katılımcı sertifikalarını alarak kariyer yolculuklarındaki ilk kıvılcımı yakmayı başardı.
3 yılda 154 üniversiteden 8 bini aşkın başvuru
Staj dönemi boyunca Adana, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere 12 ilde ikamet eden ve üniversitelerin Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği bölümlerinde, İktisadi ve İdari Bilimler veya Sosyal Bilimler Fakülteleri’nde 3. Veya 4. Sınıfta olan adayların başvurabildiği SPARK Yaz Staj Programı bu yıl da üniversiteli öğrencilerden yoğun ilgi gördü.
Bu kapsamda 2024 yılında 154 üniversiteden yapılan 4827 başvuru değerlendirildi ve 54 üniversiteden 170 katılımcı Spark Yaz Staj Programına katılmaya hak kazandı. 2022-2024 yıllarını kapsayan son 3 yılda ise 154 üniversiteden 8418 aday başvuru yaparken, 54 üniversiteden 365 katılımcı SPARK Yaz Staj Programına katıldı.
‘’Yetenekleri geleceğe hazırlıyor, elektrik dağıtım sektöründe fark yaratıyoruz’’
Enerjisa Dağıtım Şirketleri’nin yetenek programlarını değerlendiren Enerjisa Dağıtım Şirketleri Genel Müdürü Oğuzhan Özsürekci, “Türkiye’de 3 elektrik dağıtım bölgesindeki, 14 ilde 22 milyondan fazla kullanıcıya kaliteli, kesintisiz ve sürdürülebilir elektrik hizmeti sunarken en değerli kaynağımızın “insan” olduğunu biliyoruz. Şirketimizin ve sektörümüzün ihtiyaç duyduğu yetenekleri desteklemek için de SPARK Yaz Staj Programı gibi kariyer programlarına çok önem veriyor ve gerekli özeni gösteriyoruz. SPARK sayesinde her yıl onlarca üniversiteli genci Enerjisa Dağıtım Şirketleri ve elektrik dağıtım sektörü ile tanıştırıyoruz. Üstelik bu program sayesinde üniversite öğrenimine devam eden gençlerin mezun olmadan önce iş hayatını tecrübe etmelerini ve deneyimlerini güçlendirmelerini destekliyoruz.” dedi.
“Şirketlerimiz ana faaliyet alanlarında olduğu gibi yeteneğe de yatırım yapıyor”
Enerjisa Enerji İnsan ve Kültür Bölüm Başkanı Yakup Aydilek ise Enerjisa Dağıtım Şirketleri bünyesinde yürütülen She-Energy, Enter, Enbiz, Geleceğini Kuran Genç Kadınlar ve SPARK gibi eğitim, kariyer ve sosyal sorumluluk programlarının önemine dikkat çekerek “Tüm programlarımızda kapsayıcılığı, cinsiyet eşitliğini, gönüllülük kültürünü, istihdamı ve gelişim süreçlerini destekliyoruz. Kısa Dönem Yaz Staj Programı Spark ile de özenle seçtiğimiz üniversiteli gençleri proje koçlarımızla buluşturarak, projeler üretmelerine, kariyer yolculuklarını şekillendirmelerine, kişisel gelişimlerini hızlandırmalarına uygun ortamı ve desteği sağlıyoruz. Tüm faaliyetlerimizle sektörün sürdürülebilir enerji dönüşümüne öncülük ederken, genç yeteneklerimizin kariyer yolculuğuna da katkı sağlıyoruz. Bu vesile ile ülkemizin en dinamik ve öğretici sektörlerinden biri olan elektrik dağıtım sektörünü keşfetmeleri için genç yeteneklerimizi programlarımıza davet ediyorum.” İfadelerini kullandı.
Yeşilırmak Elektrik Dağıtım AŞ (YEDAŞ) hizmet bölgesinde, CBS’ye (Coğrafi Bilgi Sistemleri) yaptığı teknolojik yatırımlar ile müşteri memnuniyetini ön planda tutuyor. YEDAŞ’ın hizmet bölgesi olan Samsun, Ordu, Çorum, Amasya ve Sinop illerinin coğrafi haritası çıkarılarak oluşturulan YEDAŞ CBS’nin, elektrik dağıtım şebekesi üzerinde önemli etkileri bulunuyor. YEDAŞ; SCADA (Merkezi Uzaktan Kontrol ve Veri İzleme Sistemi), OSOS (Otamatik Sayaç Okuma Sistemi) ve CRM’den gelen verileri, kendi iç kaynaklarıyla oluşturdukları CBS ara yazılımı sayesinde analiz ediyor. Bunun sonucunda ise hizmet verilen tüm bölgede elektrik kesintilerinin nedenleri, müşteriye hangi trafodan enerji verildiği ve tahmini enerjilendirme süreleri izlenebiliyor. Kesintilerin tam konumları uzaktan izlenebilirken, fiziki onarım gerektirmeyen geçici arızalara, anlık olarak uzaktan müdahale edilebiliyor. Ayrıca dağıtım sistemine yeni bağlanacak kullanıcıların, en uygun noktadan bağlantısının yapılması planlanabiliyor; gerilim düşümü, güç kaybı gibi teknik hesaplamalar CBS verileri üzerinden belirlenebiliyor. Bu hesaplamalar, sistemin etkin yönetilmesi noktasında büyük önem taşıyor.
YEDAŞ, alanında yetkin ekibi ile oluşturduğu CBS yapısıyla, şebeke envanter varlıklarının izlenebilmesi ve raporlanması süreçlerini geliştiriyor. Geliştirilen süreçler, enerji altyapısının etkin ve verimli bir şekilde yönetilmesini sağlıyor. Bu kapsamda, YEDAŞ’ın hizmet bölgesinde, coğrafi ve demografik verilerin toplanması, analiz edilmesi ve güncellenmesiyle alt yapı görselleştirilerek haritalandırılıyor. Ayrıca CBS araçları kullanarak kesinti durumları hızlıca tespit edilebiliyor. Bakım onarım faaliyetleri daha efektif olacak şekilde optimize edilerek, karar vericilere doğru ve güncel bilgiler sunuluyor. Bu bilgiler ışığında stratejik kararlar alınıyor. Bu sistemlere yapılan yatırımlar, YEDAŞ'ın yenilikçi yaklaşımını ve sürdürülebilir hizmet anlayışını destekliyor.
“Teknolojik yatırımlar ile müşteri memnuniyetini iyileştirmeyi hedefliyoruz”
YEDAŞ Dağıtım Direktörü Ümit Yaşar Kışla, bu sistemler hakkında “CBS, elektrik dağıtım şebekesi için oldukça önemli bir rol oynar. Şebekenin uzaktan izlenebilmesi, geniş alanlara hizmet veren bir şirket için çok kritik. Manuel olarak arızalı bölgeleri takip edebilmek hem oldukça zor hem de oldukça zaman alan bir süreç. Biz CBS sayesinde bu süreçleri etkin ve hızlı bir şekilde yürütebiliyoruz. Gelişen teknolojiyi yakından takip ederek, kullandığımız sistemlerin güncel olmasına dikkat ediyoruz. Şu anda mevcutta kullandığımız teknolojik alt yapımızın üstüne inşa ettiğimiz ara yazılım sayesinde tüm gelişmeleri, hızlı şekilde kendi sistemimize dahil edebiliyoruz. Kendi iç kaynaklarımızla tasarladığımız sistem sayesinde, bizim operasyonumuzun dışında yaşanabilecek herhangi bir teknik aksaklığın da önüne geçmiş oluyoruz. Bu sayede proaktif ve esnek bir yaklaşımla müşterilerimize kaliteli ve kesintisiz enerji akışı sağlamaya devam ediyoruz. Bu kapsamda geçtiğimiz haftalarda, şirketimizde gerçekleştirdiğimiz bir atölye çalışması ile, günümüzün en gelişmiş CBS teknolojilerini konu aldık. Günümüzün karmaşık altyapı ağlarını destekleyen güncel teknolojileri kendi ekibimiz ve farklı teknolojik altyapı firmaları ile istişare ettik. Uygulamalı çalışmalarla sistem geliştirmelerini inceleme fırsatı bulduk. Bu Kapsamda Esri Türkiye ile bir araya gelerek ArcGIS Utility Network gibi şirketimize değer katacak dijital gelişmeleri değerlendirdik. Kullanacağımız farklı dijital çözümler için araştırmalarımız devam ediyor. Yakın zamanda perasyonumuza dahil etmeyi planladığımız sektördeki yeni teknoloji çözümleri ile müşteri memnuniyetini hep daha ileriye taşımayı hedefliyoruz” dedi.
20 bin kilometrekarelik alandaki 3,9 milyon nüfusa hizmet veren Sakarya Elektrik Dağıtım AŞ. (SEDAŞ), Bolu’daki yatırım çalışmalarına kararlılıkla devam ediyor. Hizmet verdiği tüm bölgelerde olduğu gibi Bolu’da da enerji altyapısını güçlendirmek ve kesintisiz enerji ihtiyacını karşılamak için 2023 yılında dağıtım şebekesine yaklaşık 180 milyon TL yatırım yapan SEDAŞ, bu kapsamda bölgeye 25 adet yeni trafo tesis etti.
Yatırımların aralıksız devam ettiğini belirten SEDAŞ İcra Başkanı Dr. Necmi Odyakmaz, "2024 yılında, Bolu’da 67 farklı proje için yaklaşık 255 milyon TL’lik yatırım planladık. Bu yatırımların büyük kısmı hayata geçirildi. Kalan etapları ise hızla sürdürülüyor. Kapsamlı yatırımlarla birlikte 18 adet yeni trafo tesisi devreye alınacak ve bölgenin elektrik altyapısı daha da güçlendirilecektir. Bolu merkezin yanı sıra Mudurnu, Mengen, Göynük ve Gerede bölgelerindeki yatırım ve bakım çalışmalarımız, elektrik dağıtım hatlarında yaşanılacak olası kesintilerin önüne geçmek adına önemli bir adım olacaktır" şeklinde bilgi verdi.
SEDAŞ'ın kaliteli hizmet ve kesintisiz enerji hedefiyle Bolu’da müşteri beklentilerini titizlikle araştırarak, bunları karşılayacak yatırım planlamasına ara vermeden devam ettiğinin altını çizen SEDAŞ CEO’su Odyakmaz, “TEDAŞ tarafından gerçekleştirilen 21 dağıtım bölgesine ait müşteri memnuniyeti ölçümlemelerinde Bolu İlimiz, Haziran ayında 81 il arasında 5. sırada yer alma başarısı göstermiştir. Bir önceki yıla göre şikâyet sayılarında da %27 azalma yaşanmıştır. Bu başarıda emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim” dedi.
Dicle Elektrik, 2024 yılının ilk yarısında hayata geçirdiği projelerle yapay zeka teknolojilerini elektrik dağıtım süreçlerine entegre ederek önemli başarılar elde etti. Aydınlatma ve trafo arızalarının hızlı ve doğru tespiti sayesinde hem maliyetlerde düşüş sağlandı hem de müşteri memnuniyeti artırıldı. Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, “Yapay zeka teknolojileri sayesinde süreçlerimizi otonom hale getirdik ve maliyetlerimizi önemli ölçüde azalttık. Bu sayede müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Enerji verimliliği ve operasyonel mükemmeliyet
Dicle Elektrik, yapay zeka destekli projeleriyle enerji verimliliğini artıran ve operasyonel mükemmeliyete olanak tanıyan çalışmalar yürütüyor. Özellikle enerji kayıplarının önüne geçilmesi ve çalışma saatlerinde tasarruf sağlanmasıyla şirket, sektördeki en teknolojik şirketlerden biri olarak öne çıkıyor. Yapay zeka birimi, veri altyapısının kurulması ve analitik modellerin geliştirilmesi gibi kritik alanlarda önemli projeler gerçekleştiriyor. Bu projelerden biri olan Aydınlatma Arıza Tespit Sistemi, gündüz yanan aydınlatmaları tespit ederek enerji kayıplarını önlüyor. Diğer yandan, Trafo Arıza Tespit Sistemi ise trafolardaki aşırı yüklenmeleri engelleyerek vatandaşların cihazlarının zarar görmesini önlüyor.
Yapay zeka ile veri güvenliği ve hukuki verimlilik
Dicle Elektrik, yapay zeka teknolojilerini sadece teknik operasyonlarda değil, aynı zamanda hukuki süreçlerde de etkin bir şekilde kullanıyor. ‘Dava Değerlerinin PDF Üzerinden Okutulması’ projesi ile yaklaşık 42 bin dosyanın işlenmesi sonucunda toplamda bin 50 saatlik iş yükü kazancı elde edildi. Ayrıca, İç Kontrol Sayaç ve Mühür Tespiti projesi sayesinde saha personelinin verimli kullanılması sağlanarak ofis iş yükü yüzde 50 oranında azaltıldı.
Yapay zeka destekli veri toplama ve analiz süreçleri
Dicle Elektrik, 2,4 milyon aboneden yaklaşık yarısının Otomatik Sayaç Okuma Sistemi’nden (OSOS) yararlanmasını sağladı. Bu sistemle enerji altyapısındaki anormal durumlar hızla tespit edilip gerekli müdahaleler gerçekleştiriliyor. Şirket, 250 TB veri ve günlük 100 GB büyüme oranıyla büyük bir veri havuzunu yönetiyor. Bu verilerin analizi, enerji kayıplarının azaltılmasına ve arıza sürelerinin kısaltılmasına büyük katkı sağlıyor. Ayrıca, bu veriler sayesinde düzenli ödeme alışkanlığına sahip abonelerin sayısını artırmayı hedefliyor.
Genç yeteneklere fırsatlar ve yapay zeka uzmanlığı
Dicle Elektrik, genç mühendis ve teknoloji uzmanlarına sunduğu fırsatlarla dikkat çekiyor. Dicle Üniversitesi ile yapılan iş birliği sonucunda, son iki yılda dört genç yetenek yapay zeka uzmanı olarak şirkette çalışmaya başladı. Bu genç profesyoneller, enerji altyapısının yönetimi ve veri analizi gibi alanlarda yenilikçi yaklaşımlarıyla şirketin hedeflerine önemli katkılar sağlıyor.
Dicle Elektrik’in yenilikçi yapay zeka projeleri, şirketin enerji sektöründe teknoloji odaklı bir lider olma hedefini güçlendiriyor. Bu projeler, sadece operasyonel verimlilik sağlamıyor, aynı zamanda sektördeki diğer firmalara da örnek teşkil ediyor.
Hollanda, yenilenebilir enerji dönüşümünde hidrojen, offshore rüzgar çiftlikleri ve inovatif enerji politikalarıyla dünya çapında örnek teşkil eden Avrupa ülkelerinden biri konumunda. Ülke, 2030 yılına kadar elektrik üretiminin yüzde 75'ini yenilenebilir kaynaklardan sağlamayı hedeflerken, uluslararası işbirlikleri ve katılımcı toplum modeli ile sürdürülebilir bir geleceğe doğru kararlı adımlar atıyor. Haberturk.com'un yenilenebilir enerji üzerine özel serisi 'Yenilenebilir Avrupa'nın ikinci konuğu, temiz enerjide uzun zamandır çalışmaları ile öncü olan ve Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası enerji bağımsızlığı sürecini daha hızlandıran Hollanda oldu. Hollanda İstanbul Başkonsolosu Arjen Uijterlinde ve Hollanda Büyükelçiliği Ekonomik İşler Müsteşarı Paul Zwetsloot, Haberturk.com Enerji Editörü İrem Kuşoğlu Görgü'nün enerji politikaları ve yeşil dönüşüm hedefleri üzerine sorularını yanıtladı
Hollanda, yenilenebilir enerji yatırımları ve offshore rüzgar projeleriyle küresel enerji sahnesinde iddialı bir konuma yükseliyor. Ülke, temiz enerji hedefleri doğrultusunda 35 milyar Euro’luk bir fonla desteklenen kapsamlı bir enerji geçiş planı da uygulamaya koyuyor. Rusya-Ukrayna Savaşı'nın daha da tetiklediği enerji krizine karşı hızlanan bu dönüşüm, Hollanda’nın enerji güvenliği ve sürdürülebilirlikteki kararlılığını da pekiştiriyor.
Hollanda İstanbul Başkonsolosu Arjen Uijterlinde ülkenin enerji ve çevre konularına verdiği önemi vurgularken, ülkesinin büyük bir enerji geçiş planı başlattığını belirterek "Yenilenebilir elektrik sektörü, CO₂ içermeyen elektrik sektörü ve fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmak için büyük adımlar atıyoruz" dedi.
"2030'da ülkenin toplam elektrik üretiminin yüzde 75’i yenilenebilir kaynaklardan sağlanabilir”
Hollanda'nın yenilenebilir enerji alanında attığı en büyük adımlardan biri ise şüphesiz offshore rüzgar enerjisi projeleri. Bu alanda adeta rakipsiz olan Hollanda'da offshore rüzgar çiftlikleri önemli bir üretim kapasitesine sahip. Şu anda 4.5 gigawatt elektrik üreten Hollanda, 2030 yılına kadar bu kapasiteyi 21 gigawatt’a çıkarmayı hedefliyor. Bu durum, ülkenin toplam elektrik üretiminin %75'inin yenilenebilir kaynaklardan sağlanacağı anlamına geliyor.
Hollanda'nın hidrojen politikasını uygulamaya koyan ilk ülke olduğunu ifade eden Başkonsolos Arjen Uijterlinde "Hidrojen noktasında politikalar uygulamaya koyan ilk ülkelerdeniz. Güneş enerjisi çok önemli. Offshore rüzgar çiftlikleri. Hollanda'nın offshore rüzgar enerjisinde ve pazarda gerçekten lider ülkelerden biri olduğunu düşünüyorum. Bu alanda büyük bir oyuncuyuz. Elbette başka alanlar da var ancak bunlar ana alanlarımız. Evlerde güneş enerjisi kullanımı kişi başına 3.5 paneldir. Bu da muhtemelen dünyanın en iyilerinden biri olduğu anlamına geliyor" diyerek öncü oldukları alanları tanımlıyor.
Kaynak: Haber Türk
AA’dan Abdülkadir Günyol’un ABD’li yatırım bankası Goldman Sachs tarafından derlediği verilere göre, veri merkezlerinin enerji tüketimi uzun yıllar durağan miktarda devam ederken, üretken yapay zeka araçlarındaki hızlı artışla beraber veri merkezlerinin enerji talebinin 2030 yılına kadar yüzde 160 artması bekleniyor.
Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre de yapay zeka uygulamaları ile yapılan sorgulamalar çok fazla enerji tüketiyor. Buna göre, bir ChatGPT sorgulaması 2,9 vatsaat elektrik tüketirken, bir Google araması ise 0,3 vatsaat saat elektrik tüketimine neden oluyor. Bu da yapay zeka sorgularının Google aramalarından yaklaşık 10 kat daha fazla enerji tükettiği anlamına geliyor.
Goldman Sachs raporuna göre, dünya çapındaki veri merkezleri, şu anda toplam enerjinin yaklaşık yüzde 2’sini tüketiyor ancak bu oranın 2030’a kadar yüzde 3 veya 4’e yükseleceği tahmin ediliyor. Son 10 yılda ABD’deki enerji talebinde neredeyse hiç büyüme gerçekleşmezken, 2022 ile 2030 yılları arası baz alındığında, veri merkezleri ve diğer ihtiyaçlarla beraber bu talebin yaklaşın yüzde 2,4 artması bekleniyor.
Goldman Sachs analistlerine göre, ABD’deki enerji şirketlerinin yalnızca veri merkezlerini desteklemek için bile yeni üretim kapasitelerine yaklaşık 50 milyar dolar yatırım yapması gerekecek. Bu durum Avrupa’da da çok farklı değil. 2023 ile 2033 arasında hem veri merkezlerinin genişlemesi hem de elektriklendirmenin hızlanması nedeniyle Avrupa’nın enerji talebi yüzde 40 ila 50 artacak. Şu anda, dünyadaki veri merkezlerinin yaklaşık yüzde 15’i Avrupa’da bulunuyor. 2030’da, bu veri merkezlerinin güç ihtiyaçlarının Portekiz, Yunanistan ve Hollanda’nın toplam tüketimine eşit olması bekleniyor.
Görüntü merkezli yapay zekalar ürettiği her görüntüde önemli oranda enerji tüketiyor. Teknoloji sitesi The Verge’de yer alan bilgilere göre de ortalama bir akıllı telefon şarj olmak için 0,012 kWh enerji tüketiyor. Üretken yapay zekayı kullanarak sadece bir adet görüntü elde etmek bir telefonun şarj olması kadar enerji harcıyor.
Kaynak: Temiz Enerji
Gazprom'un Temsilcisi Kupriyanov, Rusya'nın Suca bölgesinde Ukrayna ordusu ile yaşanan çatışmaların doğal gaz ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) fiyatlarında artışa neden olduğunu belirtti.
Rus enerji şirketi Gazprom'un Temsilcisi Sergey Kupriyanov, Rusya’nın Suca bölgesinde Ukrayna ordusu ile yaşanan çatışmaların doğal gaz ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) fiyatlarında artışa neden olduğunu belirterek, "Analistler, gaz fiyatlarındaki yükseliş eğiliminin devam edeceğini düşünüyor." dedi.
Kupriyanov, ölçüm istasyonunun bulunduğu Suca şehrinde Ukrayna ordusu ile yaşanan çatışmaların ardından doğal gaz piyasasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Doğal gaz spot fiyatlarının 9 Ağustos’ta zirveye çıktığına işaret eden Kupriyanov, "Suca’daki gelişmeler, doğal gaz ve LNG fiyatlarında sert yükselişe yol açtı ve henüz yaz mevsimindeyiz" değerlendirmesinde bulundu.
Kupriyanov, Norveç’in doğal gaz tesislerinde planlanan bakım çalışmalarının da önemli bir unsur olduğunu belirterek, "Analistlere göre bu çalışmalarda geçen yıl olduğu gibi gecikmeler yaşanabilir. Ayrıca, analistler, gaz fiyatlarındaki yükseliş eğiliminin devam edeceğini düşünüyor." ifadelerini kullandı.
Rusya’nın Suca şehrini de içeren Kursk bölgesinde 7 Ağustos’ta Rusya ile Ukrayna ordusu arasında çatışmalar başlamıştı.
Ukrayna, Mayıs 2022’de, Avrupa'ya giden Rus doğalgazının üçte birinin geçtiği Sohranivka dağıtım noktasında sevkiyatı durdurdu, gaz sevkiyatı sadece Suca noktasından devam ediyor.
Gazprom, Suca noktasından günde ortalama 42 milyon metreküp doğal gaz sevkiyatı gerçekleştiriyor.
Bölgede yaşanan gelişmeler nedeniyle Avrupa'da derinliği en fazla olan Hollanda merkezli sanal doğal gaz ticaret noktası TTF'de eylül vadeli kontratlarda megavatsaat başına gaz fiyatı, dün bu yılın en yüksek seviyesi 40 avrodan kapanmıştı.
Kaynak: NTV
Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Yüksek Düzey Şampiyonları (Climate Champions), ileri aşamadaki temiz enerji projeleri için bir çağrı yayınladı. Seçilenler, Almanya'da düzenlenecek olan 3. Avrupa Bölgesel Finans Forumu ve Azerbaycan, Bakü'de düzenlenecek COP29'da kamu ve özel yatırımcılara sunulacak.
Bu girişim, yenilikçi projeleri öne çıkarmayı ve temiz enerji çözümlerine geçişi hızlandırmak için fon çekmeyi amaçlıyor. İlgilenen taraflar, 10 Eylül'e kadar formu doldurarak başvuruda bulunabilir.
Çağrıda, Batı Balkanlar, Orta Asya, Kafkaslar ile Doğu ve Güneydoğu Avrupa'dan seçilmiş ileri aşama temiz enerji projelerinin ilk kez 9 Ekim'de Almanya'nın Hamburg kentinde düzenlenecek 3. Avrupa Bölgesel Finans Forumu'nda kamu ve özel yatırımcılara sunulacağı ifade edildi.
Program, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı COP29'da yatırımcılara sunum hazırlama konusunda yardım içeriyor. Ayrıca, seçilen projelerin geliştiricilerine UNECE'nin Kamu-Özel Ortaklıkları ve Altyapı Değerlendirme ve Derecelendirme Sistemi (PIERS metodolojisi) konusunda eğitim verilecek ve şeffaflık, hesap verebilirlik ve yatırıma hazır olma becerileri geliştirilecek.
Forumun, geçmiş edisyonların başarısını sürdürerek, davet metninde de belirtildiği gibi, kamu ve özel sektörden finansörler ile sürdürülebilir enerjiye geçişe odaklanan proje geliştiriciler arasındaki ortaklıkları güçlendirmeyi amaçladığı belirtildi.
Etkinlikte sektör liderleri, bölgesel kalkınma bankaları, ticari kredi verenler, egemen varlık fonları, özel yatırımcılar ve hayırsever kuruluşlar bir araya gelecek.
Kaynak: Balkan Green Energy News
Şebekenin Güvenliğini Sağlamak: DSO ve Şehir İşbirliğinin Önemi
Şehirler merkezi enerji üretiminden yerel enerji üretimine geçtikçe, yoğun nüfuslu bölgelerdeki şebekeler üzerindeki talep giderek artmaktadır. Bazı kentsel alanlarda, gecikmiş şebeke bağlantıları, sıkışıklık sorunları ve altyapı genişlemesindeki kısıtlamalar, halihazırda konut ve ticari faaliyetleri de sınırlamaktadır. Kesintileri önleyebilmek için, DSO’ların ve yerel yönetimlerin yakın iş birliği içerisinde olmaları, şebeke durumunun ve ihtiyaçlarının kentsel planlama ve karar alma süreçlerine entegre edilmesini sağlamada oldukça önemlidir.
Hem Avrupa hem de ulusal düzeydeki çeşitli girişimler, şehirler ve DSO'lar arasındaki iş birliğinin önemini sıkça vurgulamaktadır. Bu iş birliği, devam eden enerji dönüşümü sürecinde dağıtım sisteminin verimli ve güvenli bir şekilde işletilmesini desteklemek adına önem arz etmektedir. Bu konuda etkili bir iletişim, başarılı iş birliğinin temel taşını oluşturmaktadır.
Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.
World Utilities Congress, Abu Dabi, Birleşik Arap Emirlikleri
16 - 18 Eylül 2024
Küresel Yenilenebilir Enerji Zirvesi Venedik, İtalya
16 - 18 Eylül 2024
6. Türk- Alman Enerji Forumu, Berlin
1 Ekim 2024
Eurelectric - Güç Barometresi 2024, Brüksel/Belçika
3 Ekim 2024
TESAB Enerji Stratejileri Konferansı, Ankara
2 - 3 Ekim 2024
Eurelectric - Hız için Şebeke, Brüksel/Belçika
5 Kasım 2024
Smart City Fuar ve Dünya Kongresi, Barselona, İspanya
5 - 7 Kasım 2024
Elder 5. İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi - Antalya, Türkiye
22 – 23 Kasım 2024