ELDER E-Bülten

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Türkiye’nin Karadeniz sularında keşfettiği Cumhuriyet tarihinin en büyük doğal gaz keşfi olan Sakarya Gaz Sahası’nda 17 Ağustos Cumartesi günü üretim rekoru kırıldığını açıkladı.

Bakanlık sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “Cumhuriyet tarihimizin en büyük doğal gaz keşfini yaptığımız Sakarya Gaz Sahası’nda bugün rekor tazeledik.

Doğal gazda günlük üretimimiz 6 milyon metreküpü aştı. Artık yaklaşık 2 milyon 600 bin hanenin doğal gaz ihtiyacını milli kaynaklarımızdan karşılıyoruz” ifadesi kullanıldı.

Sahada Üretilen Gaz 6 Milyon Metreküpü Aştı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar da aynı gün Filyos Doğal Gaz İşleme Tesisini ziyaret ederek yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Bayraktar yaptığı açıklamada, “Sakarya Gaz Sahası'nda ürettiğimiz doğal gaz bugün itibarıyla günlük 6 milyon metreküpü aştı. Artık 2,6 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacını Karadeniz'de ürettiğimiz gazdan karşılıyoruz” dedi.

Kaynak: Enerji Günlüğü

Türkiye’deki OSB ve Endüstri Bölgeleri Elektrik Piyasasındaki Yeni Düzenlemeyle Güçleniyor

Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) ve Endüstri Bölgeleri (EB), şirketlerin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) elektrik üretim ve dağıtım lisansı almasına imkan tanıyan yeni düzenlemeyle güçleniyor.

Yönetmelik, OSB ve EB'lerin enerji yönetiminde daha fazla esneklik kazanmasını ve bu bölgelerdeki yatırımcıların enerji ihtiyaçlarının daha etkin bir şekilde karşılanmasını amaçlıyor. Bu sayede, bölgelerdeki enerji tedarik zinciri güçlendirilerek, sanayi ve endüstri sektörlerinde sürdürülebilir bir enerji yönetimi destekleniyor.

EPDK'nin "Organize Sanayi Bölgelerinin ve Endüstri Bölgelerinin Elektrik Piyasası Faaliyetlerine İlişkin Yönetmeliği" çerçevesinde, ilgili şartları sağlayan OSB'ler, şirket kurma zorunluluğu olmadan EPDK'den üretim veya dağıtım lisansı alarak onaylı sınırları içinde üretim veya dağıtım faaliyetlerinde bulunabilecek.

Bu kapsamda üretilen elektrik enerjisi OSB onaylı sınırlar veya EB içerisinde tüketilecek. Bu bölgelerde üretilen elektriğin sisteme verilmesi durumunda, bu enerji için herhangi bir bedel ödenmeyecek ve bu enerji Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması'na (YEKDEM) bedelsiz katkı olarak değerlendirilecek.

Ayrıca, dağıtım lisansı sahibi olmayan OSB'nin veya EB'lerden sorumlu tüzel kişilerin, OSB onaylı sınırları veya EB içindeki dağıtım faaliyeti, bölgedeki dağıtım şirketi tarafından yürütülecek. Bu tüzel kişiler katılımcı veya yatırımcılarının elektrik enerjisi veya kapasitesi ihtiyacını karşılamak amacıyla serbest tüketici sıfatıyla elektrik enerjisi temin edebilecek.

Uzmanlar, bu yeni yönetmeliğin, sanayi bölgelerinde enerji maliyetlerini düşürmeye ve enerji arz güvenliğini artırmaya yönelik önemli bir adım olduğunu belirtiyor.

Kaynak: AA

EPİAŞ'ın internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, iki ülkenin enerji piyasalarının geliştirilmesi konusundaki ortak taahhütleri kapsamında EPİAŞ ve EMDRA arasında Özbekistan'da mutabakat belgesi imzalandı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen EPİAŞ Genel Müdürü Taha Meli Arvas, 'Türkiye'nin Enerji Borsası' olarak, Özbekistan'da enerji piyasalarının geliştirilmesi ve işletilmesine yönelik deneyimlerini paylaşmaya hazır olduklarını kaydetti.

Organize toptan elektrik piyasalarına geçişin, ülkelerin elektrik piyasasında rekabeti ve yatırımları desteklemek için kullanılan önemli bir araç olduğunu belirten Arvas, 'Orta Asya bölgesinde örnek teşkil edecek, iyi işleyen bir elektrik piyasasının geliştirilmesine ve uygulanmasına destek olma hususunda da kararlıyız. EMDRA ile bu yeni iş birliğinin Özbekistan'da etkin ve verimli bir elektrik piyasası kurulması yönündeki ortak hedefimize büyük katkı sağlayacağına inanıyorum.' ifadelerini kullandı.

EMDRA Direktörü Khodjayev Sherzod Khikmatullaevich ise iki ülke arasındaki iş birliğinin önemine dikkati çekerek, 'İşbirliği, Özbekistan'da enerji piyasalarının gelişimi için yasal temelin oluşturulmasında Türkiye'nin deneyimini öğrenme fırsatı sağlarken, enerji piyasalarında kullanılan yenilikçi çözümler hakkında konunun uzmanları ile karşılıklı fikir alışverişinde bulunmak da çok önemli olacak.' değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA

Su kaynaklarımızın aşırı buharlaşma etkisi ile kendi kendine yok olma tehlikesi olduğuna dikkati çeken ENSİA Başkanı Alper Kalaycı, yüzer GES’ler ile buharlaşma yoluyla kaybettiğimiz su kaynaklarımızı korumamız, korurken de temiz enerji üretebilmemizin mümkün olduğunu ifade etti.

ENSİA Başkanı Alper Kalaycı, iklim değişikliğinin yoğun etkilerinin yaşandığı günümüzde su kaynakları ve bu kaynakları korumada önemli bir sistem olarak öne çıkan ‘Yüzer Güneş Enerjisi Santralleri (GES)’ ile ilgili gazetemize özel değerlendirmelerde bulundu. Mayıs ayında TBMM’de kabul edilen yasa değişikliğine göre denizler, baraj gölleri, suni göller ve tabii göllerde yüzer GES kurulumunun önü açıldı.

Buharlaşmayı önleyecek bu tesislerin kurulabilmesi için yapılması gereken düzenlemeleri değerlendiren Başkan Kalaycı, Türkiye’de içme suyu amaçlı kullanılan barajlar dışındaki göl, gölet ve barajlarda potansiyel yüzer GES kurulu gücünün 80 bin MW seviyesinde olduğunu bu santrallerin, karada kurulan GES’lere oranla daha yüksek verimlilikte enerji üretebildiğine dikkati çekerek 80 bin MW potansiyel kurulu güç barındıran bir kaynağın görmezden gelinmesinin kabul edilebilir bir durum olmadığını ifade etti.

Kaynak: PetroTurk

Sürdürülebilirliği stratejisinin merkezine koyarak, insan ve teknoloji odağıyla projeler üreterek Türkiye’nin enerji dönüşümüne öncülük eden Enerjisa Dağıtım Şirketleri, Başkent EDAŞ, Ayedaş ve Toroslar EDAŞ,  Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından da desteklenen AR-GE çalışmaları sonucunda elektrik dağıtımında kritik bir teknolojiyi yerlileştirmeyi başararak bir ilke daha imza attı.

Yürütülen çalışmalarla direk, iletken, izolatör ve topraklama elemanları gibi materyaller ile elektrik dağıtımında kullanılan kritik önemdeki havai hatlardaki tüm elektrik arızalarının yüzde 80’ine karşılık gelen geçici arızaları otomatik giderebilen Otomatik Tekrar Kapamalı Kesici (Recloser) teknolojisini Ar-Ge çalışmalarıyla yerli olarak üretildi. Türkiye’de bu alanda gerçekleştirilen ilk yerli üretim olan Recloser Projesi başlangıcında planlanan yerlilik oranı da yükseltilerek  %77 olarak gerçekleşti.

Yerli teknoloji Başkent EDAŞ, Ayedaş ve Toroslar EDAŞ bölgelerinde  2021 yılında kullanıma alınırken, bu teknoloji sayesinde Enerjisa Dağıtım Şirketleri, ağaç dalı veya fırtına kaynaklı iletken teması gibi sebeplerle meydana gelen ancak hatlarda fiziki hasar oluşturmayan geçici arızaları giderme hızını katladı.

Geçici arıza giderme hızı 4’e katlandı

Yerli ürün sertifika başvuruları yapılan, tip ve fabrika kabul süreçleri tamamlanan teknolojinin saha testleri Ankara, İstanbul ve Adana’da tamamlandı. Toplam 35 adet ürünün sahada kurulum süreçleri tamamlanırken, cihazların hatlarda yaygınlaşmasıyla elektrik kullanıcıları, geçici arızaların neden olduğu plansız kesintilerde, saha ekiplerinin ortalama 46 dakikalık müdahale süresini beklemeden yeniden enerjiye erişim imkanı kazandı.

Otomatik Tekrar Kapamalı Kesici (Recloser) teknolojisi sayesinde geçici arızaları tespit ve uzaktan müdahale hızını 23 kat artırarak 2 dakikaya kadar indiren Enerjisa Dağıtım Şirketleri Başkent EDAŞ, Ayedaş ve Toroslar EDAŞ, yeni yerli cihazlarla herhangi bir temastan dolayı oluşan geçici arızayı 30 saniyede giderebilir hale geldi. Böylece SCADA( Merkezi Uzaktan Kontrol ve Veri İzleme ) yatırımları ile kazanılan hızı 4 kat daha artıracağı gibi söz konusu yeniden enerji verme işlemini otomatik olarak yapma kabiliyetine erişti.

“Kesintisiz enerji için çalışırken odağımızda teknoloji ve insan var diyoruz ve bunu eyleme dönüştürüyoruz”

İthal ve tedarik süreçlerindeki zorluklar nedeniyle bugüne kadar yaygınlaştırılamayan Recloser teknolojisinin yerli olarak üretilmesiyle, kesintiye kısa zamanda müdahale ve kesintiyi azaltma imkanı doğduğuna dikkat çeken Enerjisa Dağıtım Şirketleri Genel Müdürü Oğuzhan Özsürekci sözlerine şöyle devam etti: ‘’Enerjisa Dağıtım Şirketleri olarak tüm süreçlerimizde teknolojinin son gelişmelerinden faydalanıyoruz. Amacımız teknoloji ve insan odağında ülkemizin enerji altyapısına yatırım yaparak enerjinin kesintisiz, çevreyle uyumlu ve erişilebilir olmasına katkı sağlamak. Recloser teknolojisi sayesinde İş Sağlığı ve Güvenliği riski önemli ölçüde azalırken, sistemin yaygınlaşmasıyla arıza miktarı ve süreleri de azalacak. Bu sayede müşteri memnuniyeti artarken, operasyonel giderlerden de tasarruf sağlanacak. Projenin hayata geçmesinde bizi destekleyen EPDK’ya, yerli ve milli teknolojiyi geliştiren başta Ar-Ge ekibimiz olmak üzere tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum’’ dedi.

Teknoloji, yatırım ve müşteri memnuniyeti gibi alanlarda elektrik dağıtım sektörüne öncülük eden Enerjisa Dağıtım Şirketleri, Başkent EDAŞ ile Ankara, Bartın, Çankırı, Karabük, Kastamonu, Kırıkkale ve Zonguldak’ta, Ayedaş ile İstanbul Anadolu Yakası’nda, Toroslar EDAŞ ile Adana, Gaziantep, Kilis, Mersin, Osmaniye ve Hatay’da faaliyetlerini sürdürüyor.

Dicle Elektrik, Diyarbakır’da son 10 yıl içerisinde yapılan çalışmalar ile kaçak oranlarının ve elektrik kesintisi sürelerinin düşürüldüğünü açıkladı.

Son 10 yıl içerisinde yapılan çalışmalar ile kayıp kaçak oranlarında ve elektrik kesinti sürelerinde önemli düşüşler sağladıklarını ifade eden Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, “Şebekelerin tamamı güçlendirilip yenilendiği; kaliteli, kayıpsız ve kesintisiz olarak adlandırdığımız 3K alanlarımızda kayıp kaçak oranını yüzde 16’lara kadar düşürdük. Faturalandırma ve tahakkuk oranlarına baktığımızda ise şehir merkezinde 2016 yılında ortalama yüzde 71’lik bir kayıp kaçak söz konusuyken bugün bu oranı yüzde 38’lere çekmeyi başardık. Şehir merkezlerinde elde ettiğimiz bu başarıları, yeni dönemde kırsal ve tarımsal sulama alanlarına da taşımayı hedefliyoruz.” İfadelerini kullandı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre; kayıp kaçak oranlarında ve elektrik kesinti sürelerinde önemli düşüşler sağlanırken, bu başarıların kırsal ve tarımsal sulama alanlarına da taşınmasının amaçlandığı aktarıldı. Şirket, özelleşme döneminden bu yana Diyarbakır’a yaklaşık 7 milyar TL’lik yatırımın yapıldığını ve bölge halkına kesintisiz elektrik sağlamak için elektrik, enerji altyapısını güçlendirmeye yönelik çalışmalara devam edileceğini açıkladı.

Kayıp kaçakta düşüş, tahsilat ve faturalandırmada artış

Konuyla ilgili açıklamalarında kaçak süreleri düşerken faturalandırmada da artış yaşandığını dile getiren Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, “Hizmetlerimizin her zaman yüksek standartlarda olması için değişen teknolojileri ve işletmemizin kaynaklarını etkin biçimde kullanıyoruz. Şebekelerin tamamı güçlendirilip yenilendiği; kaliteli, kayıpsız ve kesintisiz olarak adlandırdığımız 3K alanlarımızda kayıp kaçak oranını yüzde 16’lara kadar düşürdük” dedi. Abone sayısında ve faturalandırmada yaşanan artışların da bunun bir göstergesi olduğunun altını çizen Arvas, “Faturalandırma ve tahakkuk oranlarına baktığımızda ise şehir merkezinde 2016 yılında ortalama yüzde 71’lik bir kayıp kaçak söz konusuyken bugün bu oranı yüzde 38’lere çekmeyi başardık.” şeklinde konuştu.

1,5 Milyar TL’lik yatırım çalışmaları devam ediyor

Arvas açıklamalarında 2024 yılı özelinde Diyarbakır’a 1,5 milyar TL’lik yatırıma devam ettiklerini de belirterek, “Hizmet verdiğimiz kentimize başta şebeke altyapı olmak üzere aydınlatma, enerji nakil hattı ve kesici ölçüm kabini (KÖK), sayaç ve teknolojik yatırımlar olmak üzere değer katmaya devam ediyoruz” dedi.

Yeni bir araştırma, bankaların kömür endüstrisinden çekilme politikalarının, kömür üreticileri ve kömürle çalışan enerji santralleri üzerinde önemli etkiler yarattığını ortaya koyuyor. Bu kararlar, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi hızlandırmak ve çevresel sürdürülebilirliği sağlamak için atılmış büyük bir adım olarak değerlendiriliyor.

Harvard Business School tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 2014-2021 yılları arasında 82 banka, kömür endüstrisine yönelik 126 adet çekilme politikası yayımladı. Kömür endüstrisi, toplam küresel CO2 enerji emisyonlarının yüzde 40’ından fazlasını oluşturuyor. Bu politikalar, bankaların çevreye olan duyarlılıklarını ve temiz enerjiye geçişi destekleme kararlılıklarını gösteriyor.

Rapor, 13.727 bireysel enerji üretim birimi ve 4.633 tesisin işletme durumunu, kapasitesini, tesis özelliklerini, coğrafi konumunu ve mevcut sahipliğini kapsayan verileri içeriyor. 2014-2020 yılları arasında kömürle çalışan enerji santrallerinin CO2 emisyonlarında belirgin bir azalma gözlendi. Bankaların kömür endüstrisinden çekilme politikaları, küçük şirketlerin alternatif finansman kaynaklarına erişimini zorlaştırıyor ve bu durum, bu şirketlerin kömür faaliyetlerini azaltmasına neden oluyor. Daha az kârlı firmalar, bankaların çekilme politikalarından daha fazla etkileniyor.

Çekilme politikaları, kömür üretiminde ve kömürle çalışan enerji santrallerinin işletilmesinde azalmaya yol açarak, karbon emisyonlarının azalmasına katkı sağlıyor. Bu gelişmeler, yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımların artmasına ve temiz enerjiye geçişin hızlanmasına yardımcı oluyor. Rapor, bankaların kömür endüstrisinden çekilme kararlarının, uzun vadede çevresel sürdürülebilirliğe olumlu etkiler yapabileceğini öne sürüyor.

Kaynak: Temiz Enerji

Parkwind, Belçika’daki Noblewind Açık Deniz (offshore) Rüzgar Santraline elektrikli gemiler için yeni bir şarj istasyonu kurdu.

Belçikalı rüzgar enerjisi şirketi Parkwind, İngiltere merkezli MJR Power & Automation ile iş birliği ile Belçika’daki 165 MW kurulu gücündeki Noblewind Açık Deniz (offshore) Rüzgar Santraline elektrikli gemiler için yeni bir şarj istasyonu kurdu.

Şirket, yaptığı açıklamada istasyonun açık denize kurulan ilk ticari şarj istasyonu olacağına işaret etti.

Kurulan şarj istasyonları, Belçika kıyılarından yaklaşık 47 kilometre açıkta Kuzey Denizi’nde üretilen enerji ile çalışıyor. Sistemin kurulumu ve kullanıma açılması, yalnızca 2 gün sürüyor.

İlk deneme başarılı

Parkwind İşletme ve Bakım Başkanı Kristof Verlinden yaptığı açıklamada, "Tüm faaliyetlerimizi mümkün olduğunca sürdürülebilir hale getirmeye kararlıyız ve bu, artık rüzgar türbinlerimizden yeşil enerjiye doğrudan erişebilen bakım gemilerimiz için önemli bir dönüm noktasıdır. Yapılan deneme, sistemin santrali herhangi bir şekilde kesintiye uğratmadan, rüzgar santralinden gemilere elektriği güvenli bir şekilde aktarabildiğini kanıtladı” ifadesini kullandı.

Kaynak: Enerji Günlüğü

Teknoloji şirketleri Google ve Microsoft, aralarında Ürdün, İzlanda, Kuzey Kore ve Gana'nın da bulunduğu ülkelerden daha fazla elektrik tüketiyor.

Dijital teknoloji alanındaki gelişmelerle birlikte bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin büyüklüğü de her geçen gün artıyor.

Companies Market Cap verilerine göre, aralarında Google, Apple ve Microsoft gibi şirketlerin bulunduğu en değerli 10 teknoloji şirketinin piyasa değerinin büyüklüğü, 2023 gayri safi yurt içi hasılası (GSYH) 17,6 trilyon dolar olan Çin'i geride bıraktı.

Teknoloji şirketi sahipleri de sahip oldukları servetlerle en zenginler listelerinin başını çekmeye devam ediyor. ABD'li iş insan Elon Musk, Bloomberg Billionaires Index verilerine 227 milyar dolarlık servetiyle listede ilk sırada yer alıyor. Listede ilk 10'da yer alan diğer iş insanlarının 8'i teknoloji işiyle uğraşıyor.

Toplam elektrik tüketimi Nijerya’dan fazla

Teknoloji şirketlerinin büyüklüğü ile doğru orantılı şekilde tükettikleri elektrik miktarı da büyük oranda artış gösteriyor.

Visual Capitalist sitesinde yer alan verilere göre, Google ve Microsoft yıllık ayrı ayrı 24 teravatsaat elektrik tüketiyor. Bu iki şirket aralarında 11 milyon nüfusa sahip Ürdün (20 teravatsaat), 400 bin nüfusa sahip İzlanda (19 teravatsaat), 34 milyon nüfusa sahip Gana (19 teravatsaat) ve 26 milyon nüfusa sahip Kuzey Kore (18 teravatsaat) gibi ülkelerden daha fazla elektrik tüketiminde bulunuyor.

İki teknoloji şirketinin toplam tüketimi 48 teravatsaate denk gelirken, bu rakam nüfusu 223 milyonu bulan Nijerya'dan (31 teravatsaat) daha fazla elektrik tükettikleri anlamına geliyor. Listede yer alan diğer teknoloji şirketleri Meta 12 teravatsaat, Apple 2 teravatsaat ve Nvidia 0,5 teravatsaat elektrik tüketiyor.

Sitede yer alan verilere göre, büyük teknoloji şirketlerinin elektrik tüketiminin büyük kısmına sahip oldukları veri merkezleri neden oluyor.

Google'ın yayımladığı 2024 Çevre Raporu'na göre, veri merkezlerinin elektrik kullanımı 2023 yılında yüzde 17 arttı. Şirketin veri merkezi, küresel çapta veri merkezlerinin kullandığı elektrik tüketiminin yüzde 10'una denk geliyor.

Microsoft ise son 4 yılda yapay zeka alanında yaşanan gelişmelerle birlikte büyük bir sıçrama yaptı. 2020'de 11 teravatsaat elektrik tüketen şirketin, 4 yılda elektrik tüketimi 2 kattan daha fazla artarak 24 teravatsaate ulaştı.

Kaynak: NTV

İspanya hükümeti, ülkenin yenilenebilir enerji kapasitesini artırmak amacıyla 280 yeni güneş ve rüzgâr enerjisi santralinin kurulmasına onay verdi. Bu yeni projeler, İspanya'nın enerji geçişi sürecinde önemli bir adım olarak görülüyor.

İspanya yerel kaynaklarının haberine göre, İspanya hükümeti, ülkenin yenilenebilir enerji kapasitesini artırmak amacıyla 280 yeni güneş ve rüzgâr enerjisi santralinin kurulmasına onay verdi. Bu yeni projeler, İspanya’nın enerji geçişi sürecinde önemli bir adım olarak görülüyor.

İspanya Enerji ve Çevre Bakanlığı, bu projelerin, ülkenin 2030 yılına kadar enerji üretiminde yenilenebilir kaynakların payını yüzde 74’e çıkarma hedefinin bir parçası olduğunu belirtti. Yeni santraller, aynı zamanda enerji bağımsızlığını artırmayı ve karbon emisyonlarını azaltmayı amaçlıyor. Yenilenebilir enerji sektöründeki bu genişleme, aynı zamanda yerel ekonomiye de katkı sağlayacak. Projelerin inşaat ve işletme aşamalarında binlerce kişiye istihdam yaratılması bekleniyor. Enerji Bakanlığı, projelerin çevresel etkilerinin dikkatlice değerlendirildiğini ve doğaya zarar vermeden gerçekleştirileceğini vurguladı.

Bu hamle, İspanya’nın iklim değişikliği ile mücadelede kararlı bir tutum sergilediğinin bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Hükümet, yenilenebilir enerji projelerine verdiği desteği artırarak, diğer ülkelere de örnek olmayı hedefliyor.

Kaynak: Temiz Enerji

Elektrikli Aracı Evde Şarj Etmenin Maliyeti Benzinli Bir Arabayı Yakıtla Doldurmanın Yarısı Kadar

Almanya'nın Verivox fiyat karşılaştırma web sitesinin yaptığı bir analize göre, elektrikli bir aracı evde şarj etmek, geleneksel bir arabayı benzinle doldurmanın sadece yarısı kadar bir maliyete denk geliyor. Verivox, bu yılın ilk yarısındaki fiyatlara atıfta bulunarak, “Almanya’da elektrikli otomobillerin ortalama yakıt maliyetleri, benzinli otomobillere göre yüzde 48, dizel araçlara göre ise yüzde 40 daha düşük”  olduğunu belirtti.

Raporun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.