Elektrik Dağıtım Hizmetinde “Verimli ve Yeşil” Enerji Dönüşümü Yaşanıyor
Her yıl ocak ayının ikinci haftasında kutlanan “Enerji Verimliliği Haftası” içinde bu sene 8 Ocak Pazartesi günü, enerji sektörüne gelecek perspektifi çizen, “Türkiye’nin Enerji Verimliliği 2030 Stratejisi ve 2024-2030 yılları arasında uygulanacak olan II. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı”nın lansmanı gerçekleştirildi. Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder) Yönetim Kurulu Başkanı Kıvanç Zaimler, Enerji Verimliliği Haftası’nı kutlarken Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar tarafından açıklanan, "Türkiye'nin Enerji Verimliliği 2030 Stratejisi ve II. Ulusal Eylem Planı”nın önemine işaret ederek, hedeflere ulaşmada sektör olarak aktif bir rol alacaklarını söyledi. Zaimler, “Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılında, 2053 Net Sıfır Emisyon hedefleri doğrultusunda elektrik dağıtım sektörü olarak en büyük önceliğimiz enerji şebekemizde verimli ve yeşil dönüşümü sağlamak” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Emisyon taahhüdüne katkı sunmak için “yeşil ve dijital” olarak ifade edilen ikiz dönüşümün önemine işaret eden Kıvanç Zaimler, “Dağıtık üretim santralleri, elektrikli araçlar, depolama birimleri ve ısı pompaları gibi yeni teknolojilerin zamanında şebekeye bağlanabilmesi için elektrik dağıtım şebekelerine her yıl daha çok yatırım yapıyoruz. Elder olarak, ülkemizin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefine ulaşabilmesinde dağıtım şebekelerinin genişlemesinin ve yenilenmesinin yanı sıra çevreyle uyumlu, verimli ve akıllı bir şekilde yönetilmesini önceliklendiriyoruz. Elektrik dağıtım hizmeti kapsamında enerji dönüşümünün kolaylaştırıcısı, kayıpların azaltılması ve karbonsuz tedarik temel alanlarına odaklanıyoruz. Bu amaçla mevcut şebeke altyapısını titizlikle değerlendiriyor ve gelecekteki ihtiyaçları karşılamak için çalışmalar yapıyor, enerji kayıplarını önlemek için teknolojik gereksinimleri yakından izliyoruz. Enerjide yaşanan devasa dönüşüm sürecinde, sektör olarak ülkemiz için katma değer yaratmak en önemli hedefimiz. Verimliliğin ön plana çıktığı ve vatandaşlarımızın hem üretici hem de tüketici olarak daha etkin rol oynadığı; demokratik, düşük maliyetli ve akıllı bir şebeke altyapısı kurmak için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz” dedi.
Elektrik dağıtım hizmetlerinin özelleştirilmesi sonrasında sektörün yaptığı çalışmalar sonucunda karbon emisyonun azaltılmasına önemli katkı sunduğunu da ifade eden Zaimler şunları söyledi:
“2013 yılında özelleştirme sürecinin tamamlanması ile atılan adımların ardından hayata geçirilen yatırımlar ve çalışmalar ile 2013 yılında yüzde 18 olan Türkiye genelindeki kayıp enerji oranı 2022’de yüzde 11 seviyesine geriledi. Bu 2013-2022 yılları arasında 37 milyon ağaca eşdeğer bir enerji kazanımı sağlandığı ve 33 milyon ton karbon emisyonu azaltıldığı anlamına geliyor. Aynı zamanda enerji üretiminde kullanılan doğal gaz ve ithal kömür gibi kaynakların ithalatının azaltılarak milyarlarca dolarlık dış ticaret açığının önüne geçilmesi, Türkiye ekonomisine sağlanan bir başka katkı.”